Sefer Mehmed’in, zafer Allah’ındır!
Tarihi ne kadar geriye götürürseniz götürünüz, Türk’ün ordusu savaş ahlâkı hususunda en çetin imtihanlardan alnı ak çıkmış bir askerdir. O, askerine “Muhammed’in ordusu” mânâsındaki “Mehmedçik” sıfatını boşuna vermiş değildir.
Bırakınız nasip olacak zaferleri, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı başlatması, dünyanın çivisini çıkaranların kavgasına neden oldu.
Türkiye’nin ayağa kalkmasından korkan, çekinen, kim varsa ses verdi. Hele Arap Birliği adlı müsvedde örgüt yok mu? Ne maskara tip bunlar. Dünya iki kampa bölündü: Devletler ve halklar diye…
Azerbaycan, KKTC, Katar, Pakistan, Macaristan, İspanya gibi birkaç ülke dışında Türkiye’ye açıktan destek veren yok. Buna Fransa, İngiltere, Almanya, Belçika ve Polonya tarafından BMGK’ne getirilen kınama talebinin Amerikan ve Rus yönetimlerinin engellemesi ile Çin’in sessizliğini de eklemek gerekir.
Sözde düşman özde kardeş olan Suud, Mısır, BEA, İran ve İsrail yönetimleri ise bir kez daha Türkiye karşıtlığı safında birleştiler.
Hangi zor gününde yanında yer almış, ne zaman elinden tutmuş olursa olsun İran, zaman geçirmeden bir akrep misali Türkiye’nin elinden sokmayı ihmal etmemiştir. Bu yüzden de dünyanın en güvenilmez rejimi olmayı sürdürüyor. Bugün Irak, Suriye ve Yemen’deki katliamların baş sorumlularından biri şüphesiz İran’dır. Yemen’de ise Suudilerle suç ortağı…
Tarihi ne kadar geriye götürürseniz götürünüz, Türk’ün ordusu savaş ahlâkı hususunda en çetin imtihanlardan alnı ak çıkmış bir askerdir. O, askerine “Muhammed’in ordusu” mânâsındaki “Mehmedçik” sıfatını boşuna vermiş değildir.
Mehmedçik ise her zaman ismi ile müsemma olmuştur.
Ara dönemlerde Türk ordusuna sızmış mason, dönme, münafık ve alçaklar olmuş ve onlar alnımıza karalar çalmak istemiş ise de, çabuk ifşa olmuş, temiz bünyesi virüslerini hep bertaraf etmesini bilmiştir.
Kınık ve Oğuz’un evlatları, Dedem Korkud’un torunları, Sultan Alpaslan’ın, Nureddin Zengi’nin, Sultan Selehaddin’in, Sultan Baybars’ın, Sultan Alâeddin’in, Ertuğrul Gazi’nin, Sultan Fatih’in, Sultan Selim’in, Gazneli Mahmud’un yiğitleri, Yusuf Has Hacib, Celâleddinî Rumî ve Ahmet Yesevi’nin nasihatlerini kulaklarına küpe etmiş Müslüman Türk’ün evladı, dün olduğu gibi bugün de atasının izinden çıkmayacaktır.
Bu yüzdendir ki, her Müslüman ananın duası onunladır.
Her yetimin ümidi ona bağlıdır.
Her şehid karısı ve anasının özlediği huzuru biiznillah o tesis edecektir.
Onun namlusu çocuğa, kadına, yaşlıya, eman dileyene doğrulmaz.
O yakmaz, yıkmaz, tecavüz etmez.
O aslına rücû edip, eski ruhunu kazandığı müddetçe bir asırdır hasret olduğu zaferlerine zafer katacaktır.
Ey Müslüman Türkiyeli, Türk, Kürt, Arap; biz kardeşiz, siz kardeşsiniz! Bu dünyada senin kardeşinden başka dostun yok.
Hz Peygamber (a.s.)’in ayaklar altına alıp çiğnediği ırkçılık belâsından uzak durarak tesis edeceğin yeni gelecek, dünyanın çivilerini yeniden yerli yerine oturtacaktır.
Seni sadece yaşadığın coğrafya değil, bütün bir insanlık bekliyor. Sen unutsan da dünya atanın adâletini unutmadı.
Sen fark edemesen de tarihinin, inancının seni mükellef kıldığı dâvâ ayağa kalkıp, “Ey dünya, ey insanlık âlemi, ben hâlâ adâlet davasının sahibiyim ve ben varken korkma, Allah var ve ye’se düşme” diye haykırmanı emrediyor!
Mehmedçik şu an bunun davası için ter döküyor, can veriyor. Sakın ona sırtını dönme ve sakın duanı esirgeme!
Sefer Mehmed’in, zafer Allah’ındır!
Yarabbi Mehmed’ine zafer lütfet!