Kadın pedleri ve bebek bezleri ölüm ve kısırlık saçıyor

‘Hijyenik ped’ adı verilen bu sentetik malzemelerin kadınlar açısından büyük tehlikeler barındırdığını kaç kişi biliyor?
‘Hijyenik ped’ adı verilen bu sentetik malzemelerin kadınlar açısından büyük tehlikeler barındırdığını kaç kişi biliyor?

Âdet/hayız dönemleri kadınların beden ve ruhî açıdan hassas olduğu mühim zamanlardır. Ergenlik ile başlayıp, doğurganlığın bitimi olan hayızdan kesilme zamanına kadar sağlıklı bir kadın yaklaşık 2.400 gününü âdetli olarak geçirir. Bu hassas günlerde kadınların neredeyse tamamına yakını artık hazır pedler kullanıyor ve bu da ortalama 12 binden fazla bir sayıya tekabül ediyor. Peki, ‘hijyenik ped’ adı verilen bu sentetik malzemelerin kadınlar açısından büyük tehlikeler barındırdığını kaç kişi biliyor? Ne yazık ki ezici çoğunluk bu gerçeklerden habersiz. Aynı durum çocuk bezleri için de geçerli.

Kadın pedinde pazar çok büyük, oyuncu ise az. Bir tekelleşmeden söz edilmese bile pazarın hâkimleri bir elin parmağı kadar bile değil. Neredeyse tüm reklamlarda kullanılan ifadeler tehlikenin fark edilmesini engelliyor. Ayrıca bunun bir tehlike olduğuna dair toplumu pek bilgilendiren de yok. Varsa bile ulaşabildikleri insan sayısı son derece sınırlı. Medya ise bu tür meselelere pek kafa yoracak bir yapıya sahip değil. Ayrıca reklam pastasının hatırı, insanın hatırı ve geleceğinden daha fazla ehemmiyet arz edebiliyor.

Çocuk bezlerine dikkat edin

Mesele sadece kadın pedleri ile de sınırlı değil. Aynı tehlike çocuk bezleri, engelli ve yaşlı bakım malzemeleri için de geçerli. Özellikle bebekler için tehlike çok daha büyük. Neden mi söz ediyoruz? Bu malzemelerin petrokimya ürünü olması, ihtiva ettiği kimyevî toksik maddeler, parfümler ve çok daha fazlasından… Kısırlık, kanser ve özellikle de cilt ve rahim ağzı kanserlerinden…

Çocuk bezlerine dikkat edin.
Çocuk bezlerine dikkat edin.

Çocukları kısırlaştırır

Bu plastik bezler büyük miktarlarda fitalat, BPA ve BPS ihtiva eder. Bu maddelerin yol açtığı riskleri anlatmaya ise kelimeler yetmez. Kısaca özetlemek gerekirse, pek çok plastik maddede kullanılan BPA yani Bisfenol-A, BPS ve fitalatın östrojen hormonunu taklit ettiği, bunun da; kısırlaşma, kanser ve cinsel eğilim bozukluklarına yol açtığı ispat edilmiş durumda. Bu yüzden çocuk biberonlarında yasaklandılar. Ama diğer mamullerde/ eşyalarda kullanımı ne yazık ki hâlâ serbest. Bebek için yasak ama emziren anne için hâlâ serbest.

BPA, BPS ve fitalatın kullanımı sadece plastik kaplar, kadın pedleri, bebek bezleri, oyuncaklar ve tekstil ürünleriyle sınırlı değil. Kola tenekesi gibi ürünlerin iç kaplamasının yanı sıra faks, yazarkasa, pos ve banka ATM’si gibi cihazların kullandığı termal kâğıtlarda bile kullanılıyor. Kısacası sanıldığından daha yaygın. Bebek ürünlerinden BPA’yı tümüyle yasaklayan İsveç, AB’den termal kâğıtları yasaklamasını istemiş. 2011’de ABD’nin BPA’lı bebek ürünlerini yasaklamasının ardından, AB de bebek ürünlerinde yasaklama kararı almış. AB yasaklayınca, Türkiye’ye uymaktan başka seçenek kalmıyor tabi ama hepsi bu kadar.

