Yaşayacaklarınızı 2007 yılında anlatan film: İstila

Televizyona baktın mı
hiç? Gazeteleri okudun mu? Ne
olduğunu görüyor musun, ne
önerdiğimizi? Savaş olmayan,
fakirlik olmayan, cinayet olmayan,
tecavüz olmayan bir
dünya. Acının olmadığı bir dünya.
Çünkü bizim dünyamızda,
kimse diğerini incitemez, sömüremez,
diğerini yok edemez.
Çünkü bizim dünyamızda ‘diğeri’
diye bir şey yoktur. Bunun
doğru olduğunu biliyorsun Carol.
Televizyona baktın mı hiç? Gazeteleri okudun mu? Ne olduğunu görüyor musun, ne önerdiğimizi? Savaş olmayan, fakirlik olmayan, cinayet olmayan, tecavüz olmayan bir dünya. Acının olmadığı bir dünya. Çünkü bizim dünyamızda, kimse diğerini incitemez, sömüremez, diğerini yok edemez. Çünkü bizim dünyamızda ‘diğeri’ diye bir şey yoktur. Bunun doğru olduğunu biliyorsun Carol.

Artık uzaylı virüsü bulaşanlar çoğunluktadırlar ve devlet mekanizmalarını ele geçirdikleri için polis ve asker, şehir şehir barikatlar oluşturarak virüs bulaşmayanları tesbit etmektedir. Yakalananlar aşı merkezlerine götürülerek “aşılama yoluyla virüs bulaştırılmaktadır.” Filmin 2007 yapımı olduğunu, 2020 kovid palndemisi hâdiselerinden esinlenerek çekilmediğini ayrıca not edelim.

Amerikan uzay mekiği “Patriot” yeryüzüne planlanmamış bir iniş yaparken, Amerika üzerinde infilak edince parçaları büyük bir alana yayılır.

NASA ve CDC (Bulaşıcı Hastalıkları Kontrol Merkezi) yetkilileri hemen harekete geçerek durumu kontrol altına almaya çalışsalar da mekiğin enkazı üzerinden bir virüs tüm ülkeye yayılmaya başlar.

“Uzaylı virüsü” adı verilen bu virus, temas edenlerde ilk anda bir şey yapmamış gibi gözükse de insanlar uykuya dalınca, virüs vücudu bir koza gibi sararak (aklınıza grafenli kovid 19 aşıları gelmesin) ele geçirmekte ve insanların DNA’larını/karakterlerini değiştirmektedir.

Burada minik bir parantez açıp “büyük bütçeli / mesaj verme amaçlı üretilen film ve dizilerdeki uzaylı karakterinin, kendini hiç bir dil/ırk/vatana bağlı hissetmeyen küreselcileri temsil ettiğini” düşündüğümüzü eski yazılarımızdan hatırlatarak devam edelim.

Washington’da küçük oğluyla birlikte yaşayan kahramanımız psikolog Carol Bennell, CDC’de çalışan ve uzaylı virüsün ilk bulaştığı insanlardan olan eski kocası yüzünden bu savaşın tam ortasına düşer.

Eline geçen grafen örneğini, affedersiniz uzaylı kozası artığı olduğunu bilmediği numuneyi hastaneye götürüp mikroskop altında inceletirken, ülkenin her yerinden büyük artış gösteren grip vakaları haberleri gelmektedir.

CNN haber bülteninde konuyu şöyle anlatır.

“Her yıl grip on binlerce Amerikalıyı öldürüyor. Böyle ciddi rakamlar karşısında hükümetin bunu ulusal bir sağlık tehdidi olarak göreceğini düşünüyoruz. CDC, salgının nasıl önüne geçilip kontrol altına alınacağını konuşmak üzere acil durum toplantılarına başladı. Bu son 30 yıldaki en ölümcül grip salgını olabilir.”

