CHP’de taht kavgası...

CHP yine ülkenin son derece değerli vaktini çalmayı başardı...
CHP yine ülkenin son derece değerli vaktini çalmayı başardı...

2020 Nisan’ında gerçekleşmesi düşünülen Büyük Kurultay’a adım adım yaklaştıkça CHP’de tansiyon yükseliyor, taht kavgaları yeniden başlıyor. Son zamanlarda gündemi kasıp kavuran “Beştepe’ye giden CHP’li” polemiğinin gündemi meşgul etmesi de aslında CHP içerisindeki amansız rekabetten kaynaklanıyor.

CHP yine yapacağını yaptı, ipe sapa gelmez iddiaları gündeme boca ederek ülkenin son derece değerli vaktini çalmaya yeminli olduğunu bir kez daha gösterdi. Muhalefetin ve muhalefet yapma iddiasındaki basının düştüğü dereke her şeyden önce memleket adına üzücü. Mademki muhalefet etme derdindesin, hiç olmazsa dünyadaki örneklerden ilham alacaksın. İngiltere’de Muhafazakârlar ile İşçi Partisi arasındaki iktidar çekişmesini bilmeyen var mı?

Evet, iki parti kendi arasında kıyasıya çekişir fakat netice itibariyle ülkeye hizmet esasında pekâlâ bir araya gelebilir.

Hele şu gölge kabine meselesi yok mu, bu metodu şiddetle CHP yönetimine tavsiye etmek gerek. AK Parti’nin her bir bakanına İngiltere’de olduğu gibi icraatını adım adım takip edecek, yanlış yaptığında kıyasıya eleştirip doğrusunun nasıl yapıldığını gösterecek “gölge bakan” atayabilse, hem kendisi kısır döngüye girmiş muhalefet yaklaşımından kurtulur, hem de memleketin iyiliği için güzel bir yarış başlamış olur.

PARTİLERÜSTÜ YAKLAŞIM BİZDE NE ZAMAN OLACAK?

Benzer yapıcı muhalefet ABD sisteminde de mevcut. Cumhuriyetçiler ile Demokratlar her seçim döneminde birbirlerine olmadık ithamlarda bulunur. Ancak bu kavga ülke menfaatleri söz konusu olduğunda yapışık kardeşler birlikteliğine çok rahatlıkla dönüşebilir. Konuya en yakın örnek, Nisan ayının 9’unda Cumhuriyetçi Marc Rubio ile Demokrat Bob Menendez tarafından kaleme alınan “Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Tasarısı.” Cumhuriyetçi Rubio’nun tasarıya ilişkin şu sözleri üzerinde düşünmeye değer.

“Bu partilerüstü yaklaşım, Doğu Akdeniz bölgesindeki müttefiklerimiz ile aramızdaki enerji ve güvenlik işbirliğimizi daha da güçlendirecek. Kıbrıs Rum Kesimi üzerindeki Amerikan silah ambargosunu kaldırmak ve Yunanistan’ın ihtiyaç duyduğu askeri yardımı yapmakla bu tasarı bölgesel ortakların istikrarına destek vermiş olacak.”

Merak ediyoruz, CHP ne zaman böyle partilerüstü milli bir duruşa sahip olacak?

VARSA YOKSA TAHT KAVGASI

2020 Nisan’ında gerçekleşmesi düşünülen Büyük Kurultay’a adım adım yaklaştıkça CHP’de tansiyon yükseliyor, taht kavgaları yeniden başlıyor. Son zamanlarda gündemi kasıp kavuran “Beştepe’ye giden CHP’li” polemiğinin gündemi meşgul etmesi de aslında CHP içerisindeki amansız rekabetten kaynaklanıyor. Buram buram kumpas kokan “Beştepe’ye giden CHP’li” polemiğinin neresinden tutsan elde kalıyor. Birileri pimini çektiği el bombasını ortalığa fırlatmış, bomba elden elde dolaşıyor. İllaki patlayacak. Fakat kimin elinde patlayacağı ayrı bir muamma.

