Macron haçlı seferine hız verdi.Fransa’nın 28 Şubat’ı yaklaşıyor

Camiler de artık insanların buluşma noktası olamayacak. Camilere ‘darbe karşıtı’ bir sistem getireceğini söyleyen Macron, Müslümanların ibadet merkezlerinde ‘tehlike’ sezerse mescit ve camileri kapatabilecek.
Camiler de artık insanların buluşma noktası olamayacak. Camilere ‘darbe karşıtı’ bir sistem getireceğini söyleyen Macron, Müslümanların ibadet merkezlerinde ‘tehlike’ sezerse mescit ve camileri kapatabilecek.

2 Ekim’de kameraların karşısına geçerek ‘ulusa sesleniş’ konuşması yapan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, hükümetinin aralık ayında meclise 'laikliği güçlendirmeye yönelik yasa tasarısı' sunacağını ve Fransa’da İslam’a karşı topyekûn bir savaş başlatacağını açıkladı. Türkiye’deki 28 Şubat kararlarına benzer maddeler içeren yasa tasarısıyla ilgili detaylar da veren Macron’un konuşmasını Cuma günü yapması da dikkat çekti. Erdoğan ise Macron’a “hadsiz ve edepsiz” dedi.

Türkiye ile Akdeniz, Libya, Kafkaslar ve AB üyeliği konusunda ciddi sorunlar yaşayan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şahsî olarak düşmanlık beslediğini açık şekilde dile getiren Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bu kez de açık bir şekilde İslam’a savaş açtığını duyurdu.

Atalarının izinden giden ve yeni bir haçlı seferine hazırlanan Macron, 2 Ekim Cuma günü ulusa sesleniş konuşması yaptı. Macron, Müslümanların huzur ve birliğini bozmak için hazırladığı yasa tasarısına tanıdık bir de kılıf buldu: Laiklik!

Aralık ayında Fransa parlamentosuna getireceği 'laikliği güçlendirmeye yönelik yasa tasarısı' hakkında ipuçları da veren Macron’un hedefinde özellikle Müslüman gençler ve Türkiye’nin Fransa’daki etkisi yer alıyor.

Macron’un ’28 Şubat’ yâhut İslam’a düşmanlığı ile şöhretli ‘haçlı’ zihniyetini hatırlatan yasa tasarısında kabaca şu maddeler yer alıyor:
Macron’un ’28 Şubat’ yâhut İslam’a düşmanlığı ile şöhretli ‘haçlı’ zihniyetini hatırlatan yasa tasarısında kabaca şu maddeler yer alıyor:

Konuşmasında İslam’la ilgili hezeyanlarını sık sık dile getiren ve hakarete varan küçümseyici cümlelerle İslam’a saldıran Macron, ‘büyük bir krizin içinde’ olduğunu iddia ettiği İslam’ı Fransa topraklarında barındırmamak için özel çaba harcayacağının altını özellikle çizdi. Bu çabasının adını da ‘ulusal seferberlik’ koyan Macron’un ’28 Şubat’ yâhut İslam’a düşmanlığı ile şöhretli ‘haçlı’ zihniyetini hatırlatan yasa tasarısında kabaca şu maddeler yer alıyor:

● Evde eğitim son bulacak:

Fransız eğitim sistemindeki Katolik baskıyı reddeden bazı Müslümanlar, çocuklarını evde eğitmeyi tercih ediyordu. Bu uygulamaya son verileceğini belirten Macron, her çocuğun ‘cumhuriyet değerleriyle’, yani Hristiyan/Fransız ideolojisiyle eğitim almasının zorunlu kılınacağını açıkladı. Fransa’da, tıpkı İmam Hatip liselerinin önünü kesmek için 28 Şubat darbesinde getirilen kesintisiz eğitim benzeri bir sistem uygulanacak ve her çocuk 3 yaşından itibaren zorunlu olarak okula gönderilecek.

Şimdi de Fransız İslam mı ?

● Fransa ilahiyatı

Macron, yükseköğrenimde ise ‘Fransa ilahiyatı’ benzeri bir sistem kurmak istiyor. ‘Bilimsel İslamoloji Enstitüsü’ dediği kurumlarda kendi sözde ‘İslam âlimlerini’ yetiştirmek, hatta bunları başka ülkelere ihraç etmek niyetinde.

