Yemeyen kalmasın

Karpuz, yazın vazgeçilmezi, kabakgillerden sürüngen gövdeli bir bitki.
Karpuz, yazın vazgeçilmezi, kabakgillerden sürüngen gövdeli bir bitki.

Yazın vazgeçilmezi, kabakgillerden sürüngen gövdeli bir bitki. Meyvesi büyük ve sulu karpuzdan söz ediyoruz. Onun mizacı soğuk ve rutubetli, kavununki ise hararete meyyaldir. Tadı fazla olanın harareti de fazla olur.

Hz. Âişe (r.a.): “Peygamber (a.s.v.), meyveler içinde üzüm ve karpuzu severdi.”
Hz. Âişe (r.a.): “Peygamber (a.s.v.), meyveler içinde üzüm ve karpuzu severdi.”

Karpuz denilince kavun, kavun denilince de karpuz akla gelir. Özellik bakımından da birbirine yakındırlar. Yüksek oranda A ve C vitamini ile kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir, fosfor, bakır ve manganez mineralleri içerir. Bunların yanı sıra B1, B3, B5, B6 ve B9 vitaminleri ve bazı eser elementler de bulunur. İçerdiği besin lifiyle sindirim sitemini çalıştırır.

Ülkemizde karpuz denilince akla Diyarbakır gelir. Fırat havzasında yetişen karpuzlar onlarca kiloya ulaşır. Lezzetleri ise bir başkadır. Lakin her bitkide olduğu gibi karpuzda da tohum çok mühimdir. Günümüzde ne yazık ki, hibrit tohumlar kullanılarak karpuzlar da bozulmuştur. Ayrıca sentetik gübreler aşırı derece kullanılarak toprakla beraber bitki de bozulmaktadır.

Daha çok verim ve iri olması için kabak fideleri aşılanarak karpuza dönüştürülüyor. Bu da karpuz görünümlü lezzetsiz ve ne idüğü belirsiz kabak yenilmesine neden oluyor.

  • Hz. Âişe (r.a.) validemiz şöyle demiştir: “Peygamber (a.s.v.), karpuz ile yaş hurmayı, tuz ile de acuru birlikte yemeyi pek severdi.”
  • Başka bir rivayette Hz. Âişe (r.a.): “Peygamber (a.s.v.), meyveler içinde üzüm ve karpuzu severdi.”
  • Yine Hz. Âişe (r.a.) şu rivayeti nakletmiştir: “Peygamber (a.s.v.) karpuz ile yaş hurmayı birlikte yer ve şöyle derdi: “Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile karpuzun soğukluğunu da hurmanın harareti ile yok ediyoruz.”

Efendimizin karpuz ile hurmayı birlikte yemesi, bitkilerin hararet ve serinletme özelliklerine vurgu ve beslenme dengesine işarettir. İkisi birlikte yenildiğinde, biri diğerinin muhtemel yükünü alarak denge oluşturur. Çünkü biri vücudu üşütür, diğeri de yakar. İkisinin birlikteliği ise dengedir. Tıpkı yeşil ve siyah zeytin gibi. Ayrıca salatalık ve hurma da böyledir.

  • İbn-i Abbas (r.a.) şöyle demiştir: “Karpuz hem yiyecek, hem içecek, hem koklanacak bir reyhan, hem de bir meyvedir.”

Ne Zaman Yemeli?

Karpuz hazmı en kolay yiyeceklerdendir.

Meyve ve salataları her zaman açken ve yemekten önce yenilmelidir. Bu sıhhat için mühimdir. Ayrıca açken yenilirse, çok yemeyi de engeller. Beslenmedeki en temel esas; acıkmadan yememek, doymadan kalkmaktır. Çok karpuz yedikten sonra midede bir bozulma yaşanacak olursa, vücudu hararetli olan kimseler karpuzdan sonra sirkeli bal şerbeti içmelidir. Hararetli olmayanlar ise zencefil...

  • Faydalarından Bazıları
  • ● Susuzluğu giderir
  • ● Vücudu serinletir.
  • ● Mesaneyi, mideyi ve bağırsakları temizler.
  • ● Cildi güzelleştirir.
  • ● Zayıflıktan dolayı vücutta meydana gelen titremeyi önler.
  • ● İdrarı çoğaltır.
  • ● Belsoğukluğuna ve genellikle ihtiyarlarda bulunan prostata çok iyi gelir.
  • ● Karpuz ve kavun ve/veya çekirdekleri ile yüz ovuşturulursa, yüzdeki lekeleri giderir.
  • ● Karpuz ve kavun, böbrek ve mesane taşlarını eritir.
  • ● Midede hangi özsu varsa, kendisi de ona dönüşür.
  • ● Karpuz yemeklerden sonra yenilirse kusma meydana getirebilir.
  • ● Eski tabipler şöyle derler: “Karpuz yemeklerden önce yenecek olursa, organları temizler ve hastalığı siler götürür.”
  • ● Romatizma ve albümin hastalıkları ile kalp zayıflığı, bacaklarda ve yüzde husule gelen şişliklere karşı güzel bir ilâçtır.
  • ● Üre rahatsızlığı olanlar daha fazla karpuz yemelidirler.
  • ● Nikris yani oynak yerleri, mafsalları saran ağrılara, sızılara, sancılara karşı yiyebildiğiniz kadar karpuz yiyin!
  • ● Eskiden zengin hastalığı olarak bilinen ancak artık kötü beslenme nedeniyle herkesin müptelası olduğu diyabetliler de rahatlıkla gerçek karpuz bulduklarında yemelidirler.
  • ● Şişmanlığı azaltır.
  • ● Midesine yılan, börtü böcek giden kişiye bolca karpuz yediriniz. Karpuz onun zararlarını yok ettiği gibi def olunmasını da sağlar.

Nasıl Kesmeli?

Karpuzu kesmezden evvel kabuğunu iyice yıkayınız.
Karpuzu kesmezden evvel kabuğunu iyice yıkayınız.

Karpuzu kesmezden evvel kabuğunu iyice yıkayınız. Yıkanmaması durumunda kesim sırasında bıçakla birlikte kabuktaki bakteriler karpuza geçer. Meyve içinde çoğalarak hem çürütür, hem de kişiyi hasta eder.

Kesilmiş ve uzun süre beklemiş karpuzda alkolleşme meydana gelir. Ayrıca mide ve sindirim sistemi ifrazatına neden olur. Ekşimiz ve bozulmuş karpuzları asla yemeyin. Karpuzu bir defada yiyemeyecekseniz geri kalanını komşuya verin. Dolapta saklayacaksanız mutlaka ağzı kapalı bir kapta saklayınız ama bu süre üç beş saatten fazla olmamalı. Kesilmiş bölümünün üst kısmı da bıçakla kazınmalı.

Karpuz Nasıl Soğutulur?

Kırda bayırda karpuzu soğutmak zor iştir. Ancak bunun da çaresi var.

Akan bir dere varsa suyun götüremeyeceği şekilde karpuzunuzu suyun içine koyup bir süre bekletin. Bu su bazen öyle soğutur ki, o soğuk karpuzu çatlatır. Bir başka soğutma şekli ise karpuzu bölüp üstüne bir tülbent örtüp, güneşe koymaktır. Güneş karpuzu ısıtmayıp soğutacaktır.

Karpuzun kabukları da besleyici olduğundan çöpe atmayıp hayvanlara veriniz. Veya karpuz kabuğundan reçel yapabilirsiniz.

  • Taşları Bol Olanlar İçin Bir Tarif
  • 1 adet orta boy karpuz güzelce yıkanır. Kabuklar dâhil küçük küçük doğranır ve büyük bir tencerede kabukları iyice yumuşayıncaya kadar kaynatılır. Soğuduktan sonra bir süzgeç yardımıyla iyice ezerek, posasından ayırarak, suyu çıkartılır. Elde edilen su sabah, öğle, akşam aç karnına içilirse böbrek ve safra kesesi taşlarını eritir. Bunu üç kez tekrarlamalısınız.