Bill Gates'in küçük nükleer bombaları

​Bill Gates​'in küçük nükleer bombaları
​Bill Gates​'in küçük nükleer bombaları

Milyarder Bill Gates’in ana şirketi Microsoft dışında pek çok iş kolunda yatırımları var. Bunlardan biri de 2006 yılında kurduğu TerraPower isimli, merkezi Washington'da bulunan bir nükleer reaktör tasarım ve geliştirme mühendislik şirketi. Bilinen nükleer reaktörler genellikle bin megavat gücünde çalışan devasa kompleksler olarak kuruluyor. Ancak Gates’in şirketi TerraPower, 20 megavattan 350 megavata kadar güç üretebilen küçük modüler nükleer reaktörleri (SMR) üretmeyi hedefliyor. Bu sayede istenilen büyüklükte bir reaktör kurmak mümkün olabileceği gibi enerji üretiminin başlaması için tüm sistemin yüzde 100 kurulması beklenmesi gerekmeyecek deniyor. Mesela bir fabrika kendisi için yetecek bir reaktör kurabileceği gibi reaktörler birleştirilerek bir şehre yetecek enerji üretmek mümkün olacak.

Bill Gates’in TerraPower adlı şirketinin iddiasına göre bilinen kaynaklar kullanılsa, ABD tüketim ortalamasına göre milyon yıl süresince 10 milyar insanın ihtiyacına yetiyor. Rüya gibi görünen projede yüz milyonlarca dolarlık yatırıma rağmen üretilen ve inşaatı devam eden herhangi bir reaktör yok. Üstelik uzmanlara göre bu reaktörler anlatıldığı kadar da mükemmel değil.

SMR’ler geleceğin teknolojisi mi?

Bill Gates.
Bill Gates.

TerraPower’ın kurulduğu 2006 yılından bu yana Bill Gates, “iklim krizi”, “sürdürülebilir enerji” söylemleriyle kamuoyunda gündem oluşturuyor. Ancak aradan geçen zamanda elle tutulur bir icraatı da yok. SMR denilen küçük modüler reaktörlerin Çin’de ilk denemesi yapılacaktı; dönemin ABD Başkanı Donald Trump taş koydu.

Eylül 2015'te TerraPower, 2018'de inşaatına başlayıp 2025'e kadar Çin'in Fujian eyaletinde 600 megavatlık nükleer reaktör inşa etmek için anlaşma imzaladı. Ancak Ocak 2019'da Trump yönetimi tarafından konulan teknoloji transferi sınırlamaları nedeniyle proje terk edildi.

Gates’in planlarını sekteye uğratan bir diğer mesele de Rusya- Ukrayna savaşı oldu. Dünyada sadece Rusya’da ticari miktarlarda üretilen zenginleştirilmiş uranyum ya da HALEU olarak adlandırılan yakıt, savaş nedeniyle tedarik edilemiyor. Bu da TerraPower’in projesini kadük bırakıyor. Uzmanlara göre ABD, HALEU’yu geliştirmek için bugün başlasa 2035’e ancak ticari bir seviyeye ulaşabilir. Dünyadaki dengeler planlarını geriye atsa da Gates, geri adım atmamaya kararlı. Hem santral hem de yakıt geliştirmesi için girişimlerini başlattı. Artan enerji ihtiyacının çözümünün SMR’lerle giderilebileceğini, Avrupa ülkelerini inandırmak için pazarlama seferlerini son hızda sürüyor.

Tabii ki global çetenin mamalarından yemeyen bilim insanları, Gates'in SMR projesinin anlatıldığı kadar tasarruflu ve güvenilir olmadığını ortaya koyuyor.

Dünyaca meşhur Fizikçi Ed Lyman, ABD Enerji Bakanlığı ve Bill Gates’in SMR’ler hakkındaki yalan ve dayatmalarını yayınladığı makalesinde bir bir çürüttü. İşte o makaleden bazı bölümler:

1. Küçük reaktörler, büyük reaktörlerden daha ekonomik değil

Teoride, küçük reaktörler benzer tasarıma sahip büyük reaktörlerden daha düşük sermaye maliyetine ve inşaat süresine sahip olmalı ama durum bunun tam tersi. Farklı güç kaynaklarının ekonomisini karşılaştırırken önemli olan, bir kilovat saat elektrik üretmenin maliyetidir ve bu, üretim kapasitesinin kilovat başına sermaye maliyetine ve ayrıca işletme, bakım, yakıt ve diğer faktörlerin maliyetlerine bağlıdır. Ölçek ekonomisi ilkesine göre, daha küçük reaktörler genellikle daha büyük olanlardan daha pahalı elektrik üretecektir.

