Neden unuturuz? Unutmak beynin hatası değil, hayatta kalma stratejisi

Arşiv

Her gün binlerce bilgiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu kadar yoğun veri akışı içinde unutmamız değil, hatırlayabilmemiz aslında daha büyük bir mucize.

Günlük hayatımızda sık sık “Nasıl unuttum?” diye kendimize sorarız. Oysa bilim insanlarına göre asıl şaşırtıcı olan şey, hatırlayabilmemizdir.

Prof. Charan Ranganath, Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği adlı eserinde, ortalama bir insanın günde yaklaşık 34 gigabayt veriye maruz kaldığını söylüyor.

Bu veri akışı yalnızca yaşadığımız olaylardan ibaret değil. Cep telefonları, internet, e-postalar ve sosyal medya gibi kaynaklar aracılığıyla beynimize sürekli bilgi yağıyor. Böylesine yoğun bir bombardıman altında her şeyi hatırlayamamak gayet doğal.

Peki, bazı şeyleri nasıl hatırlıyoruz?

Uzmanlara göre hatırlamanın anahtarı “bağlantı kurmak”. Bir olayla ne kadar çok bağlantı kurulursa, o olayı hatırlama olasılığı da o kadar artıyor.

Örneğin, pi sayısını ezberleyen kişiler, genellikle sayılara anlam yükleyerek ya da hikâyeleştirerek öğreniyor. Yani beyin, veriyi bağlama oturttuğunda hatırlama yeteneğini güçlendiriyor.

Günlük Hayatta Uygulamak

Unutkanlıkla baş etmenin yolları da bu prensibe dayanıyor. Diyelim ki anahtarlarınızı sık sık kapıda unutuyorsunuz. Kapıyı açarken bir an durup çevrenize bakmak, beyne onlarca yeni bağlantı kurma fırsatı veriyor. Bu da o anı hafızada kalıcı hâle getiriyor.

Unutmak aslında bir hata değil, beynin gereksiz bilgileri ayıklama biçimi. Hatırlamak ise güçlü bağlantılar kurmayı gerektiriyor.

Peki siz en çok neyi unutuyorsunuz?