Dasvidanya Yevgeni

Dasvidanya Yevgeni.
Dasvidanya Yevgeni.

Kim bilir, Prigojin ile Şoygu arasındaki kavga belki de rant kavgasıydı. Prigojin Wagner'i haddinden fazla büyütmüş, Şoygu’nun hasedini üzerine çekmişti. Kıskançlık krizine giren Şoygu, hem Wagner'e eksik mühimmat gönderip Ukrayna cephesinde telef olmasını sağlamış hem de Putin’i ikna edip bir kararname ile Prigojin'i emri altına almayı planlamıştı. Bütün bunlar Prigojin’i çıldırtıp isyana zorladı ve bugünlere gelindi. Bu saatten sonra Wagner lağvedilip, tüm savaşçıları ve mal varlığıyla Şoygu’nun Patriot'una peşkeş çekilirse şaşırır mıyız? Elbette hayır.

Yukarıdaki başlığı sosyal medyaya borçluyuz, peşinen itiraf edelim. Haber ajansları arasında gezinirken teselli babında birbirine sarılmış Rusları gösteren bir fotoğraf gördük, hemen üstünde ise Rusça “до свидания евгений / Dasvidanya Yevgeni / Elveda Yevgeni” yazıyordu. Kim bu Yevgeni diye sormaya gerek var mı? Kim olacak, Prigojin elbette.

Getto azizi bir tetikçi

Prigojin, Rus toplumunun en azından bir kesimi için tıpkı o haberde ifade edilen kimliği yansıtıyor. İnsanların anısına güller, karanfiller bırakıp, mum yaktığı bir getto azizini.

Evet, bir getto azizi. Çünkü 18 yaşında hırsızlıktan hüküm giymiş ve yıllarca hapis yatmış âdi bir suçludan ‘millî kahraman’ çıkarmak pek öyle kolay değil. Dolayısıyla tıpkı o güller ve karanfiller gibi çabucak solan, hızla akan gündemin içinde unutulup gidecek zavallı bir tetikçiden bahsediyoruz.

Sahi, Putin ne demişti onun hakkında:

“Prigojin'i 90'lı yılların başından beri, uzun zamandır tanıyorum. Kaderi zor bir adamdı ve hayatta ciddi hatalar yaptı.”

Kaderi zor olanın gözü kara olur

Putin’in işaret ettiği nokta, yani çetin şartlar içinde hayat kavgası verip bugünlere gelen birinin ciddi hatalar yapacak kadar gözünü karartıyor olması dikkate değer bir husus.

Sosisli sandviç arabasıyla 3-5 kapik için sokakları arşınlayan bir sabıkalıdan ülkelerin kaderini belirleyen yasadışı bir ordunun liderliğine giden yol elbette uzun ve hayli engebeli. Bu yol gözü karalık olmadan aşılabilir mi?

Hele o kadar badireyi aşıp gelince, bir de devlet terbiyesinden mahrum olunca, demek ki ‘omnipotent / her şeye kadir’ olma virüsü bünyede yuva yapıyor.

Putin.
Putin.

Sistemin elma kurdu

Müthiş bir kibir patlamasıyla Rusya Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov'a yakası açılmadık sözler edip meydan okuyan Prigojin, içten içe çürüyen sistemi bizzat içerden delerek ele veren bir elma kurdu aynı zamanda.

Julian Assange ve Edward Snowden gibileri Batı penceresinden bize yansıtılan illüzyonun ötesine işaret edip; demokrasi, insan hakları vb. kavramların ne denli içi boş söylemler olduğunu göstermişlerdi. Prigojin gibiler sayesinde de hakkında pek fazla şey bilmediğimiz Rus sisteminin hiç de sandığımız sağlamlıkta olmadığını, son derece kaypak ve kaygan bir zeminde yalpaladığını öğrenmiş bulunuyoruz.

Arka kapı her zaman tehlikelidir

Prigojin gibi âdi bir suçlunun baş döndürücü yükselişini şahsî becerisine bağlamak eksik olur. Nitekim Putin de son konuşmasında bilhassa belirtti, yükselişinde kendi payının altını ısrarla çizdi. Bunu elbette “Ben yükselttim ve ben indirdim" mealinde bir güç gösterisi olarak dile getirdi. Fakat hem kendisini hem de kendisini doğurup ayakta tutan mekanizmayı da böylece açık etti. Güç gösterisi niyetiyle aslında zafiyetini sergilemiş oldu. Rus devlet mekanizmasının mafyatik yapılanmalarla iç içe geçtiğini, Rus devletinin bir de arka kapısı bulunduğu gerçeğini öğrenmiş olduk. Kirli adamların devlet nâmına kirli işler yapmak için kullandığı bu kapının, Rus devleti için ne gibi tehditler içerdiğiyse Prigojin örneğiyle görüldü.