● İslam kanunu Fransa’nın dışına

Macron, Fransa'da İslamcı ayrımcılık olduğunu, ayrılıkçı fikirleri savunan bir ideolojinin sorunlu olduğunu, bu kişilerin kendi yasalarını Fransa'nın yasalarından üstün gördüğünü iddia ederek ‘dinin eğitimden ve kamu sektöründen tümden çıkarılması konusunda hiçbir ödün vermeyeceklerini ifade etti.

  • ● Sadece Müslümanlar için yasak
  • 28 Şubat’ın ‘kamusal alan’ garabeti, Macron tarafından da aynen uygulanacak. Bundan sonra okullar, kamu binaları gibi ‘kamusal alanlara’ dini sembollerle girilemeyecek. Toplu taşıma araçlarında sürücüler dînî semboller taşıyamayacak. Belediyeler kadın-erkek ayrımı yapan havuz ve mekân açamayacak. Buradaki ‘dini sembol’ ifadesinin tamamen İslami semboller, yani başörtüsü ve hilal olduğunu belirtmeye gerek yok. Fransa’da Katolik yâhut da özellikle Yahudilere karşı herhangi bir kısıtlama tartışma konusu bile yapılamıyor. Zaten Macron da çok yaygın olan Katolik ve Yahudi okulları konusunda herhangi bir yoruma girmedi.

● Derneklere baskı

Müslüman dernekler daha sıkı kontrol edilecek. Daha önceden ‘şiddet’ gibi kısıtlı nedenlere bağlı olan kapatma gerekçeleri ‘hakaret, psikolojik baskı’ gibi nedenleri de içine alacak şekilde genişletilecek. Yani bir Müslüman derneğine giren bir Hristiyan’a tebliğ yapmak kapatma nedeni olacak.

● Camilere yasaklama

Camiler de artık insanların buluşma noktası olamayacak. Camilere ‘darbe karşıtı’ bir sistem getireceğini söyleyen Macron, Müslümanların ibadet merkezlerinde ‘tehlike’ sezerse mescit ve camileri kapatabilecek.

● Ajan ve seküler imamlar

Cami imamları da tamamen Fransa tarafından yetiştirilecek. ‘Fransız İslam’ı’ denilen bir sistemle, Fransa’daki camilerde görev yapacak imamlar yetiştirilecek. Düzenlemeyle özellikle Türkiye’den Fransa’ya giden imamların önü kesilmek isteniyor. Üstelik bu gizli şekilde de yapılmıyor. Macron, 2024’ten itibaren Cezayir, Fas ve Türkiye’den gelen imamların Fransa’da işlerinin biteceğini ve Fransız yetiştirmesi imamların ülkede göreve başlayacağını açıkladı.

● Müslümanlara sıkı yönetim

Ülkede Müslüman mahalleleri de mercek altına alınacak ve gerekirse ‘sosyal projelerle’ bu mahalleler dağıtılabilecek.

“Hadsizlik ve edebsizliktir.”

Macron’un İslam düşmanı açıklamalarına Beştepe’deki Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı'nda cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılması planlanan bu adımların sadece DEAŞ ve FETÖ gibi unsurlara alan açacağını söyledi.

Macron’u sert sözlerle eleştiren Erdoğan “Fransız Devlet Başkanı olarak İslam'ın yapılandırılmasından bahsetmesi hadsizliktir, edepsizliktir. Bizim ağzımızdan bugüne kadar Hristiyanlığın, Museviliğin yapılandırılması diye bir şey duydunuz mu? Sen kimsin ki, İslam'ın yapılandırılması diye bir ifadeyi ağzına alıyorsun” dedi.

Erdoğan, Avrupa'da yaşayan vatandaşların canı, malı, namusunun o ülkelere emanet olduğunu belirtti ve "Onlarca insanı ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu tür provokasyonlara sessiz kalamayız" sözleriyle Macron’un 28 Şubat hevesinde Türkiye’nin müdahil olacağı sinyalini verdi.