Yalan terörünün yeni adı: Fact check

Kitlesel aşılama kampanyalarından önce, kanserler neredeyse yok denecek kadar nadirdi. Bugün batıda, sözde gelişmiş dünyada, ölümlerin yüzde 20 ila yüzde 50’si kanserden kaynaklanmaktadır.
Kitlesel aşılama kampanyalarından önce, kanserler neredeyse yok denecek kadar nadirdi. Bugün batıda, sözde gelişmiş dünyada, ölümlerin yüzde 20 ila yüzde 50’si kanserden kaynaklanmaktadır.

Koronavirüsle birlikte hayatımıza iyiden iyiye giren ve baktığımız her yerde karşımıza çıkan ‘fact check (doğrulama kontrolü)’, artık aşı ve ilaç kartelleri tarafından bir silah gibi kullanılmaya başlandı. Son olayda Bill Gates ve aşı kartelleri hakkında 2011 yılında yapılan bir haber, tekrar paylaşıldığı Facebook tarafından sansürlendi. Sadece 430 kişi tarafından paylaşılan 9 yıl önceki haber için uluslararası haber ajansı Reuters özel bir ‘fact check’ hazırlayarak tüm dünyadaki binlerce abonesine servis etti.

Koronavirüs salgınının ilk günlerinden bu yana, virüsü dünyanın başına saran Çin, onun güdümündeki Dünya Sağlık Örgütü ve ‘bilim dogmacıları’ tarafından binlerce yalan söylendi. Virüsün öldürücülüğü, yayılma şekli, yayılma hızı, kullanılacak ilaçlar, doğal tedavi yöntemleri, maske kullanımı, kapanma tedbirleri gibi yüzlerce konu hakkında tüm dünya aylarca kandırıldı.

Bizzat kendilerine ‘bilim insanı’ payesi verilen insanlar tarafından pek çoğu bilerek ve manipülasyon amacıyla söylenen yalanlar, uzun süre akılları karıştırdı ve hastalığa karşı gerçek mücadele sürecini uzattı.

Alternatif düşünceye tahammül yok

Bu süreçte virüs hakkında yalan bilgiler yayan ‘bilim insanları’nın bir diğer misyonu ise, koronaya karşı yapılabilecek tabii mücadele araçlarını karalamak, bu konuda tavsiye veren uzmanları susturmak için sosyal medya ve basına baskı uygulamak oldu. Özellikle sosyal medya devleri Facebook, Twitter, Youtube ve Instagram, pandeminin bir ‘plandemi’ olduğunu kanıtlayan paylaşımları ve bununla ilgili deliller sunan uzmanları sansürleyerek alternatif bilgilerin yayılmasını engelledi.

Bu süreçte virüs hakkında yalan bilgiler yayan ‘bilim insanları’nın bir diğer misyonu ise, koronaya karşı yapılabilecek tabii mücadele araçlarını karalamak, bu konuda tavsiye veren uzmanları susturmak için sosyal medya ve basına baskı uygulamak oldu.
Bu süreçte virüs hakkında yalan bilgiler yayan ‘bilim insanları’nın bir diğer misyonu ise, koronaya karşı yapılabilecek tabii mücadele araçlarını karalamak, bu konuda tavsiye veren uzmanları susturmak için sosyal medya ve basına baskı uygulamak oldu.

Sosyal medya devleri sansür uygularken, basın ve ‘bilim insanları’ da ‘fact check’ adı altında alternatif fikirleri karalama kampanyası başlattı. Korona hakkında aşı ve ilaç kartellerinin samimiyetini sorgulayan herkes, ister bilim adamı, ister ABD başkanı olsun, ‘Bilim faşistleri’ tarafından ‘fact check’ adı altındaki tamamen dayanaksız bilgilerle itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

9 Yıl önceki haber için özel ‘yalanlama’

Geçtiğimiz hafta uluslararası haber ajansı Reuters’in yaptığı çalışma ve abonelerine geçtiği ‘haber’ ise, aşı ve ilaç kartellerinin bu konuda ne kadar gözü kara olabileceğini gösterdi. İngiltere merkezli Sovereign Independent gazetesi, 2011 yılında bir haber yaparak, Bill Gates ve aşı kartellerinin, aşıyı dünya nüfusunu azaltmak için bir ‘toplu katliam aracı’ olarak kullanmak istediğini yazdı.

  • Gazetenin haberi, aradan geçen 9 yılın ardından 10 Kasım’da Facebook’ta yeniden paylaşıldı. Paylaşım aradan geçen iki haftalık süreçte sadece 430 kişi tarafından paylaşıldı ve 102 yorum aldı. Fakat kapağında Bill Gates’in fotoğrafını ‘çocuk katili Billy Gates’ ismiyle kullanan habere ne facebook ne de sansürcü medya kayıtsız kalamadı.

