Ayının tüyleri yolunurken İsrail'den İran'a Rusya'nın dron macerası

Orion adlı SİHA.
Orion adlı SİHA.

Hem İsrail hem de İran'dan insansız hava araçları alıp bunları başka bir ülkeyi işgal için kullanan Rusya, kış bastırırken mağarasını bulamamış ve tüyleri de hızla dökülmekte olan aç bir ayıyı andırıyor.

Rusya bugüne dek Türk SİHA'larından çok çekti. Osa, Krug, Strela, Tor, Pantsir, Kub, S-200 ve S-300 şeklinde sıralanan envâi çeşit hava savunma sistemi, 12 metre kanat açıklığı bulunan hayalet robotlarla 1 metrelik mühimmatların kurbanı oldu.

Suriye, Libya ve Ermeni işgalindeki Karabağ'da çok güvendiği silah ve radarları bir bir imha edildiğinde Rusya, insansız hava araçlarının cephede oluşturduğu ölümcül etkilerin farkına ancak varabildi. Ne var ki bu bir teknoloji yarışıydı ve söz konusu uçan robotlar, yirminci yüzyıla damgasını vurmuş AK-47 Kaleşnikof'a hiç benzemiyordu.

Eski Sovyet coğrafyasında yeniden hüküm tesis etmek isteyen Moskova, emperyal tutkularıyla sahadaki gerçeklerin, imparatorluk hülyasıyla kas gücünün pek de uyumlu olmadığını Ukrayna savaşında fark etti.

Orıon'la Bayraktar vurmak istedi ama...

İşgalden önce Kremlin, dron yeteneğini ilerletme niyetiyle bir süredir çaba içindeydi. Bu çabanın eseri olan Orion adlı SİHA, Rus propaganda makinesinin desteğiyle Bayraktar TB2'ye rakip olarak sunuldu. Silahlı İHA pazarından pay kapmak isteyen Ruslar bu amaçlarında haksız da sayılmazlardı. Zira Türk SİHA'larının tüm cephelerdeki ezici üstünlüğü dünya medyasının yegâne analiz konusu haline gelmişti ve pek çok ülke bu araçlardan satın almak üzere Ankara'nın yolunu tutuyordu.

Ukrayna işgaline hazırlık sürecinde bir yandan askerlere TB2'leri vurma taktikleri öğreten Rus ordusu aynı zamanda yerli Orion'un savaşta Türk SİHA'larını havada avlayacağını iddia ediyor, bu amaçla hazırlanan kliplerde, kanat altına takılmış güdümlü roketin havada ilerleyen bir hedefi vurduğu görülüyordu. Plan dâhiceydi: Ruslar, Ukrayna savaşı başladığında TB2'leri havada avlayacaktı.

Keskin hatları ve tasarımının çirkinliğiyle tartışma konusu olan Orion, Rus SİHA teknolojisinin geldiği son noktayı temsil ediyordu ama bu kritik aşama, işgal günlerinde Ukrayna askerlerince ateşlenmiş MANPADS roketleriyle paramparça edildi. Gökyüzünde Bayraktar avlayacağı söylenen Orion, radara görünmeden uçmayı bile beceremiyordu. Kolayca vurulabildiğinden ötürü envanterdeki Orion'lar kısa sürede tükendi.

Tel Aviv imzalı Forpost devreye giriyor

Bu sırada Ukrayna ordusu, Rus zırhlılarını modern tanksavar sistemleriyle avlıyordu. Üstelik havada hem Türk SİHA'larından hem de ABD'nin gönderdiği kamikaze dronlardan faydalanıyorlardı. Buna karşı Ruslar hangarda bekleyen Forpost'ları devreye soktu. Bir SİHA'dan daha çok keşif, gözlem ve takip aracı olan Forpost, İsrail'de Heron'ların da sahibi IAI tarafından üretilmişti. Moskova, Tel Aviv'le 2010 yılında bir anlaşma yapmış ve 400 milyon dolar karşılığında Forpost'ların üretim hattını Rusya'ya getirmişti.

