Suriye felakete gitgide daha fazla yaklaşırken çözüme de yaklaşıyor mu?

Bataklığa atılan bir taşın suyu hareketlendireceğini ve kaderin devreye girmesiyle çözümler bulunabileceğinin bilincindeyiz fakat kesin bir şey var ki o da çözüm getiren tarafın Rusya veya adamlarının olmayacağı… Ancak şimdilik, zor ve acı bir yol olsa bile ülkemizi Esed ve ailesinden kurtarmak için çâresizliğimizden ötürü her türlü çözüme destek vereceğiz.
Bataklığa atılan bir taşın suyu hareketlendireceğini ve kaderin devreye girmesiyle çözümler bulunabileceğinin bilincindeyiz fakat kesin bir şey var ki o da çözüm getiren tarafın Rusya veya adamlarının olmayacağı… Ancak şimdilik, zor ve acı bir yol olsa bile ülkemizi Esed ve ailesinden kurtarmak için çâresizliğimizden ötürü her türlü çözüme destek vereceğiz.

Beşşar Esed iktidardan düşürüldükten, güvenliğin sağlanmasından ve milislerden silahların alınmasından sonra ülkenin iç savaşa girmemesi için iki ay önce bir plan gündeme geldi. Yeni düzenin siyasi çözümlerinin uygulanmasında askerî araç olması için, yaklaşık iki ay önce Rus tarafına, muhalif General Menaf Talas liderliğinde bir askerî konsey kurulması teklif edildi.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada, Halep sokaklarında yarı çıplak dolaşan ve çocukları için dükkânlardan yiyecek isteyen bir kadının videosu yayıldı. Suriyelileri bir hayli öfkelendiren bu videoya bir Suriyeli şu sözlerle karşılık verdi: “Ey başbakan! Ey bakanlar! Ey tüccarlar! Ey hırsızlar! Sonunda istediğiniz oldu. İstediğinizi elde ettiniz. Bakın şimdi Suriye’nin her yerinde bu durumda olan bir sürü insan var!”

Üstelik bu hâdise Esed rejiminin kontrolü altındaki bölgelerde yaşanan ilk dehşet verici gelişme değildi. Yakın zamanda, Tartus bölgesinde, aylık maaşını almak için uzun süre sırada bekleyen bir kadın kendini binanın çatısından aşağı atmıştı.

Yine bir baba, çocuklarına yedirecek bir lokma yiyecek bulamadığı için önce çocuklarını öldürüp sonra da kendisi intihar etmişti.

Rejime bağlı bölgelerde halk, elektrik, yakıt ve tüketim ürünlerinin yokluğundan ötürü çok ciddi yaşam sıkıntısı çekmektedir.
Rejime bağlı bölgelerde halk, elektrik, yakıt ve tüketim ürünlerinin yokluğundan ötürü çok ciddi yaşam sıkıntısı çekmektedir.

Esed rejiminin kontrolündeki bölgelerde memur maaşı sadece birkaç gün ekmek almaya yetecek kadar azalmışken (18 Dolar/60 Bin Suriye lirası) bu anlatılanlara benzer yaşanan o kadar çok hikâye var ki saymakla bitmez.

Rejime bağlı bölgelerde halk, elektrik, yakıt ve tüketim ürünlerinin yokluğundan ötürü çok ciddi yaşam sıkıntısı çekmektedir.

İşsizlik ve Suriye lirasının büyük değer kaybı nedeniyle satın alma gücünde eşi görülmemiş bir azalmaya ek olarak elektrik, yakıt ve tüketim malzemesi olmadığı için bu bölgelerde Suriye halkı mâruz kaldıkları ciddi yaşam krizinden mustariptir.

Esed bölgesinden kurtarılmış topraklara akın var

Rejimin, Suriye'nin kuzeyindeki mültecilerin ülkeye geri dönüşünü kolaylaştırmak için kendi bölgeleri ile kurtarılan bölgeler arasındaki geçişlerin açılmasını teşvik etmesi trajikomik bir durumdur.

Oysa Suriye vatandaşlarının kaçakçılara büyük meblağlar ödeyerek, rejim kontrolündeki bölgelerden kurtarılan bölgelere doğru tam tersi bir göç gerçekleştirdiğini görüyoruz.

Esed'in kontrolündeki bölgelerden kurtarılmış bölgelere her gün yaklaşık 100 kişi geçiyor.
Esed'in kontrolündeki bölgelerden kurtarılmış bölgelere her gün yaklaşık 100 kişi geçiyor.

Ve birçoğu, bu göçün bedelini Esed güçleri tarafından tutuklanmak ya da iki tarafın sınırlarına döşenen mayınlara basmak gibi ölümcül riskleri göze alarak, bazen de canını vererek ödüyor.

Bu risklere rağmen aşırı yoksulluk, koronanın çok fazla yayılması ve hastanelerde tedavi alma fırsatı olmaması gibi büyük sıkıntılardan dolayı Esed'in kontrolündeki bölgelerden kurtarılmış bölgelere her gün yaklaşık 100 kişi geçiyor.

Esed yanlıları da kuzeye kaçıyor

Diğer yandan Suriye halkının yüzde 90'ından fazlası, fakirliğin pençesinde inliyor. Ekmek ve yakıt kıtlığı, sürekli tekrar eden elektrik kesintileri de yaşanan krizi derinleştiriyor.

