Gizli anayasa cami avlusunda kaldı

Özetlemek gerekirse tüm deliller CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve HDP’nin AK Parti’yi devirmek için milletin rıza göstermeyeceği gizli bir anayasa çalışmasına imza attığını, gerçek ortaya çıkınca da taslağı cami avlusuna bıraktığını ortaya koyuyor. Ancak bu tartışma “ret” ve “inkârla” dineceğe benzemiyor. İYİ Parti’de Ümit Özdağ’ın partiden ihracı ve İsmail Koncuk’un partiden ayrılması ile başlayan sürecin yeni istifalarla ‘ittifak krizine’ dönüşmesi bekleniyor…
Özetlemek gerekirse tüm deliller CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve HDP’nin AK Parti’yi devirmek için milletin rıza göstermeyeceği gizli bir anayasa çalışmasına imza attığını, gerçek ortaya çıkınca da taslağı cami avlusuna bıraktığını ortaya koyuyor. Ancak bu tartışma “ret” ve “inkârla” dineceğe benzemiyor. İYİ Parti’de Ümit Özdağ’ın partiden ihracı ve İsmail Koncuk’un partiden ayrılması ile başlayan sürecin yeni istifalarla ‘ittifak krizine’ dönüşmesi bekleniyor…

Taslağın ortaya çıkmasının her partideki etkisi farklı oldu. Daha önce HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen Meral Akşener’in bu parti ile Anayasa pazarlığına tutuşması, İYİ Parti’yi temellerinden sarstı. Hem parti içindeki eski ülkücüler, hem de Kemalistler, Akşener yönetimine bayrak açtı. Suçüstü yakalanan Akşener ciddi bir açıklama yapmak yerine “inkâr” yolunu seçince işler daha da karmaşıklaştı.

Darbe anayasaları, Anayasa referandumları, kafaya fırlatılan kitapçıklar… Anayasalar on yıllardır Türkiye gündeminin vazgeçilmez maddelerinden birisi olmayı sürdürüyor. Konuyu ekranlarda, gazete manşetlerinde sürekli tartıştık. Tam gündemimizden çıktı derken, kendimizi yine bir anayasa tartışmasının ortasında bulduk…

Tartışma parti içi bir hesaplaşma ile başladı.

Ümit Özdağ
Ümit Özdağ

İYİ Parti’nin kurucularından birisi olan Ümit Özdağ, katıldığı bir canlı yayında hiç konusu geçmediği hâlde partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ ile yakın ilişkiler içinde olduğunu söyledi. Bu pek bilinmeyen bir şey de değildi. Kavuncu’nun FETÖ-CIA bağlantısını kuran Enver Altaylı’nın yeğeni olduğunu, kendisinin de Kazakistan’da FETÖ’cü bir STK’da yöneticilik yaptığını sağır sultan bile duymuştu. Bir toplantıda FETÖ elebaşlarıyla yan yana çekilen fotoğraflar da meraklısının dikkatinden kaçmamıştı.

FETÖ’den yeni Anayasa’ya

Ancak tartışma başladığı yerde durmadı, yeni FETÖ ifşaatlarını, gizli anayasa taslağı iddiası izledi.

Kavuncu olayından sonra Meral Akşener’e bir cephe daha açan Özdağ, 2018 yılında CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu başkanlığında ortak bir Anayasa taslağı hazırladığını söyledi.
Kavuncu olayından sonra Meral Akşener’e bir cephe daha açan Özdağ, 2018 yılında CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu başkanlığında ortak bir Anayasa taslağı hazırladığını söyledi.

Kavuncu olayından sonra Meral Akşener’e bir cephe daha açan Özdağ, 2018 yılında CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu başkanlığında ortak bir Anayasa taslağı hazırladığını söyledi. İlk bakışta siyasi partilerin ortak bir anayasa hazırlaması normal gibi gözükse de, hazırlanış biçimi, muhtevası ve partilerin ideolojik konumları taslağı sorunlu hale getirdi.

İlk bakışta siyasi partilerin ortak bir anayasa hazırlaması normal gibi gözükse de, hazırlanış biçimi, muhtevası ve partilerin ideolojik konumları taslağı sorunlu hale getirdi.
İlk bakışta siyasi partilerin ortak bir anayasa hazırlaması normal gibi gözükse de, hazırlanış biçimi, muhtevası ve partilerin ideolojik konumları taslağı sorunlu hale getirdi.

