Medet ya erken seçim!

Davutoğlu ile Gelecek Partisi’ni kuran isimlerden Selçuk Özdağ, 2021 Mayıs ayında erken seçim olacağını iddia etti.
Davutoğlu ile Gelecek Partisi’ni kuran isimlerden Selçuk Özdağ, 2021 Mayıs ayında erken seçim olacağını iddia etti.

Yeni aktörlerin siyasi arenaya girmesi, hükümetin ve Meclis’teki dağılımın değiştirilebileceğine olan inancı yeniden tazeledi. Müzmin muhalifinden kifayetsiz muhterisine kadar büyük bir kesim, 18 yıldır hayalini kurduğu düzen için yeniden ‘umutlandı’.

Haziran ayı itibariyle mevcut vekillerin Meclis’teki 2. yıllarını doldurarak özlük haklarına kavuşacak olmaları da (emeklilik ve diğer avantajlar), ‘erken seçim’ kampanyasını TBMM’nin bazı üyeleri için cazip fırsatlar kategorisine soktu. Hal böyle olunca da, farklı kutuplardan ‘erken seçim’ sesleri yükselmeye başladı. Kimse doğrudan ‘erken seçime gidelim’ diyemiyor. Kimse bu konuda ilk çağrıyı yapmak istemiyor.

Şimdilik herkes bulanık sudan ekmek çıkarmak peşinde. Önce, Davutoğlu ile Gelecek Partisi’ni kuran isimlerden Selçuk Özdağ, 2021 Mayıs ayında erken seçim olacağını iddia etti. Bu ilk taşın ardından da seçim söylentisi dalga dalga yayıldı. Saadet Partisi genel başkanı Karamollaoğlu, “Haziran sonu ya da eylül-ekim tarihleri konuşuluyor. Bizim için fark etmez” diyerek tarih verdi. Ama bu tarihi ‘konuşanların’ kim olduğuna değinmedi.

Lütfü Türkkan
Lütfü Türkkan

MİLLET İTTİFAKI HAZIR VE NAZIR

Ardından İYİ Partili Lütfü Türkkan sosyal medya hesabından, “28 Haziran Pazar seçim için nasıl bir tarih?” diyerek kuyuya ‘gizemli’ bir taş daha attı. Türkkan’ın patronu Meral Akşener ise daha temkinli bir tavırla “Erken seçim kararını sadece Cumhurbaşkanı verebilir” diyerek topu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a attı. Millet İttifakı’nın diğer büyük ortaklarından CHP, Engin Altay aracılığıyla çok karamsar bir tablo çizdikten sonra “Türkiye erken seçim koşullarına girmiştir” açıklamasıyla sandığa göz kırparken, HDP seçime dünden hazır olduğunu en üst kademeden dile getirdi. AK Parti ise bu tartışmaların her gündeme gelişinde yaptığı açıklamayı yineledi. Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “Seçim için rasyonel bir sebep yok” diyerek, bu tartışmaların çok da akıllıca yürütülmediğini ima etti.

2013 yılından bu yana Türkiye’de ne zaman erken seçim gündeme gelse, konu siyasi ve demokratik bir düzlemde ele alınmak yerine ‘Erdoğan’dan kurtulma’ ve ‘Erdoğan’ı yedirmeme’ savaşına dönüştü. Bu kutuplaşmada en büyük faktör ise, FETÖ’nün farklı maskelerle yaptığı provokasyonlar. Kimi zaman Kemalist kimi zaman ‘Tengrici’ maskesiyle kitleleri aldatmaya çalışan FETÖ, taraftarlarına ve kendisine halen sempati besleyen Kemalist-Tengrici kesimlere pompaladığı ‘bu sefer tamam’ mesajıyla Erdoğan’sız bir Türkiye’nin hayalini pazarlıyor.

15 TEMMUZ’DAN BERİ EN CÜRETKÂR PROVOKASYON

Ve son 7-8 yıldır olduğu gibi, bu erken seçim dedikoduları ve çağrıları da FETÖ’cüleri kafalarını kumdan çıkarmaları için cesaretlendirdi. Ancak bu sefer, 15 Temmuz’dan bu yana en cüretkâr eylemlerine imza atıyorlar.

Geçtiğimiz hafta Ankara Metrosunda çekilen bir video sosyal medyada paylaşıldı. FETÖ’cü bir teröristin, mahkûmiyet almış bir FETÖ’cünün babasını da yanına alarak metroda propaganda yaptığı video, çok az kişiden çok sert tepki alsa da, durumun vahametini tam olarak ortaya koyacak kadar gündeme gelemedi.

Açık bir şekilde metrodaki vatandaşlara FETÖ propagandası yapan terör sempatizanı için Emniyet’ten de günlerce ses çıkmadı.

Daha sonra, aynı ekibin, bu provokasyonu tekrar tekrar sahnelediği ortaya çıktı. Metro içinde miting yapar gibi vatandaşlara “17-18 yaşındaki bir çocuk darbeci olabilir mi? 300-400 öğrenci müebbet aldı” diyerek 251 kahramanı şehit eden teröristleri savunan FETÖ sempatizanı, vatandaşa talimat vermeyi de ihmal etmedi: “Şurada toplanın, buraya gelin demiyoruz. Sadece oturduğunuz yerden twitter’a girip RT yapın şu işi!”

Daha sonra, aynı ekibin, bu provokasyonu tekrar tekrar sahnelediği ortaya çıktı. Metro içinde miting yapar gibi vatandaşlara “17-18 yaşındaki bir çocuk darbeci olabilir mi? 300-400 öğrenci müebbet aldı” diyerek 251 kahramanı şehit eden teröristleri savunan FETÖ sempatizanı, vatandaşa talimat vermeyi de ihmal etmedi: “Şurada toplanın, buraya gelin demiyoruz. Sadece oturduğunuz yerden twitter’a girip RT yapın şu işi!”

YENİ TWITTER TALİMATI MI GELDİ?

Metrodaki eylem, sosyal alanda yapılması açısından çok cüretkâr bir provokasyon olsa da, twitter’daki cüretkârlıkla yarışabilecek durumda değil. Son haftalarda, özellikle seçimle ilgili tartışmaların yaşandığı sosyal medya mesajlarında FETÖ’cülerin yoğunlaştığı ve yalan bilgilerle algı oluşturmaya çalıştığı dikkat çekiyor.

Bazı siyasilerin bu yöndeki mesajları da, FETÖ’cülere kullanışlı malzemeler veriyor. İyi Parti’den Meclis’e giren eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, FETÖ’cülerin sık sık kullandığı bir argümanı tam da onların ihtiyacı olan bir üslüpla twitter’dan paylaşınca takipçilerinden büyük tepki aldı. “Resimde utançlarından yüzünü kapatan insanlar Nazi Almanya’sının hakim ve savcıları imiş. Darısı...” diyerek bağımsız yargıyı tehdit eden, Türkiye’yi de Nazi Almanya’sına benzeten Yılmaz, sosyal medyadaki örgüt sempatizanları tarafından ise cankurtaran simidi muamelesi gördü.

Erken seçim tartışmaları bundan sonra nasıl gider bilinmez. Ama siyasi aktörlerin dışında, özellikle sosyal medyada yapılan operasyonları takip etmek, ‘erken seçim’ zarfının içindeki mazrufu görmek için en mâkul mihenk taşı gibi görünüyor.