Küresel güçlerin silah laboratuvarı Suriye

Yüzbinlerce insanın hayatına mal olan bu savaş, hem Rusya, hem ABD savaş sanayisinin yeni geliştirdiği silah ve harp doktrinleri için paha biçilemeyen veri sağladı.
Yüzbinlerce insanın hayatına mal olan bu savaş, hem Rusya, hem ABD savaş sanayisinin yeni geliştirdiği silah ve harp doktrinleri için paha biçilemeyen veri sağladı.

Rusya Savunma Bakanı korkunç bir gerçeği ifşa etti: “Suriye, bir sonraki krizde daha çok insanı, daha gelişmiş silahlarla öldürecek teknoloji için deneme sahası oldu” Bu arsız itiraf, Suriye savaşı başta olmak üzere pek çok savaşın insanlıktan mahrum devletler ve yapılarca niçin çıkarıldığının da açık bir delili olarak kayda geçti.

Moskovskiy Komsomolets gazetesine demeç veren Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye ve Rusya’nın askeri gücü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şoygu’nun mülakatından dikkat çeken noktaları sıralayalım.

Şoygu:

- Rus savunma sanayisinin Suriye’deki iç savaştan dolayı hayli deneyim kazandığını, bu sayede 300 yeni silah modeli geliştirildiğini;

- Suriye’de kullanılan seyir füzelerinin kullanım sonuçları çıktıktan sonra Devlet Başkanı Putin’in incelemesi sonrası füzelerin teknik kullanımı, yükleme süresi ve hedefleme hassasiyeti ile ilgili geliştirilme talimatı verildiğini;

- Rus ordusunun başvurduğu pek çok harp tekniğinin daha önce gerçek savaş koşullarında denenmediğini;

- Suriye’deki savaşın yeni yöntemler gerektirdiğini, Rus ordusunun envanterinde bulunan savaş jetleri ve askeri nakliye uçaklarının yüzde 90’nın Suriye’de operasyonlarda kullanıldığını; günde 2000 ton erzağın Suriye’deki üslere taşındığını, bu sayede askeri lojistik anlamında ordunun kendini imtihan etme fırsatını yakaladığını;

- Bu operasyonlarda Rus savaş pilotlarının hayli deneyim kazandığını, bazılarının 150-200 sorti gerçekleştirdiğini; diğer alanlarda görev alan askeri personelin de benzer şekilde deneyim kazandığını, hatta bazı birimlerin bilhassa uzmanlık alanlarını ilerletmek için Suriye’ye gönderildiğini;

- Rus donanmasının Suriye’de ilk kez hakiki savaş ortamını deneyimlediğini;

- Suriye’deki savaşın “çantada keklik” olmadığını, Rus ordusunun en büyük terörist örgütle savaştığını, “bölgenin istikrarını bozmak isteyen ülkelerin desteğini arkasına almış bütünleşik bir sisteme karşı” mücadele verdiğini;

- Rus ordusunun karşısında Irak ve Suriye ordularından ele geçirdikleri yüzlerce tank, roket ve zırhlı araca sahip, son derece gelişmiş muhaberat teçhizatlarıyla donanmış teröristlerin bulunduğunu;

- Söz konusu teröristlerin günde 100.000 varil kaçak petrol satışıyla 5 milyon dolara yakın bir gelirlerinin olduğunu belirtti.

Bazı batılı uzmanların Putin’in varisi olarak ilan ettiği, siyaset içgüdüleri kuvvetli olarak nitelendirilen Şoygu’nun mülakatının zamanlaması ise mânidar. Keza Şoygu’nun bu mülakatı verdiği tarihten 10 gün önce, erken seçim kararı almış İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu apar topar Moskova’ya uçmuş ve Rus yönetimiyle üst düzey görüşmeler gerçekleştirmişti.
Bazı batılı uzmanların Putin’in varisi olarak ilan ettiği, siyaset içgüdüleri kuvvetli olarak nitelendirilen Şoygu’nun mülakatının zamanlaması ise mânidar. Keza Şoygu’nun bu mülakatı verdiği tarihten 10 gün önce, erken seçim kararı almış İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu apar topar Moskova’ya uçmuş ve Rus yönetimiyle üst düzey görüşmeler gerçekleştirmişti.

NETANYAHU’NUN KADRAJINDAKİ EKSİK BAKAN

Rus Savunma Bakanı’nın bu açıklamaları Rus kamuoyu ile Putin’e dönük tek bir mesaj içeriyor aslında: Bu savaşa boşuna taraf olmadık, ordumuz deneyim kazandı, veri topladık, topladığımız veriler sayesinde silahlarımızı ve harp doktrinlerimizi gözden geçirme fırsatı bulduk, böylece ordumuz ve silah endüstrimiz kendini geliştirdi.

