0

GZTMZT HAKKINDA // NEDİR, KİMDİR?

Türk Dizilerinde Klişeleşmiş Olaylar

GZTMZT
GZTMZT
24 MAYIS 2016 , SALI 20:29
Abone ol
Türk insanı akşam işinden okulundan eve geldikten sonra iki kelam televizyon seyredip yaşadığı stresi, bunalımı atmak için can atar. Dizi sektörünü elinde bulunduranlar da bunu anlamış olacak ki, bir dizinin bir bölümü 3-5 saat sürüyor. Diziler o kadar klişeleşti o kadar uzadı ki sonunu az biraz tahmin edenler reklam aralarında ve özet sıralarında kanal gezerek gecede 2-3 dizi izleye bilmekte.

İşte sizler için seçtiğimiz Türk dizilerinde klişeleşmiş olan olaylar:

Uzun süren bakışma sahneleri Bir diziyi uzatmanın en güzel yolu budur, herhangi bir gerilim sahnesinde odadaki 5 kişinin birbirine bakması araya giren reklamlarla 25 dakikayı bulabilmekte. Bizler bazı dizilerin senaristsiz olduğunu ve sadece bakışmadan ibaret olduğunu düşünmekteyiz. Evet Amerikan dizilerinde de eve giren biri evdeki herkesi tek tek selamlar diziyi uzatırdı ama onlar eskidendi!
Uzun süren bakışma sahneleri Bir diziyi uzatmanın en güzel yolu budur, herhangi bir gerilim sahnesinde odadaki 5 kişinin birbirine bakması araya giren reklamlarla 25 dakikayı bulabilmekte. Bizler bazı dizilerin senaristsiz olduğunu ve sadece bakışmadan ibaret olduğunu düşünmekteyiz. Evet Amerikan dizilerinde de eve giren biri evdeki herkesi tek tek selamlar diziyi uzatırdı ama onlar eskidendi!
Soruya soruyla karşılık verilerek diyalogların uzatılması Soruya soruyla karşılık verme bizim genlerimizde var. E bu doğal olarak dizilere de yansımış, ama bazı dizilerde olayın rengi değişiyor. Diyalogdan çok soru duyuyoruz. Hele bir de o dizi sitcom tarzı ise zorla güldürmek için sürekli bu yola başvuruluyor. İnternette fenomen haline gelen 'Adanalı genç' aklımıza gelince pek te haksız sayıldıkları söylenemez.
Soruya soruyla karşılık verilerek diyalogların uzatılması Soruya soruyla karşılık verme bizim genlerimizde var. E bu doğal olarak dizilere de yansımış, ama bazı dizilerde olayın rengi değişiyor. Diyalogdan çok soru duyuyoruz. Hele bir de o dizi sitcom tarzı ise zorla güldürmek için sürekli bu yola başvuruluyor. İnternette fenomen haline gelen 'Adanalı genç' aklımıza gelince pek te haksız sayıldıkları söylenemez.
Aşiret veya Ege dizileri Kışın aşiret dizileri yazın Ege şivesi ile çekilen diziler televizyonumuzun vazgeçilmezleri haline geldi. Asmalı Konakla başlayan aşiret dizilerinin önüne geçemezken, yeni fenomen Ege dizileri ot gibi üremeye başladı. Genellikle dönemsel proje olarak başlayan bu diziler tutarsa en az iki sezon oynuyor. Hatta aşiret dizileri daha da uzun süre ekranlarda kalıyor.
Aşiret veya Ege dizileri Kışın aşiret dizileri yazın Ege şivesi ile çekilen diziler televizyonumuzun vazgeçilmezleri haline geldi. Asmalı Konakla başlayan aşiret dizilerinin önüne geçemezken, yeni fenomen Ege dizileri ot gibi üremeye başladı. Genellikle dönemsel proje olarak başlayan bu diziler tutarsa en az iki sezon oynuyor. Hatta aşiret dizileri daha da uzun süre ekranlarda kalıyor.
Kitapların dizilere uyarlanması Üretecek konumuz kalmayınca okulda bile okumaktan kaçtığımız kitapları film yapar olduk. Okumaya da üşenen ya da zamanı olmayan bir toplumda olduğumuzdan bu dizilerde çok tuttu. Sezonlarca oynadı. Hatta o kadar tuttu ki dizinin kitabının yazıldığını sananlar bile oldu.
Kitapların dizilere uyarlanması Üretecek konumuz kalmayınca okulda bile okumaktan kaçtığımız kitapları film yapar olduk. Okumaya da üşenen ya da zamanı olmayan bir toplumda olduğumuzdan bu dizilerde çok tuttu. Sezonlarca oynadı. Hatta o kadar tuttu ki dizinin kitabının yazıldığını sananlar bile oldu.
Çocuk oyuncular üzerinden dram yapma Biz toplum olarak dram seviyoruz, zaten üzüntülerimizi çok içten yaşarken, yapımcılar ekrana bir de çocuk oyuncu atınca, evlerde herkes helak oluyor. O çocukları o kadar ailemizden görüyoruz ki yapılanları, başına gelenleri kendi evladımıza gelmiş gibi hissediyoruz.
Çocuk oyuncular üzerinden dram yapma Biz toplum olarak dram seviyoruz, zaten üzüntülerimizi çok içten yaşarken, yapımcılar ekrana bir de çocuk oyuncu atınca, evlerde herkes helak oluyor. O çocukları o kadar ailemizden görüyoruz ki yapılanları, başına gelenleri kendi evladımıza gelmiş gibi hissediyoruz.