Mantarlar hakkında doğru bilinen yanlışlar

Sığır Dili Mantarı
Sığır Dili Mantarı

Yaklaşık 100 bine yakın türü olan mantarlar oldukça geniş bir aile. Farklı renk, boyut ve lezzette olan mantarları aramak da bir o kadar bilgi gerektiriyor. Bu ailenin yararlısı da var zararlısı da. Genellikle içinde barındırdığı vitaminlerle anılan mantarların kaç türünü biliyoruz? Bildiklerimizin hepsi doğru mu?

Avrupa’da lezzeti nedeniyle tercih edilen ve türüne göre fiyatı milyon dolarları bulan mantarlar, ülkemizde zehirlenme vakaları yüzünden kötü bir şöhretle anılıyor. Onlarca çeşidi ve lezzeti olan mantarlar genellikle yiyecek olarak kullanılsa da kurulan mantar kulüpleri sayesinde bir yandan insanları spor yapmaya teşvik ediyor. Çeşidi ve yetişme ortamı türlü etkenlere bağlı olan mantarlar, farklı bölgelerde farklı zamanlarda çıkıyor. Aranan yerin denizden yüksekliğine bağlı olarak yetişen türler farklılık gösteriyor.

Mantar toplayıcılığı yapmak isteyenler için sosyal medya üzerinde birçok mantar grubu bulunuyor.

Mantarlara ilgi duyan kişiler bu grupları takip ederek bilgi sahibi olup, topladıkları mantarların tanımlanmasında yardım alabiliyor. Kimi zaman yüksek kazanç hayaliyle bir aktivite olarak yapılan mantar toplayıcılığı, birçok yeni türün literatüre kazandırılmasını da sağlıyor. Batıl inançlar ve doğru bilinen yanlışlar nedeniyle birçok insanın mantardan uzak durması ise başka bir gerçek.

Uzun yıllar boyunca ormanlarda mantar aramış, birçok tür keşfetmiş, ayrıntılı bir kitap yazmış olan Dr. Öğr. Üyesi Yakup Erdem ve amatör mantar araştırmacısı Naim Güleç mantarlar hakkında doğru bilinen yanlışları, mantar toplayıcılığının faydalarını, gıda ve kazanç kapısı olarak mantarları anlattı.

Dr. Öğr. Üyesi Yakup Erdem
Dr. Öğr. Üyesi Yakup Erdem

KÖYLÜLERİN GEÇİM KAYNAĞI

Mantar kavramının tam olarak bilinmediğini dile getiren Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Yakup Erdem, dış görünüşleri birbirine benzediği için mantar çeşitliliğini algılayamadığımızı ifade ediyor. “Mantar aslında fungus adı verilen canlının meyvesi. Öte yandan mantarlar, aynı bitkiler ve hayvanlar gibi ayrı bir âlemin üyesi. Yeryüzünde farklı sınıf ve takımlara üye birbirinden faklı milyonlarca mantar türü olduğu biliniyor. Mesela; karınca ile balina hayvanlar âlemine aittir ve birbirlerine pek benzemezler. Bir çayır mantarıyla kuzugöbeği arasında da biyolojik olarak, bu iki canlı arasındaki kadar fark var.”

Şehirdeki insanların yaptığı mantar toplayıcılığının eğlence faaliyeti olduğunu dile getiren Erdem, köylülerin ise geçim yöntemi olarak bu işi yaptığını aktarıyor. “Her şeyin mala dönüşme potansiyeli olduğu gibi yabanî mantarların da böyle bir potansiyeli var. Yurdun çeşitli yerlerinde halk, mantar toplayıp, toptancılara veya işleme fabrikalarına satarak geçim sağlıyor.”

Çörek mantarı (Boletus edulis)
Çörek mantarı (Boletus edulis)

HER TÜR YENİLMEZ

Halk arasında mantarlar konusunda “kurtlu mantarlar zehirsizdir” veya “ağaçta yetişen mantarlar yenebilir” gibi batıl inanç ve efsaneler bulunduğunu ve bu inançların mantar çeşitliliğinin doğru anlaşılmasına engel olduğunu belirtiyor Yakup Erdem.

