Bir keçi ve bir meyve koronalı çıkmış...

Madagaskar Devlet Başkanı ellerinde korona illetine karşı bir tedavi şekli olduğunu söylüyorsa Reuters haber ajansının tavrı, Dünya Sağlık Teşkilatı ve diğer kurumların dikkatini buraya çekmek olmalı, negatif algı yapmak değil. Bunun temelinde çözüm önerisinin Afrika’dan geliyor oluşu yahut çözüm yolu olarak bitkilerin tavsiye edilmesi var mıdır, bilemiyoruz.  Fakat burada hastalıklı bir yaklaşım tarzının bulunduğu son derece aşikar.
Madagaskar Devlet Başkanı ellerinde korona illetine karşı bir tedavi şekli olduğunu söylüyorsa Reuters haber ajansının tavrı, Dünya Sağlık Teşkilatı ve diğer kurumların dikkatini buraya çekmek olmalı, negatif algı yapmak değil. Bunun temelinde çözüm önerisinin Afrika’dan geliyor oluşu yahut çözüm yolu olarak bitkilerin tavsiye edilmesi var mıdır, bilemiyoruz. Fakat burada hastalıklı bir yaklaşım tarzının bulunduğu son derece aşikar.

Elimizde şu an itibariyle koronalı çıkmış bir keçi ve bir de tropikal meyve var. Bundan Çin’i de, Maçin’i de suçlu tutsak, işin hakikati değişmiyor. Belki bazılarımızı gülümseten bir hakikat ama aynı zamanda son derece ciddi. Korona salgını çıkalı beri yok insanlara bulaşmazdı, yok havadan yayılmazdı gibi pek çok dezenformasyona mâruz kaldık ve maalesef kalmaya devam ediyoruz. İnsanlık namına tek dileğimiz şu: Lütfen sabrımızı daha fazla test etmeyin!

Bu yazı 11 Mayıs 2020 tarihinde, Gerçek Hayat dergisinin 1020. sayısında yayınlanmıştır.


Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli
Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli

Meşhur Reuters Haber Ajansı, 3 Mayıs günü bir haber yayınladı. Buna göre Tanzanya’da bir koyun, bir keçi, bir de tropikal bir meyve olan pawpaw’dan doku numunesi alınmış, üzerlerine çeşitli yaşlarda insanlara ait olduklarına dair etiketler yapıştırılarak test amacıyla laboratuvara gönderilmiş. Laboratuvardan gelen cevap şok edici. Test sonuçlarına göre koyun temiz çıkmış fakat keçi ve pawpaw numunesinde Kovid-19 tespit edilmiş…

  • Testi yapan laboratuvar çalışanları, doku örneklerinin insanlardan alındığını sanıyor, eldeki test kitleri de iki numunenin koronavirüse yakalandığını haber veriyor. Kötü bir şaka gibi...

“Bir şeyler dönüyor. Daha önce de söyledim. Gelen her yardımın halkımız için iyi olması mümkün değil. Bunu kabul edemeyiz” diyen Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli kızgın. Magufuli’nin söylediğine göre korona test kitleri dışarıdan ithal edilmiş. Ancak hangi ülkeden alındığı ifşa edilmiyor.

Testi Başkan Yaptırdı

Testleri yaptıran bizzat Tanzanya Devlet Başkanı Magufuli. Başkan, Emniyet güçlerine emir vermiş; ülkeye dışardan gelen test kitlerinin güvenilirliğinden emin olmak istemiş. Netice tam bir hüsran. Ne laboratuvar uzmanları, ne de korona virüs test kitleri güvenilir çıkmış.

Bunun faturası elbette ödenmeli; laboratuvarın yöneticisi ile kalite güvenlik müdürü açığa alınmış ve derhal haklarında soruşturma başlatılmış. Asıl kabak ise ülkenin Tıbbi Depolama Sorumlusu’nun başına patlamış. Tıbbi malzeme ve ekipmanların hastanelere dağıtımını üstlenen şahıs işinden olmuş.

  • Testleri yaptıran Magufuli, bu arada mesajını vermeyi ihmal etmiyor. Bir hayvan ve bir meyvenin test sonuçlarında korona hastası olarak gözükmesinin büyük bir skandal olduğunu; aslında korona hastası olmayan bazı insanların da bu şekilde yanıltılmış olabileceğini söylüyor.

Madagaskar'a Uçak Gönderiyor

Madagaskar'ın koronaya çare olarak tanıttığı bitkisel karışım.
Madagaskar'ın koronaya çare olarak tanıttığı bitkisel karışım.

Tanzanya’da şu ana dek kayıtlara geçmiş 480 korona vak’ası mevcut. Ölüm sayısı ise 17. Magufuli’nin tedavi umuduyla Madagaskar’a bir uçak göndermeyi düşündüğünü ayrıca belirtelim. Madagaskar Devlet Başkanı, ellerinde bulunan nebatî bir karışımın koronaya çâre olabileceğini söylemiş. Reuters’in dediğine göre bu karışımın henüz uluslararası standartlarda bilim testleri yapılmış değil. Fakat Magufuli farklı düşünüyor.

“Madagaskar ile iletişim halindeyim. Onlar bir ilaca sahipler. Oraya bir uçak gönderiyoruz. Ülkemizin istifade edebilmesi için bu ilacı ülkemize getireceğiz” diyor.

