İsrail’in arkeoloji masalları

• 

• Yair Lapid de geçmişteki bütün İsrail başbakanları gibi Aşkenaz kökenli

• “Golan Tepeleri’nin tarihî olarak Suriye’ye ait olduğu iddiası saçmadır. Suriye, Golan Tepeleri’ni 1946’dan 1967’ye kadar sadece 21 yıl boyunca yönetti. İsrail’in bağlantısı ise Tevrat’a uzanıyor. Golan, Tevrat’taki Başan’dır. Tesniye kısmı şöyle der: ‘Gilead’daki Ramoth, İsrail’in Gad aşireti içindir, Başan’daki Golan ise Manase aşiretinin yurdudur.’ Bölgedeki arkeolojik kazılar sırasında, üzerinde ‘Mukaddes Kudüs’ün kurtuluşu için’ yazısı bulunan M.S. 67’den kalma bir mâdenî para bulundu. Romalılar, Yahudi isyanını bastırmak için Golan’a geldiler. O zamanlar Golan, Kudüs’ü koruyan bir kaleydi. Bugün de Golan’ı korumak Kudüs’ün görevidir.” Yair Lapid İsrail Başbakanı

Buna tepki olarak 13 Aralık’ta İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul’da olağanüstü olarak toplanmış ve ABD’nin kararına tepki olarak Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak ilân etmişti. Uluslararası topluma da bu yönde bir çağrı yapılmıştı. 18 Aralık’ta ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin kararı oylanmış, 5 daimi ve 10 geçici üyesi bulunan konseyden ABD aleyhine 14 oy çıkmıştı. Fakat özgür(!) ve demokratik(!) dünya düzeninde ABD’nin tek oyu, diğer tüm oyları veto etmeye yetmişti.

Trump çıldırmıştı

Güvenlik Konseyi’nden bir halt çıkmayacağı anlaşılınca, Türkiye’nin önderliğinde konu BM Genel Kurulu’na taşındı. Trump çıldırmıştı. Çünkü ABD’nin Genel Kurul kararını veto etmesi söz konusu bile değildi. Evet, neticede bu bir tavsiye kararı olacaktı ama ABD’nin karizması fena halde çizilecekti.

Foreign Policy dergisi oylama öncesi, ABD’nin BM Daimî Temsilcisi Nikki Haley’in BM’de görevli diplomatlara attığı e-maili yayınladı. E-mail metni basbayağı tehdit içeriyordu, yanlış yapanın Trump’a rapor edileceği bilhassa vurgulanıyordu. Trump’ın da bir çift sözü olacaktı elbet. Bakın ne demişti:

“Bizden yüz milyonlarca hatta milyarlarca dolar para alıyorlar, daha sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Bu oyları izliyoruz. Bırakın bize karşı oy kullansınlar. Paramız bize kalır. Umurumuzda değil.”

• İsrai̇l’i̇n muci̇di̇ ki̇m?
• 
• İsrail büyükelçisinin eline eski bir madenî parayı alarak yaptığı artistik şov, boşa nefes tükettiği arkeoloji masalı kimseyi tatmin etmedi. İki bin yıl önceye ait bir parayı kendine delil edinip, binlerce yıldır o topraklarda bulunan insanları yerinden etmeye, topraklarında hak iddia etmeye kalkışmak saçmalıktan başka bir şey değil çünkü.
• Neden mi saçmalık? Her şeyden önce bugün İsrail devleti denen sistematik zulüm makinasının mucidine bakmak yeterli.
• İsrail devletinin kuruluşuna öncülük eden Siyonist hareket midir? Evet.
• Siyonist hareket nerede peydahlanmıştır? Avrupa’da.
• Niçin Avrupa’da peki? Çünkü orada Avrupalı Yahudiler yaşıyor.
• Kim bu Avrupalı Yahudiler? Aşkenazlar.
• Aşkenazların geçmişteki İsrailoğulları ile bir ilgisi var mı? Pek görünmüyor.
• Kendisi de Aşkenaz kökenli bir Macar Yahudisi olan Arthur Koestler’in ‘13. Kabile’ isimli kitabına bir bakın isterseniz. Ne diyor Koestler?
• “Hayatta kalan Yahudilerin büyük çoğunluğu Doğu Avrupa’dan geliyor ve sonuç olarak belki de esasen Hazar kökenlidirler. Bu demektir ki, bu Yahudilerin ataları Şeria Nehri’nin kıyılarından değil Volga düzlüklerinden geliyor. Kenan’ dan değil Aryen ırkının beşiği olarak görülen Kafkaslardan geliyor. Genetik olarak İbrahim’in, İshak’ın ve Yakub’un dölünden ziyade Hunlarla, Uygurlarla, Macarlarla akrabadırlar. Eğer böyleyse ‘Antisemitizm’ kelimesinin hiçbir anlamı yoktur: Hem cellatların hem de kurbanların paylaştığı bir yanlış anlamaya tanıklık etmektedir. Geçmişten yavaş yavaş doğup gelen Hazar İmparatorluğu’nun macerası bir güldürüye benzemeye başlıyor, hem de tarihin yarattığı en acımasız güldürü.”
• Polonyalı bir Aşkenaz olan Şlomo Sand’ın “Yahudi Halkı Nasıl İcat Edildi” isimli kitabına da bakılabilir. Konuyu geniş bir şekilde ele almış.