Deri BPA’yı emer

Prof Dr Ahmet Rasim Küçükusta bu bahiste şunları dile getiriyor: Amerika’da Environmental Working Group (EWG) tarafından yaptırılan araştırmada; BPA’nın kâğıttan ele bulaşıp, sonra da ağız yoluyla veya deriden emilerek vücuda girdiği düşünülüyor. Hayvan deneyleri de BPA’nın deriden emilebildiğini gösteriyor. Her alış-veriş yapan, fişler aracılığıyla BPA’ya mâruz kalabiliyorsa da en büyük risk altında olanlar kasiyerler. Bunların vücudunda diğer insanlara göre yüzde 30 daha fazla BPA bulunuyor.

CDC tarafından 2004’de yapılan bir araştırmada; 6 yaşından büyük Amerikalıların yüzde 93’ünün vücudunda BPA bulunduğu gösterilmiş. Çeşitli araştırmalara göre, çocuk ve erişkinlerin vücutlarına bir günde giren BPA miktarı kilo başına 0.03-0.07 mikrogram arasında. Bu değer biberonla beslenen çocuklar için 0.08 mikrogram.

Hayvanlarda yapılan araştırmalar; insanların tolere edebileceği günlük BPA miktarının kilogram başına 0.01 miligramın altında olması gerektiğini ileri sürüyor. Allah’ınızı severseniz, bu ne demektir? Demek istedikleri şu: Çoğu daha hızlı, azı biraz daha gecikmeli zarar verir, kısırlaştırır veya kanser yapar. Dostlar alışverişte görsün kabilinden de olsa, Amerikan Çevre Koruma Ajansı EPA, 2010’da BPA yerine başka kimyevî maddelerin kullanılması ve bunların emniyetleri konusunda bir program başlatmış.

Kanser yapar kısırlaştırır

Barack Obama’nın ABD Başkanlığına gelişinin ilk aylarında 50’ye yakın akademisyence hazırlanarak sunulan raporda, fitalat ve BPA’nın östrojen hormonu gibi davranması nedeniyle erkekliğe zarar verdiği ve kansere yol açtığı belirtilmişti.

Kadın bezi, çocuk bezi, pet şişe ve damacana, plastik bardak, plastik kaşık, çatal, pipet, biberon, emzik gibi ürünlerin kanser riskinin yanı sıra, üreme, hipofiz, tiroid, meme gibi organ ve dokuları da etkilediği belirtilen önergede; “Plastikte bulunan BPA, BPS, fitalat gibi kimyevî maddeler sıcak ve soğuktan etkilenerek, içinde muhafaza ettiği yiyecek ve içeceklere geçmekte, bu da kanser yapma ve kısır bırakma riskine yol açmaktadır” deniliyor.

 “Plastikte bulunan BPA, BPS, fitalat gibi kimyevî maddeler sıcak ve soğuktan etkilenerek, içinde muhafaza ettiği yiyecek ve içeceklere geçmekte, bu da kanser yapma ve kısır bırakma riskine yol açmaktadır” deniliyor.
“Plastikte bulunan BPA, BPS, fitalat gibi kimyevî maddeler sıcak ve soğuktan etkilenerek, içinde muhafaza ettiği yiyecek ve içeceklere geçmekte, bu da kanser yapma ve kısır bırakma riskine yol açmaktadır” deniliyor.

Plastiklerin içindeki bu kimyevî maddeler endokrin sistemini bozmakta, üreme, hipofiz, tiroid, meme dokusu gibi çeşitli organ ve dokulara etki etmektedir. Büyüme, gelişme ve bağışıklık sistemine zarar vermekte, kanseri tetiklemektedir. Obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer hasarına yol açmakta, kadınlarda meme, erkeklerde ise prostat kanseri riskini arttırmaktadır.

AA’nın 20 Kasım 2010 tarihli haberinde, Çin’de fabrikalarda çalışan 514 işçinin katıldığı, 5 yıl süren araştırma anlatılıyor. Bu araştırmada; idrarında BPA çıkmayanların sperm seviyelerinin, BPA çıkanlara nispetle 3 kat daha iyi olduğu tespit edildi. Bu da BPA’nın spermleri yok edip, kısırlaştırıcı bir etkiye sahip olduğunu bir kez daha teyit ediyor.

