Virüsten koruyan Zeytin yaprağı çayı yayılıyor

Eskişehir’de bulunan Köklüce Makine, haberlerimizden sonra zeytin yaprağı çayını fabrikasında denemeye başladı. Yaklaşık 450 kişinin çalıştığı fabrikada Kasım ayının ortasından itibaren günde 3 defa çalışanlara zeytin yaprağı çayı ikram edildi. İlk zamanlar pek ilginin olmadığı zeytin yaprağı çayına, yapılan haberler sonrası ilgi arttı. Hatta çalışanların evlerine de zeytin yaprağı gönderilerek ailecek içilmesi tavsiye edildi.
Eskişehir’de bulunan Köklüce Makine, haberlerimizden sonra zeytin yaprağı çayını fabrikasında denemeye başladı. Yaklaşık 450 kişinin çalıştığı fabrikada Kasım ayının ortasından itibaren günde 3 defa çalışanlara zeytin yaprağı çayı ikram edildi. İlk zamanlar pek ilginin olmadığı zeytin yaprağı çayına, yapılan haberler sonrası ilgi arttı. Hatta çalışanların evlerine de zeytin yaprağı gönderilerek ailecek içilmesi tavsiye edildi.

Koronavirüsü türünden Kovid-19’un duyulmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Bir yıllık süreçte insanlığın başına gelmeyen kalmadı. Sokağa çıkma yasakları, dünyadaki kargolar hariç her türlü dolaşımın yasaklanması, iflaslar, PCR testleri, ölümler, maskeler, dezenfektanlar, fizikî mesafe, 5G, HES kodu, sosyal medya sansürleri, Bill Gates ve aşı gibi başlıklar 2020’nin en çok konuşulanlarıydı. Elbette ki korku, korkutma ve yeni dünya düzeni insanlığı korkarak yönetmenin en belirgin mefhumları hâline geldi.

Bu ağır bir faturaya neden olan bir yıllık süreçte modern tıbba olan güven azaldı. Aşılara karşı tarihte hiç görülmemiş nispette tepki oluştu. Bitki kökenli tedavileri küçümseyenler bile bitkilere yöneldi. İmkanı olanlar büyükşehirleri terk ederek kıra, tabiata ve küçük yerleşim bölgelerine taşındı. Ehemmiyeti unutulan toprak yeniden hatırlandı.

Modern tıp akıbeti bilinmez bir aşıya odaklandı. İlaç bulma girişimi ise kasıtlı olarak tehir edildi. Farklı tedavi usûlleri ya görmezden gelindi yâhut da dışlandı.

Pek çok kimse vitaminler, bağışlık güçlendirici bitkiler ve tabii beslenmeye yöneldi. Ticaret ve eğitim ise internete kaydı.

  • Bu süreçte kadimin ilaçları ve besleyici gıdaları öne çıktı. Bunlardan biri de Gerçek Hayat’ın kapağa, Yeni Şafak’ın ise manşete taşıdığı zeytin yaprağı çiğnenmesi ve/veya çayı, korona vb. virüslerin bulaşmasını ve tedavisini kolaylaştırması ve bu konudaki çalışmalar büyük ilgi gördü. Milyonlarca ve belki de on milyonlarca insan zeytin yaprağı ve zeytin yaprağı çayına yöneldi.

Binlerce çalışanı olan TÜMOSAN, Varaka Kâğıt, Erzurum ve Erzincan Şeker fabrikalarında çok mühim neticeler veren zeytin yaprağı çayı pek çok büyük işletmede de uygulanmaya başlandı. Biz de bu işletmelerde ne gibi neticelerin alındığını merak ettik; durumu KÖKLÜCE MAKİNE yetkilisi Ahmet Demir ile AYFAR OTOMOTİV yöneticisi Abuzer Binici’ye sorduk.

İki firma daha katıldı

Aşıların yeterince denenmemesi ve virüsten tam mânâsıyla kurtulmayı sağlamayacağı hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Hal böyle olunca insanlar kendilerine iyi bakarak hastalığı en hafif yolla atlatmanın çözümünü aramaya koyuldu. Alternatif tedavi yöntemleri virüsle mücadele konusunda oldukça önemli bir yer etmeye başladı.

Özellikle zeytin yaprağı çayının vücut direncini yükseltmesi ve koronavirüs ailesine karşı önleyici bir rol oynaması bu çaya olan ilgiyi artırdı. Daha önce farklı işyerlerinde kullanılan ve koronavirüsü önlemede etkisinin görüldüğü zeytin yaprağı çayı, iki farklı şirkette daha denendi. Üretime devam eden firmalar, çalışanlarının sağlığını korumak için bağışıklığı yükseltmede etkisi ispatlanmış zeytin yaprağı çayını iş yerlerinde kullanıyor. Yaklaşık bir aydır zeytin yaprağı çayı içilen iş yerlerinde pozitif vaka sayıları oldukça azaldı.

Vaka yarı yarıya düştü

Eskişehir’de bulunan Köklüce Makine, haberlerimizden sonra zeytin yaprağı çayını fabrikasında denemeye başladı. Yaklaşık 450 kişinin çalıştığı fabrikada Kasım ayının ortasından itibaren günde 3 defa çalışanlara zeytin yaprağı çayı ikram edildi. İlk zamanlar pek ilginin olmadığı zeytin yaprağı çayına, yapılan haberler sonrası ilgi arttı. Hatta çalışanların evlerine de zeytin yaprağı gönderilerek ailecek içilmesi tavsiye edildi.

Çaya başlanmadan önce, fabrikada aylık yaklaşık 6 pozitif vaka görülüyordu. Temas edenler de dâhil olunca yaklaşık 10 kişi virüsten etkilenmiş oluyordu. Kasım ayından bu yana fabrikada yalnızca 3 kişide koronavirüs vakası görüldü. Bu kişilerin de yıllık izinde olduğu, zeytin yaprağı çayı içmemiş olduğu öğrenildi.

Bulaşma hızı azaldı

İstanbul'da bulunan Ayfar Otomotiv de zeytin yaprağı çayını deneyen işyerlerinden bir diğeri. 300 kişilik fabrikada 2 Aralık itibariyle zeytin yaprağı çayı içilmeye başlandı. Fabrikada normal çay iptal edilirken günde 3 kere zeytin yaprağı çayı demlendi. Zeytin yaprağı çayı, zamanla sadece iki kez öğle ve ikindi molalarında verildi.

 Fabrikada normal çay iptal edilirken günde 3 kere zeytin yaprağı çayı demlendi. Zeytin yaprağı çayı, zamanla sadece iki kez öğle ve ikindi molalarında verildi.
Fabrikada normal çay iptal edilirken günde 3 kere zeytin yaprağı çayı demlendi. Zeytin yaprağı çayı, zamanla sadece iki kez öğle ve ikindi molalarında verildi.

15 Kasım’da koronavirüse toplamda 20 çalışan yakalandı. Bunlardan sadece 5 tanesinin testi pozitif çıktı. Ay sonuna doğru 20 olan hasta sayısı 30’a, pozitif olan vaka sayısı da 5’ten 12’ye yükseldi. 2 Aralık günü itibariyle 36 hastası olan fabrika, bu tarih itibariyle zeytin yaprağı içmeye başladı. 16 Aralık’ta pozitif vaka sayısı aynı kalırken, hasta sayısı 24’e düştü. 21 Aralık itibariyle pozitif vaka sayısı bire indi. Pozitif çıkan vakanın, çaya başladıktan iki gün sonra hastalık belirtileri göstermeye başladığı tespit edildi.