Suriye'deki azınlıklar: israilin elindeki kart

Kürt ve Dürzi meselesinde kendini dünyaya azınlıkların savunucusu olarak sunmaya çalışan israilin, Filistinlilere karşı işlediği katliamları ve işgal altındaki topraklarda hiçbir azınlığa adil davranmayan Ulus Devlet Yasası’nı şiddetle suratına çarpıyoruz. israil ancak kendini düşünür, başkalarını ise kullanacağı bir kart, bir piyon olarak öne sürer.
Suriye hükümetine karşı darbe girişimi 6 Mart 2025'te başladı. Aleviler, Dürzi milisler, Kürtler, Irak ve Lübnan'dan Şiiler de dâhil olmak üzere Esad rejiminin kalıntıları yeni Suriye rejimini yıkmak için bir araya gelmişti. Alınan duyumlara göre bütün bu grupların liderleri, İran ve İsrail’in de hazır bulunduğu bir toplantıda yoğun bir Kürt nüfusa sahip Kamışlı kasabasında bir araya gelmişti.
Suriye düşmanı bu ittifakın darbesi birkaç faktör nedeniyle başarısızlığa uğradı:
- Suriye güvenlik güçlerinin hızla seferber olması.
- Suriye halkının güvenlik güçlerine doğrudan desteği ve katılımı.
- Üst düzey Türk müdahalesi.
Başarısız darbe girişiminden sadece dört gün sonra Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile masaya oturup anlaşma yapması herkesi şaşırttı. Anlaşmaya göre:
- Kürt bileşenleri Suriye devletine entegre olacak,
- Kürt halkının hakları garanti altına alınacak,
- Suriye üniter bir devlet olarak yoluna devam edecekti.
Ertesi gün 11 Mart 2025'te ise Cumhurbaşkanı el-Şara ile israil ile işbirliği yapmayı reddeden silahlı Dürzi gruplarının liderleriyle masaya oturdu.
- Dürzi grupların yeni hükümete entegre edilmesi,
- Bölgede asayişin sağlanması,
- Güneydeki Süveyda bölgesinde bir tugay oluşturulması konularında anlaşmaya varıldı.
Hemen ortalık karıştı
SDG ile anlaşmanın imzalandığı gün Haseke kentinde bu anlaşmayı kutlamaya çıkan halka, anlaşmadan memnun olmadıkları anlaşılan silahlı Kürt grupları tarafından saldırı yapıldı. Bu durum, Kürtler arasında bu konuda ayrılıklar olduğunu, iran ve israil başta olmak üzere bazı dış güçlerin de bundan pek hoşlanmadığını net bir şekilde gösteriyordu. Derken peşinden ‘özyönetim’ ve ‘âdemî merkeziyetçi’ bir Suriye devletine dair talepler duyulmaya başlandı. Çeşitli Kürt grupları "Kürt Birliği ve Ortak Tutum" başlığıyla bir Kürt ulusal diyalog konferansı düzenledi. Demokratik Birlik Partisi (PYD), Kürt Ulusal Konseyi (KNC), Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Irak ve Türkiye'den sözde Kürt liderlerinin de katıldığı konferansa 400'den fazla siyasi figür katıldı.
Konferansın konusu sadece "Suriye Kürtleri" değildi, Irak’tan Barzani’nin KDP’si ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Türkiye'den DEM’in yanısıra ABD, Fransa ve diğer uluslararası koalisyon temsilcilerin katılımıyla konferans çoktan uluslararası bir boyut kazanmış, bölgedeki tüm Kürtler adına konuşmaların yapıldığı bir platforma dönüşmüştü.
Bu elbette Suriye hükümeti tarafından kabul edilemezdi. Hükümet, SDG'nin hükümetle yapılan anlaşmaya uyması ve özerklik talebiyle ülkenin birliğini ve bütünlüğünü baltalamaması yönünde bir çağrıda bulundu.