Kremlin, 2018'den itibaren lisans altında ürettiği bu araçları önce Suriye'de sivillere yönelik saldırılarda, ardından Ukrayna işgalinde kullandı. Gelgelelim Kiev'in elinde de gelişmiş sistemler vardı ve Forpost İHA'lar da sıklıkla düşürülüyordu. Raflarda hızla eksilen Forpost'ların yerine yenisi hızlı biçimde konulamıyordu, zira komplike yapısından ötürü bu İHA'nın üretimi oldukça yavaştı.

ABD desteğiyle Orlan-10 ürettiler

Düşman cephe hatlarındaki son durumu merkeze görüntülü olarak iletecek, topçu ve obüslerin koordinat bilgisini anlık paylaşacak daha 'basit' bir araca ihtiyacı vardı Rusların; aynı zamanda bol miktarda ve kolay üretilebilen...

Bir 'sarf malzemesi' olarak Orlan-10 çözümü böyle bir süreçte ortaya çıktı. Kanat açıklığı sadece 3 metre olan bu epeyce küçük İHA'lar 100 kilometre mesafeye sinyal gönderebiliyor, 18 kilogram faydalı yük taşıyabiliyor ve istenen her yerden bir katapult yardımıyla uçurulabiliyordu.

Putin.
Putin.

Rusya'da İHA seri üretim hatları, Ukrayna işgalindeki ilk bir ayın sonundan itibaren tamamıyla Orlan-10 imâline yöneldi. Ukraynalılar birkaç ay içinde yüzlerce mini İHA'yı düşürmesine rağmen Rus ordusuna sürekli yeni Orlan-10 geldiği için bu kırımlar önemli bir sorun teşkil etmedi. Ruslar özellikle Harkov, Mariupol, İzyum gibi cephelerde Orlan-10'ların çok faydasını gördü. Ukrayna obüslerinin konum bilgisi istasyona aktarılıyor, konumu alan Rus topçusu mühimmatı ateşliyor, hatta topun hedefini vurup vurmadığını da yine Orlan İHA'larıyla izliyorlardı.

Cephede işlerin Ruslar adına iyi gittiği Haziran ayında uluslararası savunma sitesi AsiaTimes'da çarpıcı bir haber yayınlandı. Habere göre Moskova'ya sahada anlık istihbarat sağlayan Orlan-10 İHA'lar; ABD, Çin, Tayvan, Fransa, Japonya, İsveç ve İsrail'in gönderdiği malzemelerle üretiliyordu. Üstelik ABD ve tüm Avrupa ülkelerinde Rusya'ya yönelik sıkı yaptırımlar varken...

HIMARS.
HIMARS.

Perde gerisinde Rusların Ukrayna'ya karşı avantaj sağlamasını ve savaşın uzamasını hedefleyen bazı ülkeler bu haberle hayli zor duruma düştü. Sonraki süreçte İHA parçalarına ilişkin tedarik sıkıntıları yaşamaya başlayan Rusya, Orlan-10'ları artık eskisi kadar seri üretemez hâle geldi. Malzeme yetersizliği, düşürülen İHA'lardaki incelemelerde kendini bariz biçimde gösterdi: Çaresiz Ruslar, Orlan-10'un benzin deposunu pet şişeden yapmıştı ve kamera kısmına ise Record tuşuna basılmış bir Canon marka fotoğraf makinesi yerleştirmişti. Üstelik Ukrayna ordusunun elinde artık 50 kilometre menzilli, Rus obüsünü 80 kilometre mesafeden vuran HIMARS topçu roketleri vardı.

Çaresizlik Putin'e o teklifi yaptırdı

Temmuz sonuna gelindiğinde Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a son yılların en radikal teklifini yaptı: Putin, Ukrayna direnişinin sembolü haline gelmiş Bayraktar TB2'leri istiyordu. Moskova her türlü işbirliğine hazırdı. Baykar ürünlerini kendi tesislerinde üretmek ya da SİHA'ları doğrudan satın almak... Kiev yönetimince devlet nişanı ile ödüllendirilen Baykar yöneticileri Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşlerin bu teklife cevabı kat'i oldu: "Böyle bir şey kesinlikle gerçekleşmeyecek, çünkü biz Ukrayna'nın bağımsızlığını destekliyoruz."

