Şeytanî değil,Rahmanî olan kazanacak

Çin’de başlayıp tüm dünyayı saran son virüsün tabii bir durum değil, aksine laboratuvarlarda üretilmiş bir silahtır.
Çin’de başlayıp tüm dünyayı saran son virüsün tabii bir durum değil, aksine laboratuvarlarda üretilmiş bir silahtır.

Biyoteknoloji, nanoteknoloji, genetik müdahaleler, DNA’nın değiştirilmesi ve nihayetinde canlı ve insan mühendisliklerinin bir neticesi olarak insanı/insanlığı ölmeden öldürmek istiyorlar. Düşmanla ve şeytanla savaşacağız.

Taşların bağlanıp köpeklerin serbest bırakıldığı zamanlardan geçiyoruz. İyiler mahpus, kötüler her yerde... Biyoteknoloji, nanoteknoloji, genetik müdahaleler, DNA’nın değiştirilmesi ve nihayetinde canlı ve insan mühendisliklerinin bir neticesi olarak insanı/insanlığı ölmeden öldürmek istiyorlar.

Yaşamakta olduğumuz korona virüsü konusunda her kafadan bir sesin çıktığı bu günlerde yaşanmakta olanlar, bizi hep Bill Gates’e yönlendiriyor. Elbette zikredeceklerimiz yegâne fâil olarak Bill Gates’i işaret etmez. Ancak şeytanîlerin temsil yüzü olması bakımından biz, Bill Gates dediğimizde siz satanist baronları anlayın, efendiliğe soyunmuş iblisleri aklınıza getirin.

  • Çin’de başlayıp tüm dünyayı saran son virüsün tabii bir durum olmadığını, aksine laboratuvarlarda üretilmiş bir silah olduğunu kesinlikle kabul ediniz. Aksi, bizi gerçeklerden uzaklaştırır. Zira İsviçre’yi merkez edinmiş olan, ancak dünyanın çeşitli yerlerinde de uçları bulunan bu varlıklı ve nüfuzlu teröristler insanlıktan öç almak istiyor. Bu gerçek konusunda da hem fikir olmak zorundayız.
Koronavirüs (Kovid-19) laboratuvarlarda üretilmiş bir silahtır.
Koronavirüs (Kovid-19) laboratuvarlarda üretilmiş bir silahtır.

Bunların yegâne derdi; zayıflardan, engellilerden, yaşlılardan, doğurganlardan, itizalcilerden, dinlerden ve mukaddes ne varsa hepsinden kurtulmak. Daha az bir nüfus, emirlerine itiraz etmeyen canlı robotlar istiyorlar.

İnsansız olmayacağını biliyorlar ve bu yüzden az ve seçkin bir nüfusla yetinmenin derdindeler. Ayrıca kölelere de ihtiyaçları var. O canlı köleleri ise kanlarında dolaşacak kablosuz sözde ilaç ve sözde aşılarla kontrol altında tutmak istiyorlar. Bunca insanı bir anda yok edemeyeceklerine göre hedefe ulaşıncaya dek, çeşitli adlarla yaygınlaştırmaya çalıştıkları dijital nano haplarla herkesi gözlem altında tutmak ve istedikleri şeyleri yaptırmanın derdindeler.

Son virüsle ise bu amaca giden yolları kısaltmak istiyorlar. Yaşlılar ve savunma sistemi, zayıflar öldürülecek... Erkekler kısırlaştırılacak... Ekonomiler bozulacak... Kontrolleri dışındaki birikimleri iflas, değer kayıpları ve kur oyunları ile iç edecekler... Devletlerin hazinelerini boşaltacaklar... Rejimleri değiştirmeyi deneyecekler... Güçlü ve etkili liderlerden kurtulup, onların yerlerine emirlerinden çıkmayan zayıf karakterli kişileri getirecekler... Korku ve paniğe kapılıp, ilaç ve aşı bekleşen milyonlar ve milyarlara sözde aşılar enjekte edip, uzaktan yönetimi sağlayacaklar...

Hâsılı itina ile virüs üretip, ardından soğuk kanlı kâtiller gibi güya yardımımıza koşacaklar. Bir asır kadar evvel kurdukları, ama çürüyen düzen tümüyle çökmeden tedrici olarak kendileri zayıflatıp, yeni bir düzen kurmayı deneyecekler. Bu yüzden film, dizi, makale, haber, oyun, sosyal medya dahil olmak üzere tüm araçları kullanarak zemin hazırlıyorlar.

Yollar barikat ve mayınlarla dolu. Haberler sinsice işleniyor. Tıpçıların çoğu haydutların işlerini kolaylaştırmak için çabalıyor. Ablukaya alınmış ve yönlendirilen pek çok siyasetçinin elleri kolları bağlı. Ama çözümsüz değiliz.

Tedbirlere uyacak, Allah’ın takdirine boyun eğeceğiz ama asla oyuna gelmeyeceğiz, algıya teslim olmayacağız, RF aşılarını yaptırmayacağız, besleyici olmayan makarnaya, sentetik sözde kolonyaya saldırmayacağız.

Bill Gates değil uşaklığını ettiği ağa babalarının tümü, bütün güçleri ile saldırsa da yılmayacağız. Düşmanla ve şeytanla savaşacağız.

Savaşacağız ve zafer bizim olacak!

Kazanacağız, biz kazanacağız, insanlık kazanacak inşaallah!

Vesselam!