Türkiye’deki yeni süreç Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerine nasıl etki edecek?

Türkiye’deki yeni süreç Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerine nasıl etki edecek?
Türkiye’deki yeni süreç Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerine nasıl etki edecek?

Paşinyan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığını ifade etmesi, Erdoğan’ın “Göreve Başlama Töreni”ne katılması, ülke armasındaki Ağrı Dağı tasvirinin Ermenistan’la alâkasının olmadığını ifade etmesi cesur çıkışlar olarak değerlendiriliyor. Ekonomik sıkıntılardan bunalan Ermenistan halkı için Paşinyan’ın bu çıkışları her ne kadar rağbet görse de içerideki milliyetçi-muhalifler ile dışarıdaki “tuzu kuru” Ermenilerin tepkisi, Fransa ve Rusya gibi devletlerin buna ne kadar müsaade edeceği belirsiz.

28 Mayıs’ta Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, Türk dünyasının geleceğinin şekillenmesi açısından da oldukça kritik bir gelişmeydi. 28 Mayıs akşamı sonuçların belli olmasından hemen sonra Erdoğan, Kısıklı’daki evinin karşısında kalabalığa hitap ederken de onu ilk tebrik eden devlet başkanları arasında Türk Cumhuriyetleri devlet başkanlarının isimlerini zikretti.

Tören sırasında Erdoğan sağ tarafına Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i, sol tarafına Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’i, Mirziyoyev’in yanına da Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi oturtması dünyaya verilen büyük bir mesajdı.
Tören sırasında Erdoğan sağ tarafına Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i, sol tarafına Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’i, Mirziyoyev’in yanına da Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi oturtması dünyaya verilen büyük bir mesajdı.

Protokole yansıyan mesaj

3 Haziran’da Beştepe’de düzenlenen “Göreve Başlama Töreni” sırasında protokol oturmasındaki düzen ise önümüzdeki 5 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dünyasını en önemli mesele olarak göreceğini işaret ediyordu.

Tören sırasında Erdoğan sağ tarafına Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i, sol tarafına Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’i, Mirziyoyev’in yanına da Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi oturtması dünyaya verilen büyük bir mesajdı.

21 devlet başkanı ve 13 başbakan olmak üzere 81 ülkeden toplam 100’e yakın üst düzey yabancı konuğun katıldığı törende Erdoğan’ın böyle bir oturma düzeni seçmesi şüphesiz “bütün diğer devlet başkanları benim için önemlidir ama Türk dünyası benim için daha önemlidir” ifadesinin protokole yansımış bir ifadesiydi.

Paşinyan Ankara’da

Törendeki oturma düzeninde dikkat çeken başka bir konu, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın ikinci sırada ve direkt Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in arkasına oturtulmasıydı. Bu da dünyaya diplomasi dersi veren Cumhurbaşkanlığı ekibinin Karabağ’da farklı niyetler peşinde olan devletlere gönderilmiş bir mesajıydı.

Ermenistan Başbakanının törene katılım göstermesi ve Cumhurbaşkanı Aliyev’in arkasına oturtulmasının Ermenistan câmiası tarafından ciddi şekilde eleştirildiğini de vurgulamak gerekiyor. Ermenistan parlamentosunda “Paşinyan neden Aliyev’in arkasında ikinci sıraya oturtuldu” sorusuna, Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan “Bu bir protokol meselesi, bütün başbakanlar ikinci sırada oturuyordu. Erdoğan için önemli bir figür olan Macaristan Başbakanı Orban da ikinci sıraya oturdu” cevabını vermişti.

İçeride muhalefetin ve dışarıda diasporanın baskılarına rağmen Nikol Paşinyan hem Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etti hem de Beştepe’deki törene katıldı. Paşinyan, twitter paylaşımında “Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşmesi için birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan’dan teşekkür

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bakü dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Paşinyan'ın bu daveti kabul etmesinin önemli bir adım olduğunu ifade ederek “Paşinyan, ülkesindeki birçok engeli aşarak davetimizi kabul etti. Bu törende Başbakan Paşinyan ile görüşmemiz kısa sürdü. Bu daveti kabul ettiği için kendisine teşekkür ettim" diye belirtti.

