İsrail’in gölgesinde Azerbaycan-Filistin ilişkileri

​İsrail’in gölgesinde Azerbaycan-Filistin ilişkileri.
​İsrail’in gölgesinde Azerbaycan-Filistin ilişkileri.

Azerbaycan'ın Filistin davasına verdiği destek sadece açıklamalarla değil, BM bünyesinde yapılan eylemlerle de kendisini göstermişti. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı'nın “2018 Yılında BM’de Oylama Uygulamaları” raporunda, 2017 Genel Kurul toplantılarında İsrail ve Filistin konulu 22 kararın oylanması sırasında Azerbaycan, Türkiye, Cezayir, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte 22 davada İsrail aleyhine oy kullandı. Bunun yanı sıra 12 Haziran 2018'de Azerbaycan, diğer Müslüman devletlerle birlikte BM Genel Kurulu'nda Hamas'ın ve diğer örgütlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini kınayan Amerikan kararına karşı oy kullandı.

İsrail’in Gazze’de başlattığı yeni barbarlıktan sonra dünyanın çeşitli ülkelerinden farklı tepkiler geldi. Müslümanların Gazze hassasiyetinin ön plana çıktığı bir zamanda sosyal medyada çeşitli kullanıcılar tarafından Azerbaycan’ın İsrail’i desteklediğiyle ilgili mesnetsiz çeşitli söylem ve görseller paylaşılmaya başladı. Bu da haliyle Türk toplumunda tepkilere neden oldu.

Manipülasyona alet olanlar

Bu paylaşımları yapanların bazıları kronik Arap düşmanı kafatasçı hesaplar iken, bazıları da Türk adıyla açılan Yahudi hesaplarıydı. Ama sanki “mal bulmuş Mağribi gibi” Türkiye’deki bazı muhafazakâr televizyon kanalları da bu manipülasyona âlet olarak Azerbaycan’ın İsrail’in katliamını desteklediğini dile getirdiler. Paylaşımlar o kadar çirkin hâl aldı ki Türkiye’deki bazı hesaplar bu uydurma haberleri bahane ederek Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine zarar verecek söylemlerde bulunmaya başladılar. Azerbaycan’ın İsrail’i desteklediğiyle ilgili yalan bilgiler paylaşılırken Azerbaycan’daki bazı hesaplar da ateşe körükle gider gibi kışkırtmalara devam ettiler. Azerbaycanlı bu hesap sahiplerinin bazıları ne yazık ki Türkiye’deki bazı organizasyonlarda, Türk televizyonlarında İslam ve kardeşlik adına nutuk atmak için sürekli davet edilen tiplerdi.

Azerbaycan medyasının Filistin duyarsızlığı

Azerbaycan medyasında da ne yazık ki bu vahşete yeterince yer verilmedi.
Azerbaycan medyasında da ne yazık ki bu vahşete yeterince yer verilmedi.

Manipülasyon haber ve görseller bir tarafa, bazı gerçekleri de görmezden gelemeyiz. İsrail kadın, çoluk çocuk demeden Gazze’de yüzlerce masumu katlederken Azerbaycan medyasında da ne yazık ki bu vahşete yeterince yer verilmedi.

Bunun gözden kaçan birkaç sebebi var:

Birincisi, Azerbaycan halkının Orta Doğu'da yaşanan hâdiselerin ayrıntıları konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması;

İkincisi, Azerbaycan’ın seküler sosyolojik yapısında Filistin ve Kudüs davasının farkındalık oluşturamaması;

Üçüncüsü, Azerbaycan ile İsrail arasındaki kapsamlı askerî ve ekonomik işbirliğinin olması;

Dördüncüsü, Azerbaycan-Filistin ve Filistin-Ermenistan ilişkileriyle ilgili piyasada yayılan uydurma bilgiler.

  • Azerbaycan hakkındaki yalanlardan kim istifade ediyor?
  • Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, Azerbaycan’ın İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamı desteklediğine dair yaygara kimlerin işine geliyor?
  • İsrail’in Filistin’de yaptığı katliam ve işgal harekâtının “Azerbaycan devleti tarafından desteklendiği” görüntüsü iki zıt grubun işine geliyor. Bu görüntü hem Siyonistlere hem de İran rejimine fayda sağlıyor. Siyonistler, Filistin’deki zulümlerine Azerbaycan’ı “Müslüman destekçi” göstererek kendilerini haklı göstermeye çalışıyor. İran ise “Siyonistlerle işbirliği yapan Azerbaycan” imajıyla topraklarına göz koyduğu komşusunu “vurmak” için kendisine alan oluşturmuş oluyor. Bu sebepten Azerbaycan-İsrail ilişkileri veya Filistin-Ermenistan ilişkileri farklı ideolojik militan gruplar tarafından sürekli yalan veya abartılı bilgilerle provoke ediliyor.

