Biden, Austin, Mcgurk Şeytan üçgeni iş başında: Suriye’de “Terör devleti” hazırlığı

 Biden, merkeziyetçi bir Irak’tan yana değil. Bölünmüş bir Irak’ı tercih ediyor. Hani şu BOP haritasında temaşa ettiğimiz, güneyinde Şii Devleti, kuzeyinde Kürt devleti, ortada ise Sünni devleti bulunan ülkeyi hayal ediyor. Üstelik bununla da kalmıyor. Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt devleti kurmanın hazırlıklarına girişmiş durumda. Daha sonra atılacak adım belli. Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyi ABD eliyle birleştirilecek, tek devlet halini alacak.
Biden, merkeziyetçi bir Irak’tan yana değil. Bölünmüş bir Irak’ı tercih ediyor. Hani şu BOP haritasında temaşa ettiğimiz, güneyinde Şii Devleti, kuzeyinde Kürt devleti, ortada ise Sünni devleti bulunan ülkeyi hayal ediyor. Üstelik bununla da kalmıyor. Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt devleti kurmanın hazırlıklarına girişmiş durumda. Daha sonra atılacak adım belli. Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyi ABD eliyle birleştirilecek, tek devlet halini alacak.

ABD, farkındaysanız bu projeyi Kürtlere rağmen yapıyor. Niye derseniz, Kuzey Irak’ın kuruluş aşamasında birbirleriyle hiç geçinemeyen Barzani ile Talabani’yi nasıl ter döküp masada buluşturduysa, şimdi de PKK/PYD ile Barzani’yi bir araya getirmek için varını yoğunu ortaya koymuş durumda. Washington arabuluculuk yapmasa taraflar resmen birbirini doğrayacak ama ABD sabırla ve inatla bu mücadeleyi sürdürüyor. İlginçtir, hiç kimse “Menfaati olmadan kimseye bir yudum su bağışlamayan Yanki acaba neyin peşinde” sorusunu sormuyor bile. Oysa basit gerçektir, bedava peynir sadece fare kapanında bulunur.

  • Başkan Trump "Ortadoğu'daki bu korkunç savaşlardan çıkmak istiyorum. Düşmanımız olan ülkeler için DEAŞ’ı öldürüyoruz" dedi. Rusya, İran ve Esed Suriyesini kasdettiğini anladım. Danışmanlarının Ortadoğu’da sonsuza kadar kalmak isteyenler ile bir süre kalmak isteyenler şeklinde ikiye ayrıldığını söyledi. Fakat o tam aksini düşünüyordu. "Kesinlikle orada kalmak istemiyorum. Kürtleri sevmiyorum. Iraklılardan kaçtılar, Türklerden kaçtılar. Kaçmadıkları tek zaman, etraflarını F-18'lerle bombaladığımız zamandı.”
  • John Bolton – Beyaz Saray Hatıraları

Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, 1 Şubat günü “Suriyeli Sivillere Yapılan Saldırılar” başlığıyla bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer alıyordu:

  • “ABD, geçen hafta sonu Azez, el Bab ve Afrin’de meydana gelen, aralarında çocukların da bulunduğu en az 20 sivilin ölümüne yol açan terörist saldırıları kınamaktadır. Ölen sivillerin ailelerine içtenlikle başsağlığı diliyor, bu alçakça ve mânâsız şiddet eylemlerinde yaralananlara acil şifalar diliyoruz.

ABD, araçlara yerleştirilen el yapımı patlayıcı cihazların tekrar tekrar kullanılması da dahil olmak üzere son aylarda bu tür saldırıların sıkça gerçekleşmesinden derin endişe duyuyor. Bu şiddetten sorumlu olanlar adaletin önüne çıkarılmalıdır. Bu tür eylemler, Suriye halkını tehlikeye atıyor ve bölgeyi daha fazla istikrarsız bir hale getiriyor.”

Biden-PKK işbirliği

Bu açıklamanın bir gün öncesinde ise PKK/PYD’nin Suriye’deki elebaşı Mazlum Kobani, nam-ı diğer Ferhat Abdi Şahin, Dubai’den yayın yapan El Arabiye TV kanalının küçük kardeşi El Hades TV’ye konuşuyor ve “Biden yönetimiyle PKK/PYD arasında ortak bir program” hazırlanacağını söylüyordu.

El Hades mülakatında “Joe Biden'ın ABD başkanlığına seçilmesinin kendisine Suriye krizinin gerçekçi çözümü noktasında büyük bir umut verdiğini" ifade eden terörist elebaşı, 9 Kasım 2020’de El Monitör’e de benzer şeyler söylemiş, “Biden’ın seçim zaferinin Ankara’da kendilerine karşı bir tutum değişikliğine” neden olabileceğini dile getirmişti.

