Türkiye’de Alman, Almanya’da Türk okulları

Türk okulları, ana dilini iyi öğrenen çocukların diğer dilleri daha kolay öğrenebildiği gerçeğinden hareketle Türk çocuklarının Türk kültür ve dil bağının güçlendirilmesi hedefi yanında, tek yönlü eğitim alan göçmen kökenli "azınlık toplumunun",  “çoğunluk toplumu ve hâkim/öncü kültür" içinde yeterli ölçüde varlık gösterememe eksikliğinin, nesillerin kültürlerarası yetkinliklerinin artırılması yolu ile giderilmesi amacına sahip olacaktır.
Türk okulları, ana dilini iyi öğrenen çocukların diğer dilleri daha kolay öğrenebildiği gerçeğinden hareketle Türk çocuklarının Türk kültür ve dil bağının güçlendirilmesi hedefi yanında, tek yönlü eğitim alan göçmen kökenli "azınlık toplumunun", “çoğunluk toplumu ve hâkim/öncü kültür" içinde yeterli ölçüde varlık gösterememe eksikliğinin, nesillerin kültürlerarası yetkinliklerinin artırılması yolu ile giderilmesi amacına sahip olacaktır.

Türkiye, İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunan Alman okullarının muadili olarak "mütekabiliyet" ilkesi çerçevesinde Almanya'da da Türk okulları açma görüşmeleri yapıyor. Türk okullarının açılmasının başarılı bir uyum sürecine katkı, eğitim dünyası ve öğrenciler için de bir zenginlik ve alternatif olacağını belirtenlerin yanında, "siyasi ajanda"sı olabileceği ya da "paralel toplum" oluşturabileceği yönünde eleştiriler getirerek bu okulların açılmasına karşı çıkan kesimler var.

Bu yazı 30 Mart 2020 tarihinde, Gerçek Hayat dergisinin 1014. sayısında yayınlanmıştır.


Türkiye, bir süredir Almanya’da okullar açmak için görüşmeler yürütüyor. Konu üzerine farklı görüşler ortaya çıkmış; Türk okullarının açılmasının başarılı bir uyum sürecine katkı, eğitim dünyası ve öğrenciler için de bir zenginlik ve alternatif olacağını belirtenlerin yanında, "siyasi ajanda"sı olabileceği ya da "paralel toplum" oluşturabileceği yönünde eleştiriler getirerek bu okulların açılmasına karşı çıkan kesimler de olmuştur. Alman hükümeti ise, okulun özel bir statüde değil, Türkiye’de bulunan Alman okullarının muadili ve mütekabiliyet kapsamında Alman eğitim sistemine tabi olarak açılacağını açıklamıştır. Burada, her iki taraf için de bu okulların bir nev’i Almanya’daki uluslararası okullar mesabesinde değerlendirilebileceği anlaşılmaktadır.

Dünya Genelindeki Uluslararası Okullar

Almanya 20’den fazla ülkeye ait ve tamamına yakını özel olan 172 yabancı okul ile Avrupa’da ikinci ve dünya genelinde altıncı sırada.
Almanya 20’den fazla ülkeye ait ve tamamına yakını özel olan 172 yabancı okul ile Avrupa’da ikinci ve dünya genelinde altıncı sırada.

Dünya genelinde 6.000'in üzerinde uluslararası okul bulunmakta. Asya kıtasında 49 ülkede 3.322 okul içinde Birleşik Arap Emirlikleri 360, Avrupa kıtasında 40 ülkede 1.389 okul içinde İspanya 181, Afrika kıtasında 46 ülkede 560 okul içinde Mısır 130, Amerika kıtasında 39 ülkede 723 okul içinde Arjantin 142, Okyanus kıtasında da 10 ülkede 165 okul içinde Avustralya 73 okul ile ilk sırada yer almaktadır.

Konumuz olan ve sadece Türklere ait okulların bulunmadığı Almanya 20’den fazla ülkeye ait ve tamamına yakını özel olan 172 yabancı okul ile Avrupa’da ikinci ve dünya genelinde altıncı sırada.

