Uğur Mumcu cinayetinde FETÖ izleri

Aktif olduğu ilk günden bu yana binlerce farklı usulsüzlük, terör faaliyeti ve cinayette birebir biçimde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü, gazeteci Uğur Mumcu'nun katledilmesine de dahil oldu. Bu cinayetteki FETÖ izleri de uzun süre konuşuldu.
Uğur Mumcu Ankara’da evinin önündeki aracına yerleştirilen bomba ile öldürüldü. Türkiye’nin karanlık yılları olarak tarif edilen bu dönemde iktidarda FETÖ’nün hamisi mason Demirel ve mason İnönü oğlu İnönü (DYP-SHP) iktidarı vardır. Fatura Müslümanlara kesilir, salyalar akıtılarak “kahrolsun şeriat’ naraları atılır. Ancak bu naraları atanlar iktidar olmalarına rağmen gerçek kâtilleri ifşa etmezler. Etmezler değil edemezler çünkü kancada kendi parmakları ve mason kardeşleri vardır.
- “Adam öldürmekle, Allah’a eş koşmak aynı şeydir” diyerek alay eder. Mumcu’dan sonra da bir buçuk yıl önce Sızıntı’dan tehdit ettiği Turgut Özal’ı öldürtür. En büyük zanlı FETÖ firarisi olan Dr. Mustafa Sarsılmaz ile Eski Fatih Üniversitesi Rektörü FETÖ firarisi Şerif Ali Tekalan. 28 Şubat döneminin Polis İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu da, Özal’ı öldürenin adını bildiğini söylüyordu. Özal’ın Bakanlarından Halil Şıvgın ise şunları söylüyor: “Rahmetli Özal’ın vefatından birkaç gün sonra Şerif Ali Tekalan ile karşılaştım. Onunla konuşuyoruz, ben üzüntülerimi anlatıyorum, ‘Kafasında büyük projeler vardı, çok büyük şeyler yapacaktı Türkiye için’ dedim. Tekalan bana, ‘Sayın bakan, sen ne diyorsun ya, iyi ki öldü, yapacak bir şeyi kalmamıştı ki’ dedi. ‘Şerif Ali sen ne diyorsun, alacağınızı aldınız o yüzden mi söylüyorsun, yoksa samimi kanaatin mi bu’ dedim…”

"Babam kadar ağladığım ikinci insan Özal'dı"
20.09.1974’de ölen babası için “Yemek borusu, mide falan kanseri oldu. Sonra bütün vücudunu sardı, metastaz oldu. Öyle gitti bok yere” diyen FETÖ elebaşısı Gülen, “Babama ağladığım kadar ağladığım ikinci insan Özal oldu” diyerek ne kadar büyük bir yalancı olduğunu gösterir.
Binbaşılıktan dekanlığa
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın rahatsız olarak 17 Nisan 1993’te GATA’da nöbetçi subayı Mustafa Sarsılmaz’dı. Hâlen FETÖ firarisi olan Sarsılmaz, 12 Ocak 1986’da, Burdur ve Isparta polisinin çevirdiği üç otomobilde Gülen ile birlikte bulunan 14 kişiden biriydi. Özal’ın ölümünden sorumlu olan Sarsılmaz, vücut bütünlüğünü bozmadan kokmayı önleme için vücut boşluğuna kimyasal madde enjekte eden ekipte yer almış, cesedi de yıkamıştı. Binbaşı rütbesi ile TSK’dan emekli olduktan sonra FETÖ’ye ait Şifa Üniversitesi’nde Dekan olarak çalıştı.