Ürünleşen insanın tükenişi

Hızla gelişen iletişim teknolojileri ve onun getirdiği iletişim ağları, sosyal medya adını verdiğimiz gerçeklik, hayatın vazgeçilmez bir parçası oldu. Âdeta elinden alınan emziğine ağlayan bebek gibi sosyal ağlara bağlanmamak bir kriz ve kabul edilmesi zor bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Hızla gelişen iletişim teknolojileri ve onun getirdiği iletişim ağları, sosyal medya adını verdiğimiz gerçeklik, hayatın vazgeçilmez bir parçası oldu. Âdeta elinden alınan emziğine ağlayan bebek gibi sosyal ağlara bağlanmamak bir kriz ve kabul edilmesi zor bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Örümcek ağına yakalanıp, debelendikçe etrafını ağların daha fazla sarmasıyla hareketsizleştirdiği ve sonunda örümceğe kolay yem olan böcekler gibi sosyal ağlara bu şekilde düşen insanlık da sonu bunalımla biten bir maceraya saplanıyor.

Hızla gelişen iletişim teknolojileri ve onun getirdiği iletişim ağları, sosyal medya adını verdiğimiz gerçeklik, hayatın vazgeçilmez bir parçası oldu. Âdeta elinden alınan emziğine ağlayan bebek gibi sosyal ağlara bağlanmamak bir kriz ve kabul edilmesi zor bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Yalnızlık insanın fıtratına aykırı olmakla birlikte sosyal ağların getirdiği bağımlılık da insan fıtratına aykırı. Bu yoğunluğun bir neticesi olarak ruhî sıkıntılar ortaya çıkıyor.

Bir otobüse bindiğimizde artık etrafına bakan insan görmek neredeyse imkânsız. O küçücük aletin içine bakan gözlerin çoğunluğu, o sosyal ağların içinde sürekli bir iletişim içinde. Yakın çevresinde olandan habersiz, sanal dünyanın ona sunduğu bilgi yumakları içinde faydalı faydasız ayırt etmeden yüzmeye devam ediyor. Bütün bu gerçekliğin kötü ve iyi yansımalarını yaşarken önümüze gelen en tehlikeli gerçeklik ise insanın metalaşması dediğimiz bizatihi insanın ürün haline gelmesi.

İnsan, öğrenen ve bilgisini faydaya çevirip üretebilen yegâne canlı olmakla şereflenmiştir. İnsanı insan yapan bu güzel sıfat, insanlığın maddî ve mânevî gelişimini temin eden en temel özelliği olmuş ve tüm devletlerin hedefi, bu potansiyeli geliştirmek ve iyi yönetmek için eğitim sistemleri kurmak olmuştur. Aile içinde filizlenen, ilkokuldan başlayıp üniversiteye dek süren, sonrasındaki hayatın tüm safhalarında devam eden bu karşılıklı öğrenme ve üretim süreci, tarihinde ilk defa âdeta modern kölelik sistemine dönüşerek, insanın bizzat kendisinin ürün haline gelip tüketilmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

İnsan, bizatihi kendi üretmesi gerekirken modern köle olup kendisi nasıl ürün haline gelebilir? Geçmişte köleler para ile alınır, satılır ve insan izzetine aykırı olan bu durum onun özelliklerine göre değerini belirlerdi. Sosyal medya ağlarında kendini pazarlayanlar modern köleler haline geldiklerini ancak değerleri düşünce anlıyor, bunalıma giriyor ve hatta intihar edenler bile oluyor. Kendi değerini başkalarının iltifatına, ilgisine, takibine bağlayan insan, artık kendi ürün haline gelip tüketilen bir meta haline gelmiş demektir.

Sosyal ağlar örümcek ağı gibi

Kendini kaç kişinin takip ettiğini merak etmek, beğeni almak, beğeni için ilan verip sosyal ağlara para yağdırmakla öne çıkma çabaları ve insanın kendi değerini ve kazancını bizatihi kendiyle sağlamaya çalışması ve bunun için her türlü kılığa girmesi adeta sirk maymunu olmak gibi bir davranış. İnsanlıktan uzaklaşma ile sonuçlanan ve köleleşen insanın bu kölelikten kurtulması da kolay gözükmüyor. Örümcek ağına yakalanıp, debelendikçe etrafını ağların daha fazla sarmasıyla hareketsizleştirdiği ve sonunda örümceğe kolay yem olan böcekler gibi sosyal ağlara bu şekilde düşen insanlık da sonu bunalımla biten bir maceraya saplanıyor.

İnsanın yüceliği önem verdiği ürünlerle, faydayla ortaya çıkar. Hayır adına yaptıkları eserleri önce çevresinin, sonra erişebilen insanlığın önünü açar ve memnuniyetle başlayan bir aydınlanma yaşanır. Bazı insanların değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır. Güzel fiiller insanı insan yapar ve ilgi, alâka bunlarla değer kazanır. İnsanın kendisinin ürün haline gelip tüketilmesi, aslında o insanın tükenmesiyle sonuçlanacak yolun başlangıç ve bitişi olur.

İnsan üretmeli, ürün olmamalı

Eser verirken kendine ve insanlara faydalı olmak fıtratın kendisi olurken, başkalarının ilgisini beklemeksizin bunu yapmak, bunun üstünde kendisini bir nutfeden yaratıp çeşitli kabiliyetler ve imkânlarla bezeyen Allah’a karşı sorumluluk bilincini taşımak, iç huzurun ve insânî dengenin temel yoludur. Kimse ilgi göstermese de yapılmasında fayda olanı yapmak erdem, hiç faydası olmayanı sadece ilgi göstersinler diye yapmak ise riya diye özetlenen bir zillettir; insanı alçaltan, tüketen bir fiildir.

Sosyal medya ağlarının içinde fayda üretmek tabi ki mümkün ve günümüzde elzemdir. Bunun en güzel ve doğru yolunu bulmak da aklı olan herkese görev olarak düşer. Bilinci açık ve köleleşmemiş herkesin, zamanın önüne koyduğu iyi ve kötü şeyleri ayırması, uzak durup uyarması ve mümkünse engellemesi, güzel ve hayırlı olanı yapmakta ise birbiriyle yarış içinde olması beklenir. İnsanı modern köleler haline getiren yapılardan kurtarmak önemli bir vazifedir. Çünkü insan üreteceği yerde ürün haline gelirse tükenir.

Vesselam…