Türkiye ise bir nevi Osmanlı İmparatorluğu toprakları genelinde Azınlık Okulları ve Ecnebi Mekteplerinden oluşan 2000 üzerindeki Gayrimüslim Okullarının devamı niteliğinde olan ve Cumhuriyet döneminde azaltılarak yeniden düzenlenen uluslararası okul niteliğindeki 81 okul ile bugün Avrupa’da yedinci ve dünya genelinde 22. sırada gelmektedir. Almanya’da 16 tanesi Berlin’de olmak üzere 90 ayrı şehre dağılan bu okulların bir kısmına yabancılarla birlikte Alman öğrenciler, Türkiye’de de çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere farklı şehirlerde olan bu okulların bazılarına Türklerle birlikte yabancılar gitmekte ve genelinde öğretim çift dilli yapılmaktadır.

Almanya'nın Yurtdışı Okulları

Almanya’nın dünya genelinde PASCH Girişim Okulları Ağı adı altında sahibi, ortağı ve işbirliği içinde oldukları beş tür okul yapılanması bulunmakta. Bunlar; farklı girişim ortakları tarafından denetlenen ya da desteklenen

  • ■ 140 Alman Okulu (DAS),
  • ■ 27 Alman Profil Okulu (DPS),
  • ■ 1.100 Almanca Dil Diploması Okulu (DSD),
  • ■ 657 Fit-Okulu ve
  • ■ 423 PAD Okulu’ndan oluşmaktadır.

Türkiye'de Alman Okulları

Bunlardan Türkiye’de

  • ■ 6 Alman Okulu,
  • ■ 19 DSD ve
  • ■ 17 Fit olmak üzere toplam 42 okul bulunmaktadır.

Türkiye‘de Alman okulları 150 yılı aşan uzun bir geçmişe ve büyük bir üne sahip olup 1868’den sonra ikinci kez 1957’de iki ülke arasında imzalanan kültür anlaşmasına göre faaliyetlerini sürdürmektedirler.

"Okullar: Geleceğin Ortakları" söylemi ile toplamda 120 ülkede 2.036 okul ve 600.000 öğrenciyi birbirine bağlayan inisiyatif, Almanya’nın dünya çapında kültürel, siyasi ve iktisadî alanlarında ilgi, istihdam ve işbirliği sağlayacak insan kaynağını oluşturma temelinde kültürler arası diyalog ve ortaklıklar kurma, eğitimle yeni imkânlar ve fırsatlar oluşturma, bireysel yetenekleri destekleme, eğitimde yabancı dil olarak Almancayı teşvik etme, Almanya’daki yeni eğilimleri yansıtma, Almanya adına yurtdışında katma değer sağlayacak uluslararası geçerliliği olan iki diplomalı, iki dilli, iki kültürlü, özgüvenli ve araştıran bireylerden oluşan uluslararası bir öğrenim topluluğu yetiştirme, dünya çapında saygın ve lider okullar ağı ve mezunlara Almanya’da üniversite, burs, iş ve kariyer fırsatları oluşturma konularında destek ve referans sağlama gibi amaçlar gütmektedir.

Türkiye'nin Yurtdışı Okulları ve Almanya'da Okul Açma İsteği

Türk çocuklarının öğrenci merkezlilik ve çoğulcu bir kültür temelinde eşit ve özgüvenli bireyler konumuna katkı sunacağı düşünülen bu okulların kuruluşuna Alman devletinin de destek vermesi doğru bir tutum olmuştur.
Türk çocuklarının öğrenci merkezlilik ve çoğulcu bir kültür temelinde eşit ve özgüvenli bireyler konumuna katkı sunacağı düşünülen bu okulların kuruluşuna Alman devletinin de destek vermesi doğru bir tutum olmuştur.

Türkiye’nin, dünya genelinde MEB vasıtası ile desteklediği 12 ülkede 62 (2019), Maarif Vakfı vasıtası ile de 43 ülkede 323 eğitim kurumu bulunmakta, 38 ülke ile de görüşmeler sürmektedir.