Mantarlara genel bakılarak, hepsinin yenilmeye çalışıldığının altını çizen Erdem, zehirlenme vakalarının sıklığını da bu nedene bağlıyor ve şunları söylüyor: “Zehirlenme oranlarının yüksek olması birçok kişinin mantarlardan uzak durmasına neden oluyor. Fakat zehirlilik sadece mantarlara özgü bir durum değil. Maydanoz ve baldıran otu da birbirine çok benzer. Son günlerde ıspanak ile karışan güzelavrat otu kaynaklı zehirlenmeler haberlere konu oldu. Bu nedenle insanlar sebzelerden uzak durmuyor. Yani insanlar her mantarı değil ama iyi tanıdıkları mantarları, gönül rahatlığıyla toplayabilirler.”

Erdem, "Çok tecrübeli de olunsa ormana tek başına girilmesini önermiyoruz. İyi bilmediğiniz bir bölgeye gidiyorsanız, telefon da çekmiyorsa ormanda kaybolabilirsiniz" diye konuştu...
Erdem, "Çok tecrübeli de olunsa ormana tek başına girilmesini önermiyoruz. İyi bilmediğiniz bir bölgeye gidiyorsanız, telefon da çekmiyorsa ormanda kaybolabilirsiniz" diye konuştu...

AVRUPA ONAYLARSA PARA EDECEK

Mantarların hızlı para kazanma amaçlı olarak popüler hale geldiğini söyleyen Erdem, “Pek çok insan detaylarını öğrenmeden mantar yetiştiriciliğine başlıyor. Özellikle de kilosu 30 bin avroya kadar alıcı bulan trüf mantarlar için ciddi yatırımlar yapıyorlar. İnsanlar 5 bin avro verip yavru köpekler satın aldı ve trüf peşinde koşturmaya başladı. Günde 1-2 kilo trüf topladılar, altın bulmuş gibi sevindiler. Satmaya kalktıklarında 30 bin avro sandıkları mantarı, 50 avroya bile satamadılar” diyor.

Yüksek kazanç hayaliyle birçok kişinin mantar arayışına girdiğini söyleyen Yakup Erdem, Türkiye’nin mantar çeşitliliğine ve bu mantarların fiyatlandırılması konusuna dikkat çekiyor. “Ülkemizde 20’den fazla trüf çeşidi mevcut ama bunların hepsi aynı değere sahip değil. Trüflerin hak ettikleri fiyatı bulması için İtalya ve Fransa gibi ülkelerdeki uzmanlar tarafından onaylanarak sertifikalandırılması gerekiyor. Aksi takdirde yüksek kazanç hayaliyle toplanacak trüfleri kilogram başına ancak 40-50 avroya satmak mümkün olabiliyor. Hal böyle olunca trüf kaçakçılığı bile yapılıyor.”

Naim Güleç (solda) ve Selman Ecirli
Naim Güleç (solda) ve Selman Ecirli

MANTAR DOSTLARI SOSYAL MEDYADA BULUŞTU

Amatör mantar araştırmacısı Naim Güleç ise mantarlarla küçük yaşta ailesi aracılığıyla tanışmış. Güleç mantar dostluğunu şu sözlerle aktarıyor: “18 yaşımdan önce yaklaşık 15 mantar türünü tanıyor, topluyor ve tadına bakıyordum.” Üniversite döneminde ara verdiği mantar araştırmalarına yeniden dönen Güleç, diğer mantar dostlarıyla nasıl bir araya geldiklerini ise şöyle anlatıyor: “2005 yılında ormanlara yeniden gitmeye başladım. O dönem mantarları tanımak için yazılı kaynaklar çok azdı. Ben de bildiğim ve kendimce keşfettiğim türleri internet üzerinden araştırmaya başladım. O sıralarda Jilber Barutçiyan’ın kurduğu ‘mantar dostu’ mail grubundan haberdar oldum. Grupta tanımlamalar ve araştırmalar yapmaya başladık, bayağı bir yol kat edildi, yıllar sonra ‘mantar yerleri başkalarına söylenmeli mi söylenmemeli mi’ tarzında bir tartışma oldu, daha sonra da grup kapandı.”

Mantarlara ilgi duyan kişiler bu grupları takip ederek bilgi sahibi olup, topladıkları mantarların tanımlanmasında yardım alabiliyor.
Mantarlara ilgi duyan kişiler bu grupları takip ederek bilgi sahibi olup, topladıkları mantarların tanımlanmasında yardım alabiliyor.

