Mahkeme, tüm ‘korona yasaklarını’ kaldırdı

Hükümetin önünde mahkemenin kararına itiraz için 30 günü bulunuyor. Fakat itiraz kabul edilse ve temyiz yolu açılsa bile karar askıya alınamayacak. Hükümet, şubat ayında yeni bir "salgın yasası" hazırlamış ve meclise sunmuştu. Belçika hükümetinin, mahkemenin kararına karşı bu yasayı hızla parlamentodan geçirmeye çalışacağı açıklandı. Eğer bu başarılı olmazsa, Belçika yasakları tamamen kaldıran ilk AB üyesi olacak.
Hükümetin önünde mahkemenin kararına itiraz için 30 günü bulunuyor. Fakat itiraz kabul edilse ve temyiz yolu açılsa bile karar askıya alınamayacak. Hükümet, şubat ayında yeni bir "salgın yasası" hazırlamış ve meclise sunmuştu. Belçika hükümetinin, mahkemenin kararına karşı bu yasayı hızla parlamentodan geçirmeye çalışacağı açıklandı. Eğer bu başarılı olmazsa, Belçika yasakları tamamen kaldıran ilk AB üyesi olacak.

Pandemi başladığından bu yana Avrupa’da en sıkı tedbirleri alan, ilk günlerden itibaren sınırlarını dünyaya kapatan, aldığı tedbirlerle Avrupa’ya örnek olan ve tüm bunlara rağmen koronaya bağlı ölüm oranlarında dünyada 7. sırada yer alan Belçika’da bir mahkeme, tüm kısıtlama ve tedbirlerin kaldırılmasına karar verdi.

Belçika'da mahkeme, hükümetin koronavirüs nedeniyle aldığı tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verdi. Kararına gerekçe olarak ‘kısıtlamalar için uygun yasal zemin olmadığını’ gösteren mahkeme, hükümete tam normalleşme için 30 gün süre verdi.

  • Belçika, koronavirüsün Avrupa’da görülmeye başladığı ilk günlerden bu yana en sıkı tedbirleri uygulayan ülkelerin başında geliyor. Virüsün Avrupa’ya sıçradığının duyulduğu günlerde hemen sınırlarını kapatan, hatta bu yüzden komşusu Hollanda ile sorunlar yaşayan Belçika, daha sonra da peş peşe alınan hızlı kararlarla tam kapanmaya gitti.

Tüm tedbirlere rağmen durum vahim

Fakat buna rağmen Belçika ölüm oranlarında dünyanın en kötü 7. ülkesi durumunda. AB ülkeleri arasında ise üçüncü. Mevcut hasta sayısında ise ABD, Fransa ve Brezilya’dan sonra dördüncü durumda.

Sıkı tedbirlere rağmen durumun bu kadar vahim olması, insan hakları örgütlerini de harekete geçirdi. Geçtiğimiz ay mahkemeye başvuran örgütler, tüm tedbirlerin kaldırılmasını istedi. Fakat insan hakları örgütleri yasakların kaldırılması talebini mevcut durumu ortaya koyarak değil, yasakların yasal dayanağı olmadığını iddia ederek istedi.

‘Kafanıza göre kısıtlama yapamazsınız’

Örgüt yetkilileri, hükümetin salgın tedbirlerini bakanlık kararnameleriyle yürüttüğünü, parlamentonun kararlarda söz hakkı bulunmadığını gerekçe göstererek bu durumun demokratik yapıya aykırı olduğunu savundu.

Hükümet mevcut önlemlerini, devletin istisnai durumlarda hızlı tepki vermesi için kabul edilen 2007 tarihli Sivil Güvenlik Yasasına dayanarak yapıyordu.
Hükümet mevcut önlemlerini, devletin istisnai durumlarda hızlı tepki vermesi için kabul edilen 2007 tarihli Sivil Güvenlik Yasasına dayanarak yapıyordu.

Hükümet mevcut önlemlerini, devletin istisnai durumlarda hızlı tepki vermesi için kabul edilen 2007 tarihli Sivil Güvenlik Yasasına dayanarak yapıyordu. Fakat mahkeme bu yasanın koronavirüste kullanılamayacağına hükmetti ve tüm kısıtlamaları kaldırması için hükümete 30 gün süre verdi.

Tek çare ‘salgın yasası’

Mahkemenin kararı, tedbirlere uymadığı için ceza kesilen Belçikalıları da ilgilendiriyor. Çünkü karar uygulandığında, kesilen bütün cezalar da hükümsüz kalacak.

Hükümetin önünde mahkemenin kararına itiraz için 30 günü bulunuyor. Fakat itiraz kabul edilse ve temyiz yolu açılsa bile karar askıya alınamayacak. Hükümet, şubat ayında yeni bir "salgın yasası" hazırlamış ve meclise sunmuştu. Belçika hükümetinin, mahkemenin kararına karşı bu yasayı hızla parlamentodan geçirmeye çalışacağı açıklandı. Eğer bu başarılı olmazsa, Belçika yasakları tamamen kaldıran ilk AB üyesi olacak.