Canlı yayınlanan açıklamasının ardından iddianın peşine düştük. İlk adres iddia sahibi Özdağ oldu, ulaştık, kaynağını ve elinde belge olup olmadığını sorduk. Önce kısaca ‘gizli anayasa’ sürecini anlattı, ardından “Bizzat taslağı hazırlayan İbrahim Kaboğlu’ndan aldım” diyerek taslağı bizimle paylaştı. Özdağ, İYİ Parti adına toplantılara eski büyükelçi Kamil Erozan’ın katıldığı bilgisini de ekledi. 3 ayrı metinden oluşan belgeleri incelediğimizde ilk tespitimiz, ortada gerçekten bir anayasa çalışması olduğu ve 4 partinin bunu milletten gizlediği oldu.

Gizlilik kayıt altına alındı

  • Belgelere göre
  • • CHP, İYİ Parti, SP ve HDP arasındaki anayasa mesaisi 13 Ocak 2018’de başladı.
  • • Bir otelde buluşan partiler izlenecek yöntemi belirleyip madde madde kayıt altına aldı.
  • • Toplantıların gizli olarak 2 haftada bir yapılması ve 3 ayda tamamlanması kararlaştırıldı.
  • • Şubat ayında toplantılar başladı.
  • • CHP Milletvekili olan Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu başkanlığındaki her toplantıya 4 partiden isimler ve uzmanlardan oluşan 10-14 isim katıldı.
  • • Toplantılar 4 ay sürdü.
  • • 7 Mayıs 2018’de görüşmeler tamamlandı.
  • • “Uzmanların katılımıyla CHP-HDP-İYİ Parti ve Saadet Partisi temsilcileri tarafından hazırlanan çerçeve metin” başlığı ile 25 sayfalık bir metin kaleme alındı.

Dikkat çekici tırpan

Bu metindeki çarpıcı detaylar daha ilk sayfada kendini gösterdi. Mustafa Kemal’e karşıtlıklarını, “Başlangıç herhangi bir kişi kurum ya da değere meşruiyet kazandırmaktan, kutsallık affetmekten uzak olmadır” ifadesi ile dile getirdiler. “Değiştirilemez” denilen 2 maddeden ‘Atatürk milliyetçiliğine bağlı’ ifadesinin çıkarılması, 3. maddedeki ‘Devletin dili Türkçedir’ yerine “Resmi dili Türkçedir” ifadesinin ikame edilmesi önerildi.

PKK’nın istekleri taslakta

Yerel yönetimler konusunda ise terör örgütü PKK elebaşlarının daha önce pek çok kez önerdiği özerklik benzeri bir modele kapı aralandı. Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, bazı illerin birleştirilmesi ve Türkiye'nin coğrafi-kültürel özelliklerine göre 25 idari birime bölünmesi istendi. PKK'nın Suriye'de hayata geçirmeye çalıştığı 'yerel meclis-yerel konsey' projesi de üzerinde küçük değişiklikler yapılmış formu ile öneri olarak taslakta yer aldı. Diğer istekler ise özetle şunlar oldu:

  • • İnanç özgürlüğü için ateistlik ve benzeri görüşler anayasal güvence altına alınmalı.
  • • Eşitlik ilkesi cinsiyete (cinsel yönelim dâhil) dayalı ayrımcılığı yasaklayacak şekilde tanımlanmalı.
  • • Anayasada anadilde eğitimi engelleyici unsurlar yer almamalı.
  • • Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersi zorunlu olmaktan çıkarılmalı. Kültür dersi olarak seçmeli hâle getirilmeli.
  • • Diyanet İşleri Başkanlığı “tüm inançlara” eşit davranan ‘çoğulcu’ ‘özerk’ bir kurum olmalı. Başkanı da TBMM tarafından seçilmeli.

İnkâr etti sıkıştı

Taslağın ortaya çıkmasının her partideki etkisi farklı oldu. Daha önce HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen Meral Akşener’in bu parti ile Anayasa pazarlığına tutuşması, İYİ Parti’yi temellerinden sarstı. Hem parti içindeki eski ülkücüler, hem de Kemalistler, Akşener yönetimine bayrak açtı. Suçüstü yakalanan Akşener ciddi bir açıklama yapmak yerine “inkâr” yolunu seçince işler daha da karmaşıklaştı.

Daha önce HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen Meral Akşener’in bu parti ile Anayasa pazarlığına tutuşması, İYİ Parti’yi temellerinden sarstı.
Daha önce HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen Meral Akşener’in bu parti ile Anayasa pazarlığına tutuşması, İYİ Parti’yi temellerinden sarstı.

