Rusya’nın savaş için yeni insan kaynağı: Orta Asyalı göçmenler

Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günden bugüne kadar açık kaynaklardan derlenen verilere göre, 2025 Mayıs ayı itibarıyla Ukrayna cephesinde öldürülen 108.608 Rus askerinin kimliği tespit edilmiş. Ancak bu sayının gerçek ölümlerin sadece %45-65'ini yansıttığı belirtiliyor. Bu da toplam ölü sayısının 165.000 ila 237.000 arasında olabileceğini gösteriyor.
ABD ve İngiltere kaynakları ise rakamın çok daha yüksek olduğunu açıklayarak, Rusya'nın toplam askeri kaybının 900.000'e yaklaştığını, bunun 200.000 ila 250.000'inin ölüm, geri kalanının ise yaralanma olduğunu belirtiyor.
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı ise Şubat 2025 itibarıyla Rusya'nın toplam kaybını 839.000 olarak duyurdu. Ukrayna cephesinde savaşacak asker bulmakta zorlanan Rusya’nın en son Kuzey Kore’den 10 bin askeri cepheye sürdüğünü, bununla birlikte birçok Afrika ülkesinden de paralı askerleri Ukrayna cephesine gönderdiği biliniyor.
Rusya gözünü Orta Asyalı göçmenlere dikti

Rusya-Ukrayna savaşının üçüncü yılına girildiği 2025 yılında Kremlin yönetiminin savaş için yeni insan kaynağı yaratma stratejileri de dikkat çekiyor. 2019'dan itibaren yürürlüğe giren "hızlı vatandaşlık" programlarıyla Orta Asya ve Kafkasya kökenli on binlerce kişiye, Rus pasaportu verildi. Bu kişiler, resmî olarak Rusya vatandaşı sayılsa da toplumsal olarak çoğu zaman İkinci Sınıf Vatandaş statüsüyle algılandı. Savaşla birlikte bu insanlar, "ilk sevk edilecekler" kategorisine alındı.
Yerel kaynaklara ve insan hakları gruplarına göre bu kişilerin birçoğu pasaport alırken askerlik hizmeti konusunda bilgilendirilmemiş; ancak 2023 sonrasında Rusya Savunma Bakanlığı bu kişilere çağrı yapmadan zorla celp uygulaması başlattı.
Havalimanları, terminaller ve kamu alanlarında düzenlenen operasyonlarla, genellikle Orta Asya kökenli göçmenler "toplanarak" savaş bölgelerine gönderildi. Son olarak, Rusya güvenlik güçlerinin son yıllarda Rus vatandaşlığı alan 20 bin göçmeni "yakalayarak" Ukrayna cephesine gönderdikleri bildirildi. Bu gelişme, zorunlu askerlik uygulamalarının etnik ve statü temelli boyutunu gözler önüne seriyor.
20 bin Orta Asyalı cepheye sürüldü
Rusya Federasyonu Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrikin, Rus vatandaşlığına geçmiş 20 bin Orta Asya ülkesi vatandaşının Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşına katıldığını bildirdi. Bu sayının, güvenlik güçlerinin baskınlarında gözaltına aldığı Rus vatandaşlığına geçenlerin toplam sayısının dörtte biri olduğunu söyledi.
"Askeri soruşturma departmanımız baskınlar düzenliyor. Cepheye gitmek istemeyen, hatta askerlik kayıt ofisine gitmek istemeyen bu Rus vatandaşlarından 80 binini yakaladık. Bunların hepsini askerlik kaydına aldık ve hâlihazırda Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan'da yaşamaktan hoşlanmayan 20 bin "genç" Rus vatandaşı cephede" diyor Aleksandr Bastrikin.
Bir yıl önce Bastrikin, aynı minvalde yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin yakın zamanda Rus vatandaşlığı almış ancak askerlik hizmetine kaydolmamış 30 binden fazla göçmeni "yakaladığını" belirtmişti. Soruşturma Komitesi Başkanı o dönem, bunlardan yaklaşık 10 bininin "siper kazmak ve tahkimat oluşturmak" üzere arka birliklere gönderildiğini söylemişti.
Rus devleti, kamuoyu nezdinde yürüttükleri bu politikayı haklı çıkarmak için göçmenlerin çok fazla suça bulaştığını da resmî açıklamalarla dile getirmeyi ihmal etmiyor. Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrikin, göçmenler tarafından işlenen suçlarda artış olduğunu dile getirerek Ocak-Mart 2025 sonuçlarına göre yabancılar tarafından işlenen suç sayısının %15 artarak 10.791'den 12.440'a çıktığını belirtti.