Sadece Kürtler değil, Dürzi cephesinde de sıkıntılar başgösterdi. Dürzi toplumunun ruhânî lideri, silahlı Dürzi grupların hükümetle anlaşmasını hazmedemedi ve yeni anayasa bildirisine itirazlarını bahane ederek ortalığı karıştırdı. Hükümetle anlaşan grupların liderleri, Esed rejimine sadakatleriyle bilinen Süveyda’daki diğer silahlı gruplarca tehdit edilmekle kalmadı, bu liderlerden birinin evi RPG saldırısıyla hedef alındı. Derken Süveyda’dan da tıpkı Kürtler gibi ‘özyönetim’ ve ‘âdemî merkeziyetçi’ bir Suriye hükümeti talepleri gelmeye başladı. İddiaları da: Kendilerini bir azınlık olarak tehdit altında görüyorlarmış da, Alevilerin başına gelenler onların başına da gelebilirmiş de, bildiğiniz nakarat yani.
Kürtler ve Dürziler sadece piyon
Oysa mevzu belli. israil, çevresinde güçlü bir Arap devleti görmek istemiyor. Dînî veya etnik azınlıkların kendi başına buyruk hareket edeceği, parçalanmış, her hangi bir otoritesi kalmamış, rahatlıkla kontrol edebileceği devletçiklere dönüşmüş yapılar hayal ediyor. Dolayısıyla Kürt ve Dürzi taleplerinin arkasında kimin olduğu da anlaşılmış oluyor.
Haberleri elbette takip ediyorsunuzdur. israil dışişleri bakanı gideon sa'arın, Esed’in devrilmesinden bu yana azınlıkları, özellikle Kürtleri ve Dürzileri destekleyeceklerini defaatle beyan ettiğini de duymuşsunuzdur. israil, Suriye’ye dönük planını saklamıyor ki zaten, açık açık söylüyor ve de gerçekleşmesi için elinden geleni yapmaya da kararlı görünüyor.
israilin, Suriye güvenlik güçleri Şam kırsalına veya Süveyda'daki Dürzi bölgelerine girmeye çalıştığında saldırılar gerçekleştirdiği de herkesin malumu. Şam kırsalındaki Sahnaya'da İsrail yanlısı silahlı Dürziler, Suriye güvenlik güçleriyle çatışırken İsrail uçakları Cumhuriyet Sarayı civarını bombalıyordu. İsrail Başbakanı netanyahu ile savunma bakanı ısrael katzdan gelen açıklamalar ise şöyleydi: "Bu, Suriye rejimine açık bir mesajdır: Suriye güçlerinin Şam'ın güneyinde mevzilenmesine ve Dürzilere yönelik herhangi bir tehdide izin vermeyeceğiz."
İsrail, SDG ile de Tel Aviv’de temaslarda bulunarak ne tür destek verileceğinin formüllerini müzakere ediyor. Ayrıca Suriye’nin yeniden üniter bir ülke hâline gelmemesi için ABD güçlerini ülkenin kuzeyinde tutmaya dair teşebbüslerine de Washington nezdinde devam ediyor.
İsrail ancak kendini düşünür
Esed rejimi altında birkaç parçaya bölünmüş zayıf Suriye devletiyle başa çıkmaya alışkın olan israil, şimdi halkıyla kenetlenen ve güçlü ortağı Türkiye tarafından desteklenen yeni Suriye gerçeğini bir türlü kabullenemiyor, yeni hükümetin kendi toprakları üzerindeki en tabii hakkı olan egemenliğini hazmedemiyor.
Kürt ve Dürzi meselesinde kendini dünyaya azınlıkların savunucusu olarak sunmaya çalışan israilin, Filistinlilere karşı işlediği katliamları ve işgal altındaki topraklarda hiçbir azınlığa adil davranmayan Faşist Ulus Devlet Yasası’nı şiddetle suratına çarpıyoruz. israil ancak kendini düşünür, başkalarını ise kullanacağı bir kart, bir piyon olarak öne sürer.
Yeni Suriye devleti, bölücülük yapanlara ve yabancı müdahale çağrısında bulunan suçlulara karşı gereken kararlı duruşu gösterecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Mâkul ve vatansever azınlıkların anavatanlarıyla kucaklaşması için de kapıyı daima açık tutacaktır.
Abone olmak için: www.birlikte.com.tr/gercek-hay...