Güney Afrika’da unutulan bir Türk şairi: Tatamkhulu İsmail Afrika

1923 yılında ailesini kaybeden İsmail, henüz üç yaşındayken Hristiyan bir aileye verilir ve vaftiz edilerek John Carlton adıyla bir Hristiyan olarak yetiştirilir.
1923 yılında ailesini kaybeden İsmail, henüz üç yaşındayken Hristiyan bir aileye verilir ve vaftiz edilerek John Carlton adıyla bir Hristiyan olarak yetiştirilir.

1923 yılında ailesini kaybeden İsmail, henüz üç yaşındayken Hristiyan bir aileye verilir ve vaftiz edilerek John Carlton adıyla bir Hristiyan olarak yetiştirilir. 1938 yılında liseyi bitirdiği zaman Broken Earth adında ilk romanı yayınlanıp 1940 yılında İngiltere’de basılır. Fakat 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bombalanan Londra’da bir bomba da onun kitabının basıldığı yayınevine düşer ve tüm kitapları imha eder.

“Avrupalı adam sordu Afrikalıya: Sizde atom bombası, roket var mı? Afrikalı cevap verdi: Yok bayım biz ‘vahşi’ bir milletiz!” Tatamkhulu Afrika, 1986

Şair İsmail Joubert’in hikâyesi, hüzünlü olduğu kadar ilginç hâdiseler barındırır bünyesinde. Yaşadığı çağa sığmayan cesur, zeki ve sanat insanı olan İsmail Joubert, 7 Aralık 1920 tarihinde Mısır’da doğar. Mısırlı Muhammed Fuad Nazif Efendi ve kendi ifadesiyle Türk bir anneden doğan İsmail’in ailesi, 1923 yılında bilinmeyen bir sebepten ötürü Güney Afrika’ya yerleşip çok erken yaşta o dönemde salgın hastalık olan Asya gribinden vefat etmişlerdi.

İsmail Joubert’in ailesiyle ilgili bilgi veren kaynaklar pek tutarsızdır. Bazı kaynaklar İsmail Joubert’in babasının Arap olduğunu yazsa da bu kaynaklar Mısır’da Arapça konuştuğu için Arap olduğu yakıştırmasından başka aile kökenlerine ait bir malumattan mahrumdurlar. Muhammed Fuad Nazif’in ne maksatla ailesini alıp Mısır’dan Güney Afrika’ya göçtüğü bir muammadır. Bizim kanaatimiz onun Mısır kökenli bir Osmanlı münevveri olduğu yönündedir.

Zira onu şahsen tanıyan Güney Afrikalı Müslümanlar İsmail Joubert’in Osmanlı kökenli olduğunu ifade etmektedirler.

Öte yandan tüm kaynaklarda hususen İsmail Joubert’in annesinin Türk olduğunun belirtilmesi bu iddiayı kuvvetlendirir. Her halukarda son Osmanlı Mısır’ının münevver bir ailesine mensup oldukları anlaşılıyor. Ailenin Cihan Harbinin hitamında İngiliz işgalindeki Mısır’dan başka bir yere taşınması ise alelade bir göçten ziyade bir kaçışa benzemektedir.

İsmail Afrika’nın en çok satan kitaplarından birisi: Dönüm Noktası
İsmail Afrika’nın en çok satan kitaplarından birisi: Dönüm Noktası

3 YAŞINDA YETİM

1923 yılında ailesini kaybeden İsmail, henüz üç yaşındayken Hristiyan bir aileye verilir ve vaftiz edilerek John Carlton adıyla bir Hristiyan olarak yetiştirilir. 1938 yılında liseyi bitirdiği zaman Broken Earth adında ilk romanı yayınlanıp 1940 yılında İngiltere’de basılır.

Fakat 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bombalanan Londra’da bir bomba da onun kitabının basıldığı yayınevine düşer ve tüm kitapları imha eder.

Tam bu tarihlerde bir başka haber onu derinden etkiler. İsmail’i bakıp büyüten ailesinin gerçek ailesi olmadığını, aslen Mısırlı bir Müslüman aileden geldiğini öğrenir. Bu onun şiir ve romanlarında hissedilen derin hüznü, yalnızlığı ve umudu işleyişinde de görülür.

2. Dünya Savaşı’nda Güney Afrika Ordusuna katılarak Tobruk’da Alman ve İtalyan güçlerine karşı savaşırken esir alınır ve orada bir süre esir hayatı yaşar.

İsmail Afrika’nın Müslüman Olduktan Sonra Hüviyet Cüzdanı...
İsmail Afrika’nın Müslüman Olduktan Sonra Hüviyet Cüzdanı...