Bu haberler ülkeye servis edilirken, kahramanımız psikolog Carol Bennell’in CDC yetkilisi eski kocası, tedarikçilerle aşı kontratı için toplantı yapmakta ve “bu çok bulaşıcı ve dayanıklı virüsü kontrol altında tutmanın en iyi yolunun hemen aşılamaya geçmek” olduğunu söylemektedir.

Aşıyı bu kadar kısa sürede nasıl ürettiniz?

Tedarikçiler büyük bir mutlulukla tebessüm ederken içlerinden birisi şeytanın avukatlığını yaparak sorar: “Bu virüsü yeni keşfettiyseniz aşıyı nasıl bu kadar kısa sürede hazırladınız?”

Soruyu soran kişi bilmese de uzaylı virus, CDC çalışanlarının büyük bölümünü çoktan ele geçirmiştir ve onlar artık uzaylı virüse hizmet etmektedirler. CDC yetkilisinin tedarikçisine cevabı, kovid-19 örneğinde olduğu gibi aşıların test/onay/üretim safhaları dümeninin tüm dünyada nasıl döndürüldüğünün kanıtı gibidir:

“Bu projenin bütün bilimsel ve diğer süreçlerini size açıklamak için daha fazla zamanımız olmasını isterdim. Daha fazla bilgi istiyorsanız kontratın bu turundan çekilmenizi ve bulgularımızı hazırlamamız için bize biraz zaman tanımanızı tavsiye ederim. İstediğiniz şey bu mu bayan Cunningham?”

Haliyle Bayan Cunningham’ın şirketi, üretim kontratını istemektedir ve sorusunu daha da ileri götürmez. Zaten önüne konan kahveye virüs çoktan bulaştırılmıştır ve virüsün aktive olması için yapması gereken tek şey eve gidip uyumaktır.

Virüs DNA'yı yeniden kodluyor

Peki, virüs insan vücuduna ne yapıyor dersiniz?

Dr. Bennell’in laboratuvara götürdüğü numune bulgularını ve CDC’de çalışan bazı bilim insanlarının vardığı sonucu aktaralım:

Şimdi, bazılarını yok etmeyi denedim. Kaç derecede yok olduklarını görmek için ısı uyguladım, 700 dereceye kadar çıktım. Hayatta kaldılar. (...) Karşı karşıya olduğumuz şeyin insanların vücutlarını ele geçirip, DNA'ları ile birleşerek genetik yapısını yeniden programlayan hücresel boyutta akıllı bir yaşam formu olduğu hipotezinde karar kılmışlar. (CDS’nin bulgusu) Kişiliğimizin %80'i genetik yapımıza göre belirlenir. Uzaylı DNA'sıyla bütünleşince herhangi bir şeye benzeyebilir. Ya da hiç bir şeye.”

Peki, virüs bulaşan insanlara ne mi oluyor?

Donuklaşıyorlar, duygularından arınıyorlar, birer robot gibi günlük işlerini yapıyorlar. Filmde geçen anlatımla “her düşüncen, hatıraların, her alışkanlığın hâlâ seninle olacak. Tek yapman gereken hiç bir şey yapmamak. Tek istediğimiz bu. Aynı olacaksın. Soğuk algınlığı geçirmek gibi.”

“Aşılama yoluyla virüs bulaştırılmakta”

Artık uzaylı virüsü bulaşanlar çoğunluktadırlar ve devlet mekanizmalarını ele geçirdikleri için polis ve asker, şehir şehir barikatlar oluşturarak virüs bulaşmayanları tesbit etmektedir. Yakalananlar aşı merkezlerine götürülerek “aşılama yoluyla virüs bulaştırılmaktadır.”

Filmin 2007 yapımı olduğunu, 2020 kovid plandemisi hâdiselerinden esinlenerek çekilmediğini de not düşerek devam edelim.