Tüm bunlara keyfi tutuklamalar, işkence altında ölüm, suikastlar, işsizlik ve tabii ki Suriyelileri mayın tarlalarından kuzeydeki kurtarılmış alanlara doğru göç etmeye iten korona gibi daha ciddi krizler eşlik ediyor.

Burada, bu göçün umutlarını kaybeden ve kaybedecek bir şeyleri olmayan Esed'e sadık Suriyelileri de kapsadığını belirtmekte fayda var. Artık onlar, olanlar hakkında konuşmak için basın röportajları ve sosyal medya videoları aracılığıyla görünmekten çekinmiyorlar.

Suriye’deki acılara önerilen çözümler nelerdir?

Herkes ABD Başkanı Joe Biden’ın planının ne olduğunu merakla beklerken, Putin Suriye’de rejimin başını kurtarmak ve parlatıp yeniden piyasaya sürmek için girişimlerine devam ediyor.

Yeniden Yapılanma Konferansı gibi girişimler başarısız oldu. Esed de muhalefetle yaptığı görüşmelerde geçen diyalogları kasıtlı olarak saptırıp siyasi çözümü askıya alınca Anayasa Komitesi'nde ilerleme sağlanamadı. Bunun akabinde Putin Suriye rejimini Mısır, Ürdün ve Irak başkanlarının desteğiyle yeniden Arap Birliği’ne dâhil etme girişimlerinde bulundu. Diğer yandan Arap ülkeleri, muhalefetin birliğini bozmak ve uluslararası "2254" kararını aşmak için Esed'e sadık sahte muhalefet unsurları sunması için çeşitli platformlar oluşturarak ona yardımcı oldu.

Rejim, 2012 Anayasası'na göre rekabetten tam olarak korunduğunu hissettiği müddetçe halkın acısına ve ülkenin ekonomik sorunlarına aldırış etmeden yaklaşan seçimlere hazırlanıyor.

Üstelik uluslararası mahkemelerde sorumlu tutulmasının önerilmesi durumunda Rusya ve Çin'in onu destekleyeceğine dair teminatı nedeniyle uluslararası hesap verebilirliğinden de emin…

Bu nedenle, ülkede sağladığı sıkı güvenlik ile zafer kazanacağından çok emin.

General Menaf Talas’ın liderliğindeki askeri konseyin önerileri

Beşşar Esed iktidardan düşürüldükten, güvenliğin sağlanmasından ve milislerden silahların alınmasından sonra ülkenin iç savaşa girmemesi için iki ay önce bir plan gündeme geldi. Yeni düzenin siyasi çözümlerinin uygulanmasında askerî araç olması için, yaklaşık iki ay önce Rus tarafına, muhalif General Menaf Talas liderliğinde bir askerî konsey kurulması teklif edildi.

General Menaf Talas
General Menaf Talas

Talas'a yakın çevreler konseyin Beşşar Esed'in iktidardan uzaklaştırılması durumunda devlet işlerini yürütmek için çeşitli görev ve uzmanlıklara sahip rejim ordusundan ayrılmış yaklaşık 1.400 subayı içereceğini ve görevlerinin uluslararası kararların ötesine geçmeyeceğini doğruluyor.

Bu zamana kadar Menaf Talas'ın Rus yetkililerle bir araya geldiği haberlerine rağmen Moskova'dan bu konuda bir yorum gelmedi. Putin'in çabaları hâlâ Beşşar Esed’i parlatma yönündeydi. Amerika ise konuya dair bir açıklama yapmadı.

  • Kuşkusuz bu ülkeler, Suriye'de elde ettikleri kazanımları korumayı garanti alacak başka bir başkan gelirse, Beşşar Esed'e sadık kalmayacaklardır.

General Menaf Talas, eski Suriye Savunma Bakanı General Mustafa Talas'ın oğlu ve Beşşar Esed'in yakın arkadaşıydı. Ancak protestolar başladıktan sonra ayrılmaya karar vererek ailesiyle beraber Paris'e sığındı.

İki taraf arasındaki çatışmaya dâhil olmamış ve Suriye içindeki subaylarla hala iyi ilişkileri olan isimlerden biri olarak kabul edildiği için tüm taraflarca kabul edilebilir konumda.

İyimser olmalı mıyız?

Açıkçası halkımızı öldürmekte ustalaşmış ve bombaların her çeşidini çocuklarımızın başında denemiş Rusya’nın denetiminde olan askeri bir konseye karşı ne kadar iyimser olunabilir bilemiyorum…

Ülkemizi işgal ederken, hayâtî tesisleri, enerji kaynaklarını sömürürken Rusya’ya karşı nasıl iyimser olabiliriz ki?

Bataklığa atılan bir taşın suyu hareketlendireceğini ve kaderin devreye girmesiyle çözümler bulunabileceğinin bilincindeyiz fakat kesin bir şey var ki o da çözüm getiren tarafın Rusya veya adamlarının olmayacağı…

Ancak şimdilik, zor ve acı bir yol olsa bile ülkemizi Esed ve ailesinden kurtarmak için çâresizliğimizden ötürü her türlü çözüme destek vereceğiz.