İlham Aliyev Filistin hakkında ne diyor?

Uydurma görsel ve bilgilerin aksine bu konudaki resmî açıklamalara güvenmek her zaman daha önemlidir.

Benzer şekilde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın 2011 yılındaki tarihi Azerbaycan ziyareti sırasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şunları söylemişti: “Azerbaycan'ın tüm uluslararası kuruluşlarda Filistin Devleti'ni desteklediğini bir kez daha vurgulamak isterim. Azerbaycan, İslam Konferansı Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler bünyesinde yapılan görüşmelerde her zaman Filistin'i desteklemektedir ve her zaman da öyle olacaktır. Yakın gelecekte başkenti Doğu Kudüs'te olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulması gerektiğine inanıyoruz. Bütün uluslararası örgütlerde savunduğumuz ve savunacağımız tutumumuz budur. Bu hem bizim kardeşlik görevimizdir hem de uluslararası hukukun gereği budur.”

“Azerbaycan'ın tüm uluslararası kuruluşlarda Filistin Devleti'ni desteklediğini bir kez daha vurgulamak isterim."
“Azerbaycan'ın tüm uluslararası kuruluşlarda Filistin Devleti'ni desteklediğini bir kez daha vurgulamak isterim."

Filistin Yönetimi Azerbaycan hakkında ne düşünüyor?

Filistin lideri Karabağ ile ilgili soruya şu cevabı verdi: “Ortak sorunlarımız var. Azerbaycan ve Filistin'in de benzer sorunları var. Sizin topraklarınız da işgal altındadır. Her iki ülkede de mülteciler var. Sizi ilgilendiren dört iyi bilinen BM kararı var: 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararlar. Dört BM kararının tümü barış çağrısında bulunuyor. Bizi ilgilendiren 15'ten fazla BM kararı var. Bu kararlar aynı zamanda barış çağrısı da yapıyor. Ancak barışın meyvelerini alabilmemiz için sabırla bu sorunların barışçıl bir şekilde çözülmesini bekliyoruz.”

Filistin-Azerbaycan ilişkileriyle ilgili önemli noktalardan birisi, Filistin Devleti'nin Asya ülkelerindeki büyükelçileri toplantısının 2018 yılında Bakü’de yapılması oldu. Toplantı öncesinde Cumhurbaşkanı Aliyev, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki’yi kabul ederek, Azerbaycan'ın her zaman Filistin’le dayanışma içerisinde olduğunu ve Filistin meselesine tüm mecralarda destek verdiğini ifade etti.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki, 2023’de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’la ortak basın toplantısında Azerbaycan'ın Filistin'in özgürlük çabalarına verdiği desteği memnuniyetle karşıladığını ifade etmişti.

Filistin Ermenistan'ı destekliyor mu?

Azerbaycan kamuoyunda Filistin- Ermenistan ilişkileriyle ilgili çok fazla mesnetsiz bilgiler sürekli köpürtülüyor. Türkiye’de belli çevrelerce sürekli kullanılan “Araplar Osmanlı’yı sattı” ifadesinin benzeri de Azerbaycan’da belli düşünce grupları tarafından “Filistin Ermenistan’ı destekliyor” şeklinde kullanılıyor. Oysa ne Filistin’den Ermenistan’ı desteklediklerine dair bir açıklama ve tutum ne de Azerbaycan’ın bu konuda Filistin’e yapılmış bir uyarısı mevcut. Tam tersine hem Filistin yönetiminin hem de Gazze’deki Hamas yönetiminin Azerbaycan topraklarının Ermeniler tarafından işgal edilmesi sırasında ve çatışmaların yaşandığı dönemde çeşitli uluslararası kurumlarda Azerbaycan’ı destekledikleriyle ilgili kanıtlar mevcut.

“Fake” görüntülerle provoke edilen Azerbaycan-Filistin ilişkilerine dair en önemli “delil” Filistinlilerin Ermenistan ve sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” bayraklarıyla birlikte yürüdüğü çeşitli fotoğraflardır.

