Şer üçgeni iş başında

Fakat “su uyuyor, düşman zinhar uyumuyor”. Geçen hafta dergimizin ifşa ettiği gibi kabinesini Yahudi ağırlıklı kuran Biden, Türkiye’nin bu ilerleyişinden fena halde rahatsız durumda. Türkiye’nin önünü kesmek için Savunma Bakanlığına General Lloyd Austin’i, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğüne ise Brett McGurk’ü getirdi. Her ikisi de azılı PKK/PYD destekçisi, iflah olmaz Türk düşmanı.
Fakat “su uyuyor, düşman zinhar uyumuyor”. Geçen hafta dergimizin ifşa ettiği gibi kabinesini Yahudi ağırlıklı kuran Biden, Türkiye’nin bu ilerleyişinden fena halde rahatsız durumda. Türkiye’nin önünü kesmek için Savunma Bakanlığına General Lloyd Austin’i, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğüne ise Brett McGurk’ü getirdi. Her ikisi de azılı PKK/PYD destekçisi, iflah olmaz Türk düşmanı.

Türkiye son yıllarda büyük hamleler yaptı. Üzerindeki kuşatmaları bir bir kırmakla kalmadı, önce bölgesinde söz sahibi oldu, sonra da dünyanın birçok köşesinde akla hayale gelmeyecek işlere imza attı. Katar’da, Somali’de askeri üsler açtı. Suriye’de, Libya’da ve Karabağ’da karar verici ülke rütbesine yükseldi. Doğu Akdeniz’de yaptığı hamleyle Avrupa’ya küçük dilini yutturdu. Karşısına çıkan Yunanistan ve Fransa’yı her defasında maymuna çevirdi. Her ikisi de AB üyesiydi, ellerinden geleni yaptılar. Fakat AB içerisinden Türkiye’ye karşı güçlü bir itiraz yükseltmeyi başaramadılar.

Çok değil, birkaç sene öncesine dönelim. DEAŞ bahanesiyle Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e dek uzanan kocaman bir koridor PKK/PYD’ye peşkeş çekilmek isteniyordu. Böylece Türkiye’nin doğu-batı istikametinde enerji güzergahı olma özelliği elinden çekilip alınıyor, Türkiye’nin Arap dünyasıyla doğrudan bağlantısı kesiliyor, hemen dibinde kendisini tehdit eden bir terör devleti ile sürekli meşgul edilmesi düşünülüyordu.

  • Bir düşünün. Bu senaryo başarıya ulaşsaydı sadece Türkiye mi kaybedecekti? Katar’ı İsrail taşeronu BAE-Suudi Arabistan ekseni yutacak, Somali yine bu taşerona kurban gidecek, Libya’da Trablus hükümeti çoktan havlu atacak, Karabağ’da yıllardır dondurulan statü Azerbaycan lehine milim oynamayacak, Doğu Akdeniz’in doğal gaz ve petrol kaynakları üzerinde tek santimetre küp hak iddiamız olamayacaktı.

Kendi derdine düşen, içine düştüğü dertten gayrısını göremez. Biz de başımızdaki terör devleti belasından yakamızı bir türlü kurtaramayacak, içerde ve dışarda hamle yapacak tâkat bulamayacaktık. Bunun üzerine FETÖ belasını ekleyin bir de...

Hamdolsun, çok badireler atlattık ve şu günlere geldik. Bizim asıl potansiyelimiz bu da değil. Daha ötesine uzanacak iman ve de imkan fazlasıyla mevcut.

Fakat “su uyuyor, düşman zinhar uyumuyor”. Geçen hafta dergimizin ifşa ettiği gibi kabinesini Yahudi ağırlıklı kuran Biden, Türkiye’nin bu ilerleyişinden fena halde rahatsız durumda. Türkiye’nin önünü kesmek için Savunma Bakanlığına General Lloyd Austin’i, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğüne ise Brett McGurk’ü getirdi. Her ikisi de azılı PKK/PYD destekçisi, iflah olmaz Türk düşmanı.

Nitekim Biden-Austin-McGurk şer üçgeniyle birlikte coğrafyamızın tepesinde kara bulutlar toplanmaya başladı bile. Şer üçgeni, Suriye’de, Libya’da hatta bizzat içimizde yuvalanmış şer güçleri mıknatıs gibi çekip harekete geçirdi. Son günlerdeki Boğaziçi hadisesini buradan okumak lazım.

Allah’ın izniyle şer değil, hayra davet edenler galip gelecek.

Bunun için gayret bizden, yardım ve zafer Allahu Teala’dan...