Kalpten ârifliğe uzanan yol ve yolculuk

Çakralar canlıların bedeninde bulunan enerji odaklarıdır ve 7 temel çakra vardır.
Çakralar canlıların bedeninde bulunan enerji odaklarıdır ve 7 temel çakra vardır.

Günümüzde ölümlerin yüzde 40’ı kalp rahatsızlıklarından meydana geliyor. Kalp çakrasının çalışmaması aynı zamanda kalp rahatsızlıklarına neden olur. Bu çakrayı diri ve çalışır vaziyette tutmanın yegâne yolu, Allah’a iman ile sevgi ve merhamet, yani yaratılanı yaratandan dolayı hoş görmektir.

Doğu hint' teki çakralar, İslam tasavvufunda letâifler olarak anılırlar. Her ikisinde de yani çakralarda da, letaîflerde de ‘kalp’ en esaslı yeri tutar. Bu yazımızda inanç ve mutlulukla büyük irtibatı olan kalp çakrasını ele alacağız.

Kalp çakrası, vücudun 12 omurgadan müteşekkil ve müterâdif sırt bölgemiz ile kaburgalarla korunan göğüs kafesi arasındaki bölgedir. Bu çakra, bütün çakra veya letaîflerin merkezidir. Merkezde olmasının yanı sıra kendinden yukarıdaki ve alttaki tüm çakraları da emir-komuta eder. Yani kuyruk sokumu, dalak, mide, boğaz, alın ve tepe bir başka ifadeyle de ruh, sır, hafâ, ahfâ, nefsi natıka ve nefsi kül’ü. Bedenimizdeki üreme, pankreas, böbreküstü, timüs, tiroit, epifiz ve hipofiz bezlerini de…

Sırt omurlarından çıkan sinirler, kalp çakrasına bağlı uzuvların tümünü yönetir. Bu çakranın da diğerleri gibi el ve ayaklarla da ilişkisi mevcut. Elde ve ayaklardaki serçe yani en küçük parmaklar bu çakra ile direk bağlantılı. Sırt omurlarından çıkarak ayakuçlarına ulaşan bu sinirlerde hasar oluşması durumunda ‘felç’ denilen hareket edememe hali zuhur eder.

Ârifliğin yolu

Kalp söz konusu olduğu için söyleyeceklerin de bir sınırı yok. Aynı şekilde bu çakra için de… Çünkü bu çakra bedenin yanı sıra ruh, zihin, işitme, hissiyata ait hemen her şeyle irtibatlı. Sevgi, muhabbet, hürmet, aşk, itimat, şefkat, merhamet ve daha fazlası ile de. Bununla da sınırlı değil nefsi terbiye etme, ilahî muhabbet, ihtiraslardan kurtulma ve insanın insan kalabilmesini sağlayan âriflik veya hikmet çakrasıdır aynı zamanda…

Salgı bezi timüs

Halk ona uykuluk bezi der. İman tahtamızın hemen arkasında ve kalbimizin önünde yer alır. Tıp dilinde timüs bezi denilen bu salgı bezi küçük yaşlarda daha büyük iken, ergenlik çağına doğru giderek küçülür. Bedenimiz kendisine zarar vermek isteyen mikroorganizmalara yani yabancı maddelere karşı antikor adı verilen savunma silahlarını üretir ki, bu silahlar timüs bezince donanımlı hâle getirilir, yani olgunlaştırılır ve güçlendirilir. Ayrıca lenfositlerin üretiminden de sorumludur. Bu görevi yetişkin dönemde kemik iliği ile dalak ve lenf bezlerine devreder.

Timüsu uyarmanın ilk yolu, samimi gülücüklerdir. İnsan her güldüğünde timüs bezi derhal harekete geçer ve bedenimize sinyaller göndererek daha iyi hissetmemizi ve mutlu olmamızı sağlar.

40 kadar ikincil çakra vardır.
40 kadar ikincil çakra vardır.

İkincisi ise iki parmakla timusun üzerine gelen noktaya hafif şekilde vurarak uyarmaktır.

Üçüncü bir yol daha var ki, o da dilin üst dişlerin arkasına doğru damağa yani ağzın tavanına değdirmektir.

