Afrika’nın Katar destanı

 Afrika tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesi yapılan haksızlıklara rağmen kupayı dördüncü sırada bitirmiştir.
Afrika tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesi yapılan haksızlıklara rağmen kupayı dördüncü sırada bitirmiştir.

Kamerun’un Brezilya’yı, Tunus’un Fransa’yı aynı skorla 1-0 yenmesi; Fas’ın, Portekiz ve İspanya’yı yenerek dünya kupasında dördüncü sırada bitirmesi Afrika kıtası ve İslâm dünyası için bir umuttur. Afrika tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesi yapılan haksızlıklara rağmen kupayı dördüncü sırada bitirmiştir. Katar’ı ve İslâm’ı boykot etmeye kalkışanlara verilen en iyi mesaj budur.

2022 Dünya Kupası hepimizi heyecanlandırdı. Müslüman bir Ortadoğu ülkesinin böyle büyük bir organizasyonu sorunsuz bir şekilde başaracağı pek beklenmiyordu açıkçası. 2022 Dünya kupasının geçmiş organizasyonlardan daha iyi olduğunu söylesek yanılmış olmayız. Katar dünyaya önemli mesajlar verdi. Her şeyin en iyisini sadece belli bir kesimin yapacağına dair inancın yanlış olduğunu imkân verilmesi halinde başkalarının da bunu başarabileceğini açık ve net bir şekilde dünyaya göstermiş oldu.

Katar dünyaya ders verdi

Katar bununla da kalmadı, organizasyonu fırsat bilip İslâm dininin en güzel ve barışçıl bir din olduğunu, futbol izlemeye gelen taraftarların alkol almadan da kendi takımlarını destekleyebileceklerini âdeta bir ders gibi öğretti. Ülkenin dört köşesinde Kur’an ayetleri ve Hadis-i Şerifler sergilendi, dünya insanları İslâm’ın güzelliklerini tanımaya davet edildi. Ve Elhamdulillah, 100’e yakın gayrimüslim Kelime-i Şehadet getirip bu vesileyle büyük İslâm ailesinin fertleri oldular.

Bir İngiliz kadın taraftarın yazdıklarına bakalım. Ne demişti?

“Katar’a gelmeden önce Batı medyası burayı barbar bir ülke olarak tanımlıyordu ve burada güvenlik olmadığına dair haberleri defalarca okudum. Ancak Katar’a geldiğimde bambaşka bir ülkeyle tanışmış oldum. Gelişmişlik konusunda neredeyse İngiltere’yi geride bırakan, öyle güvenli bir ülke ki burası, mesela İngiltere’de belli bir saatten sonra dışarıya dahi çıkamıyoruz... Tacize uğramaktan veya bir sarhoşun cebindeki silahı çıkarıp bizi vurmasından çekiniyoruz. Oysa Katar cennet gibi bir ülke. Gece geç bir saatte güvenli bir şekilde en ücra sokaklarda bile tereddütsüz dolaşabiliyor, istediğimizi yapabiliyoruz. Birinin bizi takip ettiğine dair bir his ya da korku geçmiyor içimizden.”

Kupanın asıl şampiyonu Filistin

2022 dünya kupasında alacağımız en mühim ders ise şu: Zâlim her zaman güçlü değildir. Bu dünya kupasının asıl şampiyonu Arjantin değil, Filistin olmuştur. Dünya kupasına katılmadığı halde bütün maçlarda bayrağı dalgalanan tek ülke Filistin’dir. Zalim İsrail devletinin en aşağı, en rezil hâle düştüğü ortam bu turnuva olmuştur. Hatta öyle ki, maçlar için Katar’a gelen işgal edilmiş topraklarından gelen bazı siyonist muhabirler farklı bir ülkenin vatandaşları olduklarını söylemek durumunda kalmıştır.

Başka önemli bir konuysa FİFA’nın tavrı. Avrupa ve Latin Amerika dışındaki ülkelere haksızlık yapıldığına inanıyorum. Dünya kupası tarihine baktığımızda hep bu iki kıta arasında oynanan bir turnuva söz konusu. Çok takım çıkarma hakkı da sadece bu kıtaların. Bu yazıda özelikle Afrika kıtasına yapılan haksızlığı konuşmak istiyorum. Karşınızda 55 ülkeye sahip koskoca bir kıta var ve sadece 5 takım çıkarma hakkı veriliyor. Üstelik bu da birkaç yıl öncesinde yapılan itirazlarla ancak elde edilebilmiş.

Afrika’nın mâkus talihi değişecek

Afrika ülkelerinde öyle yetenekli oyuncular var ki, zâten dünya kupasını izlemişseniz anlarsınız. Fransa millî takımının bir Afrika karması olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Penaltı atışlarını gole çeviremeyen iki Afrika kökenli futbolcunun Fransa’da ırkçılık söylemlerine mâruz kaldığını da ekleyelim. Bu durum akla Mesut Özil’in o meşhur sözünü getiriyor: “Biz kazanınca Alman vatandaşıyız, kaybedince ise göçmeniz.”

ABD, Kanada, İngiltere, İspanya, Portekiz... Afrika kökenli futbolcuları bu takımların hepsinde görebilirsiniz. Buna rağmen Afrika ülkeleri her konuda marjinalize ediliyor. Afrika’nın içindeki gücü ortaya koymasına fırsat dahi verilmiyor. Öyle bir kirli düzen var karşımızda.

Sonraki dünya kupalarında birçok şeyin değişeceğine inanıyoruz. Kamerun’un Brezilya’yı, Tunus’un Fransa’yı aynı skorla 1-0 yenmesi; Fas’ın, Portekiz ve İspanya’yı yenerek dünya kupasında 4. sırada bitirmesi Afrika kıtası ve İslâm dünyası için bir umuttur. Afrika tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesi yapılan haksızlıklara rağmen kupayı 4. sırada bitirmiştir.

Katar’ı ve İslâm’ı boykot etmeye kalkışanlara verilen en iyi mesaj budur. Mesajın mahiyeti nettir: Faslı oyuncular her galibiyet sonrası yere kapaklanıp şükür secdesi yapmış ve parmaklarını yukarıya kaldırarak Kelime-i Tevhid’i işaret etmişlerdir.

Batı medyası varsın bunu tartışadursun; hakikat her zaman hakikattir. Allah’ın dini kınayanların kınamasından çok daha yücedir.