Yasak-land Singapur-3

'Trafik ışıkları konusunda da uyarmam gerek. Gecenin 3’ü bile olsa ışıklar konusunda çok hassaslar ve mutlaka uymanız bekleniyor.'
'Trafik ışıkları konusunda da uyarmam gerek. Gecenin 3’ü bile olsa ışıklar konusunda çok hassaslar ve mutlaka uymanız bekleniyor.'

Singapur gezisinde en son kapsül otelde kalmıştım. Kapsül, Singapur’un Chinatown bölümündeydi ve kapsüle ulaşmak epey maceralı olmuştu. Ama kaybolmak, ulaşım sıkıntısı yaşamak bu şehir için imkansız. Çünkü neredeyse her yer metro ağları ile dolu, demir ağlarla örmüşler bütün şehri.

Singapore Flyer.
Singapore Flyer.
Kuromon Ichiba Market.
Kuromon Ichiba Market.

Geceyi geçireceğim Galaxy Pods yani kapsül otelime ulaşmak için metroyu kullandım yine. Otelin hemen yakınında indiğim metro istasyonunun adı Chinatown, Çin Mahallesi.

Hava kararmış olduğu için bölgenin ışıklandırması ve süslemesi iyice ortaya çıkmıştı. Singapur’un çok kültürlü yapısı her fırsatta kendini hissettiriyor. Chinatown Çin kültürünün, mutfağının, tapınaklarının ve mimarisinin görülebileceği önemli bir mahalle. Singapur’a İngilizler çalışmak için ilk olarak Çinlileri getirmiş. Ve Çinliler aileleriyle bir odaya sığacak kadar küçük evlere yerleşmiş. Hatta şimdilerde o evler müze olarak kullanılıyor. Chinatown Heritage Center, bölgenin en önemli merkezlerinden biri. Ancak ben geldiğimde kapalı olduğu için gece pazarına doğru yola koyuldum. Chinatown Night Market, rengarenk tezgahlarıyla hemen dikkatimi çekti. Singapur’da gördüğüm en ucuz hediyelik eşyalar ve magnetler buradaydı.

“Made in China” etiketiyle bizim bir milyoncularda gördüğünüz her şey burada mevcut. Ürünler çok değişik gelmese de elim boş dönmemek için birkaç hediyelik aldım.

Epey yol yürümüştüm ve çoook yorgun olduğumu fark ettim. Kapsülümün olduğu yere gelmeden önce bana anahtar teslim ettiler. Eşyalarınızı koyabileceğiniz dolap ve anahtar veriyorlar. Ayrıca başka kapsüllerde birçok milletten insanla sohbet edip kahve içme fırsatı da bulabiliyorsunuz. Birkaç İtalyan, Rus ve Çinliyle kahve içtim ve seyahatlerini dinledim. İçlerinden bazıları daha önce gelmiş olsa da hepsini İstanbul’a davet ettim. Dünyanın başka bir köşesinde yabancı insanların İstanbul anılarını dinlemek çok keyifliydi.

Singapur’un çok kültürlü yapısı her fırsatta kendini hissettiriyor.
Singapur’un çok kültürlü yapısı her fırsatta kendini hissettiriyor.

Kapsülde yastık, yorgan ve havlu vardı. Ayrıca kapsülün içindeki aydınlatma istediğiniz gibi değişebiliyor. Öyle rahat bir uyku uyumuşum ki uyandığımda yorgunluğumdan eser yoktu. Çin Mahallesi’ni gezmek için otelden ayrıldım.

Chinatown’ın Kreta Ater bölgesi, bu mahallenin en merkezi ve en turistik yeri. Bir şeyler atıştırmak istersen mutlaka buraya uğramalısın. Ben de burada Michelin Guide tavsiyeli bir restoran buldum. Restoran dediysem esnaf lokantası tadında bir mekandı. Ayrıca yerel tatları denemek için önemli yerlerden biri People’s Park. Burası kocaman bir yemek pasajı ve Çin mutfağına dair her şeyi bulmak mümkün. Ha unutmadan Chinatown Food Street’te de birçok alternatif bulunuyor.

Pekin ördeği yemek istersen çok iyi alternatifler var. Ama hem bütçem kısıtlı hem de Singapur çok pahalı bir ülke olduğu için bunu başka bir bahara erteledim. Ama sen yine de denemek istersen Imperial Treasure doğru adres! Burada ördekler muhteşem işçilikle pişiriliyor. Ördeğin derisi bile şekerlenerek misafirlere sunuluyor.

Chinese Garden.
Chinese Garden.

Singapur’da sokak yemekleri çok önemli. Öyle çok seçenek var ki. Yaklaşık 6 bin tezgah bulunuyor. Ülke zaten bir uçtan diğer uca 30 kilometre! Bu tezgahların ne kadar çok olduğunu bir de sen düşün! Bu arada burada yiyeceğin sokak yemekleri devlet denetiminde. Yani zehirlenmekten falan korkmana gerek yok. Eğer ilgini çekiyorsa Food Tour Singapore tarafından düzenlenen yemek tadımı turları Chinatown’da yapılıyor. Yerel rehberler eşliğinde gezebileceğin bu turların ücreti yaklaşık 60 dolar.

Chinatown’ın neredeyse bütün noktalarında wifi bulunuyordu. Ben de fotoğraf paylaşmak için bu noktalarda ağaç oldum. İnternetsizlikten kurumuş bünyeme ilaç gibi geldi.

Singapur'da çok ilginç yasaklar var.
Singapur'da çok ilginç yasaklar var.

Çin Mahallesi’nin sakinleri genelde Budist ve Hindu olduğu için bölgede Buddha Tooth Relic Temple ve Budist kültürünü anlatan bir müze de burada bulunuyor. Ayrıca bir Hindu tapınağı olan Sri Mariamman Tapınağı da burada. Singapur’un en eski Hindu tapınağı burası. Mimarisi oldukça ilginç olan tapınağı da ziyaret etmek istiyordum ama tapınak tadilatta olduğu için içine girmedim. Bölge her ne kadar Budist ya da Hindu olsa da tapınağın hemen yanında cami de bulunuyor. Camiye girip Müslüman kardeşlerimle selamlaştıktan sonra yoluma devam ettim.

Singapur çok pahalı bir ülke.
Singapur çok pahalı bir ülke.

Chinatown bittikten sonra bir diğer ilginç mahallelerden biri olan Little India’ya doğru yol aldım. Adından da anlaşıldığı gibi burası “Küçük Hindistan” yani Hint Mahallesi. Rengarenk evler, etrafı saran bol baharat kokusuyla tam bir “Hindistan’a hoş geldiniz!” ânı yaşadım. Ana cadde Serangoon Caddesi ve buranın en büyük tapınağı Sri Veeramakaliamman Temple. Burası da Chinatown’daki Hindu tapınağı gibi bir mimariye sahip. Öyle ki “Aynı yere mi geldim acaba?” diye birkaç kere kontrol ettim. Chinatown’daki bir milyoncular gibi bir yer burada da var. Mustafa Centre her şeyin en ucuzunu gördüğüm bir yer oldu. Little India’daki sokak yemekleri Çin tarafından biraz daha “az hijyenik” geldi bana. O yüzden “Maceraya gerek yok.” diyerek yoluma devam ettim.

Son olarak rotamı Müslüman Mahallesi olarak da bilinen Kampong Glam’e çevirdim. Burası Singapur’daki en favori yerlerimden biri oldu. Kampong Glam 1800’lerde Johore Sultanı’na ve Araplara kucak açan Müslüman bir mahalleymiş.

Haji Lane.
Haji Lane.

Kampong Malaycada bileşik anlamına geliyormuş. Gelam ise tekne, ilaç ve hatta yemek yapımında kullanılan uzun yapraklı kağıt kabuğu ağacı demekmiş. Haji Lane bu semtin en güzel sokaklarından biri. Rengarenk Art Deco tarzında tasarlanmış evler, üçüncü nesil kahveciler, butikler bu sokakta bulunuyor. Bizim Karaköy gibi bir havası vardı. Dükkanlardan birinin tasarımı ilgimi çektiği için içine girdim. Adı “%” olan bir kahveciydi. Hem kahvelerini yudumladım hem de sokağı izledim. Bu sokakta pek çok bina grafitilerle süslüydü ve izlemek çok keyifliydi.

Kahvemi içtikten sonra Kampong Glam’de Singapur’un en büyük camisi Sultan Camii’ye gittim. Burası 1824’te Singapur’un ilk sultanı Hüseyin Şah tarafından yaptırılmış. Ve Singapur’un kurucusu Sir Raffles camii için 3 bin dolar bağışlamış. Görkemli kubbesi, fotoğraflarımın tümünde harika görünüyordu.

Yine bölgede bulunan Arab Street de hayatımda göremeyeceğim kadar çok kebapçıyla doluydu. Öyle çok Türk kebapçı vardı ki yürürken Türkçe davetler alıyordum. Birine karşı koyamadım ve ikram ettikleri lahmacunlardan yedim. Kalkmadan sahibi bana Türk kahvesi ikram etti ve günümü güzelleştirdi!

Çin Mahallesi’nin sakinleri genelde Budist ve Hindu inancına sahip.
Çin Mahallesi’nin sakinleri genelde Budist ve Hindu inancına sahip.

Singapur gezisine veda edeceğim yer havalimanı olduğu için gitmek için can atıyordum. Havalimanına birkaç saat önce gidip uzuuunca vakit geçirdim.

Jewel bölümündeki ışık şovlarını hava karardığında izlemek her şeye bedeldi.

Şimdi gelelim Singapur’un birbirinden ilginç yasaklarına. Özellikle sigara içenler için burası küçük bir cehennem. Çünkü çok hassaslar ve ciddi yaptırım uyguluyorlar. Hemen hemen her yerde sigara içme yasağı var. Yere tükürmek, çiçek koparmak, sakız çiğnemek hatta ülkeye sakız sokmak yasak. Bunu teyit etmek için marketlerde kasa yanlarına baktım ve hiiiç sakız yoktu. Bizdeki sakız bölümleri, sakız görünümlü şeker kutularıyla doluydu. Bu ülkede sifonu çekmemek de yasak. Ne kadar ilginç değil mi? Temizlik için bu kadar kurala gerek var mıydı? Eh insanlar anlamayınca oluyormuş demek.

Trafik ışıkları konusunda da uyarmam gerek. Gecenin 3’ü bile olsa ışıklar konusunda çok hassaslar ve mutlaka uymanız bekleniyor. “Ben Türk'üm yol boşsa geçerim.” burada işlemiyor bilgin olsun. Kurallara uymazsan da Yasakland’de cezalardan ceza beğen. Neyse ki ben hiç ceza yemeden şehirden ayrılmayı başardım.

Darısı başınıza!

Nilüfer Taktak / Yazar-Editör