FETÖ 100 yıl daha aramızda...

15 Temmuz sonrasında 20 bini asker olmak üzere, 130 bin kişi terör bağlantısı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden atılsa da, 22 bin kişi FETÖ davalarından hüküm giyse de örgüt hala aktif.
15 Temmuz sonrasında 20 bini asker olmak üzere, 130 bin kişi terör bağlantısı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden atılsa da, 22 bin kişi FETÖ davalarından hüküm giyse de örgüt hala aktif.

FETÖ ile ilgili tüm davalarda hüküm giyen kişi sayısı 22 bin 105… 5 yılda alınan mesafe bu… Şu an soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki kişi sayısı, hüküm giyenlerin tam 9 katı. Yani her gün yeniden yapılanan örgüt yerinde saysa bile, bu hızla bu dosyaların karara bağlanması yıllar alabilir… Ayrıca henüz hakkında soruşturma yapılmayan ve dokunulamayanların sayısı ise tahminlerden çok fazla…

15 Temmuz ihanetinin ardından tam 4 yıl geçti. Ne 252 şehidin acısı, ne de o gece uzuvlarını kaybeden gazilerin öfkesi küllendi. İradesine kast edilen milletin kararlığında da bir milim bile sapma olmadı. Yakınlarını kaybedenler doldurulamayan boşluklarla kendilerine yeni hayatlar kurdu, onlarca kez ameliyat geçiren gaziler zorlukları iradeleriyle aştı.

Ancak darbe davaları ve FETÖ ile mücadelede istenen ivme yakalanamadı. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen millete kurşun sıkan hainlerin cezası kesilemedi. 15 Temmuz’un ardından 56’sı Ankara’da, 53’ü İstanbul’da olmak üzere

  • ● Toplam 289 darbe davası açıldı.
  • ● 9 bin 690 sanığın yargılandığı davaların 275’inde karar çıktı.
  • İlk derece mahkemeleri
  • ● 4 bin 130 sanığa değişik cezalar verdi.
  • Sanıkların
  • ● Bin 315’i ağırlaştırılmış müebbet,
  • ● Bin 217’si müebbet,
  • ● Bin 598’i 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı.

Ancak bu kararların 150’ye yakını İstinaf ve Yargıtay aşamasında olduğu için cezalar hâlâ kesinleşmedi.

14 Darbe Yargılaması Devam

14 davada ise yargılama devam ediyor.
14 davada ise yargılama devam ediyor.

14 davada ise yargılama devam ediyor. Örneğin darbenin yönetildiği Akıncı Üssü Davası onca delile, kamera kayıtlarına rağmen hâlâ devam ediyor. Davanın sanıkları arasında kalkışmadan aylar önce 3 kez ABD’ye giderek terörist Gülen’den darbe talimatı alan sözde sivil imamlar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Harun Biniş ve Nurettin Oruç da bulunuyor. 142 sanıklı Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve 521 Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı davaları da hüküm kurulmasını bekliyor.

Cezaevinde Toplam 25 Bin 896 FETÖ'cü Var

3 Temmuz itibariyle FETÖ ile ilgili tüm davalardan hüküm giyen ve şuan cezaevinde bulunan kişi sayısı 22 bin 105… Yani yaklaşık 5 yılda alınan mesafe bu… Şu an soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki kişi sayısı, hüküm giyenlerin tam 9 katı, yani 192 bin. Yapılanmasını sürekli yenileyen, gelir kaynaklarını çeşitlendiren örgüt yerinde saysa, yeni FETÖ’cüler ortaya çıkmasa bile bu hızla mevcut dosyaların karara bağlanması yıllar alabilir.

Hâlâ 20 Bin Kişi Listede

Sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda 4 bin 832 şüphelinin ankesörlü telefon yoluyla haberleştiği belirlendi.
Sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda 4 bin 832 şüphelinin ankesörlü telefon yoluyla haberleştiği belirlendi.

FETÖ ile mücadelede en kritik başlık belki de ‘ankesör’ soruşturmaları. Sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda 4 bin 832 şüphelinin ankesörlü telefon yoluyla haberleştiği belirlendi. Bu kişilerden 3 bin 152’si darbe soruşturmalarında adı geçmeyen kripto FETÖ’cülerdi. TSK içindeki kripto FETÖ üyelerinin tespiti için yürütülen soruşturmalar son dönemde de büyük ivme kazandı. Son 1 ayda çoğu hâlâ görevde bine yakın TSK personeli soruşturma kapmasında gözaltına alındı. Hakkında işlem yapılan isimlerden birisi Ege Ordu Komutanı Korgeneral Ali Sivri’nin emir subayı binbaşı Fevzi Öztürk, diğeri ise Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Tümgeneral Ali Serin’in emir astsubayı M.K., oldu. Bu iki isim FETÖ’nün hâlâ en kritik yerlerde olduğunu, davalardaki gecikmelerin ciddi bir millî güvenlik sorununa dönüşebileceğini ortaya koydu. Resmi bir açıklama olmasa da 20 bine yakın TSK personelinin de ankesör soruşturmasına takıldığı, önemli bir kısmı hakkında işlem yapılamadığı iddia ediliyor.

