Yahudi mi İngilizleşti, İngiliz mi Yahudileşti?

Yahudi mi İngilizleşti, İngiliz mi Yahudileşti?
Yahudi mi İngilizleşti, İngiliz mi Yahudileşti?

Türkiye, geçtiğimiz ay 41 madencisinin şehadetine üzüldü. Elbette her canlının hayatı kıymetli ve ölümün telâfisi yok. Amasra’daki bu patlamada bir ihmalin olup olmadığını zaman gösterecek. Ne kadar yüksek teknolojiye sahip olursanız olun, iş güvenliği veya diğer hususlardaki en küçük ihmalin faturasının ağır neticeleri olacağını akıldan çıkarmamak gerekir. Tepeden tırnağa bu bahsi, üstüne basa basa öğrenmemiz gerekiyor.

Türkiye’de bu olurken, İngiltere ise hükümet krizleri ile çalkalanıyor. Kabinesinin ezici çoğunluğu istifa ettirilen Boris Johnson’dan sonra koltuğa oturan Elizabeth Truss, 45 gün sonra sebep olduğu sterlin krizi nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı. Truss, iktidarının 30. gününde “Büyük bir siyonistim, İsrail’in büyük bir destekçisiyim” demişti. Bu sözlerin mürekkebi bile kurumadan koltuğundan oldu.

Gaz ve diğer enerji krizleri ile enflasyon faiz çıkmazına sürüklenen Avrupa karanlığa sürükleniyor. İtalya’da aşırı sağcı bir kadın başbakanlık koltuğuna otururken; Almanya, Fransa ve İngiltere sokakları sürekli hükümet karşıtı protestolara sahne oluyor. Avrupa’nın hemen her yerinde başta odun ve kömür hırsızlığı olmak üzere bütün hırsızlıklarda patlama yaşanıyor. Evsizlerin sayısında yüzde 10’u aşan bir patlama söz konusu.

Türkiye’de ise mal ve hizmetlere gerekçesiz artışlar yapılıyor. Sabah erken uyanan başlıyor fiyatları artırmaya. İşin nerede duracağı belirsiz. Bir esnafın tabiriyle ‘kim neye tutturabilirse piyasası” yaşanıyor. Çünkü piyasayı dengeleyecek hiçbir denetim yok. Bürokrasi hâlâ millet ve iktidara ihanet ediyor.

İyi şeyler de olmuyor değil. Artık güneş batmayan imparatorluktan, Yahudilerden meşruiyet, Körfez ülkelerinden ise para dilenen bir İngiltere kaldı bugüne. Son yüzyılda İngiltere’de 27, Türkiye’de ise 66 hükümet kurulmuş. Buradan bakınca İngiltere’nin durumu hayli iyi. Türkiye son 20 yılda tek bir iktidarla devam ederken, İngiltere’de 7. hükümet kuruldu bile. Yeni Başbakan “Fakir arkadaşım yok ve ben tam bir kola bağımlısıyım» diyen sömürge ruhlu bir Hintli. ABD’deki Hintli bir başkan yardımcısından sonra İngiltere başbakanının da Hintli olması ilginç bir durum. Londra’daki kriz bunlardan ibaret değil. Yeni kralın da başı bağımsızlık girişimleri ile dertte. Daha şimdiden Kanada’da 14 milletvekili, Kral 3. Charles’a sadakat yemini yapmayı reddetti. Yeni Zelanda ve Avustralya’da da benzer hareketlilikler gözleniyor.

‘İngiliz aklı’ olarak övülen şeyin gerçekte İngiliz mi, Yahudi aklı mı olduğu hususunda en ciddi tahlili rahmetli Teoman Duralı Hoca ‘İngiliz Yahudi medeniyeti’ tarifi ile yapmıştı. Bir diğer husus ise tüm kıtalara yayılan İngiliz sömürgeleridir ki, bu bahiste elde sayısız malzeme ve eser var. Ancak Yahudi’nin İngiliz’i nasıl sömürdüğü en az bilinen husus. Dosyalarımızda İngiliz kavminin oluşumundan sömürgeleşmesine ve sömürgeciliğe soyunmasından Yahudi mi İngilizleşti, İngiliz mi Yahudileşti sorularının cevaplarını bulacaksınız.