Şoygu bu şekilde hem kendi reklamını yapmış hem de Suriye’de ‘rüştünü ispatlamış’ oldu. Rus savunma sanayinin sıcak satışına yönelik reklamı bu. Tabii, bunu yaparken milyonlarca insanı yurdundan etmiş, yüz binlercesinin canına mâl olmuş, sayısız savaş suçunu içinde barındıran ve insanlık trajedisi olarak nitelendirilmesi gerekilen bir felaketin, Rusya’nın millî çıkarlarına nasıl hizmet etmiş olduğunu da soğukkanlılıkla ifade etmiş oluyor!

Bazı batılı uzmanların Putin’in varisi olarak ilan ettiği, siyaset içgüdüleri kuvvetli olarak nitelendirilen Şoygu’nun mülakatının zamanlaması ise mânidar. Keza Şoygu’nun bu mülakatı verdiği tarihten 10 gün önce, erken seçim kararı almış İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu apar topar Moskova’ya uçmuş ve Rus yönetimiyle üst düzey görüşmeler gerçekleştirmişti.

İsrail’in Suriye operasyonları ve Batı Şeria’yı ilhak konularını içeren görüşmelerde her ne kadar Putin, Netanyahu’yu sıcak karşılamış olsa da, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ve Savunma Bakanı Şoygu, İsrail’in Suriye’deki hava operasyonları yüzünden aynı sıcaklığı göstermedi. Hatta iddialar öyle ki, Kremlin’in yayınladığı ikili görüşmelere dair bazı resmi görüntülerde Şoygu ile Lavrov kadrajdan çıkarıldı. Dolayısıyla Şoygu’nun bu mülakatı “kadraja tekrar girme” olarak yorumlanabilir.

RUS ORDUSUNUN OTONOM ÖLÜM MAKİNALARI

Esas meseleye geri dönecek olursak, Şoygu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir nokta var ki, satır arasında kaldığı için altını çizmek gerekiyor. Rusya Savunma Bakanı Suriye’deki savaş süresince 300’e yakın silah geliştirildiğini söyledikten sonra, Rus ordusunun orada icra etmiş olduğu 12 harp tekniğinin, başlangıçta gelecek vaad etmiş olsa da savaşın ilerleyen sürecinde etkisiz kaldığını, dolayısıyla Rus ordusu açısından “tedavülden kaldırıldığını” belirtme gereği duyuyor.

12 HARP TEKNİĞİ NEDİR?

Silah geliştirme dendiğinde, üç aşağı beş yukarı neyi kast ettiğini anlayabiliyoruz. Kendisi de bunu örneklerle açıklıyor zaten. Örneğin seyir füzelerinin hedefleme sisteminin, toplanan veriler sonrası geliştirildiğini söylüyor. Bunun dışında envanter, insan müdahalesi olmadan otonom şekilde işleyebilen Uran-9 tipi zırhlı ve silahlandırılmış robot araçlar ve benzerlerini kapsıyor. Yani insansız, otonom işleyen ölüm makinaları. Peki, Şoygu’nun bahsettiği 12 harp tekniği nedir? Burası mülakat açısından muğlak bırakılmış. Fakat Şoygu’nun daha önce yaptığı açıklamalara bakarak bir takım tahminlerde bulunabiliriz.

22 Şubat 2017’de Rusya parlamentosu Duma’ya konuşan Şoygu, Rus ordusu ve güncel jeopolitik gelişmeler hakkında milletvekillerini kapsamlı şekilde bilgilendirdi. Yıllardır yapılan bu bilgilendirme oturumunun, öncekilerden önemli bir farkı vardı: Öncekiler kapalı kapılar ardında, basına ve kamuoyuna kapalı şekilde icra edilirken bu seferki kamuoyuna açık şekilde tertip edilmişti. Dolayısıyla tüm uluslararası oyunculara mesaj içeren bu konuşmada Suriye’deki savaşta görevlerinin başarıyla sona erdiğini, Esad rejiminin devrilmesinin önlendiğini ve Halep’in geri alınmasıyla iç savaşın pratik anlamda nihayete erdiğini duyurmuştu.

Suriye’deki Rus askeri üsleri ile limanlarının “bölgedeki stratejik dengeyi korumak” amacıyla süresiz olarak faaliyet göstereceğini belirttikten sonra, Rus ordusunun Suriye’de yaygın bir şekilde (yukarıda örneklerini verdiğimiz) “yeni silah sistemlerini” kullandığını vurguladı. Milletvekillerinin sorularını cevapladığı bölümde ise Şoygu çok gizli bir bilgiyi tüm dünyaya ifşa etti. Buna göre, 2013 yılında savunma bakanlığı çatısı altında siber harp faaliyetlerini yürütecek “enformasyon harp direktörlüğü” adında gizli bir birim oluşturulmuş.

