Mehmet Ceyhan istedi, müftülük harekete geçti

Korona salgınının ilk günlerinden itibaren vatandaşı uyarmak için minarelerden uyarılar yayınlayan, salalar ve dualar okuyarak ellerinden geleni yapan din görevlileri ise, son gelen aşı genelgesinden rahatsız. Gerçek Hayat’a ulaşan bazı din görevlileri, pandemi kurallarına en fazla riayet edilen yerler olan camilerin aşı tartışmalarından uzak tutulmasını istiyor
Korona salgınının ilk günlerinden itibaren vatandaşı uyarmak için minarelerden uyarılar yayınlayan, salalar ve dualar okuyarak ellerinden geleni yapan din görevlileri ise, son gelen aşı genelgesinden rahatsız. Gerçek Hayat’a ulaşan bazı din görevlileri, pandemi kurallarına en fazla riayet edilen yerler olan camilerin aşı tartışmalarından uzak tutulmasını istiyor

Korona döneminde kanal kanal gezip virüsle ilgili halka korku pompalayan, DSÖ’nün bütün yalanlarını ‘bilimsel gerçeklermiş’ gibi halka anlatan Mehmet Ceyhan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı ‘Diyanet aşılar için hutbe versin’ açıklamasının ardından durumdan vazife çıkaran bürokrasi harekete geçti. Bazı müftülükler, valilerin emriyle, din görevlilerine ‘aşıyla ilgili hutbe verin’ talimatı gönderdi.

Korona virüsün ekran yüzü Mehmet Ceyhan’ın 4 Aralık’ta yaptığı bir açıklama, o günlerde gündemde çok da yer tutmadı. Hemen her gün en az birkaç televizyon kanalına çıkan ve halkta korku iklimi oluşturmak için ‘bilimsel’ açıklamalarda bulunan Ceyhan’a göre, Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçmeli ve camilerden korona aşısı için halka ‘hutbeler’ okumalıydı.

Ceyhan bu açıklamasını, konuyla ‘en alakasız’ medya organı olan Sözcü gazetesine yaptı. Diyanet ve çalışanlarına hakaret etmeyi gelenek haline getiren Sözcü gazetesinden yine Diyanet’e çağrı yapan Ceyhan,

“Bizde daha çok etkili olan dini faktörler ve toplum liderlerinin etkileri. Mesela, bulunduğu cemaatin liderinden ya da feodal bir yapıda, o yapının başındaki liderden veya ülkeyi yönetenlerin aşıya yaklaşımından etkileniyor insanlar. Diyanet’in devreye girip bu aşıyı desteklemesi lazım” dedi.

Durumdan vazife çıkardılar

Ceyhan’ın açıklamasının Sözcü gazetesinde yayınlandığı gün, bazı illerin valilikleri harekete geçerek il müftülüklerine talimat verdi. Gerçek Hayat’ın ulaştığı talimat yazısında, 5 Aralık-5 Ocak tarihleri arasında okullarda yapılması zorunlu olan ‘karma aşıların’ aile merkezlerinde ve sağlık ocaklarında yaptırılması için din görevlilerinin vatandaşlara çağrıda bulunması istendi. Dahası, din görevlilerinin bu çağrıları ‘hutbelerde’ yapması da özellikle belirtildi.

Valilik tarafından müftülükler aracılığıyla camilere ve din görevlilerine gönderilen yazının en dikkat çeken tarafı ise, aşı çağrılarının vaazlarda değil, doğrudan hutbelerde yapılması yönündeki çağrı oldu.
Valilik tarafından müftülükler aracılığıyla camilere ve din görevlilerine gönderilen yazının en dikkat çeken tarafı ise, aşı çağrılarının vaazlarda değil, doğrudan hutbelerde yapılması yönündeki çağrı oldu.

Valilik tarafından müftülükler aracılığıyla camilere ve din görevlilerine gönderilen yazının en dikkat çeken tarafı ise, aşı çağrılarının vaazlarda değil, doğrudan hutbelerde yapılması yönündeki çağrı oldu. Dahası, hutbelerde sadece ‘aşı yaptırılması’ değil, aşıyı öven ifadeler kullanılması talimatı da verildi. Talimatta din görevlilerine, ‘hutbelerde aşıların dinen bir sakıncası olmadığı belirtilerek aşının faydalarına değinilmesi’ açık bir şekilde dayatılmak istendi.

Din görevlileri rahatsız

Korona salgınının ilk günlerinden itibaren vatandaşı uyarmak için minarelerden uyarılar yayınlayan, salalar ve dualar okuyarak ellerinden geleni yapan din görevlileri ise, son gelen aşı genelgesinden rahatsız.

  • Gerçek Hayat’a ulaşan bazı din görevlileri, pandemi kurallarına en fazla riayet edilen yerler olan camilerin aşı tartışmalarından uzak tutulmasını istiyor.

Şimdilik sadece ‘karma aşılar’ için yapılan hutbe çağrısının yakın zamanda korona aşıları için de geçerli olmasından çekinen din görevlileri ‘Bizler bu süreçte üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Fakat bilim çevrelerinin dahi hâlen üzerinde mutabık olmadıkları ve hakkındaki şaibeler bilimsel olarak temize çıkmamış bu aşının propagandasının bizlere yaptırılmasını istemiyoruz” diyorlar.