Nükleer Güç Güvenliği Direktörü, Fizikçi Ed Lyman.
Nükleer Güç Güvenliği Direktörü, Fizikçi Ed Lyman.

SMR geliştiricileri fabrikalarda aynı ünitelerin seri üretimiyle verimlilik elde ederek kilovat başına sermaye maliyetini düşürebileceklerini iddia ediyorlar. Ancak çalışmalar bu tür maliyet düşüşlerinin genellikle yüzde 30'u geçmeyeceğini gösteriyor. Ayrıca üreticilerin süreçlerini nasıl daha verimli hale getireceklerini ve bu sermaye maliyeti düşüşlerini nasıl başaracaklarını öğrenmeleri için düzinelerce ünite üretilmesi gerekecek, bu da belirli bir tasarımdaki ilk reaktörlerin kaçınılmaz olarak pahalı olacağı ve inşa edilmeleri için büyük sübvansiyonları gerektireceği anlamına geliyor.

SMR geliştiricilerinin sermaye maliyetini azaltmaya çalışmasının bir diğer yolu, reaktörleri çalıştırmak için gereken güvenlik özelliklerinin çoğunu azaltmak veya ortadan kaldırmaktır. Ancak planlanan değişiklikler genel maliyet üzerinde çok fazla bir etki yaratmadığı gibi terörist saldırılara karşı koruma için gereken güvenlik önlemleri gibi kalemler, işletme giderlerini kısmak için azaltılamaz. Zira saldırı riski reaktör boyutuna göre değişmiyor.

2. Küçük nükleer reaktörler genellikle büyük reaktörlerden daha güvenli veya daha emniyetli değil

Boyutları nedeniyle, küçük nükleer reaktörlerin halk sağlığı ve çevre açısından büyük reaktörlerden daha az risk taşıdığını düşünebilirsiniz. Neticede çekirdekte bulunan ve bir kazada salınabilecek radyoaktif madde miktarı daha azdır. Küçük reaktörler, büyük reaktörlerden daha düşük oranlarda ısı üretir, bu da bir kaza sırasında, belki de pasif yollarla, yani elektrikle çalışan soğutma pompalarına veya operatör eylemlerine ihtiyaç duyulmadan soğutulmalarını kolaylaştırabilir.

Ancak SMR savunucularının atıfta bulunmayı sevdiği sözde pasif güvenlik özellikleri her zaman işe yaramayabilir, özellikle de büyük depremler, büyük sel baskınları veya çalışmak üzere tasarlandıkları çevre koşullarını bozabilecek orman yangınları gibi aşırı olaylar sırasında. Küçük reaktörlerin, büyük reaktörlerin aksine hayat alanlarına daha yakın konuşlandırılması planlandığı için bu tip hadiselerde yaşanabilecek menfilikler çok daha kötü neticeler verecektir.

Ayrıca, yapılacak yasal düzenlemelerle SMR'lerin terörist saldırılardan korunması için gereken silahlı güvenlik personeli sayısının azaltılmasına izin verilmesi düşünülüyor. SMR'lerde güvenliği azaltmak özellikle endişe vericidir, çünkü en güvenli reaktörler bile yetenekli saldırganlar tarafından sabote edilirse etkili bir şekilde tehlikeli radyolojik silahlara dönüşebilir. Pasif güvenlik mekanizmaları bile kasıtlı olarak devre dışı bırakılabilir. Tüm bu değişikliklerin kümülatif etkisini göz önünde bulundurarak, SMR'ler büyük reaktörler kadar hatta daha da tehlikeli olabilir diyebiliriz.

3. Küçük Nükleer Reaktörler radyoaktif atıkların ne yapılacağı sorununu azaltmayacak

Sektör, belirli SMR'lerin daha az atık üreterek, hatta kendi atıklarını veya diğer reaktörlerin atıklarını "geri dönüştürerek" uzun ömürlü radyoaktif atık yönetiminin çözümsüz sorununu azaltacağı yönünde oldukça yanıltıcı iddialarda bulunmaktadır.

Öncelikle "daha az" atığın gerçekte ne anlama geldiğini tanımlamak gerekir. SMR’ler için üretilen yakıtın hacmi ve kütlesi daha küçük olabilir, ancak kullanılmış yakıttaki füzyon ürünlerinin konsantrasyonu ve bozunma ürünlerinin ürettiği ısı orantılı olarak bakıldığında klasik reaktörlerden daha büyük olacaktır.

