Ayasofya hazımsızları

Ayasofya'nın ibadete açılmasına vatandaş çok sevinirken, bu mutluluğun karşısında elbette rahatsızlık duyan millete yabancı kimseler de çıktı...
Ayasofya'nın ibadete açılmasına vatandaş çok sevinirken, bu mutluluğun karşısında elbette rahatsızlık duyan millete yabancı kimseler de çıktı...

Danıştay 10. Dairesi Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. 89 yıldır ibadete hasret olan yapı, bu cuma kılınacak olan namazla cami olarak ibadete açılacak. Vatandaşlar bu karara sevinirken, farklı illerden 24 Temmuz günü Ayasofya’da kılınacak cuma namazı için geziler organize edilmeye başlandı. Bu mutluluğun karşısında elbette rahatsızlık duyan millete yabancı kimseler olacaktı. Nitekim oldu da... Ayasofya’nın cami olarak hizmet vermesinden memnuniyet duymayanlar sosyal medyada itirazlarını gerek siyasî, gerek dînî sebeplerle dile getirdi.

İntihalci Sabetayist Orhan Pamuk, BBC’ye yaptığı açıklamada “Ayasofya'yı yeniden camiye dönüştürmek, ne yazık ki dünyanın geri kalanına 'Biz artık laik değiliz' demek anlamına geliyor. Benim gibi buna karşı çıkan ama sesleri duyulmayan milyonlarca laik Türk var” dedi. Pamuk ayrıca bu kararla birçok Türk’ün “laik bir Müslüman ulus olmaktan duyduğu gururu ellerinden aldığını” da ileri sürdü.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, daha önce katıldığı bir programda “Bakın iddia ediyorum, Sayın Erdoğan onu (Ayasofya) açamaz” demişti. Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılma kararı onanınca “'Sayın Erdoğan Ayasofya'yı açamaz' dedim, yanılmışım. Sayın Erdoğan'ı tebrik ediyorum” dedi.

***

O medya kuruluşunun avukatı Prof. Dr. Ersan Şen, “Erdoğan, küçük bir kararname ile Ayasofya’yı açabilirdi. Ama Hukuk’u bu işe alet etti. Aklınca dış kamuoyu mahkeme kararı diye okuyacak, iç kamuoyu da onu Ayasofya Fatih’i ilan edip, Atatürk’ü İslam düşmanı görecek. Sırada, Atatürk’ün kaldırdığı hilafet var.”

Mâlum kişi Ahmet Necdet Sezer, “Ayasofya’nın cami olması, şeriatçılığa doğru gidebilmek için kaba, kara ve koyu Atatürk düşmanları tarafından zorlanan bir kapıdır. Bu kapıyı kırmak Atatürk'ün kabrini eşip kemiklerini çıkararak yakmak demektir.”

***

HDP Milletvekili Hüda Kaya, "Yok efendim kılıç hakkıymış. Böyle bir hukuk yok. Bunlar tamamen Kur'an'dan sonra, Peygamberden sonra ortaya konulmuştur. Ayasofya hiçbir şekilde bugün bir iktidarın ya da herhangi bir iktidarın açarız, kaparız kafasıyla karar alıp yaptırım uygulayabileceği bir alan değildir. Ayasofya gibi işgal altında olan yüzlerce kilise var. Adına cami demekle olmuyor. Orası hangi inanç erbabınca kurulduysa o inanç erbabının olması gereken bir yerdir."

CHP İstanbul Milletvekili Prof. İbrahim Kaboğlu, “Benim görüşüme göre Topkapı Sarayı da müze olarak korunmalı, Ayasofya da müze olarak korunmalı hatta Sultanahmet de müze olmalı çünkü bunlar artık bizim kendi şeyimiz değil, kendimize özgü değil, insanlığın ortak mirasıdır bunlar”

****

CHP Parti Sözcüsü Sabetayist Faik Öztrak, "Yetkinizi kullanmayıp kendi atadığınız hâkimlerin arkasına saklanarak bedelini milletimizin ödeyeceği bir hukukî garabete neden oldunuz. Bu kararlar, yıkılmış Osmanlı'nın hukukuna dayanarak Cumhuriyet'in hukukunu yok saydı."