Hormonal dengeyi bozar

Fitalatın kanserojen maddelerden olup östrojen hormonu gibi davrandığı için kısırlığa ve kansere neden olduğu ispatlanmıştır. Fitalatlar, vücudun tabiî hormonlarını taklit ederler. Bunlar endokrin (iç salgı bezleri) sistemini bozucu kimyevî maddelerdendir. Su şişeleri, emzikler, biberonlar, bebek şişeleri, alüminyum menşeli kapların kaplamaları, damacanalar, gıda kapları, yemek pişirme kapları, oyuncaklar, döşemeler, bazı halı ve kıyafetler, vernikler, parfümler, losyonlar ve kozmetik gibi şahsî bakım ürünleri, tıbbî müdahale araçları, ilaç veya besin takviyesi kaplamaları ne yazık ki fitalat ihtiva ederler ve yâhut edebilirler.

Özellikle çocukluk obezitelerinde fitalat önemli bir role sahip. Bir başka ilginçlik ise kimi çevrelerde nüfus koruma tedbiri yâhut da gayrimeşru cinsel ilişkide hastalıklara karşı koruyucu olduğu ileri sürülen prezervatiflerde de fitalat maddesi kullanılmaktadır. Bu nedenle hem erkek hem de kadınlar için kısırlık ve kanser riski artıyor. Prezervatifler özellikle de üreme bölgelerinde meydana gelen kanserlerin fâillerinden biri olarak gösteriliyor. Kadınlar ve çocukların kullandığı hazır petler ve bezlerdeki fitalat da rahim ağzı kanserini tetikliyor.

Nature dergisinin araştırmasına göre; endokrin bozucular olarak bilinen bu kimyevî maddeler, vücudun salgıladığı hormonlara müdahale ederek metabolizmayı bozar. Östrojen reseptörlerini harekete geçirerek zararlı etkilerini ortaya koyan kimyevî maddeler, erkek ve kadınlarda birçok rahatsızlığa neden olur. Doğuştan sağlık bozukluğu ve ergenlik döneminde kızlarda gelişme sıkıntısının yanı sıra, meme kanseri ve erkeklerde kas bozukluğu gibi diğer rahatsızlıklar belirebiliyor. Her ne kadar bebek oyuncakları, emziklerde kullanımı yasak ise de bu yasak kullanılmadığı mânâsına gelmez. Ayrıca her türlü yumuşak plastikten mâmül eşyalarda karşımıza çıkabilirler.

  • Hazır bezler hangi hastalıklara neden oluyor?
  • Yapılan araştırmalara göre, hijyenik tampon ve pedlerin sebep olduğu hastalık ve tehlikeler şöyle sıralanıyor: Rahim ağzı kanseri, yumurtalık ve meme kanseri, endometriozis, hormon bozuklukları, kısırlık ve çeşitli enfeksiyonlar… Hâl böyleyken âdet döneminde kullanılabilir alternatif ürünlerin gündeme gelip incelenmesi konusundaki zaruret daha çok hissediliyor.
  • Regl kabı tercih edilebilir mi?
  • Mesela bunlardan biri olan ‘menstrual cup/regl kabı’ Türkiye’de çok bilinmiyormuş. Aslında üreticilerin finanse ettiği araştırmalara göre, kauçuktan yapılan bu ürünlerin hiçbir zararı yok. Ama unutmayın, bu tür araştırmalar genellikle hep üreticiler tarafından yaptırılır. Amaç da herkesin malumudur. İşte bu regl kaplarının toksik şok sendromuna neden olduğu tespit edilmiş. Üstelik bu ölümcül olabilecek bir durummuş. Ayrıca bu ürünü kullanacak kişinin evli ve doğum yapmamış olması gerekiyor. Bu da yetmiyor, kullanım biçimi hem pek ahlâkî hem de sıhhî değil.