ORMANA YALNIZ GİTMEYİN

Mantarların canlılar ve bitkiler dışında üçüncü bir tür olduğunu ve onların peşinden koşmanın bir spor olduğunu söyleyen Güleç, ormana yalnız gidilmemesi gerektiğinin altını ısrarla çiziyor. Mantarlara ilgi duyan kişilerin, öncelikli olarak meteorolojiyi takip etmesi gerektiğine işaret eden Naim Güleç, “Son birkaç ayda hangi bölgeye ne kadar yağmur yağmış, bulutlu gün sayısı ve oranı nedir, havadaki nem oranı nasıl seyrediyor, gece ve gündüz sıcaklıkları nasıl ilerliyor gibi konularda bilgi sahibi olması gerekir ki, hangi mantarla ormanda ne zaman karşılaşabilir bunu öngörebilsin.

Çok tecrübeli de olunsa ormana tek başına girilmesini önermiyoruz. İyi bilmediğiniz bir bölgeye gidiyorsanız, telefon da çekmiyorsa ormanda kaybolabilirsiniz. Düşüp kafanızı bir yere çarpabilir veya ayağınızı burkabilirsiniz. Rakımı yüksek köknar ormanına ya da yaylalara gittiğinizde tehlikeli hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Bir de ormanda mantarı toplayıp, tanımadığınız halde bu güzel kokuyor, güzel görünüyor deyip ormanda yemek isteyebilirsiniz. Bu da önemli bir risk. Mantarları tanıyan kişilerle birlikte ormana girilmesini tavsiye ederim.”

 Şemsiye mantarı (Macrolepiota procera)
Şemsiye mantarı (Macrolepiota procera)


Zehirlenmelere karşı mantar türlerini öğrenmenin önemine işaret eden Güleç, “Mantarın şakası olmaz ancak korkuyla da mantarlara yaklaşılmaz” diyor. Güleç, mantarlardan zehirlenmenin sadece Türkiye’de görülmediğini, toplumun doğal mantarlarla ilgili bilgi, deneyim ve tecrübesinin artmasıyla zehirlenme oranının düştüğünü aktarıyor. Doğru tanımlamayla zehirlenmelerin önüne geçileceğini de belirten Güleç, zehirlenmeleri önlemek için, toplumun mantarları yakından tanıyıp, bilgi ve deneyimini geliştirmesini öneriyor.

Zehirlenmelere karşı mantar türlerini öğrenmenin önemine işaret eden Güleç, “Mantarın şakası olmaz ancak korkuyla da mantarlara yaklaşılmaz” diyor. Güleç, mantarlardan zehirlenmenin sadece Türkiye’de görülmediğini, toplumun doğal mantarlarla ilgili bilgi, deneyim ve tecrübesinin artmasıyla zehirlenme oranının düştüğünü aktarıyor. Doğru tanımlamayla zehirlenmelerin önüne geçileceğini de belirten Güleç, zehirlenmeleri önlemek için, toplumun mantarları yakından tanıyıp, bilgi ve deneyimini geliştirmesini öneriyor.

SİHİRLİ MANTARLAR CAİZ Mİ?

Tabiatta halüsinasyon gösteren mantarların da bulunduğunu ifade eden Güleç, bu türlerin tüketiminin caizliğine ilişkin bir çalışma yapılmasının faydalı olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Amanita muscaria, Amanita gemmata, Psilocybe cubensis gibi mantar türleri, zehirli olmasının yanı sıra insanların halüsinasyon görmesine de neden oluyor. Batı’da magic mushroom, fly agaric olarak Türkiye’de ise ‘sihirli mantar’ diye tanınıyor. Yediğinizde uzun süre hastanede kalabilir, öğrenme merkezinizde kayıplara yol açabilir. Halüsinasyon gösteren mantarları yedikten sonra evinin çatısından atlayanlar, arkadaşlarını yılana, ejderhaya benzetip saldıranlar var. Bilinci etkileyip, şuuru kaybettiriyor. İnsanın şuurunu kaybettiren her türlü maddenin kullanımı da dinimizce yasaktır. Ama dini kaynaklarda halüsinasyon gördüren, şuuru kaybettiren mantarlarla ilgili tüketiminin caiz olmadığına dair bir fetva görmedim. Bu tür mantarların etkilerini raporlayarak Diyanet’e sunulması faydalı olabilir.”