Erdoğan, Ermenistan Başbakanı'nın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün tanınmasına ilişkin son açıklamasının büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi: “Ama Ermenistan'da Paşinyan'a karşı çıkanlar var. Paşinyan, bu konuda henüz geri adım atmış değil.”

Paşinyan başarabilir mi?

Törendeki oturma düzeninde dikkat çeken başka bir konu, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın ikinci sırada ve direkt Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in arkasına oturtulmasıydı. Bu da dünyaya diplomasi dersi veren Cumhurbaşkanlığı ekibinin Karabağ’da farklı niyetler peşinde olan devletlere gönderilmiş bir mesajıydı.
Törendeki oturma düzeninde dikkat çeken başka bir konu, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın ikinci sırada ve direkt Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in arkasına oturtulmasıydı. Bu da dünyaya diplomasi dersi veren Cumhurbaşkanlığı ekibinin Karabağ’da farklı niyetler peşinde olan devletlere gönderilmiş bir mesajıydı.

Son iki ayda Paşinyan’ın;

- Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığını ifade etmesi,

- Erdoğan’ın “Göreve Başlama Töreni”ne katılması,

- Ermenistan armasında Ağrı Dağı tasvirinin Ermenistan’la alâkasının olmadığını ifade etmesi oldukça cesur çıkışlar olarak değerlendiriliyor.

Ermenistan tarihinde klasik Ermeni tezlerine bu kadar karşı çıkan, içerideki milliyetçi şovenistlerle birlikte diasporanın ve Ermenistan’ı her türlü destekleyen devletlere rağmen mantıklı çıkışlar yapan Nikol Paşinyan’ın bu hamlelerinin sonuca varma konusunda ne kadar etkili olacağını bilemiyoruz.

Ekonomik sıkıntılardan bunalan Ermenistan halkı için Paşinyan’ın bu çıkışları her ne kadar rağbet görse de;

- İçerideki milliyetçi, muhalif Ermeniler,

- Dışarıdaki “tuzu kuru” Ermeniler, Fransa ve Rusya gibi devletlerin buna ne kadar müsaade edeceği belirsiz.

Ermenistan’ın sadece Ermenistan’dan ibaret olmadığını göz önünde bulundurursak eğer bu cesur çıkışları bir yerde baltalayacak güçler çıkacaktır. Türkiye ile normalleşme süreci ve Azerbaycan’la barış antlaşmasının imzalanması ve Zengezur koridorunun açılması konusundaki ilerlemeler, yeni bir savaş provokasyonu veya bir suikastla sekteye uğrayabilir. Bu konuda, Türkiye ve Azerbaycan tarafından yetkili ağızların ve bizzat her ülke medyasının kışkırtıcı yorum ve haberlerden uzak durmasında fayda var.

Zengezur’a İran engeli

Azerbaycan ve Türkiye Cumhurbaşkanları attıkları adımlarda ve çıkışlarda, özellikle normalleşme süreci, barış antlaşmasının imzalanması ve Zengezur koridorunun Ermenistan’dan geçen kısmının açılmasının sadece bölge ülkeleri için değil, bilakis Ermenistan halkı için olumlu ekonomik yansımalarının olacağını ifade ediyorlar. Zengezur koridoru her ne kadar Ermenistan’dan geçiyor olsa da ve zaman zaman Ermenistan tarafından bu konuda olumlu çıkışlar olsa da koridora en çok karşı çıkan devletin İran olduğunu görüyoruz.