Sovereign Independent gazetesinin 2011’de yaptığı haberde, ABD’deki kızamık istatistikleriyle ilgili şu detaylar veriliyor: Kızamık ölüm oranı, herhangi bir aşılama başlatılmadan önce 1915-1958 arasında yüzde 98 azalmıştı. 1988’de Amerikan okul çağındaki çocuklarda kızamık hastalığına yakalananların yüzde 69'u aslında kızamığa karşı aşılıydı.
Sovereign Independent gazetesinin 2011’de yaptığı haberde, ABD’deki kızamık istatistikleriyle ilgili şu detaylar veriliyor: Kızamık ölüm oranı, herhangi bir aşılama başlatılmadan önce 1915-1958 arasında yüzde 98 azalmıştı. 1988’de Amerikan okul çağındaki çocuklarda kızamık hastalığına yakalananların yüzde 69'u aslında kızamığa karşı aşılıydı.

Önce Facebook paylaşımı ‘fact check’ kuralları gereği sansürleyerek kullanıcıları önyargıyla yanıltmaya çalıştı. Paylaşımdan iki hafta sonra ise dünyanın en büyük haber ajanslarından Reuters, bu ‘küçük ve önemsiz’ facebook paylaşımına özel bir haber hazırladı. Haberini ‘fact check’ etiketiyle tüm dünyadaki binlerce abonesine dağıtan Reuters, Bill Gates ve aşı kartellerini korumak için bilimsel temellerden yoksun bir metinle karalama kampanyası başlattı.

Muhalefet tarafından finanse edilen bir grubun tekeline aldığı ‘fact check’ ya da diğer adıyla ‘teyit’ işlemleri, Türkiye’de de yaygın olarak kullanılıyor. Sadece kendilerine zarar verecek haberleri ‘yalanlamak’ için değil, çıkarlarına sekte vuracak uzmanları da karalamak için kullanılan ‘fact check’, aşı ve ilaç kartelleri amaçlarına ulaşana kadar güçlenerek devam edecek gibi görünüyor. Onlar amaçlarına ulaştığında ise ne ortada ‘fact’ kalacak ne de onu ‘check’ edecek bir insan ırkı.

‘225 milyon insan dünya için yeterli’

Haber, çeşitli bilimsel çalışmalar ve Bill Gates’in 2010 TED konuşmasında sarf ettiği sözlere dayanıyordu. Bill Gates, 2010 TED konuşmasında, aşıların insan nüfusunu kontrol altına almak için kullanılabileceğini söylemişti. Aynı çarpık fikir, CNN’in patronu Ted Turner tarafından da dile getirilmiş ve “225 milyon insandan oluşan bir dünya kurguluyoruz” sözü ABD basınında da yer almıştı. Aynı Turner, Çin’in kürtaj ve zorunlu kısırlaştırmayla yürüttüğü tek çocuk politikasının tüm dünyada uygulanması için BM programlarına 1 milyar dolar bağışlamıştı.

Aşılardan önce neden insanlık yok olmadı?

Sovereign Independent gazetesinin 2011’de yaptığı haberde, ABD’deki kızamık istatistikleriyle ilgili şu detaylar veriliyor: Kızamık ölüm oranı, herhangi bir aşılama başlatılmadan önce 1915-1958 arasında yüzde 98 azalmıştı. 1988’de Amerikan okul çağındaki çocuklarda kızamık hastalığına yakalananların yüzde 69'u aslında kızamığa karşı aşılıydı. 1989'da bu oran yüzde 89'u bulmuştu. 1995 yılında Amerika'daki tüm kızamık vakalarının yüzde 56'sı ise zaten aşılı çocuklardı. Resmi tıp dergilerinden alınan bu üç basit istatistik, aşılanmamış çocukların kızamığa yakalanma olasılığının daha düşük olduğunu ve aşının işe yaramadığını ispatlar.

 1995 yılında Amerika'daki tüm kızamık vakalarının yüzde 56'sı ise zaten aşılı çocuklardı.
1995 yılında Amerika'daki tüm kızamık vakalarının yüzde 56'sı ise zaten aşılı çocuklardı.

Kitlesel aşılama kampanyalarından önce, kanserler neredeyse yok denecek kadar nadirdi. Bugün batıda, sözde gelişmiş dünyada, ölümlerin yüzde 20 ila yüzde 50’si kanserden kaynaklanmaktadır.

Aşıların gerçek amacı sadece muazzam kârlar elde etmek değildir. Bunun yanında hayatınız boyunca hastalanmanızı sağlamak ve ‘hasta toplumlar’ oluşturmaktır. Bundaki nihaî amaç ise, yaşlandığınız ve ‘ekonomik sisteme’ bir faydanız olmadığı dönemde, sistemin sırtına daha fazla yük olmanıza engel olmaktır.