Türkiye'den aldığı 'hayır' cevabına şaşırmamış görünen Kremlin, aynı zamanda İran'la da temas halindeydi. Ağustos ayının ilk haftasında İHA tedariği için Tahran'a giden Rus heyeti, Kaşan Havalimanı'nı tepeden röntgenleyen Amerikan uydularına yakalandı. Sonraki birkaç hafta içinde İran'dan Rusya'ya giden kargo uçaklarının içi tıka basa insansız hava araçlarıyla doluydu.

...Ve rota Tahran'a çevriliyor

İlk günler Tahran'ın Ukrayna işgali için Rusya'ya Şahid-129 ve Şahid-191 tipi SİHA'lardan gönderdiği sanıldı. Ancak durumun böyle olmadığı kısa sürede açığa çıktı. Moskova görece pahalı SİHA'ları değil, tek kullanımlık ve oldukça ucuz olan Şahid-136 adlı ‘kamikaze dron’ları seçmişti ve sipariş adedi Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski'nin iddiasına göre 2 bin 500'ün üzerindeydi.

Ruslar Eylül ayı itibariyle delta kanat biçimli 'gezinen mühimmat’ı kullanmaya başladı. İran'dan teslim aldığı Şahid-136 adlı dronların adını Geran-2 olarak değiştiren Rus ordusu, raylı sistemle fırlatılan 2,5 metrelik uçar bombaları hem askerî hem de sivil hedefleri vurmak için ateşledi. Havada çok yavaş ilerleyen ve uçaksavar yahut omuzdan atılan savunma sistemleriyle çok kolay vurulabilen bu gürültülü dronlar, Ukrayna halkına yine de büyük zarar verdi; onlarca kadın ve çocuğun ölümüne yol açtı.

Şahid-136.
Şahid-136.

İran'ın stokları da erimeye başladı

Rusya Şahid-136 dışında, Muhacir-6 adlı İran SİHA'sından da edinmişti. Bu SİHA'nın cephe hatlarına deneme amacıyla getirildiği çok geçmeden anlaşıldı. Çünkü Eylül ayı sonlarında ardı ardına düşürülen bu araçlar bir daha Ukrayna semalarında görülmedi. Kırım Köprüsü'nü tahrip eden saldırı sonrası Ukrayna hedeflerine yönelik topyekûn bombardıman başlatan Rusya, İran'dan gelen kamikaze dron'ları tüketti. Ancak bu dronların yenisi gelmiyordu. Anlaşılan o ki, Rusya'nın cephede harcadığı mühimmatın lojistiğine Tahran da yetişemiyordu.

Ekim ayına girildiğinde Moskova'nın daha ağır bomba taşıyan Arash-2 adlı İran dronlarıyla Fetih isimli balistik füzeleri istediği bilgisi haberlere yansıdı. İran'ın silah depolarını hızla boşaltmaya başlayan Rusya, aynı zamanda üretim-tedarik zincirinde yaşadığı derin çaresizliği de dünyaya ilân etmiş oldu. İngiliz-Amerikan istihbarat raporlarına göre, Moskova'da akıllı füze stokları tükenmişti ve topçu mühimmat seviyesi bile alarm veriyordu.

Ukrayna güçlerinin hem doğuda hem de güneyde Rus ordusunu hızla gerilettiği bir safhaya girilirken, Kremlin üst üste mesajlarla 'ateşkes' talebinde bulundu. İşgalcileri topraklarından atmak üzere taarruza kalkan Kiev yönetimi avantajlı konumunu kaybetmek istemediği için bu isteği geri çevirdi.

Kasım ayına girilirken 1812'de Napolyon'u, 1942'de ise Hitler ordularını çökerten yağmur, balçık ve soğuklar Ukrayna topraklarına yeniden hâkim olmaya başladı. Palet gürültüsü, Aralıktan itibaren tamamen donarak betonlaşacak buzların üzerinde yeniden duyulmaya başlayacak. Bereketli topraklarda 20 milyon ton mahsul verecek buğday başakları bir kez daha yeşerdiğinde -Allah’u âlem- Rusya'nın ağır bir hezimete uğradığını ve belki de parçalandığını göreceğiz.