  • Rusya ile Türk devletleri arasında ise yeni bir kriz söz konusu. Seferberlik sonrasında Rus gençlerinin büyük çoğunluğunun ülkeden kaçması üzerine, Putin yönetimi Rusya’ya çalışmaya giden Türk devletlerine mensup kişiler ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Müslüman ülkelerin vatandaşlarına gözünü dikti.

Bir diğer dikkat çekici husus ise Türkiye bayrağını göğsüne takan ve ellerinde Türk bayrakları ile video çeken askerlerin görüntüleri ki, krize neden olma potansiyeli taşıyor. Rusya’ya çalışmaya giden Taciklerin zorla askere alınması ve bunlardan birinin, bazısı rütbeli 20’den fazla Rus askerini öldürmesi sonrasında ortaya çıkan kriz...

Türk devletleri ve Tacikistan geçen ay Rusya’yı uyarmıştı. Bu kez de Astana’daki Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) toplantısında Tacikistan lideri İmamali Rahmanov, Putin’in yüzüne “Lütfen Orta Asya ülkeleriyle Sovyetler Birliği zamanındaki gibi ilişki kurmayın. Bize saygı duyun. Biz fakir değiliz, başka bir şey istemiyoruz” diye tarihî sayılabilecek bir çıkış yaptı.

Putin ise hiç beklemediği bu sözler karşısında vurgun yemiş gibiydi, ağız ve yüz hareketleri birden tuhaflaştı. Aslında bu Putin’e yaşatılan ilk şok değildi. Haziranda St. Petersburg’ta düzenlenen Uluslararası Ekonomik Forumu’nda Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de Putin’in yüzüne; Tayvan, Güney Osetya, Abhazya’da olduğu gibi Lugansk ve Donetsk bölgelerini de tanımayacaklarını açıkça söylemişti.

İngiliz gibi Rus’un da bundan sonra işi pek kolay değil. Putin’e rağmen Rusya büyüyen ve gelişen bir güç olamayacak. Onlar için de SSCB sonrası yaşanan yalancı bir bahar.

Economist’in son sansasyonel kapağında dünyanın ortalama olarak 7.83 Hz. olan rezonansının dış bir müdahale ile 6,78’e düşürüleceği dile getiriliyor. İddialara göre 8 Kasım’da bunu Bill Gates yapacakmış. Bunun üzerinden “Bu rezonansla hiçbir ağaçtan meyve, sebze alamazsınız. Dünyanın titreşimi bozulur” çığlıkları atılıyor. Bu sözlerin sahipleri ne yazık ki küreselcilerin korku oyununa hizmet ediyorlar.

Bir kişi veya bir yapı dünyanın rezonansını değiştiremez. Farzet ki değiştirdi, kalıcı kılamaz. Bu Sünnetullah’a aykırı. Şöhret, reyting ve tık alma yarışına girişen bu kişiler, iyi niyetli bile olsalar yanlış yapıyorlar. Korkmaya gerek yok. Şâyet küffar her istediğini yapabilseydi bugün dünyada kendilerinden başka kimse yaşıyor olamazdı. Kâinatın bir sahibi var ve onu muhafazaya güç yetirecek yegâne varlık da O’dur. Bu sebeple telaşa gerek yok.

ÇKP’nin son genel kurulunda yaşananlar Çin’de işlerin hiç normal olmadığını gösterirken, İran’daki sokak gösterileri ikinci ayında. Yüzlerce genç ve çocuk öldürüldü. Binlerce yaralı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ve Ermenistan’ı bir araya getirerek sıkıntıları gidermeye çalışırken, İran kendine yaraşır çıkışlarını sürdürüyor.

İran rejiminin diplomatlarından Ebülfazl Zührevend «Türkiye ve Azerbaycanlılar kardeş değil. Dil, çok küçük bir unsurdur, mezhep daha güçlüdür. Azerbaycan kıpırdarsa Bakü’de başını ezeriz. Bizim bölgeye yerleşmemiz gerekir. Biz, Siyonik’e (Zengezor’a) yerleşmeliyiz” şeklinde terbiyesiz ve hadsiz bir çıkış yaptı. Aslında bunda yadırganacak bir durum yok. Çünkü küp içindekini sızdırdı. İran’ın bilmediği şey ise, keskin sirkenin küpüne verdiği zarardır.

TOGG hayırlı olsun, vesselam!