Herkes bombayı diğerine fırlatmak suretiyle felaketten sıyrıldığını düşünüyor. Buyurun hep birlikte bakalım ne dediklerine...
Kemal Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu

KİM, NE DİYOR?

-

Kemal Kılıçdaroğlu

: “Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur... CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Akıl var, mantık var. Başka işin gücün mü yok? Erdoğan, CHP’yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Okuduğumda ‘doğrudur’ dedim. İsim vermek istemiyorum”

Muharrem İnce
Muharrem İnce

- Muharrem İnce: “CHP yönetiminin 82 milyona borcu vardır. Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir, bunu rakiplerim değil, partideki küçük bir grup üretmiştir. Bu burada bitmez, bunu çözmeden CHP yola devam edemez. CHP’nin temiz siyaset deme hakkı ortadan kalkar. Bu tezgah, bu komplo çözülmeden Türkiye’de CHP’nin temiz siyaset yolculuğu yara alır.”

Rahmi Turan
Rahmi Turan

- Rahmi Turan: Bu kişi Muharrem İnce’dir diye ben açıklamıyorum. Bu kaynağın verdiği bir isimdir. İnce’nin söyledikleri de doğru olabilir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları da doğru olabilir. Ben kaynağın bana verdiği ismi açıkladım. Kaynak soruluyor. Eğer gerekirse kendisi çıkar ve açıklar. Benim bu kaynağı şimdi açıklamam çok ayıp olur. Kaynağımı 20 yıldır tanıyorum. İnce’nin söyledikleri de doğru, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklamaları doğru. Benim ne söylememi istiyorsunuz? O zaman benim verdiğim bu haber yanlıştır, ben hata yaptım”

KRİZİ KİM FIRSATA ÇEVİRİYOR?

Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce arasında sürüp giden Beştepe polemiğinin kimin tarafından kurgulandığı tartışıladursun birilerinin CHP’nin taht kavgalarında yıpranmaktan özenle kaçınarak gelecek günlere hazırlandığı gerçeği orta yerde duruyor.

Örnek mi?...

Canan Kaftancıoğlu
Canan Kaftancıoğlu

Mesela CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu. Beştepe polemiğine ilişkin yaptığı açıklama aynen şu şekilde:

“CHP İstanbul İl Başkanı olarak işimle yoğunlaşıyorum, işimle ilgileniyorum. Ama size şunu söyleyeyim bu haberle ilgili. Siyasetçilerden daha çok gazetecilerin bunun üzerine düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu siyasi bir olaydan ziyade bence bir gazetecilik ayıbıdır.”

Kaftancıoğlu’nun yaklaşımı hiç kuşkusuz taraftarları nezdinde kendisine puan kazandıracak nitelikte. Fakat İmamoğlu’nun konuya ilişkin ‘çalışılmış’ sözlerini okuduğumuzda CHP içindeki Beştepe krizinin en çok kime yarayacağı daha şimdiden kendisini açık ediyor:

“CHP şu anda yerel anlamda mahalle seçimlerini yapıyor, ilçe seçimlerini yapacak. Kurultaya gidecek. Partimiz en düzgün, en başarılı dönemlerinden birini yaşamaktadır. Halkına hizmet etmek zorundadır, Türkiye’nin birleştirici gücü olmak zorundadır. Bu konuda yol almaktadır. Diğer konular benim ilgimin dışındadır.”

En sessiz, en derin yerde kulaç atan kim? Görüldüğü üzere İmamoğlu! Peki, bütün bunlar olup biterken o ne yapıyordu? Saray ziyaretindeydi. Hangi saray? Elbette Kraliçe’nin sarayı. Tahtın derin talepkârına dikkat!...

CHP Genel Başkanlık koltuğuna talip çok. Peki, Nisan 2020’deki koltuk savaşından kim galip çıkacak? Onu da bekleyip göreceğiz.