Tabiatta halüsinasyon gösteren mantarların da bulunduğunu ifade eden Güleç, bu türlerin tüketiminin caizliğine ilişkin bir çalışma yapılmasının faydalı olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Amanita muscaria, Amanita gemmata, Psilocybe cubensis gibi mantar türleri, zehirli olmasının yanı sıra insanların halüsinasyon görmesine de neden oluyor. Batı’da magic mushroom, fly agaric olarak Türkiye’de ise ‘sihirli mantar’ diye tanınıyor. Yediğinizde uzun süre hastanede kalabilir, öğrenme merkezinizde kayıplara yol açabilir. Halüsinasyon gösteren mantarları yedikten sonra evinin çatısından atlayanlar, arkadaşlarını yılana, ejderhaya benzetip saldıranlar var. Bilinci etkileyip, şuuru kaybettiriyor. İnsanın şuurunu kaybettiren her türlü maddenin kullanımı da dinimizce yasaktır. Ama dini kaynaklarda halüsinasyon gördüren, şuuru kaybettiren mantarlarla ilgili tüketiminin caiz olmadığına dair bir fetva görmedim. Bu tür mantarların etkilerini raporlayarak Diyanet’e sunulması faydalı olabilir.”

Tabiatta halüsinasyon gösteren mantarların da bulunduğunu ifade eden Güleç, bu türlerin tüketiminin caizliğine ilişkin bir çalışma yapılmasının faydalı olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Amanita muscaria, Amanita gemmata, Psilocybe cubensis gibi mantar türleri, zehirli olmasının yanı sıra insanların halüsinasyon görmesine de neden oluyor. Batı’da magic mushroom, fly agaric olarak Türkiye’de ise ‘sihirli mantar’ diye tanınıyor. Yediğinizde uzun süre hastanede kalabilir, öğrenme merkezinizde kayıplara yol açabilir. Halüsinasyon gösteren mantarları yedikten sonra evinin çatısından atlayanlar, arkadaşlarını yılana, ejderhaya benzetip saldıranlar var. Bilinci etkileyip, şuuru kaybettiriyor. İnsanın şuurunu kaybettiren her türlü maddenin kullanımı da dinimizce yasaktır. Ama dini kaynaklarda halüsinasyon gördüren, şuuru kaybettiren mantarlarla ilgili tüketiminin caiz olmadığına dair bir fetva görmedim. Bu tür mantarların etkilerini raporlayarak Diyanet’e sunulması faydalı olabilir.”

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

- Hoş kokulu mantar zehirli değildir: Çok hoş kokulu bir mantar olan Entoloma sinuatum zehirlidir ve çoğunlukla lezzetli olan kokulu Cincile mantarıyla (Calocybe gambosa) karıştırılır.

- Kurtlanan mantar zehirsizdir: Dünyanın en ölümcül mantarı Köygöçüren (Amanita phalloiodes) kurtlanır.

- Hayvanların yediği mantar zehirsizdir: Sinek mantarını (Amanita muscaria) bir salyangoz yediğinde bir şey olmazken, insanlar yediğinde zehirlenir.

- Zehirli mantarlara dokunulmaz: En ölümcül olan Köygöçüren dâhil dokunmakla, koklamakla insanı zehirlemez. Zehirlemesi için yenilmesi ve sindirilmesi gerekir.

Borazan mantarı (Craterellus cornucopioides)
Borazan mantarı (Craterellus cornucopioides)

- Mantarlar kesildiğinde mavileşiyorsa zehirlidir: Neoboletus ailesindeki birçok mantar kesildiğinde mavileşir ancak renk değiştirenlerin içerisinde zehirlisi olduğu gibi lezzetlisi de var.

- Çayırlarda yetişen mantarlar zehirsizdir: Çayırda yetişen bazı Lepiota ve Clitocybe türleri zehirlidir.

- Zehirli veya yenen mantarlar ayrı topraklarda yetişir: Yenilebilir ve zehirli mantarlar yan yana yetişebilir.

- Ağaçlar üzerinde yetişen mantarlar zehirsizdir: Ağaç üzerinde yetişen istiridye (Pleurotus ostreatus) mantarı çok lezzetlidir. Ancak ağaç üzerinde yetişen Galerina marginata öldürücüdür.

Kanlıca mantarı (Lactarius deliciosus)
Kanlıca mantarı (Lactarius deliciosus)

- Haşlamak, kurutmak mantarın zehirliliğini ortadan kaldırır: Köygöçüren mantarının zehri haşlamakla veya kurutmakla azalmaz. Zira zehirli bileşiklerin çoğu ısıya dayanıklıdır.

- Zehirli mantarların kokuları ve tatları çok kötüdür: Evet çoğu öldürücü zehirli mantarın tadı kötüdür, ancak Amanita verna, Amanita virosa gibi öldürücü mantarlar kötü kokmaz.

- Mantar yoğurtla birlikte yenirse zehirlemez: Yoğurt mantarın zehrini azaltmaz.