Sadece Ümit Özdağ’a değil konuyla ilgili söyleyecek sözü olan herkese iddiaları sorduk. İbrahim Kaboğlu, ‘4 Parti ile çalışma yaptık ama yazdığımız şey anayasa taslağı değil uzlaşma metni’ diyerek Akşener’i boşa çıkardı. İYİ Parti eski Genel Sekreteri Aytun Çıray, “Kamil Erozan bana parti adına Anayasa görüşmesine katıldığını söyledi” ifadelerini kullandı. İYİ Parti eski yöneticisi Adem Taşkaya verdiği özel bilgilerle tartışmayı bir adım öteye taşıdı: “Elimde gizli anayasa toplantılarına ait 18 saatlik görüntü kaydı var…”

Daha çok şey çıkacak

Önümüzdeki günlerde her şeyi paylaşacağını ifade eden Taşkaya ısrarlı sorularımız üzerine kayıtlarla ilgili bilgiler verdi. Taşkaya, “Görüşmeler bir otel odasında gerçekleşti. Görüntülerde de var; bizim parti adına görüşmelere İyi Parti’den Kamil Erozan katıldı. HDP’den Mithat Sancar ve başka bir isim daha vardı. İbrahim Kaboğlu da CHP adına toplantıları yönetti. Uzmanlarla birlikte kişi sayısı 11… Elimdeki görüntülerde, 4 partinin temsilcilerini yeni anayasa, parlamenter sistem, yasalar ve Kürt sorunu gibi başlıkları konuştukları açık açık görülüyor. Biz MHP’den koparılırken milliyetçi bir parti kuracağız denilerek kandırıldık. Daha çok şeyler çıkacak göreceksiniz” dedi.

Bir Kılıçdaroğlu klasiği

Taslak, CHP’de beklenenin çok altında bir etki yarattı. Parti içindeki ulusalcı kanat büyük oranda tasfiye edildiği için Atatürk’le ilgili maddeler bile görmezden gelindi. Parti içinde köşe bucakta kalan birkaç Kemalist vekil de ‘tasfiye olurum’ korkusu ile bağrına taş bastı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ittifak ortağı Meral Akşener’i kurtarmak için son bir manevra yapıp ”Böyle bir anayasa çalışması yok. Hayretle izliyorum” dese de bu açıklama ile kendini rezil etmekten öteye geçemedi. Kılıçdaroğlu’nun çalışmanın yapıldığı tarihten kısa bir süre sonra hem Sözcü gazetesine hem de TELE1 televizyonuna yaptığı açıklamalarda ‘4 parti yeni anayasa için uzlaşı metni hazırladık’ diyerek övündüğü ortaya çıktı.

Saadet kıyıdan izliyor

Saadet Partisi cephesi krizin İYİ Parti’nin üzerine yıkılmasından memnun. Parti yönetimi, taslakta bulunan bazı maddeleri (Eşcinsellik ve ateistliğe güvence, din dersinin kaldırılması gibi…) tabanına anlatamayacağı için tartışmayı kenardan izleyip ‘hiç duymamış’ gibi hareket ediyor.

Saadet Partisi cephesi krizin İYİ Parti’nin üzerine yıkılmasından memnun.
Saadet Partisi cephesi krizin İYİ Parti’nin üzerine yıkılmasından memnun.

Telefonla ulaştığımız bir parti yöneticisi de bu tavrı açıkça ortaya koyuyor. Kelimelerle köşe kapmaca oynayan yönetici, ne ‘evet’ diyor, ne de ‘hayır’: “Biz anayasa adı altında bir toplantıya katılmadık ama diğer partilerle bazı toplantılarımız oldu.” SP’li yönetici, “Bu toplantılarda ne konuştunuz?” sorumuzu ustalıkla çelerek siyasetteki maharetini gösteriyor.

İttifak krizine dönüşebilir

Özetlemek gerekirse tüm deliller CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve HDP’nin AK Parti’yi devirmek için milletin rıza göstermeyeceği gizli bir anayasa çalışmasına imza attığını, gerçek ortaya çıkınca da taslağı cami avlusuna bıraktığını ortaya koyuyor. Ancak bu tartışma “ret” ve “inkârla” dineceğe benzemiyor. İYİ Parti’de Ümit Özdağ’ın partiden ihracı ve İsmail Koncuk’un partiden ayrılması ile başlayan sürecin yeni istifalarla ‘ittifak krizine’ dönüşmesi bekleniyor…