Kürsüde bir şovmen

Derken 21 Aralık Genel Kurulu geldi çattı. Netice hemen hemen belliydi ama İsrail’in BM temsilcisi Danny Danon kürsüye çıktı. Sahnedeki bir şovmen gibi etrafı şöyle bir süzdü. Elinde antik bir madenî para bulunuyordu. Parayı kalabalığa doğru kaldırıp konuşmaya başladı.

“Şu gördüğünüz para milattan sonra 67 yılına ait. Kudüs’teki arkeolojik kazıda bulundu. Üzerinde İbranice “Siyon’un özgürlüğü” yazılı. HİÇBİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARI BİZİ KUDÜS’TEN ÇIKARIP ATAMAZ.”

Sadece 7 ülke

Neticeye gelince, tam da beklendiği gibi oldu. Trump’ın ve Niki Haley’in tehditlerine, İsrail BM temsilcisinin meydan okumasına kimse pabuç bırakmadı. 128 ülke, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olamayacağını kararlı bir şekilde tasdik etti. ABD ve İsrail’i destekleyen sadece 7 ülke çıktı. Çoğu insanın adını bile zor telaffuz edeceği, haritada yerini gösteremeyeceği 7 ülke. Hangileriydi bunlar? Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Palau ve Togo.

Kudüs Aşkenazın neyine?

Şimdiki İsrail Başbakanı Yair Lapid’in bir Aşkenaz olduğunu biliyor muydunuz? Tıpkı İsrail devleti kurulduktan bu yana göreve gelen bütün İsrail başbakanları gibi. Evet, yanlış duymadınız. David Ben Gurion, Moşe Şaret, Levi Eşkol, Yigal Allon, Golda Meir, Yitzak Rabin, Menahem Begin, Yitzak Şamir, Şimon Peres, Benjamin Netanyahu, Ehud Barak, Ariel Şaron, Ehud Olmert ve Naftali Bennett. Hepsi Aşkenaz bu isimlerin.

Aşkenaz derken geçmişteki İsrailoğullarıyla pek alâkası olmayan Doğu Avrupa Yahudilerinden bahsediyoruz. Şlomo Sand’ın tabiriyle ‘icat edilen Yahudiler’ bunlar. Atalarının Kudüs ile hiçbir genetik, dolayısıyla arkeolojik bir bağı yok. Arkeolojiyi kendilerine delil yapmaya çalışmaları, Arthur Koestler’in dediği gibi ‘bir güldürüye benziyor’ sadece.

Yahudi̇ Yahudi̇'yi̇ beğenmez

Bütün dünyada kabul edilen hakikate göre nesep aslen babadan yürür. Yahudilik ise bir istisna olarak Yahudi anneden doğmuş olmayı esas alır. Yani anneniz Yahudi ise babanızın kim olduğu ehemmiyetini yitirir. Babanız ister Yunan olsun, isterse Alman. İngiliz, Çinli, Hintli ne olursa olsun fark etmez. Şimdi diyeceksiniz ki, bu şekilde ırkçılık meselesini bir güzel halletmiş oluyorlar. Öyle ya anne Yahudi, baba desen her kavimden var. Oysa hiç de sandığınız gibi değil. İsrail’de Yahudi Yahudi’yi beğenmez.

• 
• Makbul Yahudi̇ ki̇m?
• 1) Aşkenazlar: Doğu Avrupa Yahudileri. Ana dilleri bir Alman lehçesi olan Yidiş’tir. İsrail’i kuran, Siyonist ideolojinin bayraktarlığını yapan beyaz Avrupalılar bu grubu oluşturur. Toplumsal piramidin en tepesinde yer alırlar. Yönetici kesim büyük oranda bunların içinden çıkar.
• 2) Sefaradlar: Endülüs Yahudileri. Ana dilleri bir İspanyol lehçesi olan Ladino’dur. Aşkenazlar tarafından pek makbul görülmezler, bilhassa dindar Aşkenazlar kız alıp vermezler. Ülkede en etkin ikinci gruptur.
• 3) Mizrahiler: Ortadoğu Yahudileri. Ana dilleri umumiyetle Arapça’dır. Aşkenaz hâkimiyetindeki İsrail’in Falaşalardan sonra en sıkıntı çeken grubudur.
• 4) Falaşalar: Etiyopya Yahudileri. Ana dilleri Amharice’dir. Siyonist devlet tarafından özel bir operasyonla İsrail’e taşınmış olsalar da toplum nezdinde kabul gördükleri söylenemez. Sırf ten renklerinden dolayı kötü muameleye mâruz kalırlar. İyi bir mevkide iş bulmaları hiç kolay değildir.
• Filistin’in yerlisi olduklarını iddia eden, üstelik bu uğurda arkeolojik deliller sunmaya kalkan İsrail toplumunun anatomisi işte bu şekilde. Arap ve Müslüman düşmanlığından başka ortak yönleri bulunmayan; farklı dillere, farklı etnik kimliklere, farklı kültürlere sahip ayrı gruplar.