Bu nedenle gerekli atık altyapısından mahrum veri merkezleri, üretim tesisleri gibi SMR'leri edinmeyi uman kuruluşlar, tıpkı diğer nükleer santrallerin yaptığı gibi uzun vadede önemli miktarda kullanılmış nükleer yakıtın sahada depolanmasını güvenli bir şekilde yönetmek, nükleer atık bertaraf sahası kurmak zorunda kalacak.

TerraPower’in ABD’de bu yıl temelini attığı sodyum (Natrium) reaktörü buna benzeyecek.
TerraPower’in ABD’de bu yıl temelini attığı sodyum (Natrium) reaktörü buna benzeyecek.

4. SMR'ler, veri merkezleri, bitcoin madenciliği, hidrojen veya petrokimya üretimi yapan tesislerin güvenliği için bağımsız güç kaynağı olamaz

Geliştiricilerin iddialarına rağmen herhangi bir SMR’nin, soğutma pompalarını ve diğer hayati güvenlik sistemlerini çalıştırmak için şebekeden elektrik erişimi olmadan bağımsız bir şekilde çalışabilmesi çok muhtemel değildir. Tıpkı günümüzün nükleer santralleri gibi SMR'ler de güç kaybına neden olabilecek ve onları kapanmaya zorlayabilecek aşırı hava olaylarına veya diğer felaketlere karşı savunmasız olacaktır. Bu gibi durumlarda hem kullanıcı hem de reaktör yedek güç kullanmak zorunda kalacaktır.

5. SMR’ler yakıtı büyük reaktörlerden daha verimli kullanmazlar

Bazı savunucular, SMR'lerin daha az yakıt kullandıkları için büyük olanlardan daha verimli olduğunu yanıltıcı bir şekilde iddia ediyorlar. Üretilen ısı miktarı açısından, nükleer füzyona uğraması gereken uranyum yakıt miktarı, bir reaktör büyük veya küçük olsun aynıdır. SMR’ler zenginleştirilmiş uranyumdan elde edilen HALEU adı verilen bir yakıt kullanır. Bu yakıt, reaktörün ihtiyaç duyduğu toplam yakıt kütlesini azaltsa da daha az uranyum kullanıldığı veya daha az atık çıktığı anlamına gelmez. Aslında tam tersinin doğru olma ihtimali daha yüksektir.

‘Türklerde de görüştük’

Türkiye'nin ilk nükleer enerji reaktörü Mersin Akkuyu’da inşa ediliyor. Bunun dışında Sinop ve Kırklareli’nde de yeni reaktörlerin yapılması planlanıyor. Türkiye haklı olarak bu alanda daha fazla “teknoloji transferi” yapmak istiyor. Bu bağlamda pek çok ülkeyle görüşmeler sürdürüyor. Reuters haber ajansının geçtiğimiz günlerde yayınladığı habere göre bu görüşmelerden birisi de Gates’in şirketi TerraPower’laymış!

Habere göre TerraPower'ın şirket sözcüsü, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Avrupa ülkeleriyle gayri resmi görüşmeler yaptıklarını söylemiş. Haberde Türkiye'nin mevcut nükleer enerji yasası SMR'lere doğrudan atıfta bulunmadığı, bu nedenle yeni bir mevzuata ihtiyaç olduğuna da dikkat çekiliyor. Böyle bir görüşmenin gerçekten yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Ancak devlet yetkililerinin SMR’lerin yukarıda sayılan sakıncalarından haberdar olmamaları mümkün değil. Öte yandan global şirketlerin amaçlarına ulaşmak için medyayı ne kadar etkin kullandığı herkesin takdiri. Sosyal medya, şirketlerden hükümet yetkililerine kadar pek çok kişinin karar almasında etkili oluyor. Bu yüzden bu kanallarda çıkan böylesi kritik haberlere karşı hızlıca aksiyon alıp cevap vermek gerekiyor.

Beyrut'ta şahsî cihazların nasıl kitle imha silahına dönüştürüldüğünü gördük. Böylesine ülkenin en kritik üretim ve veri merkezlerine yerleştirilecek nükleer reaktörler potansiyel bir bombadan başka bir şey olmaz. Üstelik daha ucuz olsun diye birçok güvenlik önlemi de yasalar çıkarılarak azaltılırsa felakete davetiye olur.

Yakın zamanda CrowdStrike saldırısıyla dünyayı felç eden Bill Gates’in şirketi Microsoft’tan sonra bir de TerraPower’ı başımıza bela etmeyelim. Yapacaksak da kendimiz yapalım.