İnsan nesline gözünü dikmiş bir canavar

BPA, BPS ve fitalat gibi maddelerin insan nesline gözünü dikmiş birer canavar olduğu asla göz ardı edilmemeli. Ayrıca bunların zararları bilindiği halde kasıtlı olarak kullanıldığı gibi bir gerçek de bizi bekliyor olabilir. İnsanlığın çokluğundan şikâyet eden bu yapılar, endokrin sistemini ve üreme hormonunu bozduğu ispat edilen bu maddeleri neden yasaklamıyor hatta yaygınlaştırıyor sanıyorsunuz?

Fare ve insanlarda yapılan araştırmalarda; BPA’nın prostat kanser hücrelerini tetiklediği ve erken aşamadaki meme kanserine benzeyen meme dokusu değişikliklerine yol açtığı da ortaya çıktı. Hangi alanla ilgili bir eleştiri olsa o alana yönelik üretim yapan firmalar âdeta birer uzman kesilip, ispat edilen zararların katlanılabilir olduğunu söylerler yâhut da araştırmayı yapan bilim çevrelerini suçlarlar. Oysa onların yaptığı kendi ticârî çıkarlarını korumaktan başka bir şey değil. İnsanlar kanser olmuş, kısırlaşmış, umurlarında bile olmaz.

İnsan nesline gözünü dikmiş bir canavar.
İnsan nesline gözünü dikmiş bir canavar.

Aklama finansmanı

Yedi numaralı plastik olan BPA konusunda yüzden fazla hayvan araştırması yapılmış. Bunların yüzde 81’inde düşük düzeyde BPA’ya mâruz kalmanın bile zararlı olduğu ispat ediliyor. Zararsız olduğunu iddia eden araştırmalarla ilgili ise çok ilginç bir tespit var. Bu araştırmaların tamamı sektör tarafından finanse edilmişler. Yani amaç, BPA’yı aklamak. Bağımsız araştırmaların tümünün ‘zararlı’ dediğine, sektörün finanse ettiği araştırmaların ‘zararsız’ demelerinin vicdan sahipleri açısından kıymet-i harbiyesi olamaz elbet. Lâkin sermaye yanlılarının sesinin daha çok çıkması ve paranın etkinliğinin ağır basmasına yol açabiliyor.

  • Mesele ciddi tehlike büyük
  • Genel Yayın Yönetmenimiz Kemal Özer “Hasta Değil Susuzsunuz” adlı kitabında bu hususu ele alırken şöyle diyor: Mesele ciddi, tehlike büyük, maliyet yüksek, bilgi sıfır. Bu endüstriyel ve kolaylaştırıcı ürünlerden evvel hanımlar daha tabiî malzemelerden faydalanırdı. Bunların hemen hepsi unutuldu. Yerine ikâme edilen sentetik malzemeler ise hemen hiç sorgulanmadı. Alternatifi veya sıhhî olanı var diyen de ülkemizde pek çıkmadı. Oysa dünyada bu tehlikenin farkında olan yığınla insan var ve onlar için organik pamuktan toksik madde ihtiva etmeyen alternatif ürünler üretilmiş. Benzer durum ülkemizde de yok değil. Ancak bu ürünler hem tanıtılmıyor hem de son derece sınırlı. Bazı uyanıklar ise fırsatı vurguna çevirerek mutlu azınlığa hizmet ediyor. Araştırmamız sırasında, sağlıklı ürünlerin ülkemizde de var olduğunu, zaman zaman kanserojen olanlardan bile daha ekonomik olduğunu müşahede ettik.”

Beyin tümörleri ile bağlantılı

Worldwatch Enstitüsü’nde yayınlanan ‘Dünyanın Durumu 2013 Raporu’nda şöyle deniliyor: ‘Bisfenol-A (BPA), başta paketleme malzemelerinde bulunan bir maddedir ve obezite, kanser, üreme bozuklukları, diyabet ve beyin tümörleri ile bağlantılıdır.” BPS (Bisfenol-S) ise polikarbonat bazlı plastiklere, ısıya ve ışığa karşı direnç kazandıran bir madde. BPS kazandırdığı bu özellikten dolayı plastik gıda saklama ambalajlarında, bebek besleme ürünleri, kadın ve bebek bezlerinde kullanılır.

