Mason, locanın emrini yerine getirmek zorunda

Özellikle Masonluk, Gül-Haç, Tapınak Şövalyeleri Batı’nın yoldan çıkmış inisiyatik teşkilatlarıdır.
Özellikle Masonluk, Gül-Haç, Tapınak Şövalyeleri Batı’nın yoldan çıkmış inisiyatik teşkilatlarıdır.

Tarihte çok defa Bâtıni ekollerin dönem dönem yoldan çıktığı bilinir. Ama bunun çok geniş bir sahada tasarruf sahibi olduğu pek söylenemez. Masonluk veya bazı benzeri masonluk yapıları sonradan ortaya çıkan bunlarla irtibatlı olan illimünatı gibi teşkilatların Batı Avrupa’da tasarruf sahibi olabilmesinin hatta hayatını domine edebilmesinin sebeplerinden biri de, Hıristiyanlıkta şeriatın olmamasıdır. Hıristiyanlığın kendisinin bir manada bir tür Yol-tarikat olmasıdır. Hıristiyanlığın Musevi şeriatına Tevrat’a tâbi olmasıdır. Mesele buradadır. Böyle olduğu için, bir; oradaki inisiyatik teşkilatlar yoldan çıkmıştır, iki; yoldan çıktıktan sonra yaşayacakları zemini de bulmuşlardır. Mevcut olan bir zeminin üzerine bildiğimiz modern batı uygarlığı inşa olunmuştur.

Masonluk Legal ama kapalı bir cemiyettir. İnsanlığın son beş yüz senesinin hakikatinin öğrenilmesi için, modern zamanların beş devriminin ABD, Fransız, Rus-Bolşevik, Kemalist ve Çin devrimlerinin, akademik dogmaların tahakkümünden azade ele alınması gerekir. Ayrıca Masonluk, Gül-Haç, İllimünatı, Tapınak Şövalyeleri gibi cemiyetlerin Modernitenin inşasında ve bugününde oynadığı rolü anlamamız gereklidir.

Ancak mesele kasten sulandırılmaktadır. Modern toplum bir yanıyla-görünürde, maneviyatın dolayısıyla da manevi otoritenin dışında tanımlanır. Ancak bu böyle olmakla birlikte modern dünyada da bir tür manevi otoriteden söz edilebilir. Lakin bu manevi otorite, karanlık maneviyat veya tersine karşıtına dönmüş manevi otorite diyebileceğimiz yapılardır. Bunlar masonluk ve türevleri ile Tapınak Şövalyeleri, İllimünatı ve Gül-Haç ve sairdir.

Günümüzde bunların birçok değişik türü vardır. Esas mesele ise bir tür yer altına çekilmiş diyebileceğimiz o tersine dönmüş manevi yapının neden ve nasıl böyle bir mahiyet ve işlev yüklendiğidir. Bu bağlamda Masonlukta Operatif masonluğun yanında, spekülatif -kabul edilmiş masonluğun ortaya çıkışı önemlidir. Çokça söz edilen diğer bazı cemiyetlerin modern dünyadaki rolleri ve aslî işlerinden uzaklaşmaları da bu bağlamda anlaşılabilir.

MASONLUKTAKİ KIRILMA

Masonluk mimarların, kalfaların, ustaların, duvarcıların zanaatkâr locası, bir mimari inisiyasyon iken, nitelik değişimine uğrar. Masonluk İskoçya’da, Anderson Nizamnamesiyle Modern masonluk olarak yeniden doğduğunda, duvarcılıkla, mimariyle, inşaatla ilgisi alakası olmayanlar da mason localarına alınmaya başlanır. Bunlara operatif masonların yanında spekülatif masonlar denilir.

Bu, modern masonluğun kadim masonluktan farkıdır. İki tür masonluk vardır. Operatif masonluk duvar ustalığıdır, bilfiil mimariyle ve mimari inisiyasyon ile alakalı olanlardır. Spekülatif masonlar ise inşaatla-mimariyle alakası olmadığı halde, mason locasına kabul edilen kişilerdir; bir yazarın, bakkalın, siyasetçinin vb. “biz seni Masonluğa kabul ediyoruz” denilerek mason olmasıdır. Loca’nın ismi bu sebepten ‘Hür ve Kabul Edilmiş Masonluktur.

