Hangimiz korkmadık çılgınlar gibi?
Çocukken hangimiz duvara düşen gölgelerden canavar yaratmadık, bir odadan diğer odaya ışık hızıyla koşarken tüm lambaları yakmadık, yatağın altından çıkacak elin bizi karanlıklara gömeceğini düşünmedik, hangimiz korkmadık çılgınlar gibi?
Hepimizin korkularının benzerliği elbette tesadüf değildi. Cinli- perili korkunç hikayeler, fantastik film kahramanları, bohçacı teyzeler, polis amcalar korkulu gecelerimizin baş aktörleriydi. Onlar öyle küçümsenecek korkular da değildi. Her şeyden önce küçük bünyelerimizin amansız paniğiydi. Uykularımızı kaçırıyor, hayatımızı alt üst ediyorlardı. Gündüzler yine iyi hoştu ama ya o geceler!
Yüzün duvara sırtın boşluğa gelecek şekilde uyuduğunda arkadan bir elin dokunacağı hissini duyuyor, ayağımız açık kalınca kabuslar bizi kovalıyordu. Yatağın altını kontrol etmek, dolabın kapağını sıkıca kapatmak gerekirdi uyumadan, aksi zordu, aksi tehlikeliydi…
Böyle sıralayınca amma da korkakmışım diyor insan! Olsundu, ne de olsa geride kalmıştı hepsi…
Şimdi hatırlayınca güleceğiniz ama o zamanlar çok çektiren korkularımıza bakalım…
Yüzün duvara sırtın boşluğa gelecek şekilde uyuduğunda arkadan bir elin dokunacağı hissini duyuyor, ayağımız açık kalınca kabuslar bizi kovalıyordu. Yatağın altını kontrol etmek, dolabın kapağını sıkıca kapatmak gerekirdi uyumadan, aksi zordu, aksi tehlikeliydi…
Böyle sıralayınca amma da korkakmışım diyor insan! Olsundu, ne de olsa geride kalmıştı hepsi…
Şimdi hatırlayınca güleceğiniz ama o zamanlar çok çektiren korkularımıza bakalım…