Dr. Bennell ve giderek az sayıda kalmış normal insanlar, virüse teslim olmuş insanlara ve onların eline geçmiş olan devletin asker/polis silahlı güçlerine karşı mücadele ederken bir şeyi keşfederler.

Suçiçeği ve ADEM hastalığı geçirmiş olanlara virüs bulaşmamaktadır. Dr. Bennell’in oğlu da küçükken suçiçeği aşısı olmasına rağmen suçiçeği hastalığına yakalanınca, doktorlar bunun yeni bir çeşit virüs olduğunu söylemişler o zaman.

‘Maymun çiçeği 'ne ne oldu?

“Maymun çiçeği” virüsü adını mı koymuşlar bu yeni virüse, filmde buna değinilmediği için bir şey diyemiyoruz. ADEM ve suçiçeği hastalıklarının sinir hücrelerinin yapısını etkileyerek virüsün vücudu ele geçirmesini engellediğinin anlaşılması üzerine, Amerika’da devlete ait bir tesiste karantinada olan bilimadamları bu konuya eğilirler.

Dünyaya barış gelmiş

İstila.
İstila.

Sonrası kaçma, kovalamaca vs. olduğu için biz filmde verilen asıl mesajlara geçelim.

Virüs neredeyse dünya nüfusunun tamamını ele geçirmiştir ve televizyon haberlerinden dünyada olanları öğreniyoruz.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-Il ilk tek taraflı nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı. Kuzey Kore anlaşmayı imzalayan son ülke oldu.

Pakistan ve Hindistan liderleri, binlerce masum insanın ölümüne neden olan sınır anlaşmazlığının sonunda barışçıl bir şekilde çözülmesini kutlamak için bir araya geldiler.

Çin’de bir çok politik mahkûm, Gao Yaojie de dahil olmak üzere ailelerine kavuşmaları için serbest bırakıldı.

Bugün bölgedeki Amerikan elçiliği yakınlarında ya da kamu binalarında intihar bombası patlamayalı üç hafta oldu.

Kâbil'de aralık ayından beri herhangi bir bombalama eylemi olmadı.

Janjaweed partisinin tek taraflı ateşkesi kabul etmesiyle bugün Darfur'daki insanlık krizinin son bulduğu gün olarak tarihe geçti.

Başkan Bush ve Başkan Chavez, bugün Amerika ve Venezüella arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için bir araya geldiler. Bu anlaşmayla New York'un beş bölgesine ısınma için yakıt. (Bir not: Buradan Amerika’nın enerji sıkıntısı çektiği için Venezüella’ya muhtaç olduğu anlamı çıkmıyor mu? Peki, geçtiğimiz aylarda pandemi sonrası dünyada Rusya enerjiyi silah olarak kullanmaya başlayınca, Amerika Venezüella ile ambargoyu kaldırmayı konuşmadı mı? Bu ülkeye ambargo, filmin çekildiği 2007 yılında değil 2017 yılında konulmuştu. İlginç mi?)

400 milyar dolarlık program, Irak savaşından beri yapılan en büyük mâlî harcama olacak.

İlaç şirketleri, AIDS tehdidi altında olan tüm üçüncü dünya ülkelerine hemen başlamak üzere bedava aşı sağlama konusunda anlaşmaya vardılar.

Bağdat sokaklarında bayram vardı. Son Amerikan güçlerinin de çekilmesiyle Irak'taki işgal sona ermiş oldu. Irak başbakanı es-Sadr, kutlamalarda hazır bulundu ve Sünni, Şii, Kürt ve Türkmenlere övgülerde bulundu.

Anlayacağınız herkes duygularından arınınca, dünya “tek devlet ve millet” olmuş, dünyaya “barış” gelmiştir.

Islah ediciler

Yani “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” dediğinizde “biz ancak ıslah edicileriz” diyenlerin sözde istedikleri “dünya barışı” gelmiştir.

İnsanoğlu robotlaşmış, duygu ve düşünceden arındırılmış, kendilerine söyleneni sorgulamadan yapan, özgür iradeleri alınmış goyimler sürüsüne dönmüştür.

Uzaylı virüsüne kendisini teslim etmek istemeyen psikolog Dr. Benell’e eski kocasının söylediklerine de bakalım.

“Karşı koymanı anlamıyorum Carol. İnsanlara hayatlarını daha iyi hâle getirmek için ilaç veriyorsun. Nasıl oluyor da bu bizim yaptığımızdan farklı oluyor?”

Yani “yiğidi öldür hakkını ver” derler. Millete, tüm duygu ve inanç sistemini ortadan kaldıran anti-depresanları şeker gibi dağıtan psikologlarla küreselcilerin, pardon uzaylı virüsüne teslim olanların arasında gerçekten pek bir fark yok gibi.

Ve virüse direnen Dr. Bennell’e, virüsün teslim aldığı erkek arkadaşının söyledikleri:

“Carol, bir bak haline. Sen bu musun? Olmak istediğin kişi bu mu? Onlara direnmemiz hataydı. Colorado'ya yaptığımız geziyi hatırlıyor musun? Aspen Grove'u hatırlıyor musun? Ne kadar güzel ve huzurluydu. Bana ne söylediğini hatırlıyor musun? İnsanlar o ağaçlar gibi birbiriyle tamamen bağlı ve uyum içinde yaşayabilseydi nasıl olurdu diye merak ediyordun. Bir bütün olarak. Ben artık sadece kendim değilim, kendimden daha fazlasıyım. Televizyona baktın mı hiç? Gazeteleri okudun mu? Ne olduğunu görüyor musun, ne önerdiğimizi? Savaş olmayan, fakirlik olmayan, cinayet olmayan, tecavüz olmayan bir dünya. Acının olmadığı bir dünya. Çünkü bizim dünyamızda, kimse diğerini incitemez, sömüremez, diğerini yok edemez. Çünkü bizim dünyamızda ‘diğeri’ diye bir şey yoktur. Bunun doğru olduğunu biliyorsun Carol. içinde bir yerlerde, bizimle mücadele etmenin yanlış şeyler uğruna mücadele etmek olduğunu biliyorsun. Bizimki daha iyi bir dünya.

Bağışıklara yer yok

Tam bu noktada Dr. Bennell en can alıcı soruyu yani virüse bağışık olan oğluna ne olacağını sorduğunda aldığı cevap çok nettir: “Dünyamızda bağışık biri için yer yok.”

Geçen ay G20 zirvesinde kabul edilen “aşı pasaportlarını” göz önüne alarak lütfen yukarıdaki satırı tekrar okuyun.

“Bağışık” yani “uyumsuzlara” ne olacağını ise geçen sene kaleme aldığımız “Uyumsuz, vasıfsız ve cennette çocuksuz yaşayan %3” ve “Ayın gölgesinde sessizce infaz edeceklerinin mesajı” başlıklı yazılarımızda bulabilirsiniz. Filmin sonunda ise uzaylı virüsüne karşı aşı geliştirilmiş, dünyaya dağıtılmış, hastalık büyük çapta ortadan kalkmaya başlamıştır.

Bir gazetecinin CDC yetkilisine “uzaylı virüsünün tamamen yok edilip edilemediği” sorusuna aldığı cevap ilginçtir: “Bir gazete alıp (başlıklara) bakın. İyi ya da kötü, yine insanız.”

Herhalde verilen çift taraflı mesajı anlamışsınızdır.

Son bir şeyi vurgulayarak bitirelim.

Virüsün neden olacağı değişim, insanlar uykuya geçince başlamaktadır. Yani virüsün aktive olmaması için “uyumamanız gerekmektedir.”

Kovid 19 plandemi boyunca çoğunluğu “ölüm uykusunda olan” dünya halklarına istihzalı bir mesaj mı?