Bize yabancı değil

Rus devletinin arka kapısını konuşuyoruz ya, mevzu bize pek yabancı sayılmaz. 90’lı yıllara damgasını vuran Susurluk hâdisesi ile benzer süreci yaşamış bir ülke olarak, devletin bir arka kapıya sahip olmasının nelere mâl olduğunu çok iyi biliyoruz. Kendilerini bizâtihi devlet zanneden, devletin âli menfaatlerini dillerinden düşürmeyip her türlü yasadışı faaliyeti icra ile aslında kendi karanlık emellerine hizmet için devleti kullanan tiplere âşinâyız. Prigojin gibi vatansever pozlar takınıp, kafası kızdığında başkente yürüyecek adamlardan kimseye hayır gelmediği, gelmeyeceği acı tecrübelerle sabit.

Yerini kim alacak?

Sadece Prigojin imha edilseydi yerini şu alabilir denilecek adamların Prigojin ile birlikte infazı, bir mecburiyetten ziyade bir tercihi gösteriyor. Peki, şimdi ne olacak, Wagner’in başına dışardan bir isim mi getirilecek? Evet, ihtimallerden birisi bu. Prigojin ile teşrik-i mesai yapmış mühim sîmâların benzer kaderi yaşamaları, Wagner bünyesinde esaslı bir değişikliğe işaret ediyor.

Prigojin'in itiraz edip ayaklandığı o meşhur kararname, Wagner'in özerk yapısını ilga ediyor, paralı savaşçıları ordunun bir parçası haline getiriyordu. Prigojin bunu değiştirmek için isyan etti ama başaramadı. Bundan sonra Wagner'in başına kim geçerse geçsin, Şoygu ve Gerasimov’un emrinden dışarı çıkamayacak.

Dolayısıyla bu saatten sonra Putin, başına kimi getirirse getirsin Wagner bir daha Prigojin dönemindeki o eski Wagner olamayacak.

Wagner Patrıot mu olacak?

Genelkurmay Başkanı Gerasimov ve Rusya Savunma Bakanı Şoygu.
Genelkurmay Başkanı Gerasimov ve Rusya Savunma Bakanı Şoygu.

Prigojin sonrası Wagner’e ne olacağına dair hayli ilginç bir senaryo daha var. Bu senaryo gerçekleşirse Şoygu, Prigojin'den kurtulmakla kalmayıp, aynı zamanda bütün mirasına da el koymuş olacak.

Hepimiz sadece Wagner'i duyduk ama Wagner ölçeğinde olmasa da Rusya'da başka özel askerî şirketlerin mevcudiyeti biliniyor. Bir rivayete göre bu şirketlerin sayısı 10 civarında.

Putin tarafından tıpkı Prigojin örneğinde görüldüğü gibi kendisine yakın isimlere sipariş edilen bu askerî şirketlerin Suriye ve Ukrayna'da görev yaptığı da gelen rivayetler arasında.

Ve sıkı durun. Bu şirketlerden biri olan Patriot, Rusya Savunma Bakanı Şoygu’ya ait. Ukrayna'da savaşan bu şirketin, Wagner'in gölgesinde kaldığı iddia ediliyor. Kim bilir, Prigojin ile Şoygu arasındaki kavga belki de rant kavgasıydı. Prigojin Wagner'i haddinden fazla büyütmüş, Şoygu’nun hasedini üzerine çekmişti. Kıskançlık krizine giren Şoygu, hem Wagner'e eksik mühimmat gönderip Ukrayna cephesinde telef olmasını sağlamış hem de Putin’i ikna edip bir kararname ile Prigojin'i emri altına almayı planlamıştı. Bütün bunlar Prigojin’i çıldırtıp isyana zorladı ve bugünlere gelindi.

Bu saatten sonra Wagner lağvedilip, tüm savaşçıları ve mal varlığıyla Şoygu’nun Patriot'una peşkeş çekilirse şaşırır mıyız?

Elbette hayır.