 DEAŞ’ı bilerek palazlandırıp PKK/PYD’ye alan açan General Lloyd Austin.
DEAŞ’ı bilerek palazlandırıp PKK/PYD’ye alan açan General Lloyd Austin.

Bir yandan “alçakça ve mânâsız terörist saldırıları” kınadığını söyleyen yeni Amerikan yönetimi, diğer yandan bu saldırıları gerçekleştiren teröristler ile ortak bir hedefe doğru yürümeyi seçmişti. Terör eylemlerinde kullanılan mühimmat da ya ABD parasıyla satın alınmış yahut Amerikan ordusunun envanterinden terör örgütününe hibe olarak verilmişti. Yani aslında o sivilleri öldüren bizzat Amerikan yönetimiydi. Peki, ne adına? Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurma adına.

ABD yönetimi resmi ağızlardan timsah gözyaşları dökmeye devam ederken, el altından PKK/PYD ile Barzani’ye bağlı ENKS’yi (Suriye Kürt Milli Konseyi) uzlaştırmak için kolları sıvadı bile. Terör örgütüne ait Ronahi TV’ye konuşan PYD sözcüsü Sema Bekdaş, hem ABD’li diplomatlar, hem de ENKS temsilcileriyle görüşmelerin devam ettiğini söyledi.

ABD, araçlara yerleştirilen el yapımı patlayıcı cihazların tekrar tekrar kullanılması da dahil olmak üzere son aylarda bu tür saldırıların sıkça gerçekleşmesinden derin endişe duyuyor.
ABD, araçlara yerleştirilen el yapımı patlayıcı cihazların tekrar tekrar kullanılması da dahil olmak üzere son aylarda bu tür saldırıların sıkça gerçekleşmesinden derin endişe duyuyor.

ENKS heyetinden Süleyman Oso da kendi yayın mecraları olan Rudaw TV’ye, ABD’nin Suriye Büyükelçisi David Brownstein ile görüştüklerini ifade etti. ABD, uzun yıllardır her iki tarafa da yatırım yapıyor ve iki tarafı uzlaştırmak için elinden gelen çabayı esirgemiyor.

ABD’nin zoruyla görüşüyorlar

PKK/PYD elebaşı Mazlum Kobani görüşmeler noktasında bakın ne diyor?

  • “PYD/ENKS diyaloğunun başarısı hedefimizdir. Yaptığımız anlaşmalar önemlidir ve halkımızın çıkarlarını korumaktadır. Önümüzdeki günlerde yeni aşamanın başlaması için, birlik için hazırlık yapmak herkesin görevidir.”

Bakmayın böyle konuştuğuna. Görüşmeler sık sık durma noktasına geliyor, taraflar birbirlerini suçlayıp masadan kalkmaya çalışıyor. ABD ise inatla arada köprü olmayı sürdürüyor. Nitekim görüşmeler son kez durduğunda ABD Suriye Büyükelçiliği’nden gelen mesaj son derece mânâlıydı.

"ABD sürmekte olan Suriye Kürt içi Diyaloğu destekliyor ve diyaloğun devam etmesini umuyor."

Biden yönetiminin göreve gelir gelmez ilk el attığı konulardan biri, Suriye’de PKK ile Barzani arasında bir anlaşma olması. Bu konuda netice almak için kolların sıvanmış olması, Türkiye açısından son derece tehlikeli bir döneme girildiğinin işareti.

Trump, bizzat kendi Millî Güvenlik Danışmanı John Bolton’un şahitliğiyle Kürtlerin insiyatif almayıp herşeyi ayağına beklemesinden hoşnut değildi. Bu yüzden de onları pek sevmediğini itiraf etmişti. Biden ise bu konuda tam aksi bir tavır içerisinde. Ortadoğu’da kurulacak bir Kürt devletinin gözü kara bir destekçisi.

Biden devletçikler peşinde

Washington’daki Amerikan Kürt Enformasyon Networku’nun başında bulunan Kani Khulam 6 Haziran 2019’da Biden’ı şu ifadelerle takdim etmişti:

“Eğer Kürtleri dert ediniyorsanız, Biden bu konuda iyi bir başkanlık yapacaktır. Başkan seçilirse, Beyaz Saray’da ikamet eden Amerikan politikacıları içerisinde Kürtleri öven tek yayın ona ait olacak. 2006 yılında bu yazıyı New York Times için kaleme almıştı. Irak’ı Bosna ile kıyaslamış, ülkenin selameti ve istikrarı için sadece Kürtler ve Arapların değil, Sünniler ile Şiilerin de kendi federasyonlarına sahip olmaları gerektiğini dile getirmişti.”

