Trump DSÖ’ye kapıyı gösterdi

DSÖ, ABD dışındaki  190 ülkeden aidat ve yardım almaya devam etse de, en büyük destekçisini kaybetti ve bundan sonra ekonomik olarak sıkıntı yaşaması da kaçınılmaz.
DSÖ, ABD dışındaki 190 ülkeden aidat ve yardım almaya devam etse de, en büyük destekçisini kaybetti ve bundan sonra ekonomik olarak sıkıntı yaşaması da kaçınılmaz.

Korona salgını süresince Çin’in emir eri gibi davranan ve Çin’in çıkarlarını korumak için 400 bin insanın ölümüne neden olan Dünya Sağlık Örgütü, en büyük fon destekçisi ve gelir kapısı olan ABD’den kovuldu. Salgının başından bu yana DSÖ’nün Çin ile olan göbek bağından rahatsız olan Trump, örgüte desteği kestiklerini açıkladı.

Trump, 14 Nisan’da örgüte sağlanan ABD fonunu askıya aldı.
Trump, 14 Nisan’da örgüte sağlanan ABD fonunu askıya aldı.

ABD’nin DSÖ ile bağlarını kesme girişimi Nisan ayı ortalarında başladı. DSÖ ve lideri Tedros’u sık sık eleştirmeye başlayan Trump, nihayet 14 Nisan’da örgüte sağlanan ABD fonunu askıya aldı.

19 Mayıs’ta DSÖ’ye bir mektup yazan Trump, örgütü ciddi şekilde uyararak, esaslı reformlar yapılmaması halinde askıya alınan finansal desteğin kalıcı olarak dondurulacağını duyurdu. Ve bu duyurunun üzerinden 1 ay geçmeden, Trump DSÖ ile ilişkisini kestiğini açıkladı. Trump, korona salgınından yine Çin'i sorumlu tutarak, "Çinli yetkililer, DSÖ'ye karşı bildirim yapma sorumluluklarını yerine getirmedi ve dünyayı yanlış yönlendirmesi için DSÖ'ye baskı uyguladı" dedi.

‘450 milyon dolar verdik’

Kararının altındaki tek nedenin Çin olduğunu defalarca vurgulayan Trump’ın açıklaması ise netti:

  • "Çin'in DSÖ üzerinde mutlak bir hakimiyeti var. ABD, DSÖ'ye yılda neredeyse 450 milyon dolar fon sağlarken, Çin sadece 40 milyon dolar ödedi. DSÖ'den esaslı reformlar yapmasını istedik ancak onlar harekete geçmeyi reddetti. DSÖ, oldukça ihtiyaç duyulan reformları yapmadığı için biz de bugün DSÖ ile ilişkimizi sonlandırıyoruz. Bu örgüte sağlanan fonları, hak eden acil küresel sağlık durumlarına aktaracağız."

DSÖ bundan sonra Gates ve Çin’in eline bakacak

DSÖ, ABD dışındaki 190 ülkeden aidat ve yardım almaya devam etse de, en büyük destekçisini kaybetti ve bundan sonra ekonomik olarak sıkıntı yaşaması da kaçınılmaz. DSÖ’nün ABD’den sonraki en büyük maddi kaynağı ise, dünyayı aşıya boğmayı ve dünya nüfusunu büyük ölçüde azaltmayı kafaya koyan Bill Gates. Gates’in vakfı ile birlikte Çin de, DSÖ’nün en büyük foncusu.

Türkiye’nin de sabrı taşıyor

Oktay, Dünya Sağlık Örgütünün de daha şeffaf bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu belirtti.
Oktay, Dünya Sağlık Örgütünün de daha şeffaf bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu belirtti.

Trump’ın DSÖ’ye posta koymasıyla aynı gün, Türkiye’den de örgüte karşı sert bir eleştiri ve uyarı geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, korona salgını sürecinde dünyanın iyi bir sınav vermediğini, ancak Türkiye'nin çok başarılı olduğunu söyledi. Oktay, Dünya Sağlık Örgütünün de daha şeffaf bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu belirtip “DSÖ daha ademi merkeziyetçi, daha az bürokratik, daha esnek ve daha şeffaf olacak şekilde yeniden yapılandırılmalı” dedi. Oktay’ın sıraladığı eleştiriler bütün olarak alındığında, Türkiye’nin DSÖ’yü insanları umursamayan, gizli saklı işler çeviren, bürokrasi krallığına dönüşmüş bir yapı olarak gördüğü anlaşılıyor.

DSÖ temsilcisi ülkeden kovuldu

Çin güdümündeki DSÖ’nün Afrika kıtasında yürüttüğü operasyonlar da bardağı taşıtmaya başladı.

Ekvator Ginesi, ülkedeki korona vaka sayısını sürekli abartan ve halk arasında korku pompalamaya çalışan DSÖ temsilcisini kovdu.

Aynı zamanda doktor olan temsilci, virüsle ilgili bilgileri de tahrip etmekle suçlandı. Çin’in, DSÖ eliyle Afrika’daki istila programını pekiştirmeye çalıştığı korona günlerinde iyice su yüzüne çıkmıştı.