Almanya FETÖ’nün Avrupa üssü

Alman hükümeti´nin FETÖ´ye ve firari üst düzey FETÖ´cülere olan kucaklayıcı tavrı değişmediği sürece, Berlin ve Ankara arasındaki gerilim son bulmayacaktır.
Alman hükümeti´nin FETÖ´ye ve firari üst düzey FETÖ´cülere olan kucaklayıcı tavrı değişmediği sürece, Berlin ve Ankara arasındaki gerilim son bulmayacaktır.

FETÖ birçok ülkede olduğu gibi, Almanya´da da göstermelik projeler ve dernekler üzerinden, örgüt ağının genişlemesine yönelik çalışmalarda bulundu ve bulunmaya devam etmekte. Almanya´da yaşayan vatandaşlarımızın eksikliğini hissettiği ve ihtiyaç duyduğu alanları fırsat olarak görüp, kullanan örgüt, eğitim ve medya yolunu 17-25 Aralık sürecine kadar vatandaşlarımıza yönelik ulaşım aracı olarak kullandı.

15 Temmuz iç savaş ve işgal girişiminde bulunan ve 252 insanımızın şehid olmasına sebep olan terör örgütü FETÖ‘nün Türkiye dışında çeşitli ülkelerde de yapılanmaya sahip olduğu herkes tarafından bilinir. Terör örgütünün en faal olduğu ülkelerden biri şüphesiz siyasî, iktisadî ve kültürel olarak sıkı bağa sahip olduğumuz Almanya.

Almanya, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının en yoğun olduğu ülke olmasına rağmen, Almanya´daki FETÖ yapılanmasına gösterilmesi gereken tepkiyi göstermemekte hatta sunulan belgeleri yok sayarak yapıyı desteklemektedir.

Her ne kadar zaman zaman Almanya medya yolu ile farklı çalışmalarda bulunup, belgesellerle FETÖ yapılanmasına eleştirisel yaklaşsa da, siyasi olarak Türkiye´ye bu konuda gösterilmesi gereken desteği göstermemekle birlikte örgütün Almanya´daki yapılanmasının genişlemesine de yol açmaktadır. Gösterilen bu müsamaha FETÖ için Almanya´nın cazipleşmesine, örgüt firarilerinin Almanya´ya kaçmasını ve Almanya´ya sığınmasını da kolaylaştırmıştır. Her ne kadar Almanya´da yaşayan vatandaşlarımız FETÖ ile ilişiğini sonlandırmış olsa da, oluşan açıklar Almanya´ya sığınan firariler ile doldurulmaya çalışılmakta.

FETÖ’cüler İsim Değiştiriyor

FETÖ birçok ülkede olduğu gibi, Almanya´da da göstermelik projeler ve dernekler üzerinden, örgüt ağının genişlemesine yönelik çalışmalarda bulundu ve bulunmaya devam etmekte. Almanya´da yaşayan vatandaşlarımızın eksikliğini hissettiği ve ihtiyaç duyduğu alanları fırsat olarak görüp, kullanan örgüt, eğitim ve medya yolunu 17-25 Aralık sürecine kadar vatandaşlarımıza yönelik ulaşım aracı olarak kullandı. Yıllarca örgüte “yeni kan” kazandıran hücreleşmiş etüt merkezleri ve yurtlar ise, örgütün Almanya´daki en büyük beyin yıkama mekanizması ve gelir kaynağı olmakla birlikte, FETÖ´nün ardına gizlendiği ve dünyaya çizmeye çalıştığı sahte bir imaja dönüştü. Bu imajla batı medyasına ve toplumuna aynı zamanda sözde demokratik, seküler, eğitime önem veren, barışçıl ve diyalog yanlısı masum bir STK resmi çizildi. Günümüzde ise FETÖ´ye bağlı olan STK´ların, eğitim merkezleri ve iş yerlerinin deşifre olmama adına isim değiştirdiği gözlemlenmekte.

FETÖ Alman Devletine De Sızdı

Örgüt Türkiye´ye paralel olarak Almanya´da da sadece kendi STK´ları ile yetinmeyerek, farklı kurumlara ve makamlara örgüt üyelerini yerleştirmiş ve yıllarca gizlemiştir.

