Wagner Afrika'da ne yapıyor?

Wagner Grubu, Rusya merkezli bir özel askerî şirkettir.
Wagner Grubu, Rusya merkezli bir özel askerî şirkettir.

BM barış gücü askerinin Afrika’da karıştığı hak ihlalleri nedeniyle kötü bir şöhreti olduğunu biliyoruz. Wagner kıtaya yeni ayak bassa da az zamanda açığı kapatma yolunda büyük mesafe katetti doğrusu. Nitekim Orta Afrika Cumhuriyeti’nde insan hakları ihlallerine ilişkin BM Ağustos ayı raporu Temmuz 2020 itibariyle yıl içinde 500’den fazla olayı belgelemiş bulunuyor. Wagner eliyle gerçekleşen hak ihlalleri arasında neler yok ki! Yargısız infaz, işkence ve cinsel saldırı dahil pek çok şey...

  • Wagner grubu silahlı paramiliter bir yapı olup Rusya devletinin çıkarları için çalışmaktadır. Fakat Rusya hükümeti bunu resmi olarak hiçbir vakit kabullenmemiştir. Dahası, özel askeri şirketleşme Rus kanunlarına göre mümkün olmadığı için Wagner özel askeri şirketi Arjantin merkezli görünmektedir. Şirketin Rus Genelkurmay İstihbarat Yarbayı Dimitri Utkin tarafından 2010’ların başında kurulduğu söylenmektedir. Bir iddiaya göre Putin’in yakın çevresinden işadamı Evgeny Prigozhin tarafından finanse edilmektedir. Prigozhin de tıpkı Rus devleti gibi Wagner grubuyla ilişkisi olduğuna dair iddiaları yalanlamıştır.

Amerika’nın meşhur özel askeri şirketi Blackwater nasıl ki Irak işgaliyle birlikte dünya kamuoyunun gündemine geldiyse Rus menfaatlerine hizmet eden Wagner de 2014 yılındaki Ukrayna krizinde varlığını duyurmuştur. 2015 yılında Suriye’de görülmeye başlanan grup, daha sonra Libya’da zuhur etmiş, peşinden de Afrika kıtasının birçok noktasında askeri faaliyetleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır.

Wagner grubu Afrika'da ne yapıyor?

Peki, Wagner grubu Afrika kıtasındaki hangi ülkelerde, ne tür faaliyetlerde bulunmaktadır? Orta Afrika Cumhuriyeti’nden konuya giriş yapabiliriz. Ülkede eski cumhurbaşkanı François Bozize’nin 2013’te devrilmesinden bu yana bir huzursuzluk iklimi hakim. 2016 seçimlerini kazanarak iktidara gelen Touadera, Fransız birlikleri savaşan 1200’ü aşkın Wagner mensubu mevcut. Sudan’daki Wagner sayısı 300. Protestoları bastırmak için istihdam edilmiş askerler bunlar. Ayrıca 2019 yılında Mozambik’te İslamcı gruplarla savaşmak üzere davet edilenleri unutmayalım. Wagner bu ülkelerle sınırlı değil elbet. Zimbabve, Angola, Madagaskar, Gine ve Gine-Bissau’da da faaliyet gösterdiği iddialar arasında.

Rusya-AB çekişmesi ayyuka çıktı

Fransa’nın güdümündeki AB, Orta Afrika Cumhuriyeti askerlerini eğitme programını askıya alırken 2013’ten bu yana verilen tüm maddi desteği de kestiğini bildirdi. Peki, neden? Çünkü AB, Rusya’nın güdümündeki Wagner grubunun ülkede bu derece etkin olmasından rahatsız. Rusya’nın ülkedeki askeri sisteme Wagner aracılığıyla sızıp komutayı ele geçirmesi AB’yi ciddi olarak tedirgin ediyor. AB’nin endişesi Orta Afrika ile sınırlı değil. Diğer ülkelerin yanısıra şimdi bir de Mali çıktı piyasaya. Terör gruplarıyla uzun zamandır mücadele eden Mali, yakın tarihte güvenliğin sağlanmasına yardımcı olmak için yaklaşık 1.000 Rus askeri personeli istihdam etmek istediğini açıklayınca Fransa, Mali ‘de bulunan 5 bine yakın askerinin yarısını geri çekeceğini duyurdu. Aynı şekilde ABD, Wagner güçlerinin Mali’de konuşlandırılması ihtimalinden tedirginliğini ifade edip paralı askerlerin bölgeyi istikrarsızlaştıracağını söyledi. Bunun üzerine Mali Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop’un cevabı gecikmedi. Diop, uluslararası toplumun terör konusunda bir işe yaramadığını ve ülkenin yeni seçeneklerini değerlendireceğini ilan etti.

Al birini vur ötekine

BM barış gücü askerinin Afrika’da karıştığı hak ihlalleri nedeniyle kötü bir şöhreti olduğunu biliyoruz. Wagner kıtaya yeni ayak bassa da az zamanda açığı kapatma yolunda büyük mesafe katetti doğrusu. Nitekim Orta Afrika Cumhuriyeti’nde insan hakları ihlallerine ilişkin BM Ağustos ayı raporu Temmuz 2020 itibariyle yıl içinde 500’den fazla olayı belgelemiş bulunuyor. Wagner eliyle gerçekleşen hak ihlalleri arasında neler yok ki! Yargısız infaz, işkence ve cinsel saldırı dahil pek çok şey...

BM’nin Wagner’e ilişkin söylediklerinin birçoğu şüphesiz doğru da olsa kendi barış gücüne dair sakladığı gerçekleri düşününce insanın içine kurt düşmüyor değil. “Afrika Beşten Büyüktür” başlıklı yazımızda ifade ettiğimiz gibi BM bu konuda şaibeli bir konumda. Önce kendi pisliğini temizlemeli. Ayrıca Fransa’nın Afrika’da işlemiş olduğu katliamları (Ruanda, Cezayir, Orta Afrika) bugüne kadar niçin yüksek sesle haykırmadığını sormak durumundayız.

Tam bir ölüm makinası

Wagner’in nasıl kirli bir örgüt olduğunu biliyoruz ve Rusya’yı savunmak gibi bir niyetimiz yok. Ancak şöyle bir durum söz konusu: Fransa ve BM 2013’ten beri Orta Afrika’da askeri güç bulunduruyor ama çatışmalar azalacağı yerde daha da artmış, üstelik ülke topraklarının yarısından fazlası terörist grupların elinde kalmış. Oysa ölüm makinası Wagner’in gelmesiyle birlikte terör tepelendi, halk en azından kendi işleriyle uğraşabiliyor. Demek ki buradaki sorun bizzat Fransa ve BM’dir. Terörle adam gibi mücadele edilmemiş ve barış bir türlü sağlanamamış. Ülkede sivil-asker pek çok kişi ölmüş ama Fransız askerinin kılı kıpırdamamış.

Fransa'nın derdi maden

Bir de baktığınız vakit, BM ve Fransız askeri ülkede en fazla madenin bulunduğu bölgelerde konuşlanmış durumda. İç savaşı engellemek gibi bir niyetleri yok. Orta Afrika Cumhuriyeti iç savaş yaşarken iki kesime birden silah sağlayan kim? Tabiki Fransa. Hatırlarsanız 2013- 2014 yılllarında ülke iç savaşın en ağır dönemini yaşarken halk Fransız askerinin ülkeden gitmesi için sokağa dökülmüştü. Ülkenin madenlerini yağmalayan ve sivil halka zorla tecavüz eden Fransa’ya duyulan tepki çok büyüktü.