Öte yandan yapılan araştırmalar; BPA, BPS ve fitalatın çocuklarda östrojen hormonunu taklit ederek erken cinsel olgunlaşmaya neden olduğu, büyüme ve davranış bozukluklarına yol açtığını gösteriyor. Bunun yanında kanser, diyabet ve kalp damar hastalıkları riskini arttırdığı bilinmektedir. Peki, çocukları konusunda dünyayı yıkan anneler nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduklarının farkındalar mı acaba? Ayrıca bu zehirli maddeleri ihtiva eden bezleri kullanan kadınlar hangi tehlikeye mâruz bırakıldıklarını biliyorlar mı?

Niçin? Çünkü cilt vücudun en dışta yer alan ve de en ince organıdır. Üstelik vücudumuzla potansiyel toksinler arasındaki bariyeri oluşturur. Daha da önemlisi, derimiz (özellikle vajinal bölge gibi mukoza alanları) son derece geçirgendir. Cildinize temas eden her madde kan dolaşımına geçebilir. Bu nedenle şunu söylemek yanlış olmaz: Yiyemeyeceğiniz hiçbir şeyi vücudunuzla temas ettirmeyin! Ciltle temas eden kimyasallar, yenilmesinden çok daha toksik etkilidir. En azından tükürük ve midedeki enzimler kimyasalları yıkıma uğratarak zararlı etkilerini azaltabilir. Oysa derimizde böyle enzimler yoktur.

  • 'Kadın pedlerinde endişe veren kansorejen maddeler var'
  • Betül Görgen.
  • Daha önce bu hususta açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen şunları söylüyor: “Kadın hijyen ürünlerinin güvenilir olduğunu söyleyen bir araştırma yok. Üstelik bağımsız sağlık organizasyonları tarafından yapılan araştırmalar; tampon ve pedlerde endişe veren kanserojen (kanser yapıcı madde) kimyasalların olduğunu belirtiyor. Bu ürünleri pazarlayanlar, ürünlerin güvenilir olduğunu ve kimyasalların çok az miktarda bulunduğunu söylüyorlar ama bu ürünler hayat boyu kullanılıyor. Daha konforlu olmak adına ürünlere eklenen boya, parfüm ve dioxin gibi maddeler çok geçirgen ve hassas olan vajinal mukozadan kolayca emilebiliyor. Kadın pedlerinin güvenilirliği nadiren tartışılan bir konu olmakla beraber, toplumun neredeyse 1/3’ünü ilgilendirmesi nedeniyle hayâtî bir öneme sahiptir.

Dört plastik torbaya eşdeğer kimyasal

Biliyoruz ki hijyenik pedler ve tamponlar, ağırlıklarının 10 katı kadar sıvıyı absorbe edebilecek özelliklere sahiptir. Bu yüzden dioksin gibi kimyasallar, sentetik lifler ve petrokimyasal maddeler içerirler.

Hele alışılmış hijyenik pedler neredeyse dört tane plastik torbaya eşdeğer kimyasalları (BPA ve BPS) barındırırlar. Tek başına bu bile endişe etmek için yeterli bir sebeptir. Mesela, BPA ve BPS (plastik vb maddelerde bulunan) embriyo gelişimini bile bozabilir. Tamponlarda bulunan phthalates maddesi, genlerde bozulma yapabilir veya DEHP maddesi organ yetmezliğine bile sebep olabilir.

Sentetik ve plastik temelli bu maddeler, hava akımına da mâni olarak genital bölgede ısı artışı ve ıslaklığa neden olarak, enfeksiyonlara ve genital mantar enfeksiyonlarına zemin hazırlarlar. Eğer parfüm içeriği de varsa olumsuz etkiler daha da fazla görülür.

Organik yıkanabilir ped.
Organik yıkanabilir ped.