İlişkili olduğu uzuvlar

Kalp, kan, akciğerin alt lopları, göğüs bölgesi, göğüs boşluğu, memeler, deri, sırt omurları, kaburga kemikleri, kaslar, baldırlar, kollar ve eller bu çakranın bölge uzuvlarıdır.

Böyle kapanır

Âriflik/Hikmet/ kalp çakrası bazı nedenlerle görevini îfâ edemez hâle gelir. Onun çalışamaz hâle gelmesinin en mühim nedeni, kişinin Allah inancının olmamasıdır. Ayrıca anne- baba ve aile sevgisinden mahrum kalarak itilip kakılmak, çocuklarına sevgi göstermemek ve onların da ebeveyne karşı hürmetsizlik göstermesi ve muhabbet eksikliği, âile içi maddî ve mânevî ağır rahatsızlıklar, çok sevilen kimselerin ölümleri, itimat eksikliği, uyuşturucu maddeler, ukalalık, kibir, ölçüsüz merak, saldırganlık gibi haller de kalp çakrasının bozulmasına yol açar. Elbette bu da farklı hastalıkların tezahür etmesine sebep olur.

Kalpten gidebilirsiniz

Günümüzde ölümlerin yüzde 40’ı kalp rahatsızlıklarından meydana geliyor. Ayrıca zamanımızda insanların birbirine karşı merhametsiz oluşlarını da hatırdan çıkarmayın. Çünkü kalp çakrasının çalışmaması aynı zamanda kalp rahatsızlıklarına neden olur.

Onun çalışamaz hâle gelmesinin en mühim nedeni, kişinin Allah inancının olmamasıdır.

  • Bunların çoğu dalak, ense, avuç içi ve ayak tabanlarında bulunur.

  • •Kalp ağrısı, yetmezlik ve krizleri

  • •Yüksek ve düşük tansiyonlar

  • • Damar tıkanıklığı

  • • Bronşit ve nefes darlıkları

  • • Kanser

  • • Varis

  • • Panik atak

  • • Anksiyete

  • • Melankoli

  • • Paranoya

  • • Şizofreni

  • • Kronik yorgunluk

  • • Asabiyet

  • •Sabırsızlık, endişe

  • •Öfke ve gazap

  • •Dikkat dağınıklığı vs. hastalıklar ve davranışlar timüs bezinin çalışmaması ile ortaya çıkabilir

İmansız ve sevgisiz olmaz

Timüs çakrasını diri ve çalışır vaziyette tutmanın yegâne yolu, Allah’a iman, O’na itimat, sevgi, merhamet, yani yaratılanı yaratandan dolayı hoş görmektir.

O halde bebekler gibi burnunuzdan yavaş yavaş nefes alın, önce akciğerlerinizi temiz hava ile doldurun, birkaç saniye nefes alışverişini durdurup yavaş yavaş nefesinizi ağzınızdan verin ki, timüs bezi çalışmasını rahatlıkla sürdürsün.

Kalp çakrasının rengi -sıra ile- yeşil, pembe, altın sarısı ve mavi taşlardan faydalanmalı. Bu renklerden oluşan meyve ve sebzelerden daha fazla yemeli.

Çakralar İslam dininde letaif noktalarıdır.
Çakralar İslam dininde letaif noktalarıdır.

Kalp insanın insan kalabilmesini sağlayan âriflik veya hikmet çakrasıdır aynı zamanda…

Refleksoloji ile tedavi

Refleksoloji ilmi, insan vücudundaki organların, el ve ayaklarda nihayete eren sinir uçlarına çeşitli baskılar uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlaması yöntemidir. Bu usulle çakranın açılması sağlanabilir. Şöyle ki, kalp çakranızı harekete geçirmek için sağ ayağınızın başparmağının kemik eklemlerinde bulunan enerji noktasına dıştan içe doğru 15 saniye kadar hafif masaj yapın. Ardından aynı işlem sol ayak için de tekrarlanır.

  • Tedavi edici taşlar ve kokuları
  • Yeşim, pembe kuvars, aventurin, yosunlu akik, zebercet, anyolit, kantaşı, zümrüt, malakit, krizopras, zoisit. Gül ise bu çakranın en mühim şifa kokusudur.