ESARETTEN AFRİKA’YA DÖNÜŞ

Bu sancılı dönem onun eserlerinde de çeşitli yönleriyle işlenmiştir. Savaşın sonunda İngilizler kazanınca İsmail serbest bırakıldı ve Güney Afrika’ya geri döndüğünde Afrikans bir aile tarafından sahip çıkılarak Namibya’ya götürüldü. Henüz yirmili yaşlarında yeni ailesi tarafından kendisine Jouza Joubert ismi verildi. Namibya’da bir süre bakkal çıraklığı, barmenlik gibi işlerle vakit geçirdi. Yetişkin birisi olmaya başladığı, kişiliğini ve kökenlerini sorguladığı bu dönemde Güney Afrika’ya döndü.

İsmail Afrika, 2002 yılında bir trafik kazasında Cape Town’da vefat etmiştir.
İsmail Afrika, 2002 yılında bir trafik kazasında Cape Town’da vefat etmiştir.

APARTHEID BEYAZLAR SINIFINA KAYDETTİ

Apartheid döneminin ırkçı uygulamalarının her haliyle hissesildiği 1960’ların başında Jouza Joubert kimliğiyle beyaz vatandaş sınıfından kaydedildi. Ancak entelektüel kimliğinin oturmaya başladığı bu yıllarda dini inancını da bir vicdan muhasebesinden geçirmişti. 1964 yılında Müslüman oldu ve Cape Town’ın Apartheid döneminde en popüler sokağı olan Distrix Six semtinde yaşamaya başladı. Yine bu tarihte evlendi ve bir çocuğu oldu. İsmail Joubert olarak devam ettiği hayatına Müslüman olduğu için Apartheid Hükümeti döneminde ikinci sınıf vatandaş olarak yaşamayı da kabul etti.

Nelson Mandela
Nelson Mandela

EL CİHAD CEMİYETİNİ KURDU

1967 yılında Apartheid Hükümetinin kararıyla İsmail Joubert’in de yaşadığı District Six mahallesinin yıkılmasıyla el-Cihad (Al Jihaad) adında bir Müslüman cemiyet kurdu. Bu organizasyon Apartheid hükümetiyle savaştığı gibi aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine yardım ediyordu. El-Cihad Cemiyetine yerli siyahilere ait olan uMkhonto ve Sizwe örgütlerinin katılmasıyla 1980’lerin başlarında Nelson Mandela’nın hayatında büyük yeri olan Afrika Milli Kongresi (ANC) kurulmuş oldu.

Bu faaliyetlerinin bir neticesi olarak İsmail Joubert terör örgütüne üye olmaktan tutuklanıp hapsedilmişti. Hapisten çıktıktan sonra da yazı yazması yasaklanmıştı.

İmam Abdullah Haron
İmam Abdullah Haron

İSMAIL JOUBERT’DEN TATAMKHULU İSMAİL AFRİKA’YA

İsmail Joubert’in mücadeleler verdiği yıllarda Nelson Mandela tarafından kendisine Afrika’nın dedesi manasında ve Xhosa dilinde Tatamkhulu Afrika ismi verildi. O tarihten sonra eserlerini bu ismiyle yazmaya başladı. Öldüğünde geriye birçok eser bıraktı.

Basılmış Şiirleri, Dokuz Hayat, Karanlık Süvari, Beden ve Aşk, Limon Ağacı, Dönüm Noktası, Melek ve diğer Şiirler, Yayınlanmış romanları: Sabah Yıldızının Altında Yaşlı Deli Adam’dır. Kırık Dünya, Masumlar, Hüzünlü Yol ve daha birçok önemli çalışmaları vardır.

İsmail Joubert’in edebi eserleri yaşadığı dönemin tarihiyle ilgili de önemli bilgiler içerir.

Kendi hayatını yazdığı Mr. Chameleon Tatamkhulu Afrika adlı eseri, roman tarzında kaleme aldığı hayat hikâyesidir. Hayatı gerçek mânâda hazin hikâyelerle dolu olduğu için onun kalemine yansıyan tarafları bu hüznü her haliyle ortaya koymaktadır.

Kitabın bazı bölümlerinde Bo-Kaap mahallesindeki ezan seslerini, Cape Town camilerini ve şehirdeki Türk lokumcusunu da konu edinmiştir. Şehrin Caledon Square diye bilinen köşesinde dururken zalimliğiyle bilinen polis memuru Spyker van Wyk’nin onu tutuklayarak hapsettiğini yazmıştı. Ve aynı polisin İmam Abdullah Haron’u da tutuklayıp öldürdüklerine eserinde yer vermiştir

Bitter Eden adlı eserinde Tobruk’da nasıl Almanlara’a esir düştüğünü çok ilginç anekdotlarla anlatmıştır.

Savaştan sonra Güney Afrika’ya geri gelince onu evlat edinen ailesinin vefatıyla bir süre Namibya’ya taşındığını kaydetmiştir. Eserlerinin tamamında halkın sorunlarına ve sosyal meselelere yer vermiştir. 2002 yılında bir trafik kazasında Cape Town’da vefat etmiştir. Mezarı Athlone Müslüman mezarlığında olup metruk haldedir. Kimbilir TİKA ihya eder belki!