Erdoğan da Zengezur koridoruna İran’ın karşı çıktığını belirterek “halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan iki ülke. Burada İran’ın böyle bir tavır içerisinde olması, gerek Azerbaycan’ı gerekse bizi üzüyor” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan’ın açıklaması sonrası Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da İran faktörüne dikkat çekerek "Zengezur Koridoru, Ermenistan tarafından değil, İran tarafından bloke ediliyor" ifadelerini kullandı.

  • İran’dan sinsi koridor teklifi
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zengezur koridoru çıkışından birkaç gün sonra İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in Erdebil Temsilcisi Seyyid Hasan Amili, Zengezur koridoru’na karşı olmadıklarını ama Ermenistan-İran sınırının başka ülkelerin kontrolüne geçmesine karşı olduklarını ileri sürdü. “İran, Azerbaycan'ı İran topraklarından Nahçıvan'a bağlayacak en iyi yolu yapmaya bile hazır. Azerbaycan ile Nahçıvan ve Türkiye'yi birbirine bağlayacak İran topraklarıdır” diyen Hamaney’in temsilcisi, açıkça “koridor İran’dan geçsin, bizim kontrolümüzde olsun” diyor.
  • İranlı yetkililer de İran medyasına verdikleri açıklamalarda açıkça Ermeni toplumunu Zengezur koridoruna karşı çıkmaları için bir nevi propaganda faaliyeti yürütüyorlar. İranlı yetkililer, Zengezur koridorunun açılması durumunda Ermenistan'ın güneyle bağlantısını kaybedeceğini ve Ermenilerin İran'a gitmek için Bakü'nün onayını almak zorunda kalacağını ifade ediyorlar. Oysa “Rus Barış Gücü”nün kontrolü altında olan Laçın koridorunda Karabağ Ermenileri artık Azerbaycan’ın bölgeye kurduğu gümrük kapılarından, Azerbaycanlı güvenlik güçlerinin iznini alarak Ermenistan’a girip çıkabiliyorlar. Bu konuda da bugüne kadar her hangi bir sorunun ortaya çıktığını görmedik. Ermenistan’la en kısa sınıra sahip olan İran, aslında Ermenistan’ı bahane ederek İran’la Avrupa arasındaki iletişim kapısının kapanacağından korkuyor.
  • İran’la tüm bu sıkıntılar yaşanırken hem Azerbaycan tarafı hem de Türkiye tarafı Zengezur koridoru üzerinde bulunan mevcut demiryollarının ve karayollarının gözden geçirilmesi, yeni yolların yapılması konusunda çalışmalarını hızla sürdürüyorlar.
  • Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ordubad’dan Nahçıvan’ın kuzeyinde bulunan Velidağ istasyonuna kadar olan 158 kilometrelik hattın kapsamlı olarak tamir edileceğini belirterek hattın Velidağ’dan Ermenistan sınırına kadar 14 kilometre daha da uzatılacağını söyledi. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu üzerinde yaşanan gecikmeler ve birtakım bürokratik sıkıntılardan dolayı Kars-Dilucu üzerinden Nahcivan’a ve oradan da Zengezur koridoruna bağlanacak yeni demiryolu, Gürcistan’ı devre dışı bırakarak üçüncü bir ülke olmadan Azerbaycan’la Türkiye arasında doğrudan bağlantı olacak.
  • Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Batı’nın uyguladığı ambargolarla lojistik sıkışmalar yaşayan Rusya için de Zengezur koridoru yeni bir güzergâh ve kapı görevi görecek. Bu sebepten dolayı da Ermenistan kısmının Zengezur bölgesinden geçecek olan 43 kilometrelik bölümünün inşaatı için Azerbaycan ile Rusya arasında görüşmeler yapılıyor.
  • İran’ın ısrarlı karşı çıkışına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesi sonrası bölgede ortaya çıkan yeni güç dengesi, Zengezur koridorunun er ya da geç çok yakın zamanda faaliyete geçeceğini gösterecektir.