Şu anda İsrail ve Filistin'de 10 bine yakın Ermeni yaşıyor ve bu topraklarda kendi kiliseleri, okulları ve kamu kuruluşları var. Ermeni diasporasıyla sık bağlantıları olan bu Ermenilerin kendi eylemleri sırasında Ermenistan ve sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” bayraklarıyla birlikte Filistin bayraklarını kullanmalarından dolayı tüm Filistinlileri Ermenistan’ı destekliyormuş gibi suçlamak garip ve mantıksızdır.

Hamas Azerbaycan'ı tebrik etmişti

İkinci Karabağ Savaşı öncesinde yaşanan bu gelişmeler savaşın kazanılmasından sonraki süreçte de benzer şekilde devam etti. Her ne kadar savaş sırasında İsrail siyasî ve askerî açıdan Azerbaycan’a destek vermiş olsa da hem Abbas yönetiminden hem de Hamas yönetiminden Azerbaycan’a tebrik ve destek mesajları geldi.

Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri Twitter hesabında Azerbaycan'ı zaferinden dolayı Arapça ve Azerbaycan Türkçesinde tebriklerini yayınlamıştı.
Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri Twitter hesabında Azerbaycan'ı zaferinden dolayı Arapça ve Azerbaycan Türkçesinde tebriklerini yayınlamıştı.

10 Kasım 2020'de Karabağ'da üçlü ateşkes anlaşmasının imzalanmasının ardından, Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri Twitter hesabında Azerbaycan'ı zaferinden dolayı Arapça ve Azerbaycan Türkçesinde tebriklerini yayınlamıştı. Ebu Zühri, paylaşımında şunları yazmıştı “Azerbaycan'ı savaşlarda kazandığı zaferden ve işgal altındaki topraklarını geri almasından dolayı kutluyoruz. Bir işin sonu vardır. Azerbaycan halkına istikrar ve ilerleme diliyoruz, aynı zamanda Türkiye'nin rolünü ve ümmetin sorunlarına yönelik adil tavrını da takdir ediyoruz."

  • Azerbaycan her daim Filistin’in yanında
  • Bu arada Azerbaycan'ın Filistin davasına verdiği destek sadece açıklamalarla değil, BM bünyesinde yapılan eylemlerle de kendisini göstermişti. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı'nın “2018 Yılında Birleşmiş Milletlerde Oylama Uygulamaları” raporunda, 2017 Genel Kurul toplantılarında İsrail ve Filistin konulu 22 kararın oylanması sırasında Azerbaycan, Türkiye, Cezayir, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte 22 davada İsrail aleyhine oy kullandı. Bunun yanı sıra 12 Haziran 2018'de Azerbaycan, diğer Müslüman devletlerle birlikte BM Genel Kurulu'nda Hamas'ın ve diğer örgütlerin Gazze Şeridi'ndeki faaliyetlerini kınayan Amerikan kararına karşı oy kullandı.

Azerbaycan iki devletli çözüme destek veriyor

7 Ekim’de başlayan İsrail’in Gazze saldırıları sonrası da İslam İşbirliği Teşkilatı Yürütme Komitesi'nin olağanüstü bakanlar toplantısında Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan’ın Filistin halkının devlet olma mücadelesini desteklediğini kaydederek ülkesinin İsrail-Filistin ihtilafının iki devletli çözüm temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti'nin kurulmasını savunduklarını tekrar dile getirdi.

Azerbaycan’ın İsrail’le askerî, siyasî, ekonomik, sağlık, eğitim ve başka alanlardaki işbirliği, Filistin konusunda daha temkinli davranmasına neden oluyor. Bir de buna paralel olarak komşu İran’ın düşmanca tavırlarını İsrail’le dengeleme siyaseti anlaşılır bir durum olarak gözüküyor. Ama İsrail vahşetinin bu hızla artması durumunda, Türkiye sorunun çözümü için farklı yollar deneme durumuna gelirse Azerbaycan’ın tavırlarının da değişebileceğini belirtmekte fayda var.

Devletler farklı jeopolitik ve güvenlik kaygılarından dolayı toplumların duygusal tavırlarından farklı yollar takip edebilirler ve bu normal karşılanması gerekiyor. Ama insanların zulmü ve vahşeti görmezden gelmesi veya zalimi destekleme durumuna düşmesi hem anlaşılabilir hem de affedilebilir bir durum değil.