  • Belgelerle FETÖ´nün 15 Temmuz işgal girişiminin faili olduğu sayısız kez ispatlanmış olsa da, Almanya´nın bu konudaki tavrı değişmemiş ve terör örgütünün çeşitli Alman kurumlarına yerleştirmiş olduğu elemanlarına Türkiye´ye karşı kara propaganda yapmasına fırsat sunmuş ve alet olmuştur.

Kurumlardaki “gizli” örgüt elemanları yıllar içerisinde Almanya´da batı medyası ile güçlü bir bağ oluşturarak, özellikle 15 Temmuz 2016 sonrasında bu ağ sayesinde medya yolu ile Türkiye´ye karşı algı operasyonları yapmakta ve Almanya´da yaşayan vatandaşlarımız Türkiye yanlısı taraf gösterme konusunda sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılmakta.

Almanya İkaz Edildi Ama...

Alman toplumu FETÖ´nün çizmeye çalıştığı mâsum STK imajına kanılmaması noktasında düzenli olarak uyarılmıştı.
Alman toplumu FETÖ´nün çizmeye çalıştığı mâsum STK imajına kanılmaması noktasında düzenli olarak uyarılmıştı.

2011´den itibaren Almanya´da özellikle medya yolu kullanılarak gerek çeşitli kurumlar gerekse Alman siyasiler tarafından Alman toplumu FETÖ´nün çizmeye çalıştığı mâsum STK imajına kanılmaması noktasında düzenli olarak uyarılmıştı. Yine aynı kişiler örgütün gösterdiği demokratik profilden çok uzakta olan bağnaz ve baskıcı bir hücre olduğu, Alman makamlarına ve siyasi partilerine sızma planları içerisinde olan bir paralel yapılanma olduğu hakkında çok kez eleştirilerde bulunmuştu.

Alman Devleti'nden FETÖ'ye Destek

Uzun yıllarca TV programlarında ve belgesellerde bu fikri savunan Alman medyası, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, başarısız darbe girişiminin organizatörü olan örgütü adeta savunma içerisine girmişti. Almanya gerekli tepkiyi göstererek Türkiye´ye destek vermek yerine, Alman Parlamentosunda Sol Parti (DIE LINKE) üyeleri tarafından Aralık 2019´da hükümete “Almanya´nın FETÖ ile görüşmeleri ve ilişkileri” hakkında yöneltilen soru önergesine, Alman hükümeti Ocak 2020´de belirli sorulara “istihbarat bilgilerini açığa çıkarma, istihbarat çalışmalarına zarar verme” adına cevap vermeyeceği noktasında yanıt vererek, tarafını bir kez daha belli ederek örgütü görmezden gelmeye devam etti.

Almanya FETÖ'nün Avrupa Üssü

Ercan Karakoyun
Ercan Karakoyun

1970´lerden itibaren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, vaazlar vererek Almanya´da örgütleşmenin ilk adımlarını atmış olup, 1995 yılında ise örgüt Almanya Stuttgart´da ilk kurumsal yapısını oluşturarak eğitim merkezi görüntüsü altında faaliyet gösteren “Das Bildungshaus“ derneğini kurmuştu. 1995´de başlayan kurumsallaşma etüt merkezleri, eğitim dernekleri, kreşler ve iş adamları dernekleri ile devam etmiştir.

Günümüzde sadece Almanya´da yaklaşık 150 etüt merkezi olduğu bilinmekte. 2003 yılında ise örgüt etüt ve eğitim merkezlerini bir ileri boyuta taşıyarak, Almanya´da eğitim verecek özel okullar açmaya başladı.

  • Almanya´nın denklik sunduğu bu okullar, büyük şehirlerde faaliyet göstermeye başlayarak, 2016´da sayı olarak 24´e ulaşmıştı. Fakat bu okulların üçü 2016 sonrasında öğrenci bulamadığı için kapanmış, bir diğeri ise sponsorların desteğini çekmesi üzerine iflas bildirmiştir.