****

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan: “Ayasofya’nın belirli bir bölümünde namaz kılınıyor. Ayasofya’nın yeniden camii olarak ibadete açılmasının getirisi götürüsü var. Bu kararın faturası bizim için çok daha ağırdır. Bizim dünyada binlerce camimiz var. Bunların hesabını yapmıyorlar. Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim.”

***

Eşcinsel sapkını FETÖ’cü Eyüp Can’ın eski karısı Elif Şafak, "Ayasofya'nın camiye çevrilmesi çok yanlış ve tamamen siyasi çıkarlar için verilmiş bir karar. Bu toprakların tarihine saygısızlık, insanlık mirasına ve farklı kültürlere saygısızlık. Kapıları herkese eşit şekilde açık bir müze olmalıydı bu değerli mekân"

***

Firari FETÖ’cü ve PKK yandaşı Yavuz Baydar, "Geçmiş olsun Türkiye... Bu karar belki Laik Türkiye'nin temellerine atılmış bir dinamit olmayabilir. Çünkü denilebilir ki; zaten ülkede inanç kimliklerine saygılı bir laisite hiç olmamıştı. Ama şu gayet açık; bu karar Türkiye'nin çok kimlikli, çok kültürlü imajına, bir dünya metropolü olan İstanbul'un çok katmanlı tarihine vurulan sert bir, ölümcül bir hançer darbesidir. 1934'te alınan müze kararının hunhar bir İslamcılık ve oy devşirme amaçlı bir popülizm uğruna lağv edilmesinin anlamı da çok açıktır. Türkiye bugünden itibaren fiilen, tekçi bir İslam cumhuriyetidir"

***

Atatürk sömürüsü ve kaçak yapılarıyla gündemden düşmeyen Yılmaz Özdil sosyal medyada Ayasofya kararına şu tepkiyi verdi, “Türkiye’nin en önemli müzesi artık müze değil... Peki, bugünden itibaren Türkiye’nin en önemli camisi hangisi olmuş oluyor? Bu kararı alanlar hiç düşündü mü acaba, Türkiye’nin en önemli camisini, Selçuklu, Osmanlı veya Cumhuriyet değil de Bizanslılar mı yapmış oluyor!”

***

Millet nezdinde hiçbir itibarı olmayan Emin Çölaşan “Geçmiş olsun Ayasofya” başlıklı yazısında “Sevgili okurlarım, sıra en sonunda Ayasofya’ya da geldi… İstanbul’un göbeğinde en kısa zamanda yeni bir camiye kavuşacağız! Yani kardeşim, bu olay akıl alır gibi değil. Peki böyle bir camiye ihtiyaç mı vardı? Elbette yoktu” diyerek Ayasofya’nın cami olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

TKEP eski tutuklusu, İslam ve Osmanlı düşmanı Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, "Sultan Ahmet'i dolduramayanlar Ayasofya tuzağını kurmasınlar. Bu karar Atatürk devrimlerini hiçe sayan, hukuku ayaklar altına alan bir karardır. Danıştay, Cumhuriyeti iptal mi edecek?"

****

Kimsenin itibar etmediği, BBC eski çalışanı Zafer Arapkirli, Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılma kararından sonra şu tweeti paylaştı, “Ben diyorum ‘Kültür Mirası’ O diyor ‘Kılıç Hakkı’ Neyi tartışacaksın bu kafa ile?"

Budist olduğunu açıklayan, attığı manşetlerle ölümlere neden olan Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök ise 11 Temmuz'daki yazısında “1453’ten beri üzerinde hep bayrağımız dalgalanan İstanbul ve Türkiye'mizin, bize, Türk milletine ait olduğunu kendimize ispat etmemiz için, dalgalanan o bayraktan daha yüce hangi sembole ihtiyacımız var ki” dedi.

Bir sonraki gün yazdığı yazıdaysa

  • “Başından beri Ayasofya kararını eleştiriyorum. Ama iş Türkiye’ye karşı yaptırıma gelirse işte ona karşı çıkarım. Bu, Türkiye’nin kendi yetki alanındadır. Nasıl ki geçmişte bunu müze yapma kararını kendi aldıysa, camiye çevirme kararını da alabilir. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. Türkiye’nin kendi içinde tartışıp alacağı bir karardır. Yanlışlığı da doğruluğu da kendini ilgilendiren bir meseledir.”