Önce Şu Zihniyeti Teşhir Edelim

Madagaskar cumhurbaşkanı Andry Rajoelina koronavirüs ilacını canlı yayında içiyor.
Madagaskar cumhurbaşkanı Andry Rajoelina koronavirüs ilacını canlı yayında içiyor.

Tanzanya Devlet Başkanı bir delikanlılık etmiş, keçi ve tropikal meyveyi koronalı gösteren kitleri gönderen ülkeyi ifşa etmemiş. Fakat biz elimizdeki verilerden yola çıkarak bu işin izini sürmeye niyetliyiz. Onun öncesinde şu salgın günlerinde hastalıklı bir zihniyetin teşhir edilmesi gerekiyor. Zira bu zihniyet son bulmadan salgının selametle atlatılacağı konusunda ciddi kuşkularımız var.

  • Reuters’in şu alaycı, şu medeniyetsiz üslubundan bahsediyoruz. Madagaskar Devlet Başkanı ellerinde korona illetine karşı bir tedavi şekli olduğunu söylüyorsa saygın bir haber ajansının tavrı, Dünya Sağlık Teşkilatı ve diğer kurumların dikkatini buraya çekecek şekilde olmalı. Bu tedavi şeklinin araştırılması gerektiğinin altı özenle çizilmeli. Netice itibariyle araştırmalar yapılır, çâre midir, değil midir, net olarak ortaya konur; o başka...

Fakat daha en başından önyargılı, negatif algı oluşturacak şekilde “bu karışımın henüz uluslararası standartlarda bilim testleri yapılmış değil” ifadesini kullanmak, her şeyden önce insanlık için son derece önemli bir konuda belki de çözümün yolunu tıkamaktır. Bu olumsuz tavrın temelinde çözüm önerisinin Afrika’dan geliyor oluşu yahut çözüm yolu olarak bitkilerin tavsiye edilmesi var mıdır, bilemiyoruz. Fakat burada hastalıklı bir yaklaşım tarzının bulunduğu son derece aşikâr.

‘Olağan Şüpheli’ Kim?

6 Nisan tarihli Independent gazetesi
6 Nisan tarihli Independent gazetesi

Ne demiştik, iz sürecek, bu işin peşini bırakmayacağız. Şimdi gelelim şu “olağan şüpheli”ye... 6 Nisan tarihli Independent gazetesine göz attığınızda şöyle bir habere denk geliyorsunuz; “Koronavirüs: Hükümetin testlerden sorumlu şefi, üç buçuk milyon test kitinin doğru düzgün çalışmadığını itiraf ediyor.” Başlığın hemen altındaki spot cümle ise şöyle: “Profesör John Newton diyor ki, elimizdeki testler büyük oranda kullanıma elverişli değil.”

The New York Times gazetesi
The New York Times gazetesi

Dikkatinizi çekiyorum, tam üç buçuk milyon test kitinden bahsediyoruz. Peki, nereden gelmiş bu test kitleri, bilin bakalım. Siz tahminleri yapadurun, biz okumaya devam edelim.

“İngiltere hükümetinin koronavirüs testlerinden sorumlu yeni şefi, Çin’den sipariş edilen üç buçuk milyon antikor testinden hiç birinin yaygın kullanıma uygun olmadığını itiraf etti.”

Daha Beteri Var

22 Nisan tarihli Daily Mail gazetesi
22 Nisan tarihli Daily Mail gazetesi

Merak buyurmayın, mevzu henüz bitmiş değil. Beterin beteri var çünkü. 22 Nisan tarihli Daily Mail gazetesinden bir haber. “Washington Üniversitesi, bakteri bulaşması görüldüğü için Çin’den 125 bin dolara satın aldığı koronavirüs test kitlerini kullanmayı durdurdu.” Çin’in Şangay şehrinden satın alınan test kitlerini üreten firmanın adı da hayli ilginç: Lingen Hassas Tıbbi Ürünler. İyi ki de hassasmış, ya bir de hassas olmayaydı...

Washington Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Bölüm Başkanı Geoff Baird, bazı şişelerdeki sıvının renk değiştirmeye başladığını fark eden bir meslektaşının durumu haber verdiğini söylemiş. Yani dikkatli bir çift göz olmasa belki de facia kopacak.

Kitlerin Kendinde Korona Var

The Telegraph gazetesi
The Telegraph gazetesi

Skandallar zinciri bununla da sınırlı değil. Geçtiğimiz Nisan ayında Hollanda ve Avustralya Çin'den gelen maskeleri toplatma kararı aldı. Sebebi neydi peki? Çin'den gelen kitlerde virüs tespit edilmesi. Şaka gibi değil mi? Korona testi yapacağınız kitlerde korona var ve temas edenlere virüs bulaştırıyor. İngiltere de, Çin'den ithal ettiği tanı kitlerinde virüs bulunduğunu açıklayan ülkeler kervanına katıldı.

Neyse, sadede gelelim...

Newsweek dergisi
Newsweek dergisi

Elimizde şu an itibariyle koronalı çıkmış bir keçi ve bir de tropikal meyve var. Bundan Çin’i de, Maçin’i de suçlu tutsak, işin hakikati değişmiyor. Belki bazılarımızı gülümseten bir hakikat ama aynı zamanda son derece ciddi. Korona salgını çıkalıberi yok insanlara bulaşmazdı, yok havadan yayılmazdı gibi pek çok dezenformasyona mâruz kaldık ve maalesef kalmaya devam ediyoruz.

İnsanlık namına tek dileğimiz şu:

Lütfen sabrımızı daha fazla test etmeyin!