Rahim ağzı, yumurtalık ve meme kanseri

Yapılan araştırmalara göre, hijyenik tampon ve pedlerin potansiyel riskleri şöyle sıralanıyor:

- Rahim ağzı kanseri, gibi kanserler

- Endometriozis

- Hormon bozuklukları

- Kısırlık

- Enfeksiyonlar

Güvenli seçenekler var

Yıkanabilir çocuk bezi.
Yıkanabilir çocuk bezi.

Piyasada az sayıda markaya ait güvenli seçenekler yok değil. Gerçek Hayat olarak yaptığımız piyasa araştırmasında, güvenli olanların bazılarının çok fahiş fiyatlara satıldığını görsek de bazı meşhur yerli markaların fiyatlarının zararlı olanlarla benzer olduğunu gördük. Yıkanabilir ped ise en ekonomik olanı. Bir ürün temizlenerek daha uzun süre kullanılabiliyor.

Yıkanabilir olanlarda koku olmadığı gibi doğru malzeme tercih edildiğinde son derece de sıhhîdir.

- Kullanacağınız ürünlerin sadece organik pamuk içermesine dikkat edin. Bu ürünler asla yüksek derece emici özellik taşıma için gerekli olan rayon ve viscon içermemeli.

- Vajinal sağlık için genital bölgeyi temiz ve kuru tutun.

- Dar giysilerden ve sentetik materyallerden yapılmış çamaşırlardan uzak durun.

- Beslenmenize dikkat edin. Probiyotik tüketimini artırın.

- Vajinal duşlardan kaçının. Çünkü vajina kendi kendini temizleyebilen bir organdır ve ekstra uğraş vermenize gerek yoktur.

- Kullanacağınız hazır bezler organik pamuktan yapılmış olmalıdır. Asla parfüm boya, klor, naylon ve diğer sentetikler olmamalı.

- Yıkanabilir bez kullanımı tavsiye edilir. Bu bezler de pamuk, kenevir, keten, bambu gibi kaynaklar veya bunların karışımından dokunmuş olmalı ve renksiz ekru olanları tercih edilmelidir.

Meseleyi SGK danışmanlığı yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tahir Tosyalı ve Ebe Betül Uzunali’ye sorduk.

Daha konforlu olmak adına ürünlere eklenen boya, parfüm ve dioxin gibi maddeler çok geçirgen ve hassas olan vajinal mukozadan kolayca emilebiliyor. Peki, eklenen bu maddeler ne gibi sağlık riski oluşturabilir?

Dr. Tahir Tosyalı: İlk olarak, tabi ki parfümlü ve boyalı ped ile tamponları önermiyoruz. Bu konuda dikkat edilmesi gereken birinci husus, kişinin kullandığı malzemeden rahatsız olmamasıdır. Ama elbette biz, sentetik gibi kaşınma ve sızıntı yapmaya yol açan ürünlerden uzak durulmasını öneriyoruz. Ayrıca kesinlikle mantar enfeksiyona zemin hazırlamamasını ve egzama yapmamasını istiyoruz. Bunu hastaya bırakıyoruz ama tavsiyemiz her zaman tabiî malzemelere öncelik verilmesidir.

Tahir Tosyalı.
Tahir Tosyalı.

Pedlerin yüzde 90'ı plastik

Riski minimuma indirmek için kadın pedleri üretiminde hangi hammadde tercih edilmelidir?

Tosyalı: Araştırmacılara göre; bazı pedlerde plastik miktarı yüzde 90’nı buluyor. Ki bu rakam tam 4 adet plastik torbaya denk gelmekte. Bu nedenle yüzde yüz pamuk olmayanlar asla tercih edilmemeli.

Tampon asla kullanılmamalı

Tampon kullanımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tosyalı: Tamponu asla önermiyoruz. Çünkü bir kere doğal akışı engelliyor. Enfeksiyona neden olabilir ve âdet kanamasının geriye gitmesine neden olabilir. Ayrıca rahim içini döşeyen endometrium tabakasının rahmin dışındaki başka bir bölgede büyümesi sonucu gelişen ve sıklıkla ağrılı seyreden endometriozis hastalığına yol açabilir veya genital enfeksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden tampon yerine ped ve tabi ki doğru tabiî ped öneriyoruz. Ped ve tamponlarda emiş gücü artıran malzemeler kadınların konforunu yükseltmiş gözükebilir ama âdet kanı ve akıntı geri gitmemeli. Biz, içeriden dışarıya bir akım istiyoruz ve dışarıdan içeriye bir akımı kesinlikle istemiyoruz. Tampon dışarıdan içeriye akıma yol açabiliyor.

