Erdemli bir muhalefet de benim hakkım

Erdemli bir muhalefet de benim hakkım.
Erdemli bir muhalefet de benim hakkım.

Bundan sonraki süreçte Millet İttifakı’nın en güçlü aktörü CHP kendi içinde “Kemal Kılıçdaroğlu gitsin” çalışması başlatabilecek mi? Kendi içinde başarısız bir lideri gönderemeyen siyasi partinin, Türkiye için başarılı bir siyasi lideri gönderebileceğine inancının olması ne kadar mânidâr.

Seçim, etkin siyaset mekanizmaları kimlerin kullanacağına dâir kullanılan bir usûl. Siyasi partiler ise bu usûlün en önemli araçları. Siyasi partilerin etkin siyaset mekanizmaların kullanımı için belirledikleri politikaları mevcut. Eğitim politikası, sağlık politikası, güvenlik politikası gibi politikalarındaki değişiklikler siyasi partilerin farklarını ortaya koymakta. Seçmen kitlesi de bu politikalara göre seçim hakkını kullanmakta.

14 Mayıs günü yapılan son seçimde siyasi partiler muhtelif ittifaklar kurarak mücadele ettiler. Seçmenler bu mücadeleyi takip ederek sandığa gitti. Çok fazla politika var ve karar vermek seçmen açısından karmaşık görünse de asıl mücadele iki politika arasında cereyan etti.

İlki, Cumhur İttifakı’nın yaptıkları ve yapacaklarını seçmen kitlesine duyurduğu seçim politikası ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gitsin seçim politikası, diğeri ise seçmenlerin siyasetçilerine güven politikası idi.

Millet İttifakı seçmeni kendi liderine güvenmemekle birlikte içinde bulunduğu çaresizlik dolayısı ile oy verirken, Cumhur İttifakı seçmeni liderine güvendi ve sahip çıktı. Milletvekilleri seçimi tamamlanmış fakat cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalmış olmakla birlikte, önceki seçimlerle mukayese edildiğinde Cumhur İttifakı kazanırken, Millet İttifakı’nın kaybettiği ortada.

Yenilgilerle işgal edilen koltuk

Seçim politikasını Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın gitmesi üzerine inşa eden Millet İttifakı bundan sonra nasıl hareket edecek?

Bir vatandaş olarak güçlü bir siyasi iktidara ihtiyacım olduğu kadar, iktidarı denetleyecek güçlü bir muhalefete de ihtiyacım var. Takriben yirmi yıllık siyasi iktidarı seçim kazanarak elinde tutan bir liderin miadını doldurduğu söylemiyle hareket eden bir siyasi parti lideri, siyasi parti başkanlığı yaptığı dönemde hiçbir seçimi kazanamamasına rağmen oturduğu koltuğu işgal ediyorsa Millet İttifakı seçmeninin bunu sorgulaması gerekmez mi?

Galibiyetlerle işgal edilen bir koltuk ile yenilgilerle işgal edilen koltuk aynı muameleyi hak etmiyor olsa gerek. Bundan sonraki süreçte Millet İttifakı’nın en güçlü aktörü CHP kendi içinde “Kemal Kılıçdaroğlu gitsin” çalışması başlatabilecek mi? Kendi içinde başarısız bir lideri gönderemeyen siyasi partinin, Türkiye için başarılı bir siyasi lideri gönderebileceğine inancının olması ne kadar mânidâr. Dolayısıyla muhalefetin güçlenebilmesi için sanırım yola Kemal Kılıçdaroğlu olmadan devam etmesi gerekmekte.

Vatandaş olarak etkili bir muhalefet benim de hakkım.

Sahibi olunmayan unvanı kullanmak

Seçimden geriye kalan diğer bir husus ise belirli unvanların kullanılması. Millet vekilleri seçildi ve sonuçlar netleşti. Mazbatalarını aldıkları anda artık millet vekili statüsü kazanmış olacaklar. Mecliste yemin etmekle de görevleri başlayacak.

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mayıs dolayısıyla hazırlamış olduğu davetiyeyi sosyal medyadan paylaştı. Yaptığı paylaşımda kendini Cumhurbaşkanı Yardımcısı ilân etti. Sahibi olmadığı bu unvanı kullandı. Makama saygısını daha önceki icraatlarında tecrübe etmiştik. (Fatih Sultan Mehmet Han’ın kabrini ziyareti) Lâkin insan, oy beklediği seçmenine saygısı olur diye umut ediyor. Kendi seçmenine saygısı olmayanın muhalif seçmene nasıl saygısı olabilir? Bırakın muhaliflerini, kendi seçmenlerini ikinci sınıf görüyor olabilir mi?

Seçimin geride bıraktığı en önemli mesele ise depremzedeler için verilip verilmediği bile meçhul yapılan sözde yardımların hesabının sorulması idi.

  • - Yardım, elindeki imkânları ve gücünü ihtiyacı olan biri için kullanma;
  • - İyilik, maddi bir karşılık beklemeden insânî duygularla yapılan yardım;
  • - Fedakârlık, sıkıntıya katlanma pahasına bir şeyin veya bir kimsenin menfaati için göze alınan hareket olarak tanımlanmakta.

Depremzedelere karşı acaba nasıl bir saik ile hareket edildi?

Afet sonrasında ortaya çıkan çaresizliğe karşı yapılanların hesabının sorulduğu bir yerde düşünüyorum da acaba benim mahallem aksi karar verdi ise suyum kesilir mi, çöplerim alınmaz mı, otobüs hatlarım iptal edilir mi?

Güçlü, erdemli bir iktidar kadar; güçlü, erdemli bir muhalefet de benim hakkım.