Ağustosta göçenler

Sabri Halil El-Benna (1937, Filistin – 2002 Irak) Ebu Nidal (Mücadelenin Babası) kod adıyla ünlenecek olan lider, sahil şehri Yafa’da, Filistin’in en zengin ailelerinden birinin çocuğu olarak doğdu. Babasının 13 eşi vardı ve İsrail Cumhurbaşkanı Weizmann tarafından ziyaret edilecek kadar Yahudilerle arası iyiydi fakat bu 1948’de sürülmelerine mani olmadı.
Sabri Halil El-Benna (1937, Filistin – 2002 Irak) Ebu Nidal (Mücadelenin Babası) kod adıyla ünlenecek olan lider, sahil şehri Yafa’da, Filistin’in en zengin ailelerinden birinin çocuğu olarak doğdu. Babasının 13 eşi vardı ve İsrail Cumhurbaşkanı Weizmann tarafından ziyaret edilecek kadar Yahudilerle arası iyiydi fakat bu 1948’de sürülmelerine mani olmadı.

Nadir bir Nazi

Nadir Nadi Abalıoğlu (23 Haziran 1908, Fethiye - 20 Ağustos 1991, İstanbul) Abdülhamid Han devrinde babası sürgünde olduğundan Fethiye’de doğdu. Galatasaray’da okudu. Ankara’ya taşındıklarında her hafta Sovyet Büyükelçiliği’ne giderek keman dersi aldı. İnönü’nün Lozan dönüşünde fotoğrafını çekmesi ilk gazetecilik tecrübesiydi. Viyana’da 3 yıl kaldı, dil ve müzik eğitimi aldı. 1945’te babası ölünce Cumhuriyet Gazetesi’nin başına geçti.

Nadir Nadi Abalıoğlu
Nadir Nadi Abalıoğlu

Celal Bayar’ın doğrudan teklifiyle Demokrat Parti listesinden Muğla, 1954’te de İstanbul vekili olarak meclise girdi. Utangaç ve mütevazıydı, çekimser tavrı mecliste tenkit konusu oldu. Hakkındaki en kalıcı tartışma ise savaş yıllarında Türkiye tarafsızlığını korumaya çalışırken Sabetay ve mason Nadir Nadi’nin Alman yanlısı yazılar yazması, yayınlar yapmasıydı. Babası ‘Yunus Nazi’ diye anılan birinin “Nazi Almanya’sına fütursuzca hayran” olması çok da şaşırtıcı değildi. Bunda “Türkiye’deki dostlara” dağıtılmak üzere gelen 5 milyon altının, Alman şirketlerin verdiği reklamların payı ne kadardı, bilinmez.

Babası gemiden atıldı

Mustafa Kemal, Yunus Nadi’yi Yalova’da güverteden denize attırmıştı. İsmet İnönü de Nazi yanlısı tavırlarından ötürü Yunus Nadi’yi 7 Ağustos’ta Ankara Garı’nda haşlamış, “Ticarî maksatlar uğruna siyasî yazılar yazılmasına müsaade edemem!” diyerek elini sıkmamıştı. 10 Ağustos’ta gazete hiçbir gerekçe gösterilmeden 90 günlüğüne kapatıldı. Nadir Nadi, bunun üzerine İnönü’ye hep küs kaldı.

O yıllarda Nadir Nadi’yi gazete içinde bile Nazi selamı verirken görenler vardı. Gel gör ki Naziler yenilince Nadir Nadi sola kaydı ve mâzisi solcular tarafından unutturulmak istendi. ‘99 Yüz’ adlı eserinde Cemal Süreya onun hakkında “Açığı yok. Düşünce planında baştan beri tutarlı” demiyor muydu? Hâlbuki Nazım Hikmet 1951’de Rusya’ya kaçtığında “Millet suratına tükürebilsin diye” fotoğrafını yayınlayan oydu. Koltuğunun altında Cumhuriyet taşıyan gençleri solcu diye öldüren sağcı gençler de gazetenin sahibinin eski bir Nazi yanlısı olduğunu bilemediler.

Kontenjan senatörü

60 darbesinden sonra 1964’te kontenjan senatörlüğüne tayin edildi. 71 darbesinde İlhan Selçuk’un cumhurbaşkanlığı teklifini kabul etti. Doğan Avcıoğlu’nun ‘Türkiye’nin Düzeni’ kitabına Yunus Nadi ödülü boşuna verilmemişti. 79’daki Afganistan işgalini görmeyen bir gazetenin sahibi olarak aldığı en ağır tenkit dönemin solcusu Mehmet Barlas’tan geldi: “Nadir Bey, ben sizi adam sanırdım, hâlbuki siz hacıyatmazsınız; kâh Nazi taraftarı, kâh Sovyetçi, kâh askerci!..”

Şaibenin babası

Sabri Halil El-Benna (1937, Filistin – 2002 Irak) Ebu Nidal (Mücadelenin Babası) kod adıyla ünlenecek olan lider, sahil şehri Yafa’da, Filistin’in en zengin ailelerinden birinin çocuğu olarak doğdu. Babasının 13 eşi vardı ve İsrail Cumhurbaşkanı Weizmann tarafından ziyaret edilecek kadar Yahudilerle arası iyiydi fakat bu 1948’de sürülmelerine mani olmadı.

Sabri Halil El-Benna
Sabri Halil El-Benna

Annesi 16 yaşında evin hizmetçisiyken babasının ikinci eşi olan bir Alevî’ydi, Ebu Nidal bu yüzden kardeşleri tarafından dışlandı. Yurdundan ve ailesinden atılmışlık, onun kişiliğini belirleyen ilk âmillerdendi. Buna gençken çalıştığı ARAMCO’da İsrail karşıtı düşüncelerinden ötürü Suud rejimi tarafından tutuklanıp işkence görmesi de eklendi.

Arafat’a bayrak açtı

67 Savaşı’nda yaşadığı Nablus’un da işgalinden sonra İsrail’e karşı aktif mücadele vermek için FKÖ saflarına katıldı. Ürdün’de kurduğu şirket örgütün merkezlerinden ve kasalarından biri oldu. Kral Hüseyin’in 10 bin Filistinli direnişçiyi katlettiği Kara Eylül’den iki ay evvel Irak’a El-Fetih temsilciliği göreviyle gönderildi. Arafat’ı Ürdün’e karşı yumuşak olmakla suçlayıp isyan bayrağı açtı ve sol ittifakın lideri hâline geldi.

Saddam’a ve Kaddafi’ye çalıştı

Kendi adıyla anılan örgütü, 1974-92 arasında 20 farklı ülkede düzenlediği 90 eylemle 900 kişinin ölümünden sorumlu tutuldu. Filistin direnişinin sivil katliamlarıyla, hava korsanlığıyla, rehinecilikle özdeşleşmesi bu sayede oldu. Ebu Nidal, kimi zaman Saddam’ın, kimi zaman Kaddafi’nin kontrolüne girmekten ve onlar hesabına çalışmaktan kurtulamadı. 1986’da Neve Şalom Sinagogu’nda 7’si haham, 22 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı gibi Türkiye’de de birtakım eylemlerde bulundu.

2002’de ABD işgali öncesinde Irak’ı El-Kaide’ye destek vermekle itham edecek bilgileri Kuveyt’e aktardığı gerekçesiyle Saddam’ın gizli servisi tarafından villasında infaz edildi.