HAYATIN CAN DAMARLARINA EL ATARLAR

Operatif masonluğun yanında, spekülatif masonluğun ortaya çıkışı, masonluktaki dejenerasyonun yani aslından ve aslî işlevinden uzaklaşmanın başlangıcıdır. Ve bu bir kırılma noktasıdır. Bu kırılmadan sonra masonluk, duvarcılıkla ve başka her işle de uğraşır. Dünya işlerine, siyasete, üniversiteye, orduya, ticarete müdahale etmeye, hayatın can damarlarına el atmaya başlarlar.

YOLDAN ÇIKMIŞ TEŞKİLATLAR

Özellikle Masonluk, Gül-Haç, Tapınak Şövalyeleri Batı’nın yoldan çıkmış inisiyatik teşkilatlarıdır. Yoldan çıkmalarının sebebi de bunlara inisiyatik tahakkuk imkânının Zat-ı İlahi tarafından kendilerine kapatılmış olması olmalıdır. Bu sebepten yüzlerini dünyaya çevirmişlerdir. Bunun neticesinde ara âlemler diyebileceğimiz âlemlerin birtakım varlıklarıyla irtibata girmeleri kuvvetle muhtemeldir.

Bu varlıklarla birtakım olağanüstü süreçler yaşarlar ve en önemlisi bunu hakiki maneviyatın yerine geçirirler. Bu da 19.yydan itibaren ve günümüzde de spiritüalizmin ve medyumluğun birçok çeşitlerinin yaygınlaşmasıyla irtibatlıdır. Ve bu da Hollywood’un hayalet, ruh çağırma gibi korku gerilim filmlerinin ortaya çıkışını açıklayan bir husustur. Bu mânevî tahakkukun üst kademeleri kendilerine kapalı olan Batılı inisiyatik cemiyetlerin ara âlemin bu tür unsurlarıyla irtibata girip onların bazı süreçleri yaşamalarıyla alakalıdır. Zaten bunun ve sihir, büyü gibi işlemlerin dışında üst manevi âlemlere nüfuz edebilmelerinin yolları, kendilerine kapalı olmasının neticesidir.

YAHUDİ ŞERİATINA TABİLER

Beri yandan tarihte çok defa Bâtıni ekollerin dönem dönem yoldan çıktığı bilinir. Ama bunun çok geniş bir sahada tasarruf sahibi olduğu pek söylenemez. Masonluk veya bazı benzeri masonluk yapıları sonradan ortaya çıkan bunlarla irtibatlı olan illimünatı gibi teşkilatların Batı Avrupa’da tasarruf sahibi olabilmesinin hatta hayatını domine edebilmesinin sebeplerinden biri de, Hıristiyanlıkta şeriatın olmamasıdır. Hıristiyanlığın kendisinin bir mânâda bir tür yol-tarikat olmasıdır. Hıristiyanlığın Musevi şeriatına Tevrat’a tâbi olmasıdır. Mesele buradadır. Zeminlerden birisi de budur. Şeriat olmayışı, bu eksik olan yön Roma hukuku tarafından tamamlanır.

Böyle olduğu için, bir; oradaki inisiyatik teşkilatlar yoldan çıkmıştır, iki; yoldan çıktıktan sonra yaşayacakları zemini de bulmuşlardır. Dolaysıyla saptıktan sonra da bir uygarlık inşa etmelerinin toplumsal zemini de ortada mevcuttur. Mevcut olan bir zeminin üzerine bildiğimiz modern batı uygarlığı inşa olunmuştur. Bu uygarlığın da bir sapma olduğu, bir anomali uygarlığı olduğu açıkça ortadadır.

‘ÜSTAD’ MUTLAK OTORİTEDİR

Masonların ve diğer benzer inisiyatik cemiyetlerin diğer örgütlerden en az üç ciddi farklılığı ve avantajı mevcuttur. İlkin normal insanlarda çoğunlukla görülmeyen batıni ilimlere -belirli bir ölçüde- sahip olmalarıdır. İkinci olarak, normal insanların kolay kolay bilemeyeceği bir örgütlenme ve hayata nüfuz etme bilgilerine ve tekniğine sahip olmalarıdır. Üçüncüsü bu, üstatlarının mutlak otoritesine tabi bir örgütlenmedir.

Masonlukta üstadı muhteremin mason biraderler üzerinde tartışmasız ve mutlak bir otoritesi vardır. Her ne istenirse yerine getirilmesi gerekir. Mason locaları ve diğer birtakım gizli cemiyetler modern dünyadaki bu tür avantajlarını kullanarak dünyaya nüfuz ederler ve modern dünyayı inşa ederler.