Washington’daki Amerikan Kürt Enformasyon Networku’nun başında bulunan Kani Khulam 6 Haziran 2019’da Biden’ı şu ifadelerle takdim etmişti:
Washington’daki Amerikan Kürt Enformasyon Networku’nun başında bulunan Kani Khulam 6 Haziran 2019’da Biden’ı şu ifadelerle takdim etmişti:

Biden, gördüğünüz gibi merkeziyetçi bir Irak’tan yana değil. Bölünmüş bir Irak’ı tercih ediyor. Hani şu BOP haritasında temaşa ettiğimiz üç parçalı Irak’ı. Federasyon lafına kanmayın hemen. Federasyon denilen şey, bağımsızlığa giden yolda muhatabı ikna için ortaya atılan argümandır sadece. Güneyinde Şii Devleti, kuzeyinde Kürt devleti, ortada ise Sünni devleti bulunan bir Irak hayal ediyor. Üstelik bununla da kalmıyor. Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt devleti kurmanın hazırlıklarına girişmiş durumda. Daha sonra atılacak adım belli. Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyi ABD eliyle birleştirilecek, tek devlet halini alacak.

Bedava peynir fare kapanında

ABD, farkındaysanız bu işi aslında Kürtlere rağmen yapıyor. Niye derseniz, Kuzey Irak’ın kuruluş aşamasında birbirleriyle hiç geçinemeyen Barzani ile Talabani’yi nasıl ter döküp masada buluşturduysa, şimdi de PKK/PYD ile Barzani’yi bir araya getirmek için varını yoğunu ortaya koymuş durumda. Washington arabuluculuk yapmasa taraflar resmen birbirini doğrayacak ama ABD sabırla ve inatla bu mücadeleyi sürdürüyor. İlginçtir, hiç kimse “Menfaati olmadan kimseye bir yudum su bağışlamayan Yanki acaba neyin peşinde” sorusunu sormuyor bile. Oysa basit gerçektir, bedava peynir sadece fare kapanında bulunur. Ve aslında en pahalı peynirdir. Niye mi? Zavallı farecik belki bir ısırık bile tadamadan ölüp gider de ondan.

Biden Suriye’nin kuzeyinde terör devleti için peşrev atmaya soyunurken yanına iki kafadarı almayı ihmal etmiyor. Pentagon’un başına getirdiği isim, DEAŞ’ı bilerek palazlandırıp PKK/PYD’ye alan açan General Lloyd Austin. Hani şu 2015 yılındaki Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'nde Senatör McCain’i çıldırtan, DEAŞ’a karşı Suriyeli muhaliflerden bir ordu kurmak için yola çıkıp 500 milyon dolarlık projenin sonunda elinde kaç savaşçı bulunduğu sorusuna “4-5 kişi” cevabını veren adam. Ne demişti McCain?

“Yaklaşık 30 yıldır bu komitenin üyesiyim, hiç böyle şahitlik duymadım. Şimdiye dek gördüğüm en garip olaylardan biriydi. Generalin CENTCOM'daki liderliğinden açıkçası hüsrana ve hayal kırıklığına uğradım.”

Türk düşmanı Mcgurk

Diğeri de Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü makamına getirdiği Brett McGurk. İflah olmaz bir Türk düşmanı. Washington Post’a yazdığı makalede "Türkiye, Suriye konusunda güvenilir partner değil" diyerek terör örgütünün hamiliğine soyunan, Trump Suriye’den asker çekince DEAŞ ile Mücadele Koalisyon Özel Elçiliği görevinden istifa eden kişi.

Diğeri de Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü makamına getirdiği Brett McGurk.
Diğeri de Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü makamına getirdiği Brett McGurk.

Biden-Austin-McGurk... Ortadoğu semalarında bir şeytan üçgeni zuhur etmiş durumda. Suların hiçbir vakit durulmadığı bir coğrafyada işler daha da kötüye gidecek yani. Suriye’nin kuzeyine bilhassa dikkat kesilmek durumundayız.

Biden elbette kulak vermeyecektir. Ama bakın, başka bir Amerikalının, üstelik coğrafyayı yakından tanıyan birinin analizi aynen şöyledir:

“Altı yıl ve harcanan yaklaşık 2,6 milyar dolardan sonra elimizde ne var? Amerika'nın bebeği, ABD askerinin koruması altında büyümüş ve bu sayede düşman komşularından korunmuş bir devletçik. Kendi başına ayakta duramayan, öngörülebilir gelecekte ABD kaynaklarına bağımlı kalmak durumundaki bir özerk bölge. Böylesi açık uçlu bir taahhüt, ABD'nin ihtiyacı olan şey değildir. Başkan Joe Biden, halihazırda Suriye'de konuşlandırılmış yüzlerce ABD askerini geri çekip DEAŞ’ı kontrol altına almak için Rusya ve Türkiye'ye güvenerek yöntem değiştirse daha iyisini yapmış olur.”

2011-2014 yılları arasında ABD’nin Suriye büyükelçisi olarak görev yapmış Robert S. Ford’un tavsiyesi bu yönde.