Ağız şapırtısına, kapı gıcırtısına tahammül edemeyenlerin hastalığı: Misafonia
Fısıldayarak konuşanlar, ritmik şekilde burnunu çekenler, diş arası artıklarını "cvik, cvik" temizleyenlerin sesini duyunca tüyleriniz diken diken oluyor, eliniz ayağınız uyuşuyor mu?
Misafonia, "seslere karşı duyarlılık" hatta kimi zaman seslerden nefret etme olarak tanımlanıyor. Ağız şapırdatma, tuş sesi açık telefon kullanma, ayağını sürekli bir yere vurma, fosforlu kalemle ders notu çizme, hızlı sayfa çevirme, burun çekme, diş temizleme hatta öksürme ve hapşırma bile bu rahatsızlığı tetiklemeye yetiyor. Bu hastalıktan muzdarip bir bireyseniz, etrafınızdan sıklıkla "hadi canım sen de" sözlerini sıkça duymuşsunuzdur. Ya da şımarıklık olarak algılanmıştır bu hassasiyetiniz. Ancak, herkesin bilmesi gerekiyor ki tıbben tanımlanmış bir rahatsızlığa sahipsiniz.
Misafonia, nörolojik bir bozukluk olarak düşünülmektedir. Şaşırtıcı olan da sanıldığından daha fazla kişinin bu hastalığa sahip olması. Basit gibi görünen ancak kişilerin sosyal hayatına bir kramp gibi giren bu rahatsızlığın tedavisi henüz mümkün değil. Böyle durumlarda bulunduğunuz ortamı değiştirmeniz veya kulağınıza tıpa ya da kulaklık takmanızı öneririz.
Otokontrolün azaldığı durumlarda neler yaşanır?
Endişe, iğrenme, öfke nöbeti, öldürme ve yok etme isteği, panik kaçma ve kaçınma eğilimleri bu anlarda yaşanabilir. Kişi bu durumlarda sakin ve serinkanlı olmalıdır. Dikkatini dağıtmayı ve başka yerlere kanalize olmayı denemelidir. Hastalık genellikle 9- 13 yaş aralığında daha sık görülür. Nedeni tam olarak bilinmese de, beynin ve bedenin reflektif bir tepkisi olduğu düşünülür.
Ağız şapırtısı ya da burun çeken biri sizi çileden çıkarıyorsa siz de bu hastalığa sahipsiniz!
Misafonia, nörolojik bir bozukluk olarak düşünülmektedir. Şaşırtıcı olan da sanıldığından daha fazla kişinin bu hastalığa sahip olması. Basit gibi görünen ancak kişilerin sosyal hayatına bir kramp gibi giren bu rahatsızlığın tedavisi henüz mümkün değil. Böyle durumlarda bulunduğunuz ortamı değiştirmeniz veya kulağınıza tıpa ya da kulaklık takmanızı öneririz.
Otokontrolün azaldığı durumlarda neler yaşanır?
Endişe, iğrenme, öfke nöbeti, öldürme ve yok etme isteği, panik kaçma ve kaçınma eğilimleri bu anlarda yaşanabilir. Kişi bu durumlarda sakin ve serinkanlı olmalıdır. Dikkatini dağıtmayı ve başka yerlere kanalize olmayı denemelidir. Hastalık genellikle 9- 13 yaş aralığında daha sık görülür. Nedeni tam olarak bilinmese de, beynin ve bedenin reflektif bir tepkisi olduğu düşünülür.
Ağız şapırtısı ya da burun çeken biri sizi çileden çıkarıyorsa siz de bu hastalığa sahipsiniz!
