ABD’nin borç sıfırlama planı

Bu koinlerin değeri altına bağlı olacak; altının fiyatı şiştikçe ABD’nin token’ları da değerlenecek. Böylece 10–20 yılda borçlar sıfırlanmasa da yarıya düşürülecek. Üstelik her şey masa başında, hiçbir şey üretmeden ya da satmadan yapılacak. Hani yıllardır çok tartışılan, 1988 yılındaki The Economist dergisinin kapağı vardı ya… Dünyada ortak para kullanılacağından bahsediliyor ve 2018 yılı işaret ediliyordu. Hedef birkaç yıl sapsa da finansal düzende işte o günlere geldik.

Bitcoin, Ekim 2025’te 126.000 ABD doları ile tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Toplam kripto pazarının değeri ise 4 trilyon dolara erişti. Ancak bazı yatırımcılar burada durmayacağını söylüyor ve Bitcoin’in 2 milyon dolara fırlayabileceğini öngörüyor. Altının ons fiyatı da 17 Ekim 2025’te 4.378 ABD dolarıyla rekor kırdı; kısa vadede yükselişin devam edeceği öngörülüyor. Diğer yanda ABD doları ise bir krizin eşiğinde duruyor. Yakın tarihteki tüm ekonomik krizlerin ABD kaynaklı olduğunu ve bunlardan dar bir çevrenin fayda sağladığını biliyoruz.
Peki, bu rekorlar ve doları bekleyen kriz, Trump’ın yanlış politikalarının bir neticesi mi, yoksa bilinçli bir oyun mu? Yahut da ABD, 40 trilyon dolara dayanan borcunu sıfırlamak için piyasalara operasyon mu çekiyor?
Kripto merkez bankası geliyor
Trump, seçim kampanyası sırasında ABD’yi “dünyanın Bitcoin süper gücü” ve “gezegenin kripto başkenti” yapma sözü verdi. Göreve gelir gelmez de ilk işlerinden biri olarak Stratejik Bitcoin Rezervi’nin kurulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı. Ertesi gün Beyaz Saray’da tarihte ilk kez kripto paranın önde gelen isimleri ve ekonomi yönetiminin katıldığı bir zirve düzenledi. Burada yaptığı konuşmada, “Elimizde 200 bin Bitcoin’imiz var, bunu daha da artıracağız. ABD’nin altınlarının saklandığı Fort Knox’un bir benzerini de kripto için kuracağız.” dedi.
Bitcoin yasası
Bu sırada Senatör Cynthia Lummis de Kongre’ye 11 Mart 2025’te Bitcoin Yasa Tasarısı’nı sundu. Tasarı, hükümetin 5 yılda 1 milyon Bitcoin satın almasını, 20 yıl boyunca tutmasını ve gerekirse federal borcu kapatmak için kullanmasını öngörüyor. Kongre’de görüşülen tasarı henüz yasalaşmadı ama Trump’ın “devrimci Bitcoin rezervi” vaadine tam uyduğu için büyük ihtimalle kabul edilecek. Lummis, bu tasarıyı “ABD’nin finansal geleceğini güvence altına alacak” sözleriyle savundu.
“Sabit koin”, fiyatı altın, değerli maden veya döviz gibi gerçek dünya varlıklarının değerine sabitlenen kripto para mânâsına geliyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Temmuz 2025’te yaptığı açıklamada sabit koinlerin “doların küresel rezerv para statüsünü güçlendireceğini, milyarlarca insanın dolar ekonomisine erişimini artıracağını ve ABD Hazine Bonoları’na talebi patlatacağını” belirtti. Bessent, Stratejik Bitcoin Rezervi’nin ABD bilançosunun varlık tarafını güçlendireceğini, sabit koin düzenlemelerine özel ehemmiyet vereceklerini vurguladı ve ekledi: “Doları dünyanın hâkim rezerv para birimi olarak tutacağız ve bunu yapmak için sabit koinleri kullanacağız.”
“ABD borçlarını dünyanın sırtına yükleyecek”
Bu tabloyu, Rusya’dan gelen açıklamalar tamamladı. Rusya Devlet Başkanı Putin’in danışmanı Anton Kobyakov, Eylül 2025’te Vladivostok’taki Doğu Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada, ABD’nin altın ve kripto piyasalarını “borcunu sıfırlamak için stratejik biçimde manipüle ettiğini” iddia etti:
“ABD şimdi altın ve kripto para piyasalarının kurallarını yeniden yazıyor. 1930’larda, 1970’lerde ne yaptıysa şimdi de aynısını yapıyor. Borçlarını dünyanın sırtına yükleyecek. Washington, borcunu değersizleştirmek için ABD dolarını sabit koinlere dönüştürecek ve bu da ABD’nin ‘sıfırdan başlamasını’ sağlayacak.”
Borca karşılık “küçük bir kripto çeki”
Birilerine bu, Rusya’nın komplo teorisi gibi gelebilir ama hatırlarsanız Trump, geçen yıl seçim kampanyası sırasında ABD’nin o dönem 35 trilyon dolar olan borcunu ödemek için Bitcoin kullanma ihtimalini ortaya atmış ve Fox Business’a yaptığı açıklamada, “Belki 35 trilyon dolarlık borcumuzu öderiz, onlara küçük bir kripto çeki veririz, olur mu?” demişti.
ABD’nin borç yükü bu yıl 40 trilyon dolara dayandı. Kovid dönemindeki büyük harcamalar ve yüksek faiz oranları, ABD doları için “krize” yatak hazırladı.
ABD borçlarıyla birlikte hızla yükselen altın fiyatları, ABD Merkez Bankası’nın (FED) 1 trilyon dolarlık altın rezervlerini yeniden değerlendirebileceği yönünde spekülasyonlara yol açtı. Bu da altın fiyatlarının yükselmesine önemli ölçüde etki etti. Kripto paranın ateşi de zaten Trump ve ekibi tarafından sürekli körüklendiği için sönmüyor.
Plan nasıl işleyecek?