Şoygu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir nokta var ki, satır arasında kaldığı için altını çizmek gerekiyor. Rusya Savunma Bakanı Suriye’deki savaş süresince 300’e yakın silah geliştirildiğini söyledikten sonra, Rus ordusunun orada icra etmiş olduğu 12 harp tekniğinin, başlangıçta gelecek vaad etmiş olsa da savaşın ilerleyen sürecinde etkisiz kaldığını, dolayısıyla Rus ordusu açısından “tedavülden kaldırıldığını” belirtme gereği duyuyor.
Şoygu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir nokta var ki, satır arasında kaldığı için altını çizmek gerekiyor. Rusya Savunma Bakanı Suriye’deki savaş süresince 300’e yakın silah geliştirildiğini söyledikten sonra, Rus ordusunun orada icra etmiş olduğu 12 harp tekniğinin, başlangıçta gelecek vaad etmiş olsa da savaşın ilerleyen sürecinde etkisiz kaldığını, dolayısıyla Rus ordusu açısından “tedavülden kaldırıldığını” belirtme gereği duyuyor.

TEDAVÜLDEN KALDIRILMIŞ 12 HARP TEKNİĞİ

Şoygu, 2018 yılında dile getirdiği “Hibrid Harp” tekniğinin ise “bilişim ve bilgi alanlarında hâkimiyet ile küresel çapta bir finansal gücü gerektiren, askeri güç hariç her türlü baskı aracını kullanmak olarak tanımlamıştı. Bir başka demecinde ise son on yılda savaşmanın doğasının değiştiğini, çok hızlı gelişen bilim ve teknoloji yüzünden ortaya çıkan yeni silahların, harp usulleri ve tekniklerini etkilediğini açıklamıştı.

KIRIM’I İLHAK TEKNİĞİ İFŞA OLDU

Söz konusu “hibrid harp” en kapsamlı şekilde yakın zamanda Rusya tarafından Ukrayna’ya karşı uygulanmış, Rus ordusuna ait konvansiyonel askeri birimler üzerlerindeki üniformalardan kullandıkları silahlara kadar üzerlerindeki Rus ordusuna ait her türlü sembolü silip paramiliter güçler hallinde Kırım’da operasyonlara girişmişler ve kısa zaman içerisinde tüm dünyanın gözü önünde Kırım’ı ilhak etmişlerdi.

Tüm bu süreç boyunca Kremlin hem sanal âlemde, hem uluslararası arenada hiçbir operasyonu üstlenmemiş, Ukrayna’nın kendi iç meselesi olarak tüm dünyaya lanse etmişti. Rus troll fabrikalarının algı operasyonu ile eşzamanlı yürütülen bu süreç, Şoygu’nun bahsettiği harp tekniklerinden en açık örneklerinden biri. Suriye’de ise çok daha karmaşık taktiklere başvurulduğu tahmin ediliyor ancak “denenip” rafa kaldırılan 12 harp tekniği nedir, şu an bilinmiyor.

Sonuç itibariyle 1979 ile 1989 arasında Sovyetlerin yürüttüğü, dağılmasına sebep etkenlerden biri olarak gösterilen kanlı Afganistan müdahalesinden sonra Rus askeri gücünün yürüttüğü yabancı topraklarda giriştiği en kapsamlı ikinci operasyon Suriye’de devam ediyor. Zorlu Afganistan coğrafyasının aksine Suriye’deki Rus gücü, İran’ın desteklediği Şii kuvvetlerle birlikte beş yıldan uzun süren iç savaşta Esad rejimini ayakta tutmayı başardı. Bu savaşın Rusya açısından jeopolitik kazançları olduğu kadar (Akdeniz’de “süresiz” donanma üssü), Şoygu’nun dikkat çektiği üzere Rus savunma sanayisi açısından da çok ciddi kazanımları oldu.

Yüzbinlerce insanın hayatına mal olan bu savaş, hem Rusya, hem ABD savaş sanayisinin yeni geliştirdiği silah ve harp doktrinleri için paha biçilemeyen veri sağladı. Bu verilerle geliştirilmiş silahlar, bir sonraki krizde kullanılmak üzere kendi envanterine katılacağı gibi yabancı ülkelere de satılacak. Nasıl cep telefonları ve diğer akıllı cihazlar üzerinden kişisel verilerimiz paraya çevriliyorsa, Suriyelilerin kanından elde edilmiş veriler de ne yazık ki, uluslararası silah sanayine ham madde oluyor.