Yoğun bir şekilde kullanılan günlük ped hakkında fikriniz nedir?

Tosyalı: Herkesin kendine özel temizlik anlayışı var tabi ama ben aşırı bir akıntı olmadığı takdirde günlük ped önermiyorum ve kullanmama taraftarıyım.

Mâlum, piyasadaki ürünlere mahkûm bir toplum hâline geldik. Zararı asgarî düzeye indirmek için ürün tercihinde nelere dikkat edilmelidir?

Tosyalı: Kadınlar kullandıkları pedlerde ve genel olarak son derece hassas olan vajinal bölgeyi koruma hususunda şu konulara itina göstermelidir;

- Üşütmemeye dikkat edilmeli

- Kaşıntı, yanma ve fena kokuya yol açacak malzemeden kaçınmalı

- Dar giysilerden ve sentetik materyallerden yapılmış çamaşırlardan uzak durmalı

- Hava alabilen ve teri tutmayıp dışarı atmasına izin veren iç çamaşır tercih edilmeli

- Tabiî ve organik ürünler tercih edilmeli

- Vajinal sağlık için genital bölge temiz ve kuru tutulmalı.

Ebe Betül Uzunali ise bu hususta şunları söylüyor:

Plastikten üretilen ve pamuksu denilerek pamukmuş intibaı uyandırılarak pazarlanan tek kullanımlık kadın pedlerinin tehlikelerini biliyoruz. Acaba bunların sağlıklı bir alternatifi var mı?

Betül Uzunali: Elbette var. Mesela, yıkanabilir kadın pedi, organik yapısı itibariyle tek kullanımlık pedlere en iyi alternatif olabilir. Şu an, Türkiye piyasasında da üretim ve satış prosedürleri geçirmiş ve yüzde 100 organik pamuk kumaşın yanı sıra cilde dokunan iç katmanı özel bal peteği dokusu ile gözenekli bir yapıya sahip ürünler mevcut. Tek kullanımlık pedlere kıyasla çok daha ekonomik olan yıkanabilir kadın pedleri yıllarca kullanılabilir. Tecrübe ile sabittir, diğer pedler gibi normal, günlük ve gece modelleri olan yıkanabilir kadın pedleri çok daha konforlu ve rahattır. Ayrıca ‘kullan at’ pedlerde sık görünen ve ciddi hastalıklara da dönüşen tahriş, yanma ve mantar rahatsızlıkları başta olmak üzere diğer tehlikelere yıkanabilir kadın pedlerinde rastlanmıyor.

Neden tüm bu avantajlara rağmen hâlâ tek kullanımlık pedler daha çok tercih ediliyor?

Uzunali: Özellikle hijyen ürünlerinde alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil. Öte yandan tek kullanımlık pedler konusunda her konuda olduğu gibi tüketim meyli ve kullan at kültürü de göz önünde bulunmalı. Ayrıca bu ürünlerin tüketimi artırma konusundaki etkisi de dikkate alınmalı. Tek kullanımlık günlük pedler bünyesindeki kimyasal maddelerden dolayı akıntıyı çoğaltıyor ve kullanımı aslında müşteriyi âdet döneminde de ürüne bağımlı kılıyor. Ayrıca tek kullanımlık pedlerin zararları konusunda yeterince bilgilendirme yapılmaması. İlaveten kadınların yıkanabilir pedleri zahmetli bulduğunu söylemek lazım. Aynı meseleyi daha hassas olan bebek bezinde de görebiliyoruz. Yıkanabilir organik bebek bezleri, kesinlikle tek kullanımlık bezlere göre daha sağlıklı ve daha ekonomik. Ancak yıkama zahmet olarak algılanıyor ve azınlık bir kesim tarafından tercih ediliyor.