Peki, Kobyakov’un işaret ettiği ancak nasıl yapılacağını açıklamadığı ABD’nin kripto parayla borçları sıfırlama planı nasıl uygulanacak? Tasarıda öngörüldüğü gibi sadece kripto para biriktirerek mi gerçekleşecek? Aslında burası epey karışık ve birkaç ihtimalden oluşuyor. Bunlardan en çok konuşulanı ise şu şekilde: ABD, banknottan dijital paraya geçerken, eski paralar gibi eski borçların da hükmü kalmayacak. ABD alacaklılarına, “Kardeşim, dolar molar kalmadı. Değeri düştü, pul oldu. Sana olan 1000 dolarlık borcuma karşılık 700 koin vereyim, helalleşelim.” diyecek.
Bu koinlerin değeri altına bağlı olacak; altının fiyatı şiştikçe ABD’nin token’ları da değerlenecek. Böylece 10–20 yılda borçlar sıfırlanmasa da yarıya düşürülecek. Üstelik her şey masa başında, hiçbir şey üretmeden ya da satmadan yapılacak. Hani yıllardır çok tartışılan, 1988 yılındaki The Economist dergisinin kapağı vardı ya… Dünyada ortak para kullanılacağından bahsediliyor ve 2018 yılı işaret ediliyordu. Hedef birkaç yıl sapsa da finansal düzende işte o günlere geldik.
- Altın her zaman altındır
- Altın neden diğer metaller arasında bu kadar değerli? Bu sorunun cevabı periyodik cetvelde yatıyor. Periyodik cetveldeki elementlerden gazlar para birimi olarak kullanılamaz. Alkali metaller ve toprak alkali metaller, kimyevî tepkimelere kolayca girdikleri için elenir. Radyoaktif elementler de güvenli olmadığından devre dışı kalır. Geriye, nadirlik ve bulunabilirlik kriterlerini karşılayan az sayıda element kalır:
- - Radyum,
- - Paladyum,
- - Gümüş,
- - Platin ve
- - Altın.
- 1800’lü yıllara kadar radyum ve paladyum bilinmiyordu. Platin, yaklaşık 1760 °C’de eridiği için işlenmesi oldukça güçtür. Bu durumda geriye sadece altın ve gümüş kalıyor. Ancak gümüş, hava ile temas ettiğinde oksitlenir ve karararak estetik değerini kaybeder. Altın ise korozyona karşı son derece dayanıklıdır; bu sayede yıllar boyunca fizîkî bütünlüğünü ve parlaklığını korur. Aynı zamanda yumuşak bir metal olduğu için işlenmesi kolaydır. Dış etkenlerin hiçbirinden etkilenmez, her zaman parıldar ve her zaman kazanır.
- Not: Elbette bunların hepsi bir iddiadan ibaret, iddiaların tersi de her zaman mümkün. Bu sebeple bu metin bir yatırım tavsiyesi değildir.