Türkiye, İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunan Alman okullarının muadili olarak "mütekabiliyet" ilkesi çerçevesinde Almanya'da da Türk okulları açma görüşmeleri yapıyor.

Konunun diplomatik meşru gerekçesi dışında bu okulların Almanya’da yaşayan Türk çocuklarının "kültürlerarası yetkinlik (Interkulturelle Kompetenz)" durumunun geliştirilmesi gibi önemli bir konuya hizmet edeceği düşünülebilir. Mezunlarının öncelikle içinde yaşadıkları ve dünya ölçeğinde transnasyonal ilişki ağına sahip önemli bir göçmen ülkesi, Endüstri 4.0 Toplum niteliklerine ve Türkiye’de 7.400 şirkete sahip olan Almanya ve Almanya’da yatırım yapan Türk yatırımcıların güçlü ticari entegrasyonuna katkı sunacakları öngörülebilir. Yine bu okullar, Türk Toplumu ile kültür odaklı yaklaşım (kulturorientierter Ansatz) kuracak Alman kamu kurum ve kuruluşları için nitelikli personelin yetişmesine de katkı sunacaklardır.

Alman devlet okullarıyla eş bir statüye sahip olması planlanan bu okullara amacı dışında anlamlar yüklemek, bu okulların Sachverständigenrat deutscher Stiftungen für Integration und Migration vakfının Aralık 2017 tarihli “Alman eğitim sisteminde göçmen kökenli gençlerin eşit olmayan eğitim imkânları” çalışmasında belirtilen bulgularını ve Alman, Türk ve diğer toplumlara sunacağı nitelikli katkı ve katılım fırsatını gözardı etmek olur.

  • Zira belli oranda dil, kültür ve eğitim dezavantajları ile büyüyen Türk çocuklarının, içinde yaşadığı toplumun iş, akademi, kültür, sosyal ve siyasal hayatına katılım sağlamaları daha zor olmaktadır.

Türk okulları, ana dilini iyi öğrenen çocukların diğer dilleri daha kolay öğrenebildiği gerçeğinden hareketle Türk çocuklarının Türk kültür ve dil bağının güçlendirilmesi hedefi yanında, tek yönlü eğitim alan göçmen kökenli "azınlık toplumunun (Minderheitengesellschaft)", "çoğunluk toplumu (Mehrheitsgesellschaft) ve hâkim/öncü kültür (Leitkultur)" içinde yeterli ölçüde varlık gösterememe eksikliğinin, nesillerin kültürlerarası yetkinliklerinin artırılması yolu ile giderilmesi amacına sahip olacaktır.

Bu okullar, Alman ve diğer kökenden çocukların da gidebileceği uluslararası kapsam ve standartlara sahip olması yönleri ile de farklı bir uyum örneği oluşturacaktır.

  • Derin ve çok yönlü ilişkilere sahip iki ülkenin daha nitelikli ve sürdürülebilir ilişkiler geliştirmesine güçlü katkılar sunma amacı yanında eğitim alanındaki imkân ve birikimlerini paylaşma, araştırma-geliştirme yolu ile rekabet oluşturma, kurumsal kültürü geliştirici çalışmalar yapma, bilgi ve teknoloji transferinde güçlü ve kalıcı bağlar kurma, yeni yayınlar yapma ve metotlar oluşturma imkânları sunacaktır.

Bu açılardan bakıldığında üç milyonu aşkın vatandaşının yaşadığı ve 172 uluslararası okulun bulunduğu Almanya’da, Türkiye’nin bugüne kadar okul açmaması gecikmiş bir eksiklik olarak görülebilir. Türk çocuklarının öğrenci merkezlilik ve çoğulcu bir kültür temelinde eşit ve özgüvenli bireyler konumuna katkı sunacağı düşünülen bu okulların kuruluşuna Alman devletinin de destek vermesi doğru bir tutum olmuştur.