Zorla askerlik şubelerine götürülüyorlar
Rus medyası, Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana güvenlik güçlerinin, vatandaşlığa geçme süreci sonucunda Rus vatandaşı olan erkekleri aramak için düzenli olarak baskınlar düzenlediğini bildiriyor. Kendilerine tebligat yapılarak zorla askerlik şubelerine götürülüyorlar. Bazen erkekler, Rus vatandaşlıklarını kaybetme ve kendi ülkelerine sınır dışı edilme tehdidi altında, Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalamaya zorlanıyorlar.
Devlet Duması, Moskova ve Moskova oblastındaki göçmenler üzerinde dijital kontrole ilişkin yasayı kabul etti. Yasanın uygulanması şu anlama geliyor: 1 Eylül 2025'te başlayacak ve dört yıl sürecek uygulamaya göre yabancı vatandaşların özel mobil uygulamaya kayıt yaptırmaları ve cep telefonu verileri ve coğrafi konum bilgileri de dâhil olmak üzere kişisel verilerinin işlenmesine onay vermeleri gerekiyor.
Göçmenlerin ayrıca ikamet ettikleri yerde zorunlu kayıt yaptırmaları, parmak izi vermeleri ve fotoğraf çektirmeleri gerekiyor. Gerçek yerleşim yerlerinde bir değişiklik olması halinde, üç iş günü içerisinde Rusya İçişleri Bakanlığı'na bildirimde bulunmaları gerekiyor. İşin ilginç tarafı bu uygulamadan ülkedeki Belarus vatandaşları muaf tutulacak. Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin kabul edilen mekanizmanın, modern teknolojiler kullanılarak göç alanındaki kontrolün güçlendirilmesine olanak tanıyacağını ve ayrıca bu alandaki suç ve suçların sayısının azaltılmasına yardımcı olacağını belirtiyor.
Ya savaş ya da ülkeyi terket
Vatandaşlık kazanmanın savaşla ölüme gönderilmek anlamına gelmesi, Rusya’da etnik ve sosyoekonomik temelde seferberlik politikası güdülmesi, "etnik asker kullanımı" tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Devletin savaş için insan kaynağı yaratma stratejisinin temeline ülkedeki Müslümanların, Rus olmayanların ve çalışmak için Rusya’ya göç eden Orta Asyalı Müslümanların yerleştirilmesi, bu insanların ait olduğu devletlerin yöneticileri tarafından en ufak bir kınamaya bile maruz kalmaması oldukça düşündürücü.
- Türkistan’dan Kısa Kısa
- Özbekistan'a kimlik kartıyla girebilme dönemi

- Özbekistan yönetimi, Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya vatandaşlarına kimlik kartıyla 30 güne kadar ülkeye giriş imkânı sağlamayı düşünüyor. Bu talimat, Cumhurbaşkanı Şevkat Mirziyoyev'in 15 Mayıs tarihli ülkeye turist akışının radikal biçimde artırılmasına ilişkin kararnamesinde yer alıyor. İçişleri Bakanlığı'nın üç ülke ile müzakerelere üç ay içinde başlaması planlanıyor.
- Kırgızistan, 2023 yılında Özbekistan'ın kimlik kartıyla sınır geçişi için prosedür kurduğu ilk ülke oldu. Aynı kararnamede, ABD vatandaşlarına 30 günlük vizesiz rejim getirilmesi ve ABD tarafında Özbekistan vatandaşlarına yönelik vize kolaylığı sağlanmasına yönelik müzakerelerin başlatılması planlarından da söz ediliyor. Aynı zamanda Özbekistan, 1 Haziran'dan itibaren Bahreyn, Kuveyt ve Umman vatandaşlarına 30 gün süreyle vizesiz seyahat imkânı sunacak.
- Kazakistan TDT’nde daimi temsilcilik açacak
- Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Budapeşte'de düzenlenen TDT başkanlarının gayri resmî zirvesinde yaptığı konuşmada ülkesinin TDT’de daimi temsilcilik açmayı planladığını belirtti. Tokayev yaptığı açıklamada, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi'nin 16. genel kurulu 11-12 Haziran tarihlerinde Astana'da gerçekleştirileceğini belirterek yakın gelecekte ülkesinin TDT’de daimi bir misyon açmayı planladığını ifade etti.
- ‘Dilimizi kaybedersek, halkımızı da kaybederiz’
- Kırgızistan Meclis Başkanı Nurlanbek Turgunbekuulu 21 Mayıs'ta mecliste yaptığı konuşmada Kırgızca’nın durumunun içler acısı olduğunu belirterek, Kırgızistan'da yaşayan ve çalışan herkesin Kırgız Türkçesi bilmesi ve konuşması gerektiğini kaydetti. Meclis Başkanı, Kırgız Türkçesi konuşmak istemeyenlerin siyâsî puan kazanmak amacıyla popülist davrandıklarını ifade ederek "Dilimizi kaybedersek, halkımızı da kaybederiz" dedi.
- "Taleplerimizi artırmalıyız. Diğer ülkeler dillerini koruyor, anaokulundan itibaren taleplerde bulunuyorlar. Neden burada oturup birilerinin bizi sevmesini beklemeliyiz?” diyen Turgunbekuulu, Kırgız Türkçesi’nin daha üst seviyelere gelmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasının şart olduğunu belirtti.
- Kazakistan, Türkmenistan’dan vize sözünü tutmasını istiyor
- Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Alibek Kuantırov, Kazakistan ile Türkmenistan arasında vizesiz rejim uygulanması ihtimalinden bahsetti. Vizesiz rejimin yabancı yatırımcılar için elverişli, öngörülebilir bir ortam yarattığını ifade eden Kuantırov, iki ülke arasında 2001 yılında imzalanan anlaşmaya rağmen vizesiz rejimin yapılamadığından şikâyet etti. Kuantırov, “2016'dan beri böyle bir fırsat, Türkmenistan tarafından kapatıldı. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı şikâyetler aldı.
- Cumhurbaşkanı Tokayev, Türkmenistan ziyareti sırasında bu konuyu gündeme getirdi ve çözüldü. Mevcut anlaşmaya ilişkin ilgili değişiklikleri hazırladık. İlgili konsolosluk istişareleri geçen gün Astana'da yapıldı” diyerek Türkmenistan'dan bu konuyu çözmek için cevap beklediklerini söyledi.