Eğitim ve etüt merkezleri gibi, FETÖ´ye ait özel okullar da yıllarca örgütün hem malî hem de insan kaynağına dönüşerek, yapının ve iletişim ağının genişlemesine yol açmıştır.

FETÖ 1995 yılında Almanya Stuttgart’da ilk kurumsal yapısını oluşturarak eğitim merkezi görüntüsü altında faaliyet gösteren “Das Bildungshaus“ derneğini kurmuştu.
FETÖ 1995 yılında Almanya Stuttgart’da ilk kurumsal yapısını oluşturarak eğitim merkezi görüntüsü altında faaliyet gösteren “Das Bildungshaus“ derneğini kurmuştu.

150 etüt merkezi, 20 özel okul, örgüte hibe edilmiş sayısız öğrenci yurdunun yanısıra FETÖ´nün STK olarak çeşitli dallarda faaliyet gösteren 300 oluşuma daha sahip olduğu bilinmekte. Bunlardan biri ise, Almanya´daki örgüt yapılanmasının ana oluşumu ve merkezi haline gelen 2013´de Berlin´de kurulmuş Diyalog ve Eğitim Vakfı (Stiftung für Dialog und Bildung). Almanya´da “Hizmet harekatı” ismi ile anılan örgüt, Diyalog ve Eğitim Vakfını ana yüzü olarak kullanmakta. Derneğin yöneticisi olarak gösterilen Ercan Karakoyun ise, FETÖ´nün Almanya´daki sözcüsü olarak tanımlanmakta.

Almanya'yı Abdullah Aymaz Yönetiyor

FETÖ´ye ait olan STK ve oluşumlar Almanya´da da bilinen hiyerarşik yapı ile işlemekte. Hiyerarşik yapıya göre emirler ve görevlendirmeler FETÖ elabaşı Gülen tarafından Avrupa imamı Abdullah Aymaz´a, Aymaz tarafından Almanya imamı olarak bilinen Hayrettin Kaman´a, Kaman tarafından Almanya sözcüsü olan Ercan Karakoyun´a ve sonrasında il imamları ve taraflarından abi ve abla denilen yetkililere aktarılmakta.

Abdullah Aymaz için oluşturulmuş belge
Abdullah Aymaz için oluşturulmuş belge

FETÖ’nün Almanya Tuskon'u

Örgütün Almanya´daki çalışma sergilediği ve gazete üyelikleri dışındaki önemli gelir kaynağı olan bir diğer alansa iş adamları dernekleri. 19 FETÖ derneğinin bağlı olduğu çatı derneği olarak bilinen Girişimciler Derneği Federal Birliği (Bundesverband der Unternehmervereinigung) çatı derneğine yaklaşık 3000 iş verenin üye olduğu biliniyor. BUV, Tuskon ve Saarland eyaleti ekonomi bakanlığı dış ticaret müsteşarlığı ile de ortak çalışmalara imza atmıştı.

FETÖ’nün Yeni Kalesi: Almanya

Alman hükümetinin örgüte göz yummasına rağmen, 15 Temmuz 2016´da gerçekleşen püskürtülen işgal girişiminin ardından çeşitli Alman gazeteciler, Almanya´yı Terör Örgütü FETÖ´nün yeni kalesi olarak tanımlamış, bunun Almanya´ya ne derecede zarar verebileceği hakkında makale ve haber yazmıştı. Aynı zamanda hükümeti yürütecekleri politika konusunda uyarmaya da devam etmişti.

Fakat tüm bu uyarılar ciddiye alınmamakla birlikte, Alman hükümeti´nin FETÖ´ye ve firari üst düzey FETÖ´cülere olan kucaklayıcı tavrı değişmediği sürece, Berlin ve Ankara arasındaki gerilim son bulmayacaktır.

Gerilimin son bulmaması ile birlikte, Almanya´da yaşayan ve Türkiye yanlısı görüşlere sahip olan vatandaşlarımız tehdit altında olmaya devam edecektir. Zira FETÖ tarafından kullanılan batılı maşalar ve farklı makamlara yerleştirilmiş FETÖ üyesi elemanlar vatandaşlarımızı ve Türkiye yanlısı kurum ve oluşumları batıya hedef tahtası olarak göstermeye devam edecektir.