Putin büyük elmanın peşinde

Putin’in, eski bir KGB çalışanı olarak Batıya sızmak için soğuk savaş taktiklerine başvurduğunu görüyoruz.
Putin’in, eski bir KGB çalışanı olarak Batıya sızmak için soğuk savaş taktiklerine başvurduğunu görüyoruz.

Yeni Soğuk Savaş’ta tarih kendini tekrar mı ediyor? Elbette tamamıyla değil. Putin çabuk elde edilenler yerine ağacın en tepesindeki büyük elmaya gözünü dikmiş durumda. Etrafındaki para babalarını bu iş için kullanıyor. İşin kötüsü, Putin’in taktiği görüldüğü kadarıyla işe yarıyor.

Soğuk savaşın en sert yaşandığı zamanlarda Avrupa’dan Amerika’ya Atlantik hattı boyunca uzanan eşi benzeri görülmemiş bir Komünist Rusya tehlikesi ortalığı kasıp kavurdu. ‘Kızıl tehlike’ nedeniyle pek çok sıradan insan casuslukla suçlanıp işkencelere maruz kaldı, hayatlar altüst oldu. Sadece barış hareketlerinde aktivist olarak yer alan, kendi hâlinde yaşayıp giden niceleri ‘Sovyet casusu’ damgası yedi. Ve nice diplomat ve büyükelçi kısasa kısas mantığıyla sınır dışı edildi.

Bugün Rusya Devlet Başkanı Putin’in, eski bir KGB çalışanı olarak Batıya sızmak için soğuk savaş taktiklerine başvurduğunu görüyoruz. Yalnız bir farkla. Eskiden KGB orta halli insanları gözüne kestirirdi, Putin’in hedefinde ise doğrudan başbakanlar ve devlet başkanları var.

Amerika’da Trump hakkında açılan Rusya soruşturmasına baktığımızda kurulan ilginç bağlar dikkat çekiyor.

Seçilmeyi belki Trump da çok fazla beklemiyordu. Rusya’nın 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahalesi bu nedenle kamuoyunda sıkça dillendirildi. Trump’ın kampanya ekibinden, iş arkadaşlarından, göreve getirdiği isimlerden hatta bizzat aile üyelerinden Rusya’nın gözüne kestirdiği birileri olduğu iddia edildi. Nitekim konu hakkında araştırmalar derinleştikçe Trump’ın yakın çevresinden Rus yetkililerle, iş adamlarıyla, bankalarıyla ve Rus istihbarat servisleriyle temasa geçenlerin varlığı ortaya çıktı.

Boris Johnson
Boris Johnson

PUTİN İNGİLİZ SİYASETİNE DE SIZDI

Şimdi İngiltere’de ABD’ye benzer bir durumla karşı karşıyayız. Putin’in gölgesinin İngiliz siyasetine de sızdığı söyleniyor. Hükümetin buna dair bir rapor hazırladığı biliniyor. Rapor tabiatı gereği gözden geçirilecek, olduğu gibi yayınlanmayacak fakat Başbakan Boris’in bu konuda tek kelime bile etmemesi ilginç. Yoksa birşeyleri saklamaya mı çalışıyor?

Westminster İstihbarat ve Güvenlik Komitesi, hükümet nezdinde Rusya’nın İngiliz siyasetine dönük faaliyetlerini rapora dökmekten sorumlu makam. Casusluk, hükümeti devirme ve seçimlere müdahale gibi ciddi iddiaların yer aldığı söylenen rapor, İngiltere’nin önde gelen istihbarat kuruluşlarının (GCHQ, MI5 ve MI6) katkılarıyla hazırlanıyor.

Rusya, daha doğrusu Putin, 2016’da yapılan Brexit referandumuna ve 2017 genel seçimlerine müdahale etmekle suçlanıyor.

İşçi Partisi’nin gölge Dışişleri Bakanı Emily Thornberry’ye göre, rapor sadece Rusya ve Putin’in değil Muhafazakar Parti liderliğinin de sorgulanmasını gerektiriyor. Boris Johnson’un rapor hakkındaki sessizliğini bu ihtimale mi yormalı? Seçim arefesinde böyle bir tartışmanın Boris’in ipini çekeceğine şüphe yok. Nitekim rapordan sızan iddiaya göre, Putin’e yakın 9 Rus işadamı Muhafazakar Parti’yi çeşitli zamanlarda paraya boğmuş.

Hillary Clinton
Hillary Clinton

HILLARY PUTİN’DEN MEDED UMUYOR

Mueller soruşturmasından dişe değer birşey çıkmayınca Amerikan seçimlerinin kaybedeni Hillary Clinton da Putin’in İngiliz seçimlerine müdahalesinden medet ummaya başladı. Boris’i gözüne kestiren Hillary, İngiliz hükümeti tarafından hazırlanan raporun hâlâ yayınlanmamış olmasını utanç olarak değerlendirdi. Basın mensuplarına konuşan Hillary: “Biz bu işi kendi ülkemizden biliyoruz. Avrupa’da benzerleri oldu. İngiltere’de de oluyor. Rusya, Batı demokrasilerine kendince şekil vermeyi kafasına koymuş durumda” ifadelerini kullandı.

Bu arada kazan hala fokurduyorken İşçi Partisi’nin dijital platformlarına Rusya ve Brezilya’dan yapıldığı belirlenen milyonlarca siber saldırıyı nereye koyacağız?

GUARDIAN ÇALIŞANI RUSYA’YA ÇALIŞMIŞ

Geçmişte, 80’li ve 90’lı yıllarda Rus istihbaratı propaganda amacıyla Batılı barış gönüllülerini ve gazetecileri kullanırdı. Nitekim Guardian’ın edebiyat editörü Richard Gott 1994 yılında Rusya’nın ‘etki ajanlığı’nı yapmak üzere KGB tarafından kiralandığına dair iddialar nedeniyle görevinden istifa etmişti. Richard aptallık yaptığını kabul etmiş fakat KGB’den para aldığını inkar etmişti.

  • Bu tür işleri en iyi beceren Kremlin lideri belki de Stalin’di. Kullanılmaya hazır düşük profilli kişileri çabuk keşfeder ve istihbarat ağına dahil ederdi.

Yeni Soğuk Savaş’ta tarih kendini tekrar mı ediyor? Elbette tamamıyla değil. Putin çabuk elde edilenler yerine ağacın en tepesindeki büyük elmaya gözünü dikmiş durumda. Etrafındaki para babalarını bu iş için kullanıyor. İşin kötüsü, Putin’in taktiği görüldüğü kadarıyla işe yarıyor.