Kumpas Büyük Cezalar Küçük

Bekleyen binlerce dosyanın yanında, karara bağlanan davalarda verilen cezalar da tartışma konusu.

“Balyoz”, “Amirallere suikast”, “Askeri Casusluk”, “Devrimci Karargâh”, “Futbolda Şike” gibi kumpaslarda aktif rol alan FETÖ’cü yargı mensupları, yargıyı şekillendiren HSYK üyeleri, dosyaları örgüt talimatları doğrultusunda karara bağlayan Yargıtay üyeleri ortalama 10 yıl ceza aldı. Türkiye’deki birçok kurum ve kuruluşu yargı marifetiyle dizayn eden bu isimler, örgüt yöneticisi değil örgüt üyesi sayıldı; bazıları duruşmada takım elbise giyip kravat taktığı için iyi hal indirimi bile kaptı.

Darbeci Sayılmayan Darbeciler...

Örneğin FETÖ’nün TSK’daki yapılanmasının adeta taşlarını döşeyen Balyoz davası hâkimi Ömer Diken’e verilen ceza.

Diken, ilk olarak terör örgütü üyeliğinden 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Terör suçundan dolayı cezayı arttırıp 15 yıla çıkartan mahkeme heyeti, takdiri indirim uygulayıp, Ömer Diken’e 13 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Yine Balyoz davasında görev alan, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen eski Savcı Savaş Kırbaş da ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçu kapsamında 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Darbe girişimine katılan TSK’daki kadroların önünü açmak için tasfiyelere önayak olunan davada yer alan Kırbaş, darbe suçlamalarından fiilen katılmadığı gerekçesiyle beraat etti. Bu kararları çoğaltmak mümkün…

Siyasi Ayakla Hesaplaşma

15 Temmuz ve FETÖ ile ilgili açılan dosyaların yanı sıra hala açılmayan dosyalar da ayrı bir sancı. Mesela darbe girişimi ve FETÖ’nün siyasi ayağı…
15 Temmuz ve FETÖ ile ilgili açılan dosyaların yanı sıra hala açılmayan dosyalar da ayrı bir sancı. Mesela darbe girişimi ve FETÖ’nün siyasi ayağı…

15 Temmuz ve FETÖ ile ilgili açılan dosyaların yanı sıra hala açılmayan dosyalar da ayrı bir sancı. Mesela darbe girişimi ve FETÖ’nün siyasi ayağı… Bırakın devletin kurumlarını, özel sektörü, yargıyı, kurduğu paravan STK’larla sivil toplumu bile dizayn eden FETÖ’nün, iktidarından muhalefetine kadar siyasete müdahale etmediğini düşünmek saflık olur. 17/25 Aralık süreci ve sonrasında Zaman gazetesinin kapısında yatan, 15 Temmuz’u televizyondan izleyen CHP konuyu “Türkçe Olimpiyatları”na ait eski görüntülerle sulandırmaya çalışsa da, bu hesaplaşma yapılmadan FETÖ yarası asla kapanmayacak. Kalkışmadan günler önce darbecilerle paralel sloganlar kullananlar, kirli yüzü deşifre olduktan sonra bile FETÖ’cüleri danışman tutanlar, gizliden açıktan ihanet şebekesiyle iş tutanlar yargı karşısına çıkarılmadan milletin vicdanı huzur bulmayacak. Ama maalesef ‘siyasi ayak’ konusunda bugüne kadar atılan somut bir adım yok.

Alevîleri Kim Durdurdu...

15 Temmuz sürecinde karanlık hamlelerden birisi de Alevîler üzerinden yapıldı.

O gece Alevîlerin yoğun olarak yaşadığı mahalleleri kışkırtmak isteyen provokatörler ciddi bir araştırma konusu bile olmadı. 15 Temmuz gecesi ”Alevîlerden sokağa çıkmamasını istedik” diyen sözde Alevî kanaat önderlerinin gerçekte hangi saiklerle böyle bir adım attığı sorusuna kimse ışık tutmadı. Terörist Gülen’in talimatıyla kurulup 15 Temmuz sonrası kapatılan Alevî derneklerinin o geceki rolleri ve darbeye yol veren kanaat önderlerin bu yapılarla bağı aydınlatılmadan soru işaretleri hiç bitmeyecek…

Vakit Geç Olmadan...

Özetlemek gerekirse, 15 Temmuz sonrasında 20 bini asker olmak üzere, 130 bin kişi terör bağlantısı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden atılsa da, 22 bin kişi FETÖ davalarından hüküm giyse de örgüt hala aktif. Basılan evlerde çıkın milyonlarca lira gösteriyor ki örgütün finans ayağı tıkır tıkır işliyor, elebaşları Avrupa ve ABD’de istihbarat servislerinin korumasında faaliyetlerine devam ediyor. Saha elemanları bunca mücadeleye rağmen eleman devşirebiliyor. Bu tablo, FETÖ ile mücadelenin sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bir avuç serdengeçti savcı/polisin işi olmadığını, acilen harekete geçilmemesi durumunda vaktin çok geç olacağını ortaya koyuyor…