"Koy kenara lazım olur"cuların istifleme hastası olduğunu biliyor muydunuz?

Lazım olur diye bir çöp atmayanlar, eşyalarla duygusal bağ kuranlar, sürekli bir şeyler alma isteği duyanlar ya da başkalarının kullanmadıkları eşyaları toplayanlar... Bunların hepsi istifleme hastalığının işareti!

Haberlerde sıkça rastlarız; üst üste eşyalar belediye ekipleri tarafından toplanır. Kamera evden çıkan çöp görüntülerine odaklanır, sonra mikrofon sabrı taşan mahalleliye verilir; mahalleli uzun uzun anlatır evden yükselen kötü kokuları… Bu sırada ev sahibi asabidir. Etraftakiler onun ruh sağlığından şüphe eder. Anlattığımız bu sahne hiç de yabancı gelmiyor değil mi?

Bilimin “compulsive hoarding", “dispozofobi" dediği bu hastalık, Türkçeye “istifçilik" olarak çevriliyor. Biriktirme, saklama, yığma, harcamama takıntıları olarak tarif ediliyor. Bu hastalığa sahip olanlar, gerekli veya gereksiz ne varsa atmadan biriktiriyor. Her şeyi saklama içgüdüsü ile hareket eden bu bireyler evlerinde kendi yaşam alanlarını farkında olmaksızın kısıtlıyor, adım atacak, uyuyacak yer bile bırakmıyor!

Eski gazete, dergi, kavanoz, çorap, poşet, ayakkabı, maske, çanta, tedavülden kalkmış eski para en çok biriktirilen eşyalar arasında.
İstifçilik insanları kontrol altına alıyor!

                                    
                                    
                                    Boş alanları doldurmak güven hissi veriyor, tıka basa doldurulan odalar mutluluk hissi uyandırıyor. Neredeyse her şey gerekli görülüyor. “Bu da işime yarar” deyip tüm ev aynı ve benzer eşyalarla dolduruluyor.
İstifçilik insanları kontrol altına alıyor! Boş alanları doldurmak güven hissi veriyor, tıka basa doldurulan odalar mutluluk hissi uyandırıyor. Neredeyse her şey gerekli görülüyor. “Bu da işime yarar” deyip tüm ev aynı ve benzer eşyalarla dolduruluyor.
Çocukluğumuza inelim!

                                    
                                    
                                     

 Uzmanlar biriktirme hastalığının temelini 2-4 yaş arasında arıyor. Tuvalet alışkanlığının kazandığı dönemde dışkılama deneyimini ilk defa yaşayan çocuklar, fazla baskı ve müdahaleye maruz kaldığında, yaşamının ilerleyen zamanlarında bir takım davranış bozuklukları, cimrilik ya da tersi para harcamaya düşkünlük, biriktirme, karasızlık gibi eğilimler gösteriyor.
Çocukluğumuza inelim! Uzmanlar biriktirme hastalığının temelini 2-4 yaş arasında arıyor. Tuvalet alışkanlığının kazandığı dönemde dışkılama deneyimini ilk defa yaşayan çocuklar, fazla baskı ve müdahaleye maruz kaldığında, yaşamının ilerleyen zamanlarında bir takım davranış bozuklukları, cimrilik ya da tersi para harcamaya düşkünlük, biriktirme, karasızlık gibi eğilimler gösteriyor.
Muhtelif sebepler var!

                                    
                                    
                                    Derin travmalar yaşayan ya da savaş görmüş insanlarda görülüyor. Bunların dışında uzun dönemde ekonomik güçlükler, kıtlık yaşamış kişilerde de biriktirme hastalığı görülüyor.
Muhtelif sebepler var! Derin travmalar yaşayan ya da savaş görmüş insanlarda görülüyor. Bunların dışında uzun dönemde ekonomik güçlükler, kıtlık yaşamış kişilerde de biriktirme hastalığı görülüyor.
Sanki geçmişe bağları o eşyalarla varmış gibi!

                                    
                                    
                                    Eşyalarla duygusal bağlar kurup, anıları onlarla hatırlayıp, sadece onlarla günümüzü geçiyorsak bu işte bir sıkıntı var demektir.
Sanki geçmişe bağları o eşyalarla varmış gibi! Eşyalarla duygusal bağlar kurup, anıları onlarla hatırlayıp, sadece onlarla günümüzü geçiyorsak bu işte bir sıkıntı var demektir.
Ayrılma, yalnız kalma korkusu!

                                    
                                    
                                    Terk edilme ayrılma korkusu bu hastalıkta önemli bir tetikleyici.
Ayrılma, yalnız kalma korkusu! Terk edilme ayrılma korkusu bu hastalıkta önemli bir tetikleyici.
Duygu bağını eşyayla oluşturmak!

                                    
                                    
                                    Duygu bağının sağlıklı kurulmaması, kabul görmeme, sevgi ihtiyacının karşılanmaması, insanların sevgisini eşyalara aktarmasına neden oluyor. Duygusal ilişkiler azaldıkça insanlar eşyalara daha fazla önem gösteriyorlar.
Duygu bağını eşyayla oluşturmak! Duygu bağının sağlıklı kurulmaması, kabul görmeme, sevgi ihtiyacının karşılanmaması, insanların sevgisini eşyalara aktarmasına neden oluyor. Duygusal ilişkiler azaldıkça insanlar eşyalara daha fazla önem gösteriyorlar.
Bu davranışlar tutumluluk değil!

                                    
                                    
                                    Tutumlu olmak aslında büyüklerin tavsiye ettiği bir alışkanlık. Ancak burada gerekli gereksiz her şey biriktiriliyor. Ayrıca biriktirilenler de arandığında asla bulunmuyor.
Bu davranışlar tutumluluk değil! Tutumlu olmak aslında büyüklerin tavsiye ettiği bir alışkanlık. Ancak burada gerekli gereksiz her şey biriktiriliyor. Ayrıca biriktirilenler de arandığında asla bulunmuyor.
Koleksiyonculuk değil!

                                    
                                    
                                    Koleksiyonculuk belirli bir düzen ve organize şekilde ilginç ve değerli şeylerin biriktirilmesidir. Ancak istifçilikte çöpten dahi eşya toplanıyor.
Koleksiyonculuk değil! Koleksiyonculuk belirli bir düzen ve organize şekilde ilginç ve değerli şeylerin biriktirilmesidir. Ancak istifçilikte çöpten dahi eşya toplanıyor.
Bu film tam size